Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/516 E. 2021/536 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/516 Esas
KARAR NO: 2021/536
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bakırköy 2. Fikri Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 11/02/2021 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/397 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/05/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 30/05/2016 tarih ve 9085 sayılı ilanı ile 23/05/2016 tarihinde kurulduğunu, kurulduğundan bu yana da ticaret unvanı ile ticaret hayatına devam ettiğini, herhangi bir unvan değişikliği yapılmadığını, otomobil alım satım işi alanında başta “…” ismini kullandığını, akabinde “…” ibaresinin müvekkili şirketle özdeşleşmesi ve adeta tescilsiz bir marka haline gelmesi sebebiyle ” …” ismiyle faaliyetine devam ettiğini, davalı şirketin 2019/115326 başvuru numarasıyla 20/11/2019 tarihinden geçerli olacak şekilde TPMK nezdinde 10 yıl süreyle koruma sağlamak üzere 13/10/2020 tarihinde tescil edildiğini, bu nedenle davalının …com sitesinde “… ” adıyla satış yaptığı mağazasına yönelik olarak isim ve markasının kullanılmaması için tedbir kararı verilmesine, davalının “…” ismiyle haksız menfaat elde etmesi muhtemel olduğundan; tabela, mağaza, kartvizit, ürün, internet ortamı gibi tüm alanlardaki kullanımına yönelik tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesinin 11.02.2021 tarihli ara kararıyla; Davacının mevcut tescile dayanmayarak önceye dayalı gerçek hak sahipliğine dayandığı, bu hususun yargılanmaya muhtaç olduğu, davalının tescilli marka sahibi sıfatıyla marka hakkının kullanımının tedbiren engellenmesi için yaklaşık ispat koşulları oluşmadığı anlaşıldığından tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; HMK’nın 389. maddesinde ihtiyati tedbir kurumunun açıklandığını, tescilsiz marka haline gelen … Motors adının asıl hak sahibi müvekkil tarafından kullanılamaması, kötü niyetli davalının sırf tescil sebebiyle haksız bir şekilde bu markayı kullanmaya devam edebilecek olmasının ihtiyati tedbir taleplerinin temel dayanağı olup her ne kadar yerel mahkemece önceye dayalı gerçek hak sahipliğine ilişkin yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığı değerlendirilmişse de dosya kapsamında sunulan delil ve belgelerin incelenmesi halinde ihtiyati tedbir kararının verilebilmesi için ispata yeterli somut olguların varlığının görülebileceğini, dosya kapsamında sunulan CD içeriğinde, müvekkil şirketin geçmişten bugüne … markasını kullandığını ispat edebilecek nitelikte önemli belge ve delillerin mevcut olduğunu, bu belge ve delillerin değerlendirilmesini talep ettiklerini, bu nedenle ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin 11/02/2021 tarihli kararın kaldırılmasına, İhtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmişlerdir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin, ”taraflar arasında önceye dayalı kullanım hakkının yahut sesiz kalma yoluyla hak kaybı olup olmadığı hususlarının yargılamaya muhtaç hususlar olması” sebebiyle tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin olarak verilen karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuş, özetle; önceye dayalı kullanımın sunulan CD içerisindeki bilgiler dikkate alınarak tedbir koşullarının somut olayda gerçekleştiği nedenlerine dayanılmıştır.
Ancak mevcut delil durumuna göre, davacı iddialarının yargılamayı gerektirdiği, 6100 Sayılı HMK’nun 396. maddesine göre durum ve şartların değişmesi halinde ihtiyati tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılmasının yeniden talep edilebileceği, gerekçe içeriğine göre;Mahkemece, aleyhine tedbir talep edilen tarafın kullandığı markanın tescilli kullanıldığı, tedbir istenen tarafın markasının bu sınıfta tescilli olmadığı, tedbir talep edenin markasının tanınmış marka olup olmadığı ve önceye dayalı kullanım hakkı bulunup bulunmadığı hususlarının yargılamayı gerektirdiği, bu nedenle tedbir açısından yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığı yönündeki ilk derece mahkemesi kararında ve gerekçede hata edilmediği, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından talep eden vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2021/397 Esas ve 11/02/2021 tarihli ara kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcı davacı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerilerinde BIRAKILMASINA,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5- Davacı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi hükmü gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 20/05/2021