Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/515 E. 2021/535 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO : 2021/515 Esas
KARAR NO : 2021/535
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/02/2021
NUMARASI : 2021/60 E. – 2021/56 K.
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/05/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında imzalanan Finansal Kiralama Sözleşmesi ve finansal kiralama tadil sözleşmesi gereğince davalıya sözleşmede belirtilen gayrimenkullerin kiralandığını, davalının finansal kiralama bedelini Finansal Kiralama Kanunu doğrultusunda uygun süre verilmesine rağmen ödemediğini ileri sürerek davalıya teslim edilen sözleşme konusu gayrimenkullerin davacıya aynen iadesine ve tahliyesi ile finansal kiralama şerhlerinin terkin edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “HMK’nun 12.maddesinde taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazı zilyetliğine yahut alıkoymaya ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu belirtilmiştir. Finansal Kiralama Sözleşmesine ve davaya konu gayrimenkullerin tamamının aynen teslimine ve gayrimenkulün beyanlar hanesine düşülen şerhlerin tapudan terkinine ilişkin talebin ayni hakkın kullanılması niteliğinde olduğu, HMK 12.maddesi gereğince bununla ilgili taleplerin gayrimenkullerin bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerektiği, gayrimenkullerin bulunduğu yer mahkemesi olan Adana Asliye Ticaret Mahkemesinin davaya bakmak açısından kesin yetkili olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla mahkememizin yetkisizliğine ” karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmesine konu malın gayrimenkul olup buradaki uyuşmazlığın gayrimenkulün aynına ilişkin değil, sözleşmeden kaynaklandığını, taraflar arasında bir finansal kiralama sözleşmesi olup, her iki tarafı da tacir olan bu sözleşmenin 58. Maddesinde bir yetki şartı kararlaştırıldığını, Yargıtayın da 10.11.2020 tarihinde verdiği yargı yerinin belirlenmesine dair kararın da “tarafların ikisi de tacir olduğundan sözleşmedeki yetki şartının geçerli olduğu ve uyuşmazlığın istanbul 13 asliye ticaret mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği” yönünde olduğunu, bu nedenlerle yargı yeri uyuşmalığına dair kararın hukuka aykırı olup kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin olayımızla birebir aynı nitelikteki 2016/9510 esas 2017/2268 sayılı kararında da açıkça zikredildiği üzere “Dava, 6361 Sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunun’un hükümlerine dayalı olarak açılmış olup finansal kiralama konusu taşınmazın davalı kiracıdan alınarak davacı kiralayana verilmesi ve beyanlar hanesindeki şerhin kaldırılması istemine ilişkindir. HMK’nın 12. maddesinde taşınmaz üzerindeki ayni hakka dair veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoymaya dair davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğunun belirtildiği, davacının ileri sürdüğü gayrimenkulün tamamının aynen teslimine ve gayrimenkulün beyanlar hanesine düşülen sözleşme şerhinin tapudan terkinine dair talebinin ayni hakkın kullanılması niteliğinde olduğu, bununla ilgili taleplerin gayrimenkulün bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerektiği” açıktır bu nedenle istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.Dava, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu 18. vd. maddelerine dayalı açılmış olup, finansal kiralama konusu malın davalı kiracıdan alınarak davacı kiralayana verilmesi ve gayrimenkuller hakkında tapuda yer alan finansal kiralama şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir.Finansal Kiralama Sözleşmesine konu malların Adana’da olduğu, davada taşınmazların aynen teslimi ve tapu sicil kaydını düşülen sözleşme şerhinin terkininin talep edildiği anlaşılmıştır.Davalı vekili Gayrimenkulün aynına ilişkin davada yetkili mahkemenin Adana Mahkemeleri olduğunu bildirerek HMK 12.md. dayalı yetki itirazında bulunmuşlardır.Taraflar arasında bağıtlanan finansal kiralama sözleşmesinin 11.maddesinde yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğu gösterilmiştir. Taraflar tacir olup HMK’nin 17.maddesi kapsamında yetki sözleşmesi düzenleyebilir. HMK’nin 17.maddesinde düzenlenen yetki münhasır yetki niteliğindedir ve bağlayıcıdır. Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlığın özel Yasa olan 6361 sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu (FKFFŞK) hükümleri uyarınca çözümlenmesi gerekmektedir. Finansal Kiralama Sözleşmesinin tanımı Yasanın 3. ve 18. maddelerinde yapılmıştır. Yasanın 3/ç maddesinde; “Finansal Kiralama: Bir finansal kiralama sözleşmesine dayalı olmak koşuluyla, bu kanun veya ilgili mevzuatı uyarınca yetkilendirilen kiralayan tarafından finansman sağlamaya yönelik olarak bir malın mülkiyetinin kira süresi sonunda kiracıya devredilmesi; kiracıya kira süresi sonunda malın rayiç bedelinden düşük bir bedelle satın alma hakkı tanınması; kiralama süresinin malın ekonomik ömrünün yüzde sekseninden daha büyük bir bölümünü kapsaması veya finansal kiralama sözleşmesine göre yapılacak kira ödemelerinin bugünkü değerlerinin toplamının malın rayiç bedelinin yüzde doksanından daha büyük bir değeri oluşturması hallerinden herhangi birini sağlayan kiralama işlemini, ifade eder” Yine aynı kanunun 18. maddesinde ise; “Finansal kiralama sözleşmesi; kiralayanın, kiracının talebi ve seçimi üzerine üçüncü bir kişiden veya bizzat kiracıdan satın aldığı veya başka suretle temin ettiği veya daha önce mülkiyetine geçirmiş bulunduğu bir malın zilyetliğini, her türlü faydayı sağlamak üzere kira bedeli karşılığında, kiracıya bırakmasını öngören özleşmedir” hükümleri düzenlenmiştir. Yukarıda belirtilen madde hükümleri uyarınca finansal kiralama ilişkisinde kiracı, malın zilyetliğini ve ekonomik mülkiyetini elinde bulundurmakla birlikte, malın hukuken maliki sözleşme süresi içerisinde halen kiralayan finansal kiralama şirketidir. Sözleşme davacı kiralayan tarafından Yasanın 31/1. maddesi hükmü uyarınca, kiracının finansal kiralama bedelini ödemede temerrüde düşmesi nedeniyle fesih edilmiştir. Yasanın 32. maddesinde sözleşmenin sona ermesinin sonuçları düzenlenmiş olup bu madde hükmüne göre sözleşme sona erdiğinde kiracının finansal kiralama konusu malı derhal geri vermekle yükümlü olduğu belirtilmiştir. Somut olayda sözleşmenin kiralayan tarafından feshedilmiş olması, taşınmazın mülkiyetinin halen kiralayana ait olması nedeniyle, kiralayan tarafından taşınmazın geri verilmesine yönelik istemi; taşınmazın ayni etkisine yönelik, ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek türde bir istem olmadığından, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğundan söz edilmesi mümkün değildir. 6100 sayılı HMK’nın 12/1.maddesinin olayda uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Yasanın sözleşmenin şekli ve tescili başlıklı 22/1. madde hükmüne göre taşınmaz mallara ilişkin sözleşmeler taşınmazın bulunduğu tapu kütüğünün şerhler hanesine şerh olunur. Bu şerhin sebebi madde gerekçesinde de açıklandığı üzere sistemin düzenli işleyebilmesi, Türk Medeni Kanunu’ndaki iyiniyetli üçüncü kişilerin mülkiyet ve sınırlı ayni hak kazanmalarının önlenmesi o taşınmazla ilgili mal üzerinde finansal kiralama sözleşmenin bulunduğunun alenileştirilmesine ilişkindir. Taşınmaz üzerindeki şerhe ilişkin bu tür şahsi hakka dayalı isteme yönelik dava taşınmazın aynına ilişkin olmadığından ve şahsi talep hakkı doğuran sözleşmeye dayanarak ayni bir hak değişikliği istenemeyeceğinden, bu tür şahsi hakka ilişkin şerhin terkinine ilişkin davalarda 6100 Sayılı HMK’nın 12/(1) madde kapsamına girmeyeceğinden kesin yetkiden de söz edilemez. Açıklanan sebeplerle somut olayda taşınmazın ayni etkisine yönelik, ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek şekilde istem bulunmadığından, 6100 sayılı HMK’nın 12/(1). maddesinde öngörülen kesin yetkiden söz edilemeyeceğinden, taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmesinin yetkiye ilişkin 11. maddesinde İstanbul mahkemelerinin münhasır yetkili olduğu kararlaştırıldığından ve sözleşme gereği gereği olayda sözleşme koşulları uygulanması gerektiğinden mahkemenin yetkisizliğine dair verilen kararın kaldırılarak esas hakkında inceleme yapılmak üzere Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile, 2- İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/02/2021 gün ve 2021/60 Esas, 2021/56 Karar sayılı kararının, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/3. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,3- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE,5- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,6- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/3. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 20/05/2021