Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/502 E. 2021/582 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/502
KARAR NO : 2021/582
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 04/03/2021
NUMARASI : 2020/230 E. 2021/110 K.
DAVANIN KONUSU: Fikir Ve Sanat Eseri (Tecavazün Meni İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 27/05/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesi ile; … birçok ulusal gazete, televizyon, dergi ve radyo kanallarını bünyesinde barındıran, Türkiye’nin önde gelen medya kuruluşlarından biri olduğunu, müvekkillerinin başta “…+şekil” ve “…+şekil” ibareli markalar olmak üzere, birçoğunun yüksek tanınmışlığa sahip olduğu, müvekkillerinden … Şirketi’nin “…” esas unsurlu markalar üzerinde 38 ve 41. sınıf başta olmak üzere münhasıran hak sahibi olduğunu, Turkuvaz Haberleşme’nin www….com.tr alan adının da sahibi olduğunu, İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2020/52 D. İş dosyasında bilirkişi incelemesinde mezkur internet sitelerinde yer alan tecavüz teşkil eden kullanımların görüntüleri ile birlikte tespit edildiğini, dava konusu internet sitesi sahiplerinin müvekkillerinden Turkuvaz Haberleşme’ye ait internet sitesinde de yayınlanan ve öncelikle “…” kanalında milyonlarca izleyici ile buluşan yayınlarını olan “… ”ın kendi sitelerinde yayınladıklarını, müvekkillerinin marka ve eser haklarını ihlal ettiklerini ve bu surette haksız rekabete neden olduklarını, davalıların müvekkiline ait markayı, logolarını ve yayınlarını kendi internet sitelerinde kullanmalarının dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağını, internet ortamındaki ihlallerde site sahiplerinin sahte isimler ve sahte adreslerle faaliyet gösterdiklerini ve bu durumun taraf teşkili sağlanması açısından ciddi bir sorun olduğunu, sitelerin sahiplerine, yöneticilerine ulaşılamadığını ve yargılamanın sürüncemede kaldığını, değişik iş dosyasında davaya konu internet sitelerinin BTK kayıtlarının yer aldığını, raporda sitelerin gerçek sahiplerinin teknik inceleme ile tespit edilemediği, kayıtlardaki kişilerin ve iletişim bilgilerinin sahte, hayali olduğunun anlaşıldığını, somut olayda taraf teşkili sağlanamadığından tecavüzün tespiti ve erişim engelleme kararı verilemeyeceğinin kabul edilmeyeceğini, bu durumun kötüniyetli kişilerce hukukun dolanılmasına neden olacağını, İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 2020/52 D.iş sayılı dosyasında verilen ihtiyati tedbir kararının devamına, davanın çekişmesiz yargı hükümlerine göre yapılacağına dair karar oluşturularak davanın kabulüne, davalıların marka ve eserlerden kaynaklanan tecavüzlerinin tespitine, men’ine, ref’ine, dava konusu alan adlarına erişimin engellenmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalıların kimlik ve tebligat adresine ulaşılamadığından tebligat yapılmamıştır.İlk Derece Mahkemesince; “Davanın, 6769 sayılı SMK ve 5846 sayılı FSEK hükümleri uyarınca açılmış marka ve eser tecavüzü ve haksız rekabetin tespiti, men’i, ref’i talebine ilişkin olduğu,Düzenlenen 04/06/2020 tarihli tensip tutanağının 16.maddesi ile davacı vekiline “HMK 119/2 mad. kapsamında davalı/davalıların ad-soyad ve tebliğe yarar açık adreslerini bildirmek üzere tebliğden itibaren 1 haftalık kesin süre verilmesine, aksi taktirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği” ihtarını içerir davetiye gönderildiği,Davacı vekilinin 25/03/2019 havale tarihli dilekçesinde, tecavüz teşkil eden eylemlerin belirtilen alan adlarında gerçekleştirildiğini, fakat kullanıcıların bilgilerinin whois kaydında anonim olarak yer aldığını, değişik iş dosyasında alınan raporda mezkur site sahiplerinin ve dolayısıyla tebliğe yarar adreslerin gizlenmiş/anonim olduğunun belirtildiğini, HMK’daki çekişmesiz yargı işleri arasında bu tür işlerin yer almadığını ancak yasada sayılan hallerin sınırlayıcı olmadığını, taraf teşkili sorununun çözülebilmesi ve olası hak kayıplarının önüne geçilebilmesi bakımından çekişmesiz yargı hükümleri uyarınca yargılama yapılmasına karar verilmesini talep ettiği,Mahkemenin 2020/52 D.iş sayılı dosyasında alınan raporda, elde edilen teknik bulgular neticesinde www….com adlı sitenin içeriğinin yayından kaldırılarak www…..me adresli site2 olarak yayına devam ettiği, içerik yönünden iddiaları teyit eder nitelikte kapsama sahip olduğu, talep eden taraf ve sair çok sayıda yayın kuruluşuna ait olan dizinin umuma açık olarak yayınlandığı, fiili sorumlu içerik sağlayıcısının, internet alan adı kütüğünde ve site içeriğindeki kimliğini gizlediği sonuç ve kanaatine varıldığının belirtildiği,Davalı olarak bildirilen internet sitelerine ilişkin Whois internet kayıtlarının araştırıldığı, ancak sitelere ilişkin herhangi kimlik ve adres bilgisinin tespit edilemediği,6100 sayılı HMK’nın 119/1 maddesinin “(1)Dava dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur: a)Mahkemenin adı. b)Davacı ile davalının adı, soyadı ve adresleri. c)Davacının Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası. ç)Varsa tarafların kanuni temsilcilerinin ve davacı vekilinin adı, soyadı ve adresleri. d)Davanın konusu ve malvarlığı haklarına ilişkin davalarda, dava konusunun değeri. e)Davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetleri. f)İddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği. g)Dayanılan hukuki sebepler. ğ)Açık bir şekilde talep sonucu. h)Davacının, varsa kanuni temsilcisinin veya vekilinin imzası.” ve 119/2.maddesinde “(2)Birinci fıkranın (a), (d), (e), (f) ve (g) bentleri dışında kalan hususların eksik olması hâlinde, hâkim davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması hâlinde dava açılmamış sayılır.” hükümlerine amir olduğu, somut olayda, davalıların kimlik ve adres bilgilerinin tespit edilemediği, bu nedenle tebligat işlemlerinin yapılamadığı, davacı vekilince de davalı … sitelerine ilişkin adres ve kimlik bilgisinin bildirilmediği, davaya ilişkin eksiklikler giderilemediğinden HMK 119/2 maddesi gereği davanın açılmamış sayılmasına”” karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; Mahkemenin, 04/06/2020 tarihli ön inceleme tensip tutanağının 28/07/2020 tarihinde tebliği üzerine, 11/08/2020 tarihinde 7385858165 iş emri ile taraf teşkiline ilişkin beyanlarını mahkemeye sunduklarını, dilekçelerinde 2020/52 D. İş dosyasında alınan bilirkişi raporu ile davalıların isim ve adreslerinin tespit edilmediğini, kullanıcı bilgilerinin whois kaydında gizlenmiş olduğunu, tecavüz teşkil eden eylemlerin sayılan web sitelerinde gerçekleştiğini, taraf bilgileri tespit edilmemiş olsada çekişmesiz yargı hükümlerine göre karar verilebileceğini, beyan dilekçelerini mahkemece verilen 2 haftalık süre içinde dosyaya sunmalarına ve ön inceleme tensip tutanağında verilen süre 2 hafta olmasına rağmen, mahkemece verilen 1 haftalık kesin süre içinde sunulmadığı belirtilmek suretiyle hatalı tespit yapılarak açılmamış sayılma kararı verildiğinden, hukuka aykırı kararın kaldırılmasını, tedbirin devamına karar verilmesini talep etmiştir.İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davanın, 6769 sayılı SMK ve 5846 sayılı FSEK hükümleri uyarınca açılmış marka ve eser tecavüzü, haksız rekabetin tespiti, men’i, ref’i talebine ilişkin olduğu tespit edilmiştir.İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2020/52 D.İş dosyasına sunulan 31/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda, tespit isteyen …’nin marka yayın hakkına sahip olduğu televizyon serileri /dizileri/ programlarının fragman veya yayınların tamamını sitelerine ekledikleri tespit edilen 23 siteden https://t….com, https://www….net, https://….net, https://…izle.info.tr olmak üzere 4 sitenin erişim bilgilerinin tespit edildiği, diğerlerinin erişim bilgilerinin tespit edilmediği belirtilmiştir.Davacı tarafça mahkemeye sunulan 20/07/2020 tarihli dava dilekçesinde davalı olarak; 1- http://www…..com www…..com … http://www….com/tv www…..com/tv….com/tv ve sitenin tüm farklı versiyonları) ile bilirkişilerce yönlendirme yapıldığı tespit edilen 2-http://www…..me (www….me …me http://www…..me/tv1 www…..me/tv1 ….me/tv1 ve sitenin tüm farklı versiyonları) alan adları lehine tahsis edilen gerçek ve/veya tüzel kişi/kişiler olarak gösterildiği tespit edilmiştir.HMK 119/1. maddesinde dava dilekçesinde bulunması gereken zorunlu unsurlar sayılarak 2. fıkrasında, birinci fıkrada belirtilen a-d-e-f-g bentleri dışında kalan hususların eksik olması halinde, eksiğin tamamlanması için 1 haftalık kesin süre verileceği, tamamlanmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceği düzenlenmiştir. HMK 119/1-b bendinde, davacı … davalının adı, soyadı ve adresi zorunlu unsurlar arasında belirtilmiş olup a-d-e-f-g bentleri dışında kaldığı için, 2. fıkra uyarınca işlem yapılması gerekmektedir.İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 04/06/2020 tarihli tensip zaptının 16. maddesi ile; Taraf teşkilinin sağlanması açısından; davalının açık kimliği (ad, soyad, TC kimlik numarası yahut tüzel kişilik ise adı ve vergi/mersis numarası) ile adres bilgilerinin tespit edilerek 2 haftalık kesin süre içinde mahkememize bildirmeniz, aksi halde HMK’nın 119/2 maddesi uyarınca verilen kesin süre içinde gerekli işlemlerin yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun davacı yana ihtaratlı davetiye ile tebliğine, karar verildiği, ara kararının gönderildiği e-tebligatın 28/07/2020 tarihinde davacı tarafça açılmış sayıldığı, davacı vekilinin 11/08/2020 tarihinde sunulduğunu beyan ettiği dilekçenin dosya içerisine 15/09/2020 tarihinde kaydının oluşturulduğu, sunulan dilekçede, dava dilekçesinde davalı olarak belirtilen internet sitelerinin aynen korunduğu, farklı isim ve adres bildirilmediği, davanın hasımsız dava olarak görülmesinin talep edildiği tespit edilmiştir. Davacı vekili davanın hasımsız görülmesini talep etmiş olup, davanın hasımsız görülebilmesi için çekişmesiz yargı konusunu oluşturması gerekir. HMK 382.maddesinde çekişmesiz yargı “ilgililer arasında uyuşmazlık olmayan haller, ilgililerin ileri sürebileceği herhangi bir hakkın bulunmadığı haller ve hakimin re’sen harekete geçtiği haller olarak” tanımlanıp 2. fıkrasında hukukumuzdaki çekişmesiz yargı halleri belirtilmiştir. Davacı tarafın, marka ve eser tecavüzünün, haksız rekabetin tespiti, men’i ve ref’i davası, HMK 382. maddede özel olarak sayılan dava türleri arasında bulunmadığı gibi, tecavüz ve haksız rekabette bulunulduğu iddiası, sadece davacı tarafça ileri sürülebilecek haklardan olup, iddia eden tarafından kanıtlanması gereken uyuşmazlık niteliğinde olduğundan, mahkeme hakiminin re’sen harekete geçebileceği hallerden olmadığından, HMK 382.maddesindeki çekişmesiz yargı tanımının unsurlarını bulundurmadığı tespit edilmiştir. Davada, marka ve eser tecavüzünün, haksız rekabetin tespiti, men’i ve ref’i talep edildiğinden, davacı tarafın iddiasını kanıtlayarak lehine karar alması halinde, kararın infaz edilebilmesi için tecavüz teşkil eden bu eylemlerin failinin – hasmının kararda bulunması davanın niteliği gereği zorunludur. Davanın niteliği gereği HMK 382.maddesindeki unsuları taşımaması, 2.fıkrada sayılan çekişmesiz yargı davalarından olmaması, verilecek kararın uygulanabilir olmasının zorunluluğu nazara alındığında, davanın hasımsız görülmesi mümkün olmadığından, davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebinin yerinde olmadığı tespit edildiğinden reddi gerekmiştir.Sunulan dava dilekçesinde davalıların isim ve adresi mevcut olmadığından, mahkemece HMK 119/1-b ve 2. maddesi uyarınca 1 hafta kesin süre verilerek, ara kararının tebliğ edilmesi gerekirken, 2 hafta kesin süre verilmek suretiyle usule aykırı davranıldığı tespit edilmiş ise de, yerleşmiş Yargıtay uygulamaları uyarınca, mahkemece yasal süreden daha uzun süre verilmiş ise, mahkemenin muhatabı tebliğde belirtilen kadar süresi olduğu konusunda yanlış yönlendirerek yanıltması sebebiyle, tebliğde belirtilen süre içinde verilen dilekçenin süresinde olduğunun kabulü gerekeceği gibi, HMK 102.maddesi uyarınca adli tatil 20 temmuz-31 ağustos tarihleri arasında olup, HMK 103.madesinde belirtilen istisnai işlemler dışındaki işler yapılamaz, süreler işlemez, dava yazılı usule tabi olduğundan ve tensip zaptının 16. maddesinde belirtilen işlem HMK’nun 103. maddesinde sayılanlar arasında olmadığından, 28/07/2020 tebliğ tarihine göre süre HMK 104. madde uyarınca 01/09/2020 tarihinden itibaren 1 hafta uzayacağından 11/08/2020 tarihli dilekçe süresinde verildiğinden, mahkemenin 1 haftalık süre içerisinde dilekçe verilmediğine ilişkin gerekçesi yerinde değildir. HMK 119 maddesi uyarınca dilekçenin süresinde verilmesinin yanında ihtardaki eksikliğin de yerine getirilmesi gerekir. Davacı tarafça sunulan 11/08/2020 tarihli dilekçede farklı isim ve adres belirtilmemiş, 20/07/2020 tarihli dilekçedeki internet siteleri aynen tekrar edilmiş olduğundan, 6100 Sayılı HMK’nın 119/1-b ve 2. maddesinin ve ara kararının yerine getirildiği kabul edilmeyeceğinden, mahkemece verilen karar sonucu itibariyle doğru olduğundan, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince gerekçesi değiştirilmek suretiyle davanın açılmamış sayılması yönünde yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı-davalı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜNE,2- 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 2020/230 Esas, 2021/110 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3- 6100 Sayılı HMK’nın 119/1-b ve 2. maddesi gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA 4-İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;
4/a- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince 59,30 TL karar harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 4,90 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 4/b- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4/c- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 4/ç- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE 5-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;5/a- İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde İADESİNE,5/b- İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 54,00 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 139,70 TL yargılama giderinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,5/c- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,6- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren iki (2) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 27/05/2021