Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/494 E. 2023/258 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/494 Esas
KARAR NO: 2023/258
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 15/10/2020
NUMARASI: 2017/487 E. – 2020/278 K.
DAVANIN KONUSU: Fikir ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Mali- Manevi Haklara Tecavüzün Tespiti, Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/03/2023
Yukarıda yazılı ilk derece Mahkemesi’nin kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …’ın maxi single albümünde yer alan “…” isimli eserin müvekkili tarafından bestelendiği halde albümde besteci olarak davalı …’ın adının yer aldığını, bu besteyi davalının talebi üzerine müvekkilinin bestelediğini, davalı ile aralarında oluşan anlaşmazlık nedeniyle müvekkilinin bu bestenin haklarını davalıya devretmekten vazgeçtiğini, davalının buna rağmen albümünde bu besteye yer verdiği gibi besteci olarak da müvekkilinin değil kendi ismini yazdığını, mali ve manevi haklarının ihlal edilmesi nedeniyle tecavüzün ref’ini, belirsiz alacak hükümlerine göre şimdilik 5.000-TL maddi, 10.000-TL manevi tazminatın haksız fiilin meydana geldiği eserin davacı adına … ‘ye kayıt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı ile single da yer alan şarkıların aranje edilmesi konusunda anlaşıldığını, davaya konu 4 üncü şarkının bestesini kendisininin davacıya whattsapp ile gönderdiğini, bestecinin kendisi olduğunu davacı olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, besteci ve icracı sanatçılara ilişkin gerekli izinleri usul ve yasaya uygun olarak temin ettiğini, bu nedenle sorumluluklarının bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi, Davacının davasının kısmen kabulüne- kısmen reddine; “…” isimli eserin bestecisinin, davacı olduğu ve davalılar tarafından davacının mali ve manevi haklarına tecavüzde bulunulduğunun tespitine, FSEK 68. maddeye göre 2.500 TL nin 3 katı olan 7.500 TL olarak hesaplanan rayiç bedel tazminatının, talep ile bağlı kalınarak 5.000 TL’sinin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, 6.000-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalılardan tahsiline karar vermiştir. Davalı İber şirketi vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesinin kısmen kabule ilişkin kararının kaldırılmasını ve davanın kendisi yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini savunmuştur. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava; … isimli albümde “…” isimli eserin bestesinin davacıya ait olduğu ve izinsiz kullanıldığı iddiası ile, meydana gelen tecavüzün önlenmesi, eserin kullanımından elde edilen karın davacıya ödenmesi, belirsiz alacak hükümlerine göre şimdilik 5.000-TL maddi, 10.000-TL manevi tazminatın FSEK 68. maddesi kapsamında 3 katı olarak davacıya ödenmesi, tecavüzün ref’i ve hükmün ilanı istemine ilişkindir. Davalı İber şirketinin vekili, karara karşı istinaf yoluna başvurduktan sonra dosyanın Dairemizde ön inceleme safhasında bulunduğu aşamada, davacı vekilinin 09/03/2023 tarihli dilekçesiyle davalılar ile sulh olduğuna dair taraflar arasında yapılan ve taraflarca e-imzalanan protokolün sunulduğu, davacının esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep ettiği tespit edilmiştir. 6100 Sayılı HMK’nın 313. maddesi gereğince sulhun görülmekte olan bir davada tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla aralarında yapmış oldukları bir sözleşme olduğu, tarafların sulha göre karar verilmesini istemedikleri takdirde karar verilmesine yer olmadığına karar verileceği de HMK 315. maddesinde düzenlenmiştir. Davacı vekilinin dilekçesi ile taraflar arasında e-imzalanan sulh sözleşmesini sunduğu ve sulh olduklarını bildirdiği, 6100 Sayılı HMK’nın 30.maddesindeki usul ekonomisi ilkesi de göz önüne alındığında davacı vekilinin “sulh olduklarını” bildirdiği, sulh nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak sulh nedeniyle borç ödenerek dava konusuz kalmış bulunduğundan esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı … vekilinin istinaf isteminin tarafların sulh olması sebebiyle incelenmesine yer olmadığına, 2-İstanbul 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/487 E. – 2020/278 K. sayılı ve 15/10/2020 tarihli hükmün HMK m.353/1-b-2 gereğince KALDIRILMASINA, 3-TARAFLARIN SULH OLMASI SEBEBİYLE DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 4-İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;4/a-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Yasası m.22 uyarınca sulh yargılamanın ilk celsesinden sonra vuku bulmakla HMK nın 331/1. Maddesinde düzenlenen davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre hesap olunan 500,94-TL (751,41 TLx2/3) karar ve ilam harcının, davacıdan peşin alınan 31,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 469,54 TL daha harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 4/b-Tarafların birbirlerinden talebi bulunmamakla, davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına ve vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,4/c-Tarafların birbirlerinden talebi bulunmamakla, davalılar tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına ve vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,5-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;5/a-Davalı … vekilinin istinaf isteminin tarafların sulh olması sebebiyle esasen incelenmediğinden davalı vekilince yatırılan istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde istinaf talebinde bulunan davalı …’ne iadesine,5/b-İstinaf yargılaması için taraflarca yapılan yargılama giderlerinin yargılama gideri talepleri bulunmadığından kendi üzerilerinde bırakılmasına, 5/c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,6-İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas icra takip dosyasına yatırmış olduğu 39.600-TL teminatın 2004 Sayılı İİK’nun 36/5. maddesi gereğince yatıran davalı …’ne talebi halinde İADESİNE,7-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde Yargıtay’ nezdinde temyiz başvurusunda bulunma yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 16/03/2023