Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/480 E. 2021/519 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/480 Esas
KARAR NO: 2021/519
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 28/12/2020
NUMARASI: 2020/163 D.İş, 2020/163 K.
DAVANIN KONUSU: Tespit (D.İş)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/04/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Tedbir talep eden dilekçesinde; Müvekkilinin, 1970 yılından bugüne ambalaj, kağıt ve hijyen ürünleri sektöründe faaliyet göstermekte ve sektöründe öncü konumda tüketicilere hizmet vermekte olduğunu,1970 yılında toptan bakkaliye ürünleri ticareti konusunda faaliyete başlayan şirketin, 30 yılı aşkın süredir ürün çeşitliliğini arttırıp kısmen ambalaj, kırtasiye ve hırdavat ürünlerine yöneldiğini, müvekkiline ait “…” markasının tanınmış marka olduğunu, bu markanın benzeri olan “…” markasının karşı tarafça kullanıldığını, karşı tarafın söz konusu ürünleri satışa sunmaya devam etmesi halinde haksız rekabet ve marka hakkının ihlaline neden olan eylemleri sebebiyle müvekkilinin telafisi zor ve imkansız zararına sebep olacağından ihtiyati tedbir kararı verilerek, müvekkili adına tescilli “…” markasının karşı tarafça büyük benzerlikle kullanılmasının önlenmesine, karşı tarafın ürün, afiş, kartvizit, internet sitesi ve broşürlerinde “…” markasını kullanımına ve piyasaya arzının durdurulması ve yasaklanması için gereken tedbirlerin alınmasına, söz konusu ürünlerin satıştan men edilmesine, http:/…com/ adlı web adresine erişimin engellenmesine, karşı tarafın adresinde “…” markasının kullanımına devam edilip edilmediğine ilişkin arama kararı verilmesine, arama neticesinde veya müvekkil markasına tecavüz teşkil eden ürün, cihaz, afiş, tabela, vitrin ve basılı belgelerin tespit edildiği ve bulunduğu her yerde el koyma kararı verilmesine, mağaza ve vitrinlerde suça konu ibarenin kullanımının tespit edilmesi halinde kaldırılmasına ve silinmesine, müvekkilin marka hakkına yapılan ağır tecavüz ve haksız kazanç sebebi ile doğmuş ve doğacak zararların temini amacıyla karşı tarafça 100.000,00 TL (YüzbinTürk Lirası) bedelli teminat verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; Bilirkişi raporuna itibar edilerek, aleyhine ihtiyati tedbir istenenin kullandığı, “…” markasının 06.sınıfta “Metalden kapı pencere ve mobilya menteşeleri, metalden mobilya kulpları, metalden mobilya rayları” emtiası için … tescil numarası ile tescilli olduğu, bilirkişi raporu ile tespit edildiği gibi “…” ve “…” markalarının bu emtia için kullanıldığı, her ne kadar ihtiyati tedbir talep edenin 2001/01297 numaralı “Dolphin” ve… numaralı “…” markaları mevcutsa da, bu markaların 06.sınıfta tescilli olmadıkları, ihtiyati tedbir talep edenin, karşı tarafın markayı kullandığı menteşe ürünleriyle ilgili kullanım nedeniyle öncelik hakkının bulunup bulunmadığının, tedbir isteyene ait markalarının tanınmış marka olup olmadığının tespitinin yargılamayı gerektirdiği, bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.Tedbir talep eden vekili istinaf dilekçesinde; Bilirkişi raporunda, iltibas değerlendirmesinin hatalı yapıldığını, bilirkişilerce sadece markanın tescilli olduğu sınıf yönünden değerlendirme yapılmasının hatalı olduğunu, markanın kullanım şekli bakımından eksik değerlendirme yapıldığını, her iki marka arasında görsel, işitsel ve kavramsal açıdan karşılaştırma yapılmadığını, bu rapora göre verilen kararın da hatalı olduğunu, Tedbir isteyen tarafa ait markanın tanınmış bir marka olduğunu, karşı tarafça markanın haksız kullanımın söz konusu olduğunu, tanınmış markanın tescilli olmadığı sınıflarda da korunduğunu, Yargıtay kararlarının bunu desteklediğini, Davaya konu marka kullanımının TTK’nun 54.ve55.maddeleri anlamında haksız rekabet teşkil ettiğini beyan ederek Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiş ve tedbir talebini yinelemiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre; Mahkemece, aleyhine tedbir talep edilen tarafın kullandığı markanın 6.sınıfta kullanıldığı, tedbir istene tarafın markasının bu sınıfta tescilli olmadığı, tedbir talep edenin markasının tanınmış marka olup olmadığı ve önceye dayalı kullanım hakkı bulunup bulunmadığı hususlarının yargılamayı gerektirdiği, bu nedenle tedbir açısından yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığı yönündeki ilk derece mahkemesi kararında ve gerekçede hata edilmediği, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından talep eden vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 1. Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 28/12/2020 tarih ve 2020/163 D.İş., 2020/163 K. sayılı kararına karşı talep eden vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı talep eden tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,3- Talep eden tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5- Talep eden tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi hükmü gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 29/04/2021