Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/48 E. 2021/320 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/48 Esas
KARAR NO: 2021/320
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/08/2020
NUMARASI: 2018/48 E., 2020/405 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/03/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, icra takibine konu edilen çek nedeniyle davalıya borçlu bulunmadıklarının tespiti talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, davanın, 28.11.2019 tarihli duruşmasında, taraflarca takip edilmemesi nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, bu tarihten itibaren de üç (3) aylık yasal süre içerisinde taraflarca yenilenmemiş olduğu gerekçesiyle HMK’nun 150/5. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince verilen karar davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı istinaf dilekçesinde özetle; tarafına hiç bir tebligat yapılmaksızın davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dairemizce çözülmesi gereken uyuşmazlık, vekillikten istifa dilekçesinin davacıya tebliğ edilip edilmediği, bu kapsamda İlk Derece Mahkemesince verilen ”davanın açılmamış sayılması” kararının yerinde olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. 6100 Sayılı HMK’nun 81. maddesinde “Vekilin azli veya istifasının, mahkeme ve karşı taraf bakımından hüküm ifade edebilmesi için, bu konudaki beyanın dilekçeyle bildirilmesi veya tutanağa geçirilmesi ve gerektiğinde ilgilisine yapılacak tebligat giderinin de peşin olarak ödenmesi zorunludur.” 82. maddesinde “(1) İstifa eden vekilin vekâlet görevi, istifanın müvekkiline tebliğinden itibaren iki hafta süreyle devam eder. (2) Vekilin istifa etmiş olması hâlinde, vekâlet veren davayı takip etmez ve başka bir vekil de görevlendirmez ise tarafın yokluğu hâlinde uygulanacak hükümlere göre işlem yapılır. (3) Yukarıdaki fıkralarda yer alan hususlar, istifa eden vekilin istifa dilekçesi ile birlikte vekâlet verene ihtaren bildirilir.” 83. maddesinde ise “(1) Vekil ile takip edilen davada, vekilin azli hâlinde vekâlet veren, davayı takip etmez ve iki hafta içinde bir başka vekil de görevlendirmez ise tarafın yokluğu hâlinde uygulanacak hükümlere göre işlem yapılır.” hükümleri mevcuttur. Buna göre bir davada taraf vekillerince verilen istifanın geçerliliğinin istifa dilekçesi yada beyanının ilgilisine tebliği ile hüküm ifade edeceği ortadadır. 6100 Sayılı HMK’nun 81.maddesinde azil veya istifaya yönelik işlemin hüküm ifade edebilmesi için, ilgilisine yapılacak tebligat giderinin de işlemi yapan tarafından peşin olarak ödenmesi zorunluluğu getirilmiş, bu husus maddenin gerekçesinde de açıklanmıştır. Somut olayda, davacı vekilinin Mahkemeye sunduğu 21.10.2019 tarihli dilekçe ile vekillikten istifa ettiğini bildirdiği, ancak gider avansı bulunmaması nedeniyle Mahkemece istifa dilekçesinin davacıya tebliğ edilemediği, nihayetinde 28.11.2019 tarihli duruşmada, davacı taraftan duruşmaya katılan olmaması ve davalı vekilinin de davayı takip etmeyeceklerini bildirmesi üzerine dava dosyasının 6100 sayılı HMK’nun 150.maddesi uyarınca işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davanın 3 ay içerisinde yenilenmemesi nedeniyle HMK’nun 150/5.maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmış olup, yukarıdaki paragrafta açıklanan hususlar dikkate alındığında, davacı vekilinin istifa dilekçesi sunmuş olmasına rağmen tebligat giderinin ödenmemesi, dilekçenin gider avansı yokluğu nedeniyle davacıya tebliğ edilmemiş olması nedeniyle davacı vekilinin vekillik görevinin devam ettiği, 28.11.2019 tarihli duruşmada, davacı taraftan duruşmaya katılan olmadığı gibi geçerli bir mazeret de sunulmamış olması ve davalı tarafın da davayı takip etmeyeceğini bildirmiş olması nedeniyle, Mahkemece dava dosyasının işlemden kaldırılmasında bir isabetsizlik görülmediği, bu aşamadan sonra davanın 3 aylık yasal süresi içerisinde yenilenmediği, dolayısıyla davanın açılmamış sayılmasına dair verilen kararın yerinde olduğu anlaşılmakla davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacının yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/08/2020 tarih ve 2018/48 E., 2020/405 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davacıdan alınması gerekli 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye GELİR KAYDINA, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5- Davacı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 25/03/2021