Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/473 E. 2021/484 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO : 2021/473
KARAR NO : 2021/484
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 15/12/2020
NUMARASI : 2018/143 E. 2020/246 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 22/04/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili grup şirketlerin 1999 yılında kurulan …. Tic. ve San. Ltd. Şti, 2013 yılında kurulan …San. Ve Tic. A.Ş. ve 2015 yılında kurulan …San. Ve Tic. Ltd. Şti adı altında kurulduğu günden itibaren restoran ve fast food hizmetleri alanında faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirketlerin halihazırda esas unsurunun “…” olan “… cafe”, “… muhallebicisi”, “alaçatı restaurant” gibi markalarının tanınmışlığını artırmak amacıyla yurt içinde ve yurt dışında çalışmalar yaptığını, dilekçe ekinde sunulan görsellerden de görüleceği üzere Alaçatı Muhallebicisi ve konsepti ile Türkiye’de 68 şubesi bulunduğunu, müvekkili şirketin franchise alan firmalardan franchise bedeli olarak 75.000,00 Euro aldığını, müvekkilinin dava dilekçesi ekinde sunulu tasarım belgelerinden de anlaşılacağı üzere 2017/05727 ve … tescil numaralı tasarım belgelerinin de mevcut olduğunu, dava dilekçesi ekinde sunulu muvaffakatname uyarınca müvekkili şirketin davayı takip ehliyetinin bulunduğunu, davalı ile yaptığı franchise görüşmelerinde, prensipte anlaşılarak Antalya … AVM’de şube açılması için çalışmalar yapıldığını, malzemelerin davalıya teslim edildiğini, davalının franchise bedelinin bir kısmı olan 60.000,00 TL‘yi ödediğini, ancak davacının konseptinin aynısını kullanarak cafe açtıktan sonra markasını kullanmadığını, aldığı malzemelerin bedelini ödemediğini, malzemelerin indirimli bedelinin 145.715,25 Tl olduğunu, Antalya 3. ASHM’nin 2018/2 D.İş sayılı dosyası ile bu konuda tespit yapıldığını, lisans sahibi … tarafından lisans sözleşmesinin yanı sıra dava açması için davacıya muvafakat verildiğini belirterek, davalının davacıya ait tasarım haklarına tecavüz ve haksız rekabette bulunduğunun tespitine, tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesine, davalıya ait iş yerinde kullanılan tasarıma konu ürünlerle iltibasa sebep olacak unsurların ve kullanımların kaldırılmasına, web sayfasındaki ve sosyal paylaşım sitelerinde yer alan tasarım görsellerinin kaldırılmasına, davalı tarafça davacıdan temin edilen malzemelerin bedellerinin ödenmemesi, proje çizimi yaptırılması, franchise sözleşmesi hazırlanması, mükerrer defalar Antalya’ya ekip ile gidilmesi nedeniyle davacının zararına ilişkin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak şartıyla dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte 2.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, kararın masrafı davalıdan alınmak suretiyle yurtiçinde yayın yapan tirajı en yüksek üç gazeteden birinde ilanına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Yetki itirazlarının bulunduğunu, müvekkilinin hiçbir zaman davacı taraftan bayilik talebi olmadığını, davacı ile herhangi bir sözleşme imzalamadığını, davacıya bayilik bedeli veya başka bir isim altında herhangi bir ödemede bulunmadığını, öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile FSHM sıfatı ile görevli ve yetkili Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yetkili olduğuna ve mahkeme aksi kanaatte ise davacı ile hiçbir ticari ilişkisi bulunmayan müvekkili aleyhine ikame olunan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece davanın, taraflar arasında yapıldığı iddia edilen franchise sözleşmesinin gereklerinin davalı tarafça yerine getirilmemesi nedeniyle davacının oluşan maddi zararının tazmini, davalının davacıya ait tasarım ve konsepti izinsiz kullandığı iddiasıyla davacıya ait sınai mülkiyet haklarına yaptığı tecavüzün tespiti, önlenmesi ve maddi ve manevi tazminat davası olduğu, Dosyaya sunulan 30/08/2017 tarihli Lisans Sözleşmesinden, … tarafından davacı şirkete 2017 05729 ve … tescil numaralı tasarımlarla ilgili kullanım hakkı tanındığı, Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtları incelendiğinde; 2017 05727 Dış mekan dizaynı “… “, …Tescil nolu tasarımın 29/08/2017 tarihinden itibaren 5 yıl süreyle korunmak üzere … adına tescil edildiği, Davalı tarafın yetki itirazının, SMK’nun 156/3. maddesi uyarınca sınai mülkiyet hakkı sahibi tarafından üçüncü kişilere karşı açılacak davalarda yetkili mahkeme, davacının yerleşim yeri mahkemesi olup, davacının adresi Pendik’te olduğundan yetki itirazının reddine karar verildiği, Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/2 D. İş sayılı dosyasından alınan tespit raporundan: SMK madde 8/(1) (a) uyarınca karşı tarafın …’nin, Tespit İsteyen: TPE’ne kayıtlı …. başvuru numarası ile … T.C Kimlik numaralı Tasarımcı … adına … Sahip Numarası ile … tarihinde tescil edildiği, Dış Mekan Tasarımı ve 2017/05729 Başvuru numarası ile … T.C kimlik numaralı Tasarımcı … adına … Sahip Numarası ile tescil edildiğini, İç Mekan Tasarımının lisansını Kocaeli T.C Başiskele Noterliğinde 18/10/2017 tarihinde imzalanan … Yevmiye numaralı muvafakatnameden anlaşıldığı üzere 30/08/2017 tarihinde imzalanan Tasarım Lisans Sözleşmesi ile aldığı … Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı, ürünün aynısının veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerinin ticari amaçla kullanıldığı ve tasarım hakkına tecavüz fiilinin işlendiğinin tespit edildiği, Antalya Muratpaşa Emniyet Müdürlüğü’ne ve Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı’na müzekkere yazıldığı, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı’nın 30/01/2020 tarihli yazısı ile iş yerinin …A.Ş.tarafından 26/05/2017 tarihinde tescil edilerek faaliyet gösterdiğinin bildirildiği, bu şirketin ticaret sicil kaydı incelendiğinde, davalı …’in Şirket ortağı olmadığının tespit edildiği, Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden “…” isimli kaydın mevcut olmadığının bildirildiği,Davacı vekilinin HMK’nun 124. maddesi uyarınca taraf değişikliği talebinde bulunduğu, davalı tarafın muvafakat etmediği, HMK 124. maddesi uyarınca dava açıldıktan sonra davanın tarafının ancak karşı tarafın açık muvafakatının bulunması halinde değiştirilmesinin mümkün olduğu, karşı tarafın açık muvafakatının olmadığı, HMK 124/4. fıkrasında tarafların yanlış veya eksik gösterilmesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde hakimin karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebileceği, davacı tarafın dava açılmadan önce davaya konu iş yerinde tespit yaptırdığı, davacı vekilinin tespit sırasında bizzat hazır olduğu, buna rağmen iş yerindeki vergi levhasını incelenmediği, gönderilen franchise bedeli makbuzunda gönderen adı olarak STZ Kafeterya şirketinin ortağı olan …’nun adının yer aldığı, davacı tarafın basiretli bir tacir gibi davranmayarak kiminle sözleşme yaptığını dahi araştırmadığı, bu nedenle kabul edilebilir bir yanılgının söz konusu olmadığı, davalı …’in iş yeri sahibi olmadığı ve kendisine husumet yöneltilmeyeceği anlaşılmakla, davanın HMK’nun 114/1-d ve 115/2 maddeleri uyarınca sıfat yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.Davacı vekili sunmuş olduğu süre tutum dilekçesi ile; İstanbul Anadolu 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde açılan 2018/143 E. Sayılı davalarının, mahkemenin 15/12/2020 tarihli kararıyla hukuka aykırı olarak usulden reddedildiğini, gerekçeli karar henüz yazılıp taraflarına tebliğ edilmediğinden, istinaf sebeplerini gerekçeli kararın yazılmasından sonra sunacaklarını bildirmiştir.İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. Maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı tarafça, davalı aleyhine İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nde açılan 2018/143 esas sayılı sınai mülkiyet haklarına tecavüzün tespiti, önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat davasında, mahkemece 15/12/2020 tarihinde 2020/246 karar numarası ile davalı …’in iş yeri sahibi olmadığı ve kendisine husumet yöneltilemeyeceği anlaşılmakla, davanın HMK’nun 114/1-d ve 115/2 maddeleri uyarınca sıfat yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Davacı tarafça 05/01/2021 tarihinde, gerekçeli karar tebliğ edildiğinde istinaf sebepleri belirtilmek üzere süre tutum dilekçesi sunularak, istinaf harç ve masrafları eksik olduğundan bahisle gönderilen 17/02/2021 tarihli 1 hafta kesin süreli muhtıra üzerine 23/02/2021 tarihinde eksik harç ve masrafın depo edilmesine rağmen, istinaf sebeplerini bildirir dilekçe sunulmadığı tespit edilmiştir.6100 Sayılı HMK’nın 352. maddesi ile bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, incelemenin bir başka dairece yapılması gerektiği, kararın kesin olduğu, başvurunun süresi içinde yapılmadığı, başvuru şartlarının yerine getirilmediği, başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmediği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle karar verileceği düzenlenmiştir.İstinaf dilekçesinin unsurlarını düzenleyen HMK 342/1-e bendi uyarınca, “başvuru sebepleri ve gerekçesinin” HMK 342/1-f. bendi uyarınca “talep sonucun” gösterilmesi zorunludur.Davacı tarafça sunulan 05/01/2021 tarihli dilekçede; İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde açılan 2018/143 E. Sayılı davalarının, mahkemenin 15/12/2020 tarihli kararıyla hukuka aykırı olarak usulden reddedildiğini, karar çeşitli hukuka aykırılıklar içerdiğinden ve gerekçeli kararı henüz yazılıp taraflarına tebliğ edilmediğinden, istinaf sebeplerini gerekçeli kararın yazılmasından sonra sunacaklarını bildirdiği, gerekçeli kararın 11/01/2021 tarihinde e-tebligat ile tebliğ edilmesine rağmen, dosyaya HMK 342/1-e-f bendinde belirtilen “başvuru sebepleri ve gerekçesi” ile “talep sonucu” gösterir dilekçe sunulmadığı, bu hali ile usulüne uygun istinaf dilekçesinin bulunmadığı tespit edilmiştir.6100 Sayılı HMK”nın 342. maddesinin 3. bendi “istinaf dilekçesi, başvuranını kimliği ve imzasıyla, başvurulan kararı yeteri kadar belli edecek kayıtları taşıması durumunda, diğer hususlar bulunmasa bile reddolunmayıp, 355. madde çerçevesinde gerekli inceleme yapılır” hükmünü amir olup, HMK 355/1. maddesinde, bölge adliye mahkemesince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak inceleme yapılacağı, kamu düzenine aykırılık görüldüğünde re’sen dikkate alınacağı belirtilmiştir.Davacı tarafça istinaf sebebi ve talep sonucu belirtilmediğinden, mahkemece verilen kararda 6100 Sayılı HMK’nın 355/1-2. cümlesi kapsamında kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan incelemede, kamu düzenine aykırılık bulunduğu tespit edilmediğinden, davacı tarafın istinaf talebinin HMK 342/1-e-f ve 352/1-d. maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Davacı vekilinin istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 352/1-d. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının HAZİNEYE GELİR KAYDINA,3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,4- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,5- Davacı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE,6100 Sayılı HMK’nın 352/1-d maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 22/04/2021