Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/465 E. 2021/466 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/465 Esas
KARAR NO: 2021/466
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/10/2020
NUMARASI: 2020/437 E., 2020/551 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/04/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davacının keşideci olduğu 02/01/2010 tanzim, 10/12/2013 vade tarihli 7.200 USD bedelli senedin ödenmemesi üzerine davalı tarafça senet üzerinde oynama yapılarak 372.000 USD haline getirilmiş ve Bakırköy 15. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, takip dayanağı senetteki sahtecilik sebebiyle Bakırköy 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/168 Esas sayılı dosyası ile takibin iptalinin istendiğini, davacının adli yardım talebinin kabulü ile davacının davalıya 368.800 USD borcunun bulunmadığının tespitini, davacı lehine alacağın %53’ü oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Bakırköy 8 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/182 E. Ve 2020/158 Karar sayılı görevsizlik kararının kesinleşmeksizin mahkemenize gönderilmiş olması nedeniyle veya yeni bir dava açılmış ise; bu kez aynı konu ve taraflar ile tıpatıp aynı dilekçe ile Bakırköy 8 Asliye Hukuk Mah. 2020/182 Esas sayılı dosyasını istinaf başvurusu sebebiyle derdest olması gözetilerek derdestlik itirazımızın kabulüne ve HMK 114/ı md.hükmüne aykırılık sebebiyle dava şartı noksanlığından HMK 115/2 md. göre davanın esasına girilmeden davanın usulden reddine karar verilmesini, Davacı yanın mevcut malvarlığı ve bilirkişi raporu ile sabit taşınmaz değeri karşısında koşulları oluşmayan adli yardım talebinin reddine, satış günü verilmiş ve satış ilanı yapılmış dosyadan takibin teminatsız olarak durdurulmasına yönelik talebinin de İİK 72/3 md. gereği reddine, kötüniyet tazminatına hükmolunması talebi de usul ve yasaya aykırılık teşkil etmekte olup, bu talebin de reddine karar verilmesini, haksız ve dayanaksız suiniyetli dava sebebiyle davalı lehine İİK 72/4 md. dayalı olarak % 20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmolunmasına, yargılama harç ve giderlerinin karşı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK’nin) dava şartları ve ilk itirazlar başlıklı 114/1-ı maddesinde, davanın derdest olmaması dava şartlarından sayılmıştır. Derdestlik, tarafları, dava sebebi ve dava konusu aynı olan bir dava ikinci kez açılırsa, ikinci davada bu husus re’sen veya talep üzerine dikkate alınır ve ikinci dava, dava şartları yokluğundan esasa girilmeksizin reddedilir. Dava şartları, kamu düzeniyle ilgili olduğundan; mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmakla yükümlüdür. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (6100 s. HMK. Mad.115/1) Somut olayda, işbu dava açılmış ise de, Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/185 Esas sayılı dosyasında verilen kararın henüz kesinleşmediği, derdest olduğu tarafları, dava sebebi ve dava konusu aynı olduğu anlaşılmakla davanın derdestlik dava şartı nedeniyle ” reddine karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava dosyasında davalı vekili olarak vekalet ücreti takdiri yapılmamış olması sebebiyle istinaf yasa yoluna başvuruları ile birlikte bu kez 02.03.2021 de e-tebliğ edilen hmk 305/a md dayalı taleplerinin kabulüne dair verilen ek karara karşı da “nispi” olması gerekirken “maktu” ücret takdiri yapılmış olması sebebiyle verilen ilk derece mahkemesi kararının bozularak lehilerine “menfi tespit talebinde bulunulan harca esas değer üzerinden “nispi” vekalet ücreti takdiri yapılmasına ve/veya sayın istinaf makamının takdiri ve yerleşik içtihatlar gereği bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün lehimize “nispi” vekalet ücreti takdiri, yapılmak suretiyle düzeltilerek onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Mahkemenin yukarıda esas ve karar numarası yazılı dosyasında 12.10.2020 tarihinde derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, Davalı vekilinin, gerekçeli kararda vekalet ücretine hükmedilmediği için dosyayı istinaf ettiğini ve ayrıca 28.12.2020 tarihli dilekçesi ile 6100 sayılı HMK nun 305/A maddesi uyarınca vekalet ücretinin ek karar ile tamamlanmasını talep ettiğini, Davalı vekilinin bu talebi yerinde görülerek 29.12.2020 tarihli ek karar ile vekalet ücretine hükmedildiğini, ancak davalı vekilinin bu kez de 29.12.2020 tarihli ek kararda vekalet ücretine maktu olarak hükmedildiğini, Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücretin, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde Asliye Mahkemeleri için öngörülen miktar 4.080,00 TL olduğunu, davalı vekilinin talebinin reddini talep etmiştir.İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanıununun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve re’sen kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davalı istinaf dilekçesinde özetle, derdestlik sebebiyle usulden red kararı verilmesinin ardından lehlerine nisbi vekalet ücreti yerine maktu vekalet ücreti verilmesinin hatalı olduğu ileri sürerek mahkeme kararın düzeltilmesi talebinde bulununmuştur.Dava konusu uyuşmazlığın daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması (derdest olmaması) dava şartıdır. (6100 Sayılı HMK 114/1-ı) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. (6100 Sayılı HMK 115/2) Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7.maddesinde; “Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret” başlığını taşımakta; maddenin 2.fıkrasında ise “davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur” düzenlemesi bulunmaktadır. Şu hale göre tarifenin açıklanan 7/2.maddesi hükmü gereğince; konusu para veya para ile değerlendirilmesi mümkün bulunan davanın dava şartlarından birinin bulunmaması (noksan olması) nedeniyle usulden reddine ilişkin kararda, vekalet ücreti nispi tarifeye göre takdir edilir; Ancak, bu nispi vekalet ücretinin miktarı, maktu vekalet ücretini geçemez. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 12.2.2014 tarih, 2013/385 E., 2014/100 K. sayılı kararı) Somut olayda, derdestlik dava şartı olup dava şartı yokluğundan reddedilen işbu davada, davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olup karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ nin 7/2 maddesindeki düzenleme uyarınca davalı lehine maktu vekalet ücretini geçmeyecek şekilde nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir ise de, nisbi vekalet ücretinin maktu vekalet ücretini geçmesi sebebiyle maktu vekalet ücreti verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, mantıksal ve hayatın olağan akışına uygun, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/10/2020 tarih ve 2020/437 E., 2020/551 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davalıdan alınması gerekli 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye GELİR KAYDINA, 3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin üzerinde BIRAKILMASINA,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5- Davalı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 22/04/2021