Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/446 E. 2021/529 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO : 2021/446 Esas
KARAR NO : 2021/529
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/09/2020
NUMARASI: 2020/502 D.İş., 2020/502 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/05/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 3.000.000,00 TL’lik 14/09/2020 vadeli 16/02/2018 tanzim tarihli senetten dolayı borçludan toplam 495.550,00 TL alacaklı bulunduğunu, senet tahsili için bankaya ibraz edilmiş vadesi gelmesine rağmen ödenmeyerek protesto olduğunu, alacağın tahsili amacı ile İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile borçlu aleyhine icra kovuşturmasına başlanmış ise de, borçlu kaçma teşebbüsü içerisinde bulunduğunu ve takibin henüz kesinleşmediğini beyanla ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesinin 25.09.2020 tarih ve 2020/502 D.İş, 2020/502 K. sayılı kararıyla; “İhtiyati haciz talep eden vekili tarafından Mahkememize sunulan İstanbul 28. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası suretinin incelenmesinde takip dayanağının 10.09.2020 keşide tarihli ve 250.000,00 TL bedelli çek olduğu ihtiyati hacze dayanak senedin olmadığı tespit edilmiştir. İhtiyati haciz talep eden vekili tarafından ihtiyati hacze dayanak 16/02/2018 tanzim ve 14/09/2020 vade tarihli 3.000.000,00 TL bedelli senetten dolayı 17.09.2020 tarihinde aynı borçlular yönünden Mahkememizden ihtiyati haciz talebinde bulunulmuş olup Mahkememiz tarafından 18.09.2020 tarih ve 2020/492 D.İş sayılı dosyasından “Dayanak bonoda… ile … San.ve Tic.ltd Şti’nin aval verenler ve … San.ve Tic.ltd Şti’nin borçlu, ihtiyati haciz talep eden … A.ş. “nin ise lehdar durumunda olduğu, ihtiyati haciz talep eden tarafından dosyaya sunulan alacak tevzi formunda borçlu … San.ve Tic.Ltd Şti ile ihtiyati haciz talep eden … A.Ş. arasında Faktoring sözleşmesinin akdedildiği anlaşıldığı, 6361 Sayılı Yasanın 9/2 ve Faktoring İşlemlerin Uygulanacak Usul ve Esaslar hakkındaki yönetmeliğin 8/1-2 maddesi göre Faktoring şirketlerinin temlik aldıkları alacağın ödenmemesi riskine karşılık müşterisinden ayni ve şahsi teminat alabilecekleri gibi teminat niteliğinde kambiyo senetleri de alabilecekleri ancak, devralınan ve fatura veya fatura yerine geçen belgeler ile ilişkilendirilemeyen kambiyo senedi veya diğer senetlerin tahsil edilebilmesi için, alacağın vadesinde ödenmeyip sorunlu hale gelmiş olması, alınan kambiyo senedi karşılığında hiçbir şekilde kambiyo senedi veya diğer senedin ilgililerini finansman sağlanmaması, kuruluşun işlem ve muhasebe kayıtlarında ek teminat mahiyetinde alınan kambiyo senedi veya diğer senedin ilgili borcun teminatı karşılığında alındığına ilişkin kayıt düşülmesi gereklidir. Somut talepte bu koşullar oluşmadığından ve ilgili maddeler doğrultusunda bilgi ve belge ibraz edilmediğinden (Yargıtay 19.H.D. 18/11/2016 Tarih 2016/7795-14411 E-K Sayılı Kararı)” ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.Mahkememizin 2020/492 D.İş sayılı dosyasının iş bu ihtiyati haciz talebine konu alacak ile taraflarının da aynı olduğu anlaşılmakla 6361 Sayılı Yasanın 9/2 ve Faktoring İşlemlerin Uygulanacak Usul ve Esaslar hakkındaki yönetmeliğin 8/1-2 maddesi göre Faktoring şirketlerinin temlik aldıkları alacağın ödenmemesi riskine karşılık müşterisinden ayni ve şahsi teminat alabilecekleri gibi teminat niteliğinde kambiyo senetleri de alabilecekleri ancak, devralınan ve fatura veya fatura yerine geçen belgeler ile ilişkilendirilemeyen kambiyo senedi veya diğer senetlerin tahsil edilebilmesi için, alacağın vadesinde ödenmeyip sorunlu hale gelmiş olması, alınan kambiyo senedi karşılığında hiçbir şekilde kambiyo senedi veya diğer senedin ilgililerini finansman sağlanmaması, kuruluşun işlem ve muhasebe kayıtlarında ek teminat mahiyetinde alınan kambiyo senedi veya diğer senedin ilgili borcun teminatı karşılığında alındığına ilişkin kayıt düşülmesi gereklidir. Somut talepte bu koşullar oluşmadığından ve ilgili maddeler doğrultusunda bilgi ve belge ibraz edilmediğinden (Yargıtay 19.H.D. 18/11/2016 Tarih 2016/7795-14411 E-K Sayılı Kararı)” ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle;-İlk derece mahkemesince ihtiyati hacze konu kıymetli evrakın, teminat senedi olarak değerlendirilmiş ise de ilgili senedin, teminat senedi niteliğinde olmadığını, uyuşmazlığa konu senedin, müvekkil faktoring şirketine, faktoring sözleşmesi ile doğan borca karşılık olarak borçlular tarafından verildiğini, senedin teminat senedinde bulunması gereken unsurları içermediğini,-Kambiyo senedinin imzalanmasıyla borç doğmakla birlikte, kaldı ki mahkemenin kanaatinin doğru olduğunun kabul edilebilmesi için takip dayanağı kambiyo senedinin faktoring sözleşmesi kapsamında verildiğini ispatlar nitelikte sözleşme metninde atıf bulunması veya senet üzerinde sözleşmeye ilişkin bir kayıt bulunması gerekirken bu yönde ilgili evraklar üzerinde hiçbir kayıt bulunmadığını,-Sözleşmenin sona ermesi ile yasal alacak takibe konulduğunu, borçluların çeklerinin yazılmaya başlaması üzerine müvekkilin alacağı riskli hale gelmiş ve bu sebeple borçluların hesabı kat edilerek, risk takibe konu edildiğini, Mahkemenin kanaatinin aksine somut olayda alacağın sorunlu hale geldiği açık olup, İlk Derece Mahkemesi’nin bu husustaki hatalı değerlendirmelerini kabul etmediklerini, dava konusu senet, 6361 sayılı finansal kiralama faktoring ve finansman şirketleri kanununa uygun olarak alındığını ve yine faktoring işlemlerinde uygulanacak usul ve esaslar hakkında yönetmelik hükmü uyarınca müvekkil şirketin kayıtlarına işlendiğini hatalı kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Bononun düzenlendiği tarih de yürürlükte bulunan 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketler Kanunu’nun 9. maddesinde faktoring şirketlerinin yapamayacağı işlemler hükme bağlanmıştır. Anılan Kanunun 9/2. hükmüne göre; “Faktoring şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez. Aynı faturaya dayalı birden çok faktoring şirketine yapılan kısmi temliklerin toplam tutarı fatura tutarını aşamaz.”04/02/2015 tarih ve 29257 Sayılı Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in 8/1. maddesinde ise; “Faturalı alacağa istinaden kambiyo senedi veya diğer senetlerin alınması halinde, alınan kambiyo senedi veya diğer senetteki ciro silsilesinde kuruluşa kambiyo senedi veya diğer senedi ciro edip veren kişinin, devralınan faturada alacaklı olarak gözüken kişi ve bu kişiden bir önceki cirantanın veya keşidecinin de faturadaki borçlu ile aynı kişi olması gerekir. Fatura ile kambiyo senedi veya diğer senetteki tutarın uyumlu olmasına dikkat edilir. Kuruluş tarafından kullanılan faktoring programları bu uyumu gözetecek ve uyumsuzluk söz konusu olduğunda işlem yapılmasına olanak vermeyecek şekilde yapılandırılır” hükmüne yer verilmiş olup böylece faktoring şirketlerinin 6361 Sayılı Yasanın 9/2. maddesine ve buna göre çıkartılan yukarıda sözü edilen yönetmeliğin 8/1 hükümlerine uygun olarak temlik almadıkları kambiyo senetlerinde yetkili hamil olamayacakları anlaşılmaktadır. Ancak faktoring şirketlerinin müşterilerinden ek teminat mahiyetinde olmak üzere devralınılan ve fatura veya fatura yerine geçen belge ile ilişkili olmayan kambiyo senedi alabilecekleri de yönetmeliğin 8/2. maddesinde hükme bağlanmış ancak bu nitelikteki senetlerin tahsil edilebilmesi için bir takım koşulların mevcudiyeti aranmıştır.Somut olayda; takibe konu edilen bononun lehtarı … A.Ş. ile borçlu şirket arasında düzenlenen faktoring sözleşmesinde bonoya açık atıf olmadığı gibi alacaklının da bu yönde bir kabul beyanı yoktur. Ancak davacının icra takibine konu yaptığı çek ile ihtiyati haciz talep ettiği senedin farklı olduğu bununla birlikte taraflarının aynı olduğu, daha önce de mahkemeden aynı senet ile ilgili ihtiyati haciz talebinde bulunulduğu, senede dayalı takip yapılması dikkate alındığında, takip dayanağı senedin factoring şirketinin sözleşme imzalanırken teminat mahiyetinde aldığı bir senet olup olmadığının yargılama gerektirdiği, bu nitelikteki senedin tahsili için de 6361 Sayılı yasa gereğince birtakım koşulların mevcudiyeti gerektiğinden, factoring işlemlerinde uygulanacak usul ve esaslar hakkında yönetmeliğin 8/2 ve 3. fıkralarındaki koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarının genel mahkemelerde yargılamayı gerektirdiğinden, dosya kapsamında ilk derece mahkemesince toplanan deliller, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında, açılan ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin mahkemesince verilmiş ve istinaf edilmiş nihai kararda yazılı açıklamalara, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, talep eden vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/09/2020 tarih ve 2020/502 D.İş., 2020/502 K. sayılı kararına karşı talep eden vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın talep edenden tahsiliyle Hazineye GELİR KAYDINA, 3- Talep eden tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerilerinde BIRAKILMASINA,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5- Talep eden tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi hükmü gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 20/05/2021