Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/427 E. 2021/425 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/427
KARAR NO : 2021/425
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ 21/12/2020
NUMARASI: 2019/1021 E. 2020/886 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİH : 08/04/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalıların, müvekkilinin çalıştığı tüm müşteri ve acentelerin kontak bilgilerini, ürünlerin menşeine dair bilgileri, çeki listelerini, acente sözleşmelerini, ürün fiyat listelerini, çalışılan ülkelerdeki ticari ataşeliklerin listelerini, Tunus’ta benzer faaliyet gösteren firmaların kontak bilgilerini, davacı tarafından tasarlanan makinelerin teknik çizimlerini, ürünlerin teknik dokümanlarını, servis bilgilerini, şirket içi bilgilerini, tedarikçi firmalara ait bilgileri kullanarak ve taklit edilen makineleri daha ucuza satarak haksız rekabette bulunduklarını beyan ederek, haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla da yapılması nedeniyle işbu beyanların düzeltilmesine ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz olan ve haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan ve oluşturulan makineler, makine parçaları, müşteri portföyü, müşteri listeleri, broşür, tanıtım evraklarının gözetim altında sökülmesine, imkânı bulunamazsa, masraflar davalıya ait olmak üzere imhasına, internet sitesine erişimin engellenmesine, haksız rekabetin menine, TTK m.61/II-IV uyarınca müvekkil şirketin yetkilerine tecavüz niteliğinde üretilen ve yurt dışına ihraç edilen makinelerin haksız rekabet yaratması nedeniyle gümrük idareleri tarafından ihtiyati tedbir niteliğinde el konulmasına karar verilmesine, davalılar aleyhine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçelerinde; davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.İlk derece mahkemesince; ”Davacının talebinin tescilsiz tasarımların korunması niteliğinde olduğu, davanın ihtisas mahkemesi olan Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı” verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Dava dilekçesinde ileri sürmüş olduğu iddialara benzer iddialarda bulunarak, huzurdaki davanın konusunun, müvekkili şirketin çalışanları ve faaliyet konusunda birlikte çalıştığı ve hizmet aldığı kişilerin birlikte hareket ederek müvekkilinin müşteri portföyünü alarak müvekkili ile aynı faaliyet alanında yaptığı işin birebir aynısını konu alan bir şirket kurmak suretiyle bu şirkette müvekkilinin müşterilerine aynı ürünleri satmaya çalışması ve müvekkiliyle haksız rekabet etmesi olduğunu, davanın esasının, davalıların birlikte kurdukları ve yönettikleri şirketin ürettiği makinaların müvekkilinin ürettiği makinelerle benzerliği olmadığını, makinelerin tasarımlarının çalınması ve aynısının üretilmesinin davadaki yan unsur olduğunu, esas unsurun, müvekkilinin yıllardır çalıştığı ve makinelerin elektrik aksamını yaptırdığı elektrikçisinin müvekkili şirketteki yurtdışı pazarlama/ihracat müdürü ve teknik ressamla birlikte hareket ederek müvekkilinin ticari sırlarını almak suretiyle müvekkilinin müşterilerine benzer ya da aynı ürünleri üreterek pazarlaması ve satması olduğunu, Bu itibarla davanın konusunun haksız rekabet olduğunu, haksız rekabetin de ttk 55 vd maddeleri uyarınca mutlak ticari dava olduğunu beyan ederek Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalılarca ticari sırları ile müşteri bilgilerinin kullanılarak ve tescilsiz endüstriyel tasarımlarının, davalı tarafça taklit edilerek haksız rekabette bulunulduğundan bahisle, haksız rekabet teşkil eden eylemlerin tespiti, meni ve refi ile maddi ve manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiş, Mahkemece, davacının talebinin tescilsiz tasarımların korunmasına yönelik haksız rekabete dayalı dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.Davanın açıldığı 26.12.2019 tarihinde 6769 Sayılı SMK yürürlüktedir. Dava tarihinden önce yürürlüğe giren 6769 Sayılı SMK’nın 59/2 ve 69/2 maddesi uyarınca artık tescilsiz tasarımların, belirli koşulları sağlaması durumunda, 6769 Sayılı SMK’nın kapsamında korunacağı düzenlenmiştir. Dava, haksız rekabet ve tescilsiz tasarıma dayalı olarak açıldığından, dava konusu makinelerin tasarım olup olmadığı, tasarım ise “tescilsiz tasarımın korunmasına ilişkin koşullardan yararlanıp yararlanamayacağı” hususlarının değerlendirilmesinin, SMK’nın 156/1. maddesi uyarınca Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından yapılması gerekmektedir. İlk derece mahkemesince, Mahkemenin görevsizliğine, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin davaya bakmakla görevli olduğuna karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/12/2020 tarih ve 2019/1021 E. 2020/886 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı davacı tarafıdan peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,3- Davacı taraflarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5- Davacı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-c. maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 08/04/2021