Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/399 Esas
KARAR NO: 2021/452 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/12/2020
NUMARASI: 2019/5 E., 2020/916 K.
DAVANIN KONUSU İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/04/2021
6100 sayılı HMK’nın 352.maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı dava dilekçesinde; Müvekkil şirket ile davalı arasında 16/06/2017 tarihli sözleşme ile “orbital kaynak ekibi ve makinası günlük kiralama” işi için anlaşıldığını, sözleşme ile hakedişlerin takip eden hafta içerisinde davalı tarafından müvekkile nakden ve peşin olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalı tarafından hiçbir faturaya itiraz edilmediğini, faturaların içeriğinin kesinleştiğini, davalının fatura bedellerini ödememesi üzerine İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı alacağın tahsilini engellemek amacıyla haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini belirterek davalının asıl alacağa ilişkin haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline ve takibin devamına, işletilecek faiz açısından en yüksek faiz oranlarının işletilmesine, borçlunun %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın temelini sadece kira sözleşmesi ve kira bedellerinin oluşturmadığını, aynı zamanda ‘Centurion-HPM/PW, WFI, PS Su Sistemleri İmalat ve Montaj Sözleşmesi de imzalandığını, davacıya icra takibi kapsamında borçlarının bulunmadığını, taraflar aralarında iki ayrı sözleşme yapıldığını ve ilk sözleşmeden kaynaklanan ödemelerin tamamını yerine getirmelerine rağmen davacı tarafın edimlerini tam olarak yerine getirmemesi nedeniyle ikinci yapılan sözleşmeden kaynaklanan alacaklara mahsup yaptıklarını beyan ederek davanın reddine karar verilmesine talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince; ”…Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;Huzurdaki davada davacının davalıyla yapmış olduğu ticari ilişki çerçevesinde 237.101,32 TL, 7.907,81 USD, 4.116,39 Euro tutarlı fatura asıl ve işlemiş faiz alacağının tahsili için davalı aleyhine takip başlattığı davalı tarafından iş bu takibe itiraz edilmesi neticesinde durduğunu, davalının haksız itirazının iptali ile alacağın tahsili noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.Dava dosyası incelemelerimizde davacı ile davalı yan arasında 23.08.2016 tarihli sözleşme akdedilmiştir. Akdedilen Protokolün konusunun; Ankara ile … ilçesi, … sanayi bölgesinde … Ada, ….Parsel’de yapılan … Fabrikası Projesi, PW, WFI, PS, SU SİSTEMLERİ İMALAJ MONTAJI işleri kullanım noktalarının güncellenmesi ve istenen ilave özellikler, Tank kapasitelerinin artırılması, toc ölçümü özelliği eklenmesi, UV sistemi eklenmesi, soğuk kullanım noktası eklenmesi, Vana Revizyonları, Pompa özelliklerinin değişmesi sonucunda uygun olarak imalat ve montajını kapsadığı,Conturion’un kapsamında olan tüm statik, mimari, inşaat, elektrik ve mekanik projelere, HPM ile imzalanan sözleşmeye, sözleşme eki olan bütün dokümanlara, şartnamelere, konuya ilişkin yasal düzenlemelere uygun olarak, tam eksiksiz, kusursuz, gerekli kontroller yapılmış, kullanıma ve işletmeye hazır durumda, malzeme dahil yapılmasına ve teslim edilmesine ilişkin mutabakatların, Taraflar’ın hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesi olduğu,Ek Protokol Bedelinin; Kapsamda belirtilen hizmetlerin karşılığı 128.000 Euro + KDV olduğu, belirtilmiştir.Bahse konu sözleşme ile “ortibal operatörü-montajcı-orbital kaynak makinası” için normal çalışma günlerinde günlük KDV Hariç 1.890,00 TL, fazla çalışma durumunda ise adam başı ücretin 1,5 katı olacak şekilde anlaşıldığı, bunun yanı sıra malzeme temin edilmesi durumunda malzemelerin temin ve nakliye giderleri ve alım fiyatına %8 eklenmek suretiyle bedeli davalı tarafından davacı yana ödeneceği konusunda anlaşıldığı görülmüştür.Davacı yan tarafından takibe konu faturaların dosyaya ibraz edildiği görülmüştür.Diğer yandan adına fatura düzenlenen kişinin fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için düzenlenen faturayı tebliğ aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde fatura ve münderecatına itiraz etmemiş olması ve/veya faturayı düzenleyen tarafından faturanın ihtiva ettiği mal veya hizmetin karşı tarafa ifasının/tesliminin yapıldığını ispatlamalıdır.Davacının faturalardan bakiye cari hesap alacağına esas teşkil eden faturaların sunulmuş olduğu, davalı adına tanzim edilen mübrez faturaların açık fatura (bedeli tahsil edilmemiş) şeklinde ve akdedilen sözleşmelere göre usulüne uygun olarak tanzim edildiği görülmüştür.Davacı yan 03.04.2018 tarihli icra takibinde asıl alacağına 142,79 USD, 45,45 Euro, 7.508,15 TL işlemiş faiz talep etmiştir.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 10.maddesinde “Aksine sözleşme yoksa ticari bir borcun faizi, vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksa ihtar gününden itibaren işlemeye başlar” hükmü bulunmaktadır. Bu hükümler gereğince, davacı alacaklının takip tarihi itibariyle işlemiş faiz talep edebilmesi için davalı borçluyu icra takibinden önce temerrüde düşürmüş olması gerekmektedir.Taraflar tacir olduklarından ilişkilerinde faiz esas olup, önceden kararlaştırılmasa bile faiz istenebilir. Bir alacağa faiz istenebilmesi için, ödeneceği tarihin net olarak belli olması veya belli değilse alacaklı tarafından çekilerek bir ihtar veya ihbar ile borçlunun temerrüde düşürülmesi veya icra takibine başvurulması gerekir. Dosyamızda davalının temerrüdüne dair bir belge yoktur. Bu nedenle temerrüt takiple oluşmuştur. Davacının takip tarihinden önce davalıya bir ödeme ihtarının bulunmadığı, takip tarihi itibariyle davacının 142,79 USD, 45,45 Euro, 7.508,15 TL işlemiş faiz talebinin dayanağı bulunmadığından, takip tarihi itibariyle işlemiş faiz yönünden alacağının bulunmadığı kanaatine varılmış olmakla asıl alacaklar üzerinden hüküm kurmak gerekmiştir. Tüm bu nedenlerle asıl davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 225.788,17.-Tl üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan bu miktara yasal faizi uygulanmasına, 7.765,02 USD ile 4.070,94 Euronun 3095 sayılı yasanın 4/a Md uyarınca USD ve Euro faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazla istemin reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı likit bir borcunun varlığını bildiği halde sadece alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu anlaşıldığından İİY 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarı olan 55.310,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya vermek gerekmiştir…” şeklinde gerekçeyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf talebinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın temelini kira sözleşmesi ve kira bedellerinin oluşturmadığını, aynı zamanda ‘… Su Sistemleri İmalat ve Montaj Sözleşmesi de imzalandığını, montaj sözleşmesi ve ek protokole konu işlerin, davacı tarafından sözleşmeye uygun olarak tam, eksiksiz, hatasız ve kusursuz olarak yerine getirilmediğini, sözleşmeye konu işlerdeki hata, kusur, eksik ve ayıpların Mahkemece değerlendirilmediğini, bu hususta bilirkişi incelemesinin yalnızca mali müşavir tarafından yapıldığını, eksik bilirkişi incelemesi ile karar verildiğini beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava faturalardan kaynaklı icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.Davacı, taraflar arasında 16/06/2017 tarihli sözleşme ile “Orbital kaynak ekibi ve makinası günlük kiralama” işi için anlaşıldığını, bu kapsamda düzenlenen fatura bedellerinin ödenmediğini iddia ederken, davalı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın yalnızca kira sözleşmesinden değil aynı zamanda 23/08/2016 tarihli montaj sözleşmesi ve 08//12/2016 tarihli ek protokol’den kaynaklandığını ileri sürmüştür.Daha önce, İlk Derece Mahkemesince, davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemelerine ait olduğundan bahisle verilen görevsizlik kararının istinaf incelemesini yapan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesince, ”…belirtilen eksiklikler giderildikten sonra görev hususunda bir değerlendirme yapılması için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.” şeklindeki gerekçeyle değerlendirme yapılmış olması dikkate alınarak istinaf inceleme görevi Dairemize ait olmayıp, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 25.06.2020 tarihli 564 ve 586 sayılı iş bölümleri kararı gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36.Hukuk Dairesine ait olduğundan görevsizliğe ilişkin aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;İş bölümü yönünden Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, Dosyanın istinaf incelemesi bakımından görevli İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 36.HUKUK DAİRESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,6100 sayılı HMK’nın 352/1 maddesi gereğince, dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonucu oy birliği ile karar verildi. 15/04/2021