Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/393 E. 2021/391 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO : 2021/393
KARAR NO : 2021/391
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
NUMARASI: 2020/288 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Maddi Tazminat İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 01/04/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili şirketin, faaliyete geçtiği 22.06.2012 tarihinden bu yana “limit” ve “lmt” ibareli markaları ve ticaret unvanı altında basım-yayın ve eğitim hizmetleri üzerinde faaliyet gösterdiğini, kullanımın şirketin kurucu ortağı … aynı marka ve işletme adı ile yürüttüğü faaliyetle birlikte 2009 yılına kadar uzandığını, müvekkilinin davaya dayanak markasını Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde 2009 53013 nolu “lmt limit yayınları”, 2014/111230 nolu “…”, 2016 50538 nolu “lmt limit”, 2016 103320 ve 2018 89697 nolu “…”, 2017 49814 nolu “özel limit derme”, 2018/35776 nolu “limit okulları”, 2018/89700 nolu “…!”, 2019/27312 nolu “… “, 2017 79537 nolu “…” ibareli marka tescilleri kapsamında koruma altına aldığını, tüm bu markaları “basılı yayınlar” ve “eğitim hizmetlerini” de kapsayan 16 ve 41 nolu sınıflar kapsamında tescil edildiğini, markaların tümünde “limit” kelimesinin asli unsur olarak korunduğunu, …, 22.06.2012 tarihinde marka kullanımına bağlı tüm haklarını müvekkiline devrettiğini, müvekkilinin anılan faaliyetlerini 2019 yılına kadar “lmt” ibareli ticaret unvanı ile sürüdürdüğünü, dava konusu 2019/58421 nolu “limit kütüphane – cafe” ibareli marka, mal ve hizmetlerin sınıflandırılmasına ilişkin tebliğe göre; 43 nolu sınıfta “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri, geçici konaklama ile ilgili rezervasyon hizmetleri, düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri. Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri. Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetleri” üzerine tescil edildiğini, davalı tarafa ait markada “limit” kelimesinin, müvekkilinin markasında olduğu gibi müstakil bir kelime unsuru olarak konumlandırıldığını, davalı taraf markasının kavramsal ve fonetik açıdan doğrudan iltibasa sebep olduğunu, müvekkili tarafından verilen hizmetlerle karıştırılması riskini doğuracağını, taraf markalarının benzer alıcı kitlesine hitap ettiğini, ayrıca markalar arasında görsel, fonetik ve kavramsal benzerliğin açıkça görüldüğünü, ilaveten davalı tarafın, kafe adı altında eğitim kurumu ve kitap sağlayıcı olarak faaliyet gösterdikleri alanda fiilen kullandığını, bunun da taraf markaları arasındaki iltibas kadar davalı tarafın marka tescilinde kötü niyetli olduğunu da gösterdiğini, dava konusu markanın haksız rekabete sebep olması ve davalı tarafın kötü niyetle bu markayı tescil ettirmiş olması nedeni ile davalı … adına tescilli markanın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, tecavüzün önlenmesine, marka ihlali teşkil eden fiillerinin ve özellikle “limit” ibaresini içeren ve delil tespit dosyası ile tespit edilen marka kullanımının, davaya dayanak “limit” markasının mevcut kullanım şekli ile davalılara ait sosyal medya hesapları, internet sitesi, tanıtım vasıtaları ve tabelalar üzerinden kaldırılmasına, bu site ve paylaşımlara erişimin tedbiren engellenmesine, “limit” ibaresini içeren reklam vasıtaları ile tabelalara el konulmasına ve bunların dava sonuna kadar muhafaza altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemenin 02/11/2020 tarihli ara kararı gereğince, “İhtiyati tedbir talebinin kabulü ile tedbir talep eden tarafından karar tarihinden itibaren 1 haftalık kesin süre içerisinde, 50.000,00 TL teminat veya muteber bir bankaya ait kesin ve süresiz teminat mektubu mahkemeye depo edildiğinde, davacıya ait 2009/53013, 2014/111230, 2016/50538, 2016/103320, 2018/89697, 2017/49814, 2018/35776, 2018/89700, 2019/27312, 2017/79537 numaralı markalarıyla iltibas oluşturabilecek “….” ibaresinin davalılarca kullanılmasının tedbiren yasaklanmasına, “…” ibaresinin yer aldığı ürünlere, basılı yayınlara, tanıtım vasıtaları ile tabelalara el konulmasına, muhafaza altına alınmasına, “www…..com” adlı internet sitesinde “limit” ibaresinin kullanıldığı ayrıca bu sitede linki verilen instagram ve youtube sitelerinden kaldırılmasına, yasaklanmasına, internet ortamındaki kullanımlarının bir haftalık kesin sürede kaldırılması için davalıya süre verilmesine, kaldırılmadığı takdirde erişimin engellenmesi kararı verileceğinin ihtarına” karar verilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Marka sahibi olan davalı müvekkilin ikametgahının Ankara’da olduğunu, tecavüz iddialarına dayanak alınan ticari faaliyetleri de Ankara’da yürüttüğünü, 6769 sayılı SMK’nın 156. Madde (5) bendinde ” Üçüncü kişiler tarafından sınai mülkiyet hakkı sahibi aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir.” ifadesinin yer aldığını, 6100 sayılı HMK’nın 19. maddesine göre, yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkemenin yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorunda olduğunu, 6100 sayılı HMK’ nın yetki kuralları gereğince, yetkili ve görevli mahkemenin Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri olduğunu, dava dilekçesinin 6100 Sayılı HMK’nın gereklerine uygun olarak kaleme alınmadığını, taraf markaları arasında bütünsel anlamda benzerlik bulunmadığını, tescilli oldukları sınıfların birbirinden tamamen farklı olduğunu, müvekkili şirketin, marka tescil başvurusunu yapmış olmasının kötü niyetli davranış olarak nitelendirilemeyeceğini, ikame edilen tecavüz ve hükümsüzlük davalarının ayrı ayrı reddini,6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 159/1. maddesinde, sinai mülkiyet haklarına tecavüz olduğunu ispatlamak şartıyla ihtiyati tedbir talep edilebileceğinin, 159/3. maddesinde ise ihtiyati tedbirlerle ilgili bu kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağının belirtildiğini, 6100 sayılı HMK’nun 389/1. maddesinde mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceğinin, 390/son maddesinde ise, tedbir talep edenin davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu belirtildiğinden, müvekkili aleyhine ikame edilen ihtiyati tedbirin teminatsız olarak kaldırılmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; ”Davalıların marka ihlali teşkil eden fiillerinin ve özellikle “limit” ibaresini içeren ve delil tespit dosyası ile tespit edilen marka kullanımının engellenmesini, davaya dayanak “limit” markasının mevcut kullanım şekli ile davalılara ait sosyal medya hesapları, internet sitesi, tanıtım vasıtaları ve tabelalar üzerinden kaldırılmasını, bu site ve paylaşımlara erişimin engellenmesini, “limit” ibaresini içeren reklam vasıtaları ile tabelalara el konulmasını ve bunların dava sonuna kadar muhafaza altına alınmasını talep ettiği, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 159/1. maddesinde, sinai mülkiyet haklarına tecavüz olduğunu ispatlamak şartıyla ihtiyati tedbir talep edilebileceği, 159/3. maddesinde ise ihtiyati tedbirlerle ilgili bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağının belirtildiği, 6100 sayılı HMK’nun 389/1. maddesinde mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, 390/son maddesinde, tedbir talep edenin davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu, Ankara 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin uyap üzerinden gönderilen 2020/20 d.iş sayılı dosyada alınan raporda sonuç olarak, aleyhine tespit istenen işyerinin … Ltd. Şti. tarafından işletildiği, işyerinin zemin kat, bodrum, üst kat ve çatı katından müteşekkil toplam 4 katlı bir yapı olduğu, işyerinin giriş katında self servis hizmet sunan yiyecek ve içecek satılan bir bölüm ile masaların olduğu, bu alanın kafeterya biçiminde dekore edildiği, işyerinin birinci katının kütüphane biçiminde düzenlendiği ve öğrencilerin burada çalıştığı, iş yerinin çatı katında yine masaların bulunduğu, işyerinin bodrum katında ise camla ayrılmış şekilde masa, sandalye ve tahta ihtiva eden boş odacıkların sınıfların olduğu ve işyerinde çeşitli derslere ilişkin afişlerin asılı durumda olduğu, işyerinin tabelalarında ve menüsünde ve işyerinde kullanılan fişte Limit Kütüphane veya … Kütüphane şeklinde markasal kullanımlar olduğu, aleyhine tespit istenen tarafın sosyal medya hesaplarında … Kütüphane veya … Kütüphane Akademi veya … Cafe Kütüphane şeklinde markasal kullanımların bulunduğu, karşı tarafın bu sosyal medya hesaplarında sunduğu Kütüphane Cafe ve Eğitim Hizmetlerinin reklam ve tanıtımını yaptığı, karşı tarafın eğitim hizmetinin soru çözümü, TYT ve AYT denemesi çeşitli konularda dersler verilmesi, eğitim kampı şeklinde sunulduğunun tespit edildiği, Dava dilekçesinde markanın kullanıldığı sosyal medya hesaplarına erişimin engellenmesi talebi de olduğu anlaşılmakla, ihtiyati tedbirin değerlendirilmesi için dosyanın bilişim konusunda uzman bilirkişiye tevdi edildiği, 16/10/2020 tarihli raporda, www….com/www…..com.tr, www….com, www…..com, www.limityayinlari.com.tr, https://…, … Yayınları’nın …, …, … ve … hesapları, www…..com, … sosyal medya hesapları üzerinde yapılan incelemede … ibaresinin davalı tarafından kullanıldığının tespit edildiği, tüm dosya kapsamı ve rapor içeriğine göre, davalılar tarafından kullanılan “LİMİT” ibaresinin tabelalarında, menüsünde ve işyerinde kullanılan afişte, sosyal medya hesaplarında kullanıldığı, HMK’nın 389, 6769 SMK. 159 maddeleri gereğince talep edenin zararının genişlemesinin engellenmesi, yargılamanın etkinliğinin sağlanması hususları gözetilerek, davalıların, tescilli markalarının belirleyici unsuru olan ”LİMİT” ibaresini iş yerinde ve sosyal medya hesaplarında kullandığı, bu hali ile yaklaşık ispat kuralı gerçekleştiği anlaşıldığından teminat mukabilinde ihtiyati tedbir talebinin kabulüne” karar verilmiştir. Davalı tarafın ihtiyati tedbire itiraz etmesi sonucu ilk derece mahkemece itiraz duruşmada değerlendirilerek; ”İhtiyati tedbir kararına itirazın düzenlendiği 6100 Sayılı HMK’nın 394. maddesinde, karşı tarafın, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak kararı veren mahkeme’ye itiraz edebileceği, itirazın dilekçe ile yapılacağı, itiraz sebeplerinin açıkça gösterilmesi gerektiği ve itiraza konu tüm delillerin dilekçeye eklenmesi gerektiğinin belirtildiği, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalının mahkeme tarafından verilen ihtiyati tedbire karşı cevap dilekçesi ile itiraz ettiği, yapılan itirazın süresinde olduğu, verilen ihtiyati tedbir koşullarında bir değişiklik olmadığından, davalı vekilince ileri sürülen, tescilli marka savunmasının, 6769 sayılı yasanın 155/1. maaddesi uyarınca, önceki marka sahibine karşı tecavüz davalarında savunma olarak ileri sürülemeyeceği amir hükmü karşısında, davalı vekilinin itirazının reddine” karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; Ankara 2.FSHHM 2020/20 D. İş dosyası ikame edilerek yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde alınan rapora ve mahkeme nezdinde görülen yargılama esnasında alınan bilirkişi raporlarına yönelik itirazlarının mahkemece yeterli şekilde incelenmediğini, müvekkilin kullanımının, markasının tescilli olduğu sınıftaki mal ve hizmetlere uygun bir kullanım olduğunu, mahkemece alınan raporun sonuç kısmında, “…..karşı tarafın bu sosyal medya hesaplarında sunduğu kütüphane, kafe ve eğitim hizmetlerinin reklam ve tanıtımını yaptığı, karşı tarafın eğitim hizmetini soru çözümü, TYT ve AYT denemesi, çeşitli konularda dersler verilmesi, eğitim kampı şeklinde sunduğu tespit edilmiştir” ifadelerine yer verildiğini, yapılan tespite katılma imkanı bulunmadığını, anılan işletmede yer alan dersliklerin, birer saatlik periyotlarla talep eden öğrencilere ve öğretmenlere rezerve edildiğini, öğrencilerin bu dersliklerde hem yeme-içme imkanına, hem de ders çalışma imkanına sahip olduklarını, anılan derslikler ve kurulan sistemin, esasen sıradan bir cafede de bulunabildiğini, müvekkili işletmenin konsepti gereği “sınıf düzeninde” yapıldığını, bu dersliklerde verilen derslerde işletmenin herhangi bir kadrolu eğitmeni veya öğretmeni bulunmadığını, sınıfları kiralayan öğretmenler tarafından yapılan faaliyetler, müvekkilinin Limit Kütüphane markası altında verilmediğini, müvekkilinin markasının, … Kurumları’nın internet sitesinde yer alan görsellerde bulunmasının, yalnızca bahsedilen alt kira sözleşmesi ve reklam ilişkisi neticesi olduğunu, müvekkilinin, En Eğitim Kurumları ile ortak olarak, sahibi olduğu işletmede “ders vermesi – eğitim faaliyetlerinde bulunduğu iddiasını” ispatlar hiçbir belge-bilgi ve dokümanın dava dosyasına sunulmadığını, bu nedenle İstanbul Anadolu 2.FSHHM’ ce 2020/288 E. Sayılı dosya kapsamında verilen 12.01.2021 tarihli, müvekkil aleyhine verilen tedbire itirazın reddine yönelik ara kararın kaldırılmasını ve müvekkili aleyhine verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. Maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Talep İstanbul Anadolu 2. FSHHM’ ce 2020/288 Esas Sayılı dosya kapsamında verilen 12.01.2021 tarihli, tedbire itirazın reddine yönelik ara kararın kaldırılmasına ilişkindir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389/1. maddesi gereğince; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (6769 sayılı) “İhtiyati tedbir talebi ve ihtiyati tedbirin niteliği” başlığını taşıyan 159. maddesinde, bu kanun uyarınca dava açma hakkı olan kişilerin dava konusu kullanımın, ülke içinde kendi sınai mülkiyet haklarına tecavüz teşkil edecek şekilde gerçekleşmekte olduğunu veya gerçekleşmesi için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığını ispat etmek şartıyla, verilecek hükmün etkinliğini temin etmek üzere ihtiyati tedbire karar verilmesini mahkemeden talep edebilecekleri, ihtiyati tedbirlerle ilgili bu kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Aynı kanunu’nun 159. maddesinde öngörülen ispat şartı tam bir ispat değildir. Delillerin değerlendirilmesi sonucu ulaşılacak ön ispat, tedbir kararı verilmesi için yeterlidir. Dosya içerisine UYAP üzerinden temin edilen Ankara 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2020/20 d.iş dosyasında alınan raporda, aleyhine tespit istenen işyerinin … Ltd. Şti. tarafından işletildiği, işyerinin zemin kat, bodrum, üst kat ve çatı katından oluştuğu, giriş katında, self servis hizmet sunan yiyecek ve içecek satılan bir bölüm ile masaların olduğu, bu alanın kafeterya biçiminde dekore edildiği, birinci katının kütüphane biçiminde düzenlendiği ve öğrencilerin burada çalıştığı, çatı katında yine masaların bulunduğu, işyerinin bodrum katında ise camla ayrılmış şekilde masa, sandalye ve tahta ihtiva eden boş odacıkların, sınıfların olduğu ve işyerinde çeşitli derslere ilişkin afişlerin asılı olduğu, işyerinin tabelalarında ve menüsünde ve işyerinde kullanılan fişte … veya … Cafe Kütüphane şeklinde markasal kullanımlar olduğu, aleyhine tespit istenen tarafın sosyal medya hesaplarında … veya … veya … şeklinde markasal kullanımların bulunduğu ve bu sosyal medya hesaplarında sunduğu Kütüphane Cafe ve Eğitim Hizmetlerinin reklam ve tanıtımını yaptığı, verilen eğitim hizmetinin soru çözümü, TYT ve AYT denemesi gibi çeşitli konularda dersler verilmesi ve eğitim kampı şeklinde sunulduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır. Dava dilekçesinde markanın kullanıldığı sosyal medya hesapları yönünden alınan bilirkişi … 16/10/2020 tarihli raporunda, www…..com/ www…..com.tr, www…..com, www…..com, www…..com.tr, https:/…, … Yayınları’nın … hesapları, www…..com, … Kurumları’nın sosyal medya hesapları üzerinde inceleme yapılarak … ibaresinin davalı tarafından kullanıldığının tespit edildiği görülmüştür.Tüm dosya kapsamı ve rapor içeriğine göre, davalılar tarafından “LİMİT” ibaresinin tabelalarında, menüsünde ve işyerinde kullanılan afişte, sosyal medya hesaplarında kullanıldığı anlaşılmış olup, 6100 Sayılı HMK’nın 390/3 maddesindeki haklılığın yaklaşık ispat edildiği, 6769 sayılı yasanın 159.maddesinde ülke içinde kendi sınai mülkiyet haklarına tecavüz teşkil edecek şekilde gerçekleşmekte olduğunu veya gerçekleşmesi için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığını ispat etmek şartının oluştuğu, tedbir kararı verilmemesi halinde yargılama sürecinde davacı tarafın zararının artacağı, tedbir kararının verilmesinden sonra, dosya kapsamında, tedbir kararının değiştirilmesini gerektirir koşulların gerçekleşmediği tespit edildiğinden, itirazın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı tespit edildiğinden, davalı tarafın istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin tarih ve 2020/288 E. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı davalı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,3- Davacı adına sehven yatırdığı anlaşılan 221,40 TL harcın talebi halinde kendisine İADESİNE4- Davalı taraflarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,5- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,6- Davalı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE,7- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 01/04/2021