Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/342 E. 2021/353 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/342
KARAR NO: 2021/353
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 09/11/2020
NUMARASI: 2018/633 E. 2020/635 K.
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/03/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Büyükçekmece …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takibe konu olan çekin müvekkillerinin rızası dışında elinden çıktığını, bununla ilgili Niksar Asliye Hukuk Mahkemesinde 2017/588 esas sayılı dosyası üzerinden çek iptal davası açıldığını, dosyada çeki elinde bulunduranlara istirdat davası için süre verildiğini belirterek çekin müvekkillerine verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının sadece itiraz etmek için davayı açtığını, her ne kadar davacı ödediğini beyan etmişse de ödeme yapmadığını, davacının zaman kazanmak için bu davayı açtığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; ”Davacı tarafça, Büyükçekmece …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına dayanak yapılan … Reşadiye şubesinin 31/12/2017 keşide tarihli, … keşide yerli, … numaralı 5.000 TL meblağlı çekin icra takibi alacaklısı olan davalıdan istirdat talep edilmiş iken, davacı tarafça 13/07/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile çekin istirdat ile birlikte menfi tespit davasına dönüştürüldüğü, davacının dava konusu çek üzerinde lehtar ve ilk ciranta olarak göründüğü, davacının adına atılı bulunan ciranta imzasının eli ürünü olmadığını ileri sürdüğü, grafoloji uzmanı bilirkişinin 21/06/2019 tarihli raporundan, dava konusu çekte davacı adına olan yazı ve davacıya atfen atılı bulunan imzanın davacı eli ürünü olmadığının saptandığı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca dava konusu çeke ilişkin başlatılan 2017/66329 Sor. sayılı dosyanın faili meçhul bürosunca daimi aramaya alındığı, davacının lehtar sıfatında olması nedeni ile çekten dolayı borçlu ve sorumlu tutulabilmesi için, ilk ciranta imzasının kendisine ait olması gerektiği, ilk ciranta imzasının davacıya ait olmadığının saptanması nedeni ile davacının bu çekten ve çekin dayanağı icra takibinden dolayı borçlu bulunmadığının tespitine, dava konusu çekin, davacıya geçmeden önce başka cirolar gördüğünden, davalının çekteki imzanın davacıya ait olmadığını bilemeyeceğinden, kötüniyetli olmadığı kanaatine varılarak davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine, davacının TTK’nun 686/2.maddesi uyarınca davalının dava konusu çeki iktisabında kötüniyetli veya ağır kusurlu bulunduğunu ispatlayamadığını, ceza soruşturma dosyasında evrakın daimi aramaya alınıp, davalı aleyhine devam eden ceza soruşturmasının söz konusu olmadığı, anlaşılmakla davanın çek istirdatı talebi yönünden reddine” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; Dava konusu, … Reşadiye/Tokat Şubesi’ne ait, keşideci “…” olan, … 31/12/2017″ Keşide yer ve tarihli … numaralı ve 5.000(beşbin) TL meblağlı, “…” emrine yazılı çekin arka yüzündeki “…” içerikli yazıların ve yanında atılı bulunan 1. Ciranta imzasının, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu …’in el ürünü olmadığı sonucu çıktığını, bilirkişinin eksik inceleme yaptığını, çek üzerindeki imza ve ismin …’in eli ürünü olduğunu, vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması gerektiğini, Yargıtay 19.HD’nin 04.07.2012 tarih ve 2011/50571 esas, 2012/26227 karar sayılı kararında belirtildiği üzere, vekile yapılmış tebligat mevcut değil ise tebligat geçersiz olduğundan, bilirkişi raporunun 02.07.2019 tarihinde müvekkili …’e tebliğ edildiğinden geçersiz olduğunu, geçersiz tebligat sebebiyle rapora itiraz edilemediğini ve hak kaybı doğduğunu, yeniden kapsamlı şekilde, hükme esas teşkil edecek nitelikte rapor alınmasını, izah ettiği sebeplerle, mahkeme kararının kaldırılmasını, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. Maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. … Reşadiye/Tokat Şubesi’ne ait, keşideci “…” olan, … 31/12/2017″ Keşide yer ve tarihli … numara ve 5.000(beşbin) TL meblağlı, “…” emrine yazılı çekin Büyükçekkmece …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takibe konu edildiği, davacı tarafça çekin rızası dışında elinden çıktığı ve çekin arka yüzündeki “…” cirosunun ve yanında atılı bulunan 1. Ciranta imzasının eli ürünü olmadığından, çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti ve çekin istirdadının talep edildiği, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi ile cironun ve ciranta imzasının davacı eli ürünü olmadığı tespit edildiğinden, menfi tespit talebinin kabulüne, istirdat davasının reddine karar verildiği tespit edilmiştir. 6100 Sayılı HMK’nın 341/2 maddesi gereğince miktar ve değeri 3.000,00 TL’nı geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. HMK 341/4 maddesi uyarınca, alacağın tamamının dava edilmesi durumunda, kararda asıl talebin kabul edilmeyen bölümü 3.000,00 TL’sını geçmeyen taraf istinaf yoluna başvuramaz. Kararın verildiği 2020 yılı itibariyle yeniden değerleme oranında artış sebebi ile kesinlik sınırı 5.390,00 TL’dir. Menfi tespit ve istirdat davasına konu … Reşadiye/Tokat Şubesi’ne ait, keşideci “…” olan, … numaralı çek 5.000,00 (beşbin) TL tutarlı olup, dava 5.000,00 TL üzerinden harç yatırılarak açılmıştır. Mahkemece borçlu bulunmadığı tespit edilen çek miktarı 5.000,00 TL olduğundan, karar ve istinaf talebi tarihi itibariyle geçerli olan 5.390,00TL’lık istinaf kesinlik sınırının altında kaldığından, 6100 Sayılı HMK’nın 346/1. ve 352/1. maddeleri gereğince davalı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 346/1. ve 352/1-b. maddeleri gereğince kesinlik sınırı yönünden REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 85,38 TL’den mahsubu ile fazla yatırılan 26,08 TL harcın talep halinde davalı tarafa İADESİNE, 3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin üzerinde BIRAKILMASINA, 5- Davalı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE, 6100 Sayılı HMK’nın 346/1. ve 352/1-b. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 25/03/02021