Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/331 E. 2021/351 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/331
KARAR NO: 2021/351
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 05/02/2021
NUMARASI: 2021/79 E. 2021/77 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/03/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tedbir talep eden vekili dilekçesinde özetle; Müvekkili ile aleyhine tedbir istenenlerden … aralarında sözleşme akdedildiğinde verilmek üzere zorunlu unsurları eksik bırakılmak suretiyle bono düzenlendiğini, ancak davalıya teslim edilmediğini, davalının izinsiz olarak ele geçirdiğini ve senette tahrifat yapıldığını, tahrifat yapılan senede dayalı olarak ihtiyati haciz kararı alındığını, kararın İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icraya konulduğunu, müvekkili haciz tehdidi altında olduğundan icra dosyasına 4.437.000,00 TL bedelli kesin ve süresiz teminat mektubu sunduklarını, alacaklılar tarafından teminat mektubunun nakde çevrilmesi talep edildiğinden, söz konusu teminat mektubunun nakde çevrilmesi halinde müvekkilinin telafisi imkansız zararlara uğrayacağını, İİK 72/3 maddesi uyarınca İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına sunulan … Zincirlikuyu Şubesi … sayılı, 20/01/2021 tarihli 4.437.000,00 TL bedelli kesin ve süresiz teminat mektubunun nakde çevrilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; İddianın ileri sürülüş biçimine göre istemin, icra takibi başlatıldıktan sonra ihtiyati tedbir yoluyla dosyadaki teminat mektubunun nakde çevrilmesinin tedbiren durdurulması istemine ilişkin olduğu, uygulanması gereken İİK’nın 72/2 ve 3.maddesinde; İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir hükmünü içerdiğinden, somut olayda, takip alacaklısı aleyhine açılmış bir menfi tespit davasının bulunmadığı anlaşıldığından ve İİK’nın 72/3.maddesi kapsamında ya da başkaca bir tedbir kararı verilemeyeceğinden, istemin reddine karar verilmiştir. Tedbir isteyen vekili istinaf dilekçesinde özetle; 6100 Sayılı HMK’nın “İhtiyati tedbirin şartları” başlıklı 389. maddesinin; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.”, 390. maddesinin ise; “İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir.” şeklinde düzenlendiğinden, HMK 389 ve 390. Maddeleri uyarınca, esas hakkında dava açılmadan önce de ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkün olduğunu, HMK 397. maddesinde dava açılmadan önce ihtiyati tedbir kararı verilmesi halinde tamamlayıcı merasimin düzenlendiğini, ihtiyati tedbir kararı verilmesi için esas hakkında bir davanın açılmış olması gibi bir zorunluluk kesinlikle bulunmadığını, şartları oluşmuş ve teminat da yatırılmış ise tedbir kararı verilmesi gerektiğini, somut olayda gecikme sebebiyle telafisi imkansız zararların doğacağının açık olduğunu, İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin”Somut olayda takip alacaklısı aleyhine açılmış bir menfi tespit davasının bulunmadığı anlaşıldığından” (!) şeklindeki red gerekçesinin hukuka aykırı olduğundan kararın kaldırılmasını, İlk Derece Mahkemesi tarafından red gerekçesi olarak ileri sürülen diğer hususun “İİK’nın 72/3. maddesi kapsamında başkaca bir tedbir kararı verilemeyeceğine” ilişkin olup, tedbir taleplerinin, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı kambiyo takibinde, icra dosyasına sunulan … Zincirlikuyu Şubesi … sayılı, 20.01.2021 tarihli 4.437.000-TL. bedelli kesin ve süresiz teminat mektubunun nakde çevrilmemesi yönünde olduğunu, İİK 72/3. maddesinin “İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesini isteyebilir.” şeklinde düzenlendiğini, teminat mektubunun nakde çevrilmesi halinde icra veznesindeki paranın alacaklıya ödeneceğinden, teminat mektubunun nakde çevrilmemesi yönündeki taleplerinin İİK 72/3. maddesi kapsamında olduğunun açık olmasına rağmen, İİK 72/3. Maddesi kapsamı dışında bir talep ileri sürülmüş gibi red kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğundan, somut olayda ihtiyati tedbir kararı verilmesinin tüm şartları oluştuğundan, İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/79 D.iş sayılı dosyasından verilen 05.02.2021 tarihli kararın kaldırılmasını ve İİK. 72/3 maddesine göre ikame edilecek menfi tespit davasına esas olmak üzere, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı kambiyo takibinde icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi ve icra dosyasına sunulan … Zincirlikuyu Şubesi … sayılı, 20.01.2021 tarihli 4.437.000-TL. bedelli kesin ve süresiz teminat mektubunun nakde çevrilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Tedbirin reddine ilişkin karara itiraz eden vekilinin isteği, İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/01/2021 tarih ve 2021/25 D. İş dosyasından alınan ihtiyati haciz kararının, 15/01/2021 tarihinde İstanbul … İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası ile infazı için icra takibi başlatıldıktan sonra, dosyadaki teminat mektubunun nakde çevrilmesinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına ilişkindir. 2004 Sayılı İİK’nın 72. maddesinin 1. ve 2. fıkrası ile 3. fıkrasının ilk cümlesi; “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında, ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar.” şeklinde düzenlenmiştir. Tedbirin reddine ilişkin karara itiraz eden vekilinin ilk istinaf sebebi; HMK 389, 390 ve 397 maddeleri uyarınca dava açılmadan tedbir istenebileceğinden, mahkemece menfi tespit davası açılmadığı gerekçesi ile ret kararı verilmesinin hukuka aykırılığı yönündedir. Her ne kadar HMK uyarınca dava açılmadan önce davadan bağımsız olarak tedbir talep edilebilir ise de; Hukuk Mahkemeleri Kanunu tüm davalara ilişkin tedbir usulünü düzenleyen genel bir yasa olup, İcra İflas Kanunu ise, takip hukukundan doğan ihtilaflara ilişkin özel bir yasadır. Hukukun genel kuralı uyarınca, ihtilafa ilişkin özel yasa mevcut ise genel nitelikteki HMK’nın tedbire ilişkin hükümleri uygulanmaz. Tedbir isteyen taraf, İstanbul … İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldıktan sonra ihtiyati tedbir yoluyla dosyadaki teminat mektubunun nakde çevrilmesinin tedbiren durdurulmasını talep ettiğinden, talebi takip hukukuna ilişkin olduğundan, uygulanması gereken İcra İflas Kanunu’nun ilgili hükümleridir. İİK’nın 72. maddesinin 2. Fıkrasındaki düzenleme karşısında; mahkemece sadece takip başlatılmadan önce ihtiyati tedbir talep edildiği taktirde takibin durdurulmasına karar verebileceğinden, HMK 389, 390 ve 397 maddeleri uyarınca kararın yasaya aykırı olduğuna dair istinaf talebi yerinde olmadığından, reddi gerekmiştir. Tedbirin reddine ilişkin karara itiraz eden vekilinin ikinci istinaf sebebi; teminat mektubunun nakde çevrilmesi halinde icra veznesindeki paranın alacaklıya ödeneceğini, İİK 72/3 maddesinin son cümlesindeki” mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesini isteyebilir.” şeklinde düzenleme karşısında, teminat mektubunun nakde çevrilmemesi yönündeki taleplerinin İİK 72/3. Maddesi kapsamında olduğunun açık olmasına rağmen, İİK 72/3. Maddesi kapsamı dışında bir talep ileri sürülmüş gibi red kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğu yönündedir. Her ne kadar teminat mektubunun paraya çevrilmesi halinde alacaklıya ödenmesi söz konusu ve İİK’nun 72/3 maddesinin son cümlesinde icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine karar verilebileceği belirtilmiş ise de; İİK’nun 72/3 maddesi “İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” şeklinde düzenlenmiş olup, maddenin bütün olarak değerledirilmesi gerekip, maddenin 1. cümlesinde açıkça icra takibinden sonra takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, sadece menfi tespit davasında icra veznesine ödenen paranın alacaklıya ödenmemesine karar verilebileceği belirtildiğinden, icra veznesine ödenen paranın alacaklıya ödenmemesi yönündeki tedbir talebinin kabulü, açılmış menfi tespit davası koşuluna bağlanmış olup, tedbir talep eden taraf, başlatılmış ve devam eden icra takibi için, menfi tespit davası açmadan, değişik iş dosyası ile tedbir talep ettiğinden, ilk derece mahkemesi de red kararını açılmış menfi tespit davası bulunmadığı gerekçesine dayandırdığından, tedbir talep eden vekilinin istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/02/2021 tarih ve 2021/79 E. 2021/77 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı davacı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3- Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5- Davacı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 25/03/2021