Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/302 E. 2021/281 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/302
KARAR NO : 2021/281
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
NUMARASI: 2020/185 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 11/03/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkilinin ” lulu ” markası altında uzun yıllardır içkisiz cafe-restoran işletmeciliği sektöründe hizmet sunduğunu, markasının tanınmışlık seviyesine ulaştığını ve … tescil numarası ile 29 ve 30. sınıfta 2017/76152 numarası ile 35. sınıfta … numarası ile 43. sınıfta müvekkili adına kayıtlı olduğunu, markanın SMK 5/1 maddesi hilafına, davalı … adına … tescil numarası ile 29,30,35, ve 43. sınıflarda tescil edildiğinden, hükümsüzlüğün tespiti ile sicilden terkinine, tecavüzün durdurulmasına ve kaldırılmasına, markanın sicil kaydına dava sonuçlanıncaya kadar devri önleyecek şekilde ihtiyati tedbir tesisine, davalıya ait internet sitesi, instagram facebook ve diğer sosyal medya hesaplarından, davalıya ait şubelerin levha ve tabelalarından, cam giydirmelerden, tentelerden, işletmelerde müşterilere arz olunan tabak, bardak gibi tüm emtia eşyalar dahil olmak üzere 3. Kişilere fiziken veya görsel olarak arz edilen tüm unsurlarda ihtiyati tedbir tesisi ile kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı tarafça 25/01/2021 tarihli itiraz dilekçesinde; HMK 389. maddesinde belirtilen tedbir koşullarının oluşmadığını, davacı tarafın HMK 390/3 maddesindeki davanın esası yönünden haklılığını yaklaşık ispat edemediğini, HMK 390 maddesi uyarınca müvekkilinin muhtemel zararlarını karşılayacak teminatın alınmadığını, cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunduklarını, 6769 sayılı yasasının 156/5 fıkrasında yer alan ” 3. Kişiler tarafından sınai mülkiyet hakkı sahibi aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkeme davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir” hükmü gereği yetkili mahkeme müvekkilinin yerleşim yeri olan Sapanca Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olmasına rağmen, mahkemece ilk itirazlardan olan yetki itirazı değerlendirilmeden tedbir kararı verildiğini, sözlü beyan ve savunmaları alınmadan hukuki dinlenilme hakları engellenir şekilde tedbir kararı verildiğinden, tedbirin kaldırmasını talep etmiştir.Mahkemece 19/01/2021 tarihli oturumda, davalının gıyabında, 4 numaralı ara kararı uyarınca ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile “lulus” ibareli markanın TPMK’nun nezdinde tutulan sicil kaydına 3. kişilere devrini önleyecek şekilde tedbir konulmasına, bu hususta TPMK’ya müzekkere yazılmasına, fazlaya ilişkin talep yargılamayı gerektirdiğinden reddine karar verilmiştir.Davalı tarafın verilen tedbir kararına itirazı üzerine mahkemece 04/02/2021 tarihinde dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda; ” Tüm dosya kapsamı incelendiğinde, HMK m. 389 vd. gereğince davalı vekilinin gerekçelerinin yerinde olmadığı kanaatine varılmakla, davalı vekilinin talebinin reddine karar verildiği tespit edilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; İhtiyati tedbirin şartlarının somut olayda oluşmadığını, tedbir kararının gerekçesinin açıklanmadığını, davacı tarafın haklılığını yaklaşık olarak ispat edemediğini, ihtiyati tedbir kararında, müvekkilinin muhtemel zararlarına karşılık davacı taraftan teminat alınmadığını, yetkisiz Mahkeme tarafından ihtiyati tedbire karar verildiğini, istinaf başvurularının kabulü ile Yerel Mahkemenin 04.02.2021 tarihli ihtiyati tedbire itirazın reddi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. Maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.İhtiyati tedbiri düzenleyen HMK 389.maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından yada tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir ise de; HMK 391/2 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararında, ihtiyati tedbir talep edenin varsa kanuni temsilcisi ve vekilinin ve karşı tarafın adı, soyadı ve yerleşim yeri ile talep edenin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, tedbirin açık ve somut olarak hangi sebebe ve delillere dayandığı, tereddüde yer vermeyecek şekilde, neyin üzerinde ve ne tür bir tedbire karar verildiği, talepte bulunanın göstereceği teminat miktarı ve türünün gösterilmesi yasa hükmüdür.Mahkemece 19/010/2021 tarihli oturumda 4 numaralı ara kararı ile tedbir kararı verilmiş olup, HMK 392/2 maddesindeki unsurları taşımadığından, verilmiş usulüne uygun bir tedbir kararının bulunmadığı tespit edildiğinden, davalı vekilinin kararın gerekçesiz olduğuna ilişkin istinaf talebi yerinde olduğu tespit edilmiştir.6100 Sayılı HMK’nın 394/4. maddesi uyarınca, karşı taraf dinlenmeden verilen ihtiyati tedbir kararına karşı itiraz halinde, mahkemece yapılacak işlem; ilgilileri dinlemek üzere davet etmek, gelmedikleri taktirde dosya üzerinden karar vermek olmasına rağmen, İlk Derece Mahkemesince itiraz üzerine gün tayin ederek taraflara davetiye tebliğ edilmeksizin, 04/02/2021 tarihinde dosya üzerinden karar verildiğinden, yasaya aykırı olduğu tespit edilmiştir.Usul hükümleri kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemece usul hükümlerine aykırı şekilde HMK 391/2 ve 392/2 maddelerine uygun verilmiş ihtiyati tedbir ve tedbire itiraz kararı bulunmadığından, tedbirin şartlarının somut olayda oluşmadığı, haklılığını yaklaşık olarak ispat edemediğine ve mahkemenin yetkisine ilişkin istinaf sebepleri incelenmeksizin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine iadesine karar karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Davalı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile, 2- İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin tarih ve 2020/185 E. sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,3- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE,5- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,6- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 11/03/2021