Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/300 E. 2021/345 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/300
KARAR NO: 2021/345
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 10/12/2020
NUMARASI: 2020/122 E. 2020/455 K.
DAVANIN KONUSU: Patent (Sözleşmeden Kaynaklanan Hak İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/03/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’nın … düğme adında düğme buluşu yaptığını, TPMK nezdinde 21.03.2016 tarihinde … numarası ile … San. Ve Tic. Ltd. Şti ‘ne yirmi yıllığına patentin tescillendiğini, davalı tarafla 03.11.2017 tarihinde ortaklık kurulduğunu, imzalanan protokol gereğince, … A.Ş. adında bir firmanın kurulması, … düğme’nin tescil ve patent hakkının yeni firmaya devredilmesi, üretim ve satışın burada gerçekleşmesi, müvekkilinin bu şirkete %49 hissedar olup çoğunluk hissesine sahip olan davalının temsilci yetkili müdür olmasının kararlaştırıldığını, müvekkilin … Şirketine koyduğu buluşa karşı sektöründe tecrübe sahibi pazar payı olan davalının belli bir meblağ karşılığında şirkete techizat koyma sözü verdiğini, şirketin 13/11/2017 tarihinde kurulduğunu,17/11/2017 tarihinde Bakırköy … Noterliği … yevmiye numarasıyla … Düğme’nin patent hakkının davalı şirket …’ya devredildiğini, 05/03/2018 tarihinde … numarasıyla … düğme adlı buluşun davalı … adına tescillendiğini, ayrıca davacının deposunda bulunan hammaddeyi de kurulan şirkete devrettiğini, şirketin kurulması ve patent devri sonrası geçen 2 yıllık süre içerisinde davalının sözleşme hükümlerine uymadığını, taahhüt ettiği paranın bir kısmını ödemediği gibi dava konusu … düğmenin üretilip satılmadığını, tüm masrafları kurulan şirkete fatura ettiğini, davalının davacının buluşunu kendi firması olan … Şirketi üzerinden tanıtıp, satışını yaptığını ve haksız rekabet içerisine girip … şirketini zarara uğrattığını, davacının kurulan şirketin zarar ettiğini görerek ortaklık sözleşmesinin ve patent devrine ilişkin sözleşmenin feshine dair Beyoğlu … Noterliğinin 17/01/2020 tarih … yevmiye nolu ihtarını gönderdiğini, davalının kurulan şirkete ait patent hakkını kendisine ait şirket üzerinden hammadde ve başkaca ürünler de satmak suretiyle ihlal ettiğini, haksız rekabet içerisine girdiği şirketi zarara uğrattığını, ortaklığa aykırı davrandığını, kendi şirketinin tanınırlığını arttırmaya çalıştığını, devredilen … numarası ile tescillenen “… Düğme”nin ve a2018/06179 numarası ile tescillenen “… düğmeye koku emdirilmesi yöntemi” isimli buluşunun üçüncü şahıslara devrinin önlenmesi için tedbir kararı verilerek, ortaklık kurulmasına dair 03/11/2017 tarihli protokolün, Beyoğlu … Noterliği’nin 17/01/2020 tarih … yevmiye nolu ihtarın tebliğ tarihi olan 27/01/2020 tarihinde haklı nedenle feshedildiğinin tespiti ile, 17/11/2017 tarihli Bakırköy … Noterliği’nin … yevmiye nolu patent devir sözleşmesinin iptalini, devrin sicilden terkinini, a2012/07332 numarası ile tescillenen … Düğmenin, … numarası ile tescillenen … düğmeye koku emdirilmesi yöntemi buluşun, davacı … San ve Tic. LTD. ŞTİ adına tescilini, davalı …’un kötü niyetli olarak kendi sahibi olduğu dava dışı 3. Şahıs … Aksesuar San. Ve Tic. A.Ş. ile patent hakkına tecavüz teşkil eden her türlü ticari faaliyetin önlenmesini, her türlü katalog broşür internet sitesi ve tanıtıcı dökümandan … düğme ve aksesuarları reklamının kaldırılmasını, haksız rekabetin tespiti, durdurulmasını, önlenmesini, uğranılan kazanç kaybı sebebiyle ileride arttırılmak üzere 20.000 TL maddi ve davacı … lehine 30.000 TL manevi tazminatın, haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiziyle birlikte tahsilini, hükmün ilanına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının adresinin Esenyurt olduğundan, yetkili ve görevli mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddini, hiç kimsenin sahibi bulunmadığı bir hak (patent) nedeniyle tazminat talebinde bulunamayacağını, davalıyı aldatıp söz konusu ortaklığın meydana getirildiği iddiasının asılsız olduğunu, yasaya uygun usulünce patentin devredildiğini ve davacının da bedelini aldığını, … numarası ile … düğme koku emdirilmesi yöntemi adlı buluşun davacılar adına tescillenmediğini, … numaralı 25.06.2012 tarihli … düğme ve aksesuar patentinin iddia edildiği gibi organik olmadığını, ürün içeriğinde başkaca bileşenler barındırdığını, davacı tarafın haksız ve kötü niyetle keşide ettirdikleri Beyoğlu … Noterliğinin … nolu ihtarnamesinin Beyoğlu … Noterliği … nolu ihtarnamesiyle cevaplandırıldığını, davacının sözleşmeye uymadığını, gerekli desteği vermediğini, şirketin iş ve işlemlerinde hiçbir katkısının bulunmadığını, davacının sözleşme aşamasında davalıyı yanılttığını, … Şirketi üzerinden … düğme üretimi satışı tanıtılıp pazarlandığı iddialarının doğru olmadığını, davanın usul ve esas yönünden reddini talep etmiştir. Mahkemece; Davanın şirket yöneticisinin sorumluluğu, şirketin feshi, ortaklıktan çıkma, şirket malvarlığının tasfiyesine ilişkin olduğu, HMK’nın 114/1-c maddesinde “mahkemenin görevli olması”nın dava şartı olarak düzenlendiğini, HMK’nın 115. maddesi düzenlemesine göre dava şartlarının yargılamanın her aşamasında re’sen değerlendirileceğini, Mahkemenin ihtisas mahkemesi olup, 5846 sayılı Yasa’nın 76. Maddesinde belirtildiği üzere; Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun düzenlendiği hukuki ilişkilerden doğan davalar ile SMK kapsamında düzenlenmiş olan marka, patent, tasarım gibi uyuşmazlık konusu davalara bakmakla görevli olduğunu, TTK 4. Maddesine göre; her iki tarafında ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın TTK da düzenlenen davalar ticari dava sayılarak TTK’nun 5. Maddesi ile ticari davalara Ticaret Mahkemeleri tarafından bakılması gerektiğini, Somut olayın; taraflar arasında düzenlenen 03/11/2017 tarihli “Ortaklık Kurulmasına Dair Protokoldür” başlıklı sözleşme uyarınca, davaya konu patentin tarafların birlikte kurdukları ve davalının %51 hisse ile ortak ve yetkilisi olduğu şirkete davacı tarafından devrolunduğu hususunda uyuşmazlık bulunmadığını, davacının, kurulan şirkete ortak olan davalı …’un, şirket yönetici olarak üzerine düşenleri yapmadığı, şirketi zarara uğrattığı iddialarıyla kurulan şirkete sermaye olarak koymuş olduğu ve sonradan doğrudan şirket adına tescil olunan patentin tarafına iadesini talep etmiş olmakla birlikte, uyuşmazlığın esasen Ticaret Mahkemelerinin heyet olarak baktığı şirket yöneticisinin sorumluluğu, şirketin feshi, ortaklıktan çıkma, şirket malvarlığının tasfiyesine ilişkin olduğu, şirkete sermaye olarak getirilen patente ilişkin hak sahipliği yönünden bir tartışmanın olmadığı, şirket yöneticisi sıfatıyla yapılan iş ve işlemlere ilişkin taleplerin patent yönünden ayrıştırılarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı gibi uyuşmazlık esası yönünden Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu dikkate alındığında sermaye olarak getirilen patentin tasfiyesine yönelik işlemlerin (şirket malvarlığı olduğu ve şirketin tasfiyesi sonucunu doğuracağı da dikkate alındığında) doğrudan mahkememizi uyuşmazlık yönünden görevli hale getirmeyeceğini, uyuşmazlığın şirket yöneticisinin sorumluluğu, şirketin feshi, ortaklıktan çıkma, şirket malvarlığının tasfiyesine ilişkin olduğundan, ihtisas mahkemesi niteliğinde olan Fikri Sınai Haklar Mahkemesi’nin davada görevli olmadığı, genel hükümler çerçevesinde yargılamayı yapma görevinin, tarafların sıfatları dikkate alındığında Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğunu, yetkiye yönelik itirazların görevli mahkemece değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla görevsizlik kararı verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava ve replik dilekçelerinde “şirket yöneticisinin sorumluluğu, şirketin feshi, ortaklıktan çıkma, şirket malvarlığının tasfiyesi” hususunda taleplerinin olmadığını, mahkemenin taleplerini aşarak bu şekilde yorumlaması hatalı, hukuka aykırı ve buluş sahibinin haklarını ihlal edici sonuç doğurduğunu, “sermaye olarak getirilen patentin tasfiyesine yönelik işlemlerin şirket malvarlığı olduğu ve şirketin tasfiyesi sonucunu doğuracağı” tespitinin hatalı olduğunu, iradenin sakatlanması nedeniyle TPE’nde devredilen Patent haklarının davalıdan iadesini istemek Sınai Mülkiyet hukukundan kaynaklı bir hakkın korunması talebi mahiyetinde olduğunu, müvekkilinin, davalı … tarafından en başından itibaren aldatılarak devir sözleşmesi yapma konusunda iradesinin sakatlandığını anlaması üzerine Beyoğlu …Noterliği 17.01.2020 tarih … yevmiye nolu ihtarname ile 17.11.2017 tarihli ortaklığı feshetmiş, bu feshin tespiti, 17.11.2017 tarihli Patent Devir Sözleşmesinin iptali, devrin TPE’ndeki sicilden terkini, “… no ile … düğme ve aksesuarları” adlı buluşun ve “… no ile … düğmeye koku emdirilmesi yöntemi” buluşunun Müvekkil … San. Ve Tic. Ltd. Şti. adına tescili için, dava açıldığını, patent hakkının davalıya ait … Şirketi’ni kullanarak kasten ve hukuka aykırı olarak ihlal etmesi nedeniyle Maddi ve Manevi tazminat talep edildiğini, davalı …’in, ortaklık kurulan … Şirketi’nin münferiden Müdürü olması sebebiyle, kendisine ait … Şirketi’nde patent hakkı konusu ürünün üretim ve satışını yapmaya hala devam ettiğini, müvekkilin Patent hakkının ihlali anlamına gelen bu duruma karşı buluşunu ve haklarını korumasının tek yolunun Patent devrinin iptalini talep etmek olduğunu, mahkemenin düşüncesinde olduğu gibi, Ticaret Mahkemesi’nde şirketin tasfiyesi kararının, patent hakkının müvekkiline döndürülmesini sağlamayacağını, Yerel Mahkemenin görevsizlik kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın, dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında talep ettiği, “Fesih bildiriminde bulundukları Ortaklık Kurulmasına Dair 03.11.2017 tarihli Protokolün Beyoğlu … Noterliği 17.01.2020 tarih … yevmiye nolu ihtarın tebliğ tarihi olan 27.01.2020 tarihinde haklı nedenle feshedildiğinin tespiti” talebiyle, kurulan şirkete ortak olan müvekkili …’un şirket yetkilisi olarak üzerine düşenleri yapmadığı, şirketi zarara uğrattığı iddialarıyla Ortaklık Kurulmasına Dair 03.11.2017 tarihli Protokolü feshettiğinin tespitini istediğinden, Ticaret Mahkemelerinin heyet olarak baktığı şirket yöneticisinin sorumluluğu, şirketin feshi, ortaklıktan çıkma…. davalarından biri niteliğinde olup, Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görev alanında olduğunu, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinden talep edilemeyeceğini, “17.11.2017 tarihli Bakırköy … Noterliği’nin … yevmiye nolu Patent Devir Sözleşmesinin iptalini, devrin TPE’ndeki sicilden terkinini” talebinde açıkça devir sözleşmesinin iptalini talep etmekle beraber, burada şirketin malvarlığında bulunan patentin, şirket müdürü …’un üzerine düşenleri yapmadığı, patentin devri sırasında davacının(basiretli bir tacir olan davacının!) iradesinin sakatlandığını iddia ettiğinden, … A.Ş.’ne devredilen patente ilişkin hak sahipliği yönünden bir tartışmanın olmadığından, ayrıca şirket yöneticisi sıfatıyla yapılan iş ve işlemlere ilişkin taleplerin, patent yönünden ayrıştırılarak değerlendirilmesi mümkün olmadığından Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görev alanına girdiğini, “Davalı …’un kötüniyetli olarak kendi sahibi bulunduğu dava dışı 3. Şahıs … Aks. San. Ve Tic. A.ş. İle patent hakkına tecavüz ettiğinin tespitini ve 3. Şahısların patent hakkına tecavüz teşkil eden mahiyette her türlü ticari faaliyetin önlenmesini, haksız rekabetin tespitini, durdurulmasını ve önlenmesini,” talep etmişse de … Aks. San. Ve Tic. A.Ş. Davada taraf olmadığını, … Aks. San. Ve Tic. A.Ş.’nin tarafların kurucusu olduğu … A.Ş.’ne yine tarafların 01.03.2018 tarih, 2018/03 karar nolu Yönetim Kurulu’nun OYBİRLİĞİ kararı ile ortak olduğunu, talebinin temelinde şirket müdürü …’un faaliyetlerine yönelik iddia mahiyetinde olup, şirket yöneticisi sıfatıyla yapılan iş ve işlemlere ilişkin taleplerin patent yönünden ayrıştırılarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı bu sebeple davanın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğunu, “Haksız rekabet ve uğranılan kazanç kaybı sebebiyle davalı …’in HMK m. 107 gereği belirsiz alacak davası niteliğinde olmak ve ileride artırılmak üzere, davacılar lehine 20.000 TL maddi ve davacı … lehine 30.000 TL manevi tazminat” talebine ilişkin isteğin, haksız rekabetten kaynaklandığından TTK hükümlerinin uygulanması suretiyle çözümlenmesi gereken uyuşmazlık olduğunu ve ticaret mahkemesinin görevli olduğunu,( Yargıtay 11. H.D.nin 2012/4857 E. – 2012/6266 K.) ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararının yerinde olup, davacı yanın istinaf talebinin reddini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. Maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı tarafın davadaki talebi; Fesih bildiriminde bulundukları Ortaklık Kurulmasına dair 03.11.2017 tarihli protokolün, Beyoğlu … Noterliği 17.01.2020 tarih … yevmiye nolu ihtarın tebliğ tarihi olan 27.01.2020 tarihinde haklı sebeple feshedildiğinin tespiti, 17.11.2017 tarihli Bakırköy … Noterliği’nin … yevmiye nolu Patent Devir Sözleşmesinin iptalini, devrin TPE’ndeki sicilden terkini, “… no ile … düğmeye koku emdirilmesi yöntemi” buluşunun müvekkilleri … Aks. San. Ve Tic Ltd. Şti. adına tescili yönünde hüküm kurulması, davalı …’un kötüniyetli olarak kendi sahibi bulunduğu dava dışı 3. Şahıs … Aks. San. Ve Tic. A.ş. İle patent hakkına tecavüz ettiğinin tespiti ve 3. Şahısların patent hakkına tecavüz teşkil eden mahiyette her türlü ticari faaliyetin önlenmesi, haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve önlenmesi, haksız rekabet ve uğranılan kazanç kaybı sebebiyle davalı …’in HMK m. 107 gereği belirsiz alacak davası niteliğinde olmak ve ileride artırılmak üzere, davacılar lehine 20.000 TL maddi ve davacı … lehine 30.000 TL manevi tazminatın tahsiline ilişkindir. İlk derece mahkemesince; Davacının, kurulan şirkete ortak olan davalı …’un, şirket yönetici olarak üzerine düşenleri yapmadığı, şirketi zarara uğrattığı iddialarıyla kurulan şirkete sermaye olarak koymuş olduğu ve sonradan doğrudan şirket adına tescil olunan patentin tarafına iadesini talep etmiş olmakla birlikte, uyuşmazlığın esasen Ticaret Mahkemelerinin heyet olarak baktığı şirket yöneticisinin sorumluluğu, şirketin feshi, ortaklıktan çıkma, şirket malvarlığının tasfiyesine ilişkin olduğu, şirkete sermaye olarak getirilen patente ilişkin hak sahipliği yönünden bir tartışmanın olmadığı, şirket yöneticisi sıfatıyla yapılan iş ve işlemlere ilişkin taleplerin patent yönünden ayrıştırılarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı gibi, uyuşmazlık esası yönünden Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu dikkate alındığında sermaye olarak getirilen patentin tasfiyesine yönelik işlemlerin (şirket malvarlığı olduğu ve şirketin tasfiyesi sonucunu doğuracağı da dikkate alındığında) doğrudan mahkememizi uyuşmazlık yönünden görevli hale getirmeyeceğini, uyuşmazlığın şirket yöneticisinin sorumluluğu, şirketin feshi, ortaklıktan çıkma, şirket malvarlığının tasfiyesine ilişkin olduğu, ihtisas mahkemesi niteliğinde olan Fikri Sınai Haklar Mahkemesi’nin davada görevli olmadığını, genel hükümler çerçevesinde yargılamayı yapma görevinin, tarafların sıfatları dikkate alındığında Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğunu, belirterek görevsizlik kararı verilmiştir. Davacı tarafça ortaklığın feshi ve buna bağlı haklar yanında, 17/11/20 , Patent Devir Sözleşmesinin iptali, devrin TPE’ndeki sicilden terkini,”… no ile … düğmeye koku emdirilmesi yöntemi” buluşunun müvekkilleri … Aks. San. Ve Tic Ltd. Şti. adına tescili, Davalı …’un kötüniyetli olarak kendi sahibi bulunduğu dava dışı 3. Şahıs … Aks. San. Ve Tic. A.ş. aracılığı ile patent hakkına tecavüz ettiğinin tespiti ve 3. Şahısların patent hakkına tecavüz teşkil eden mahiyette her türlü ticari faaliyetin önlenmesi, haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve önlenmesi, ortaklık sözleşmesine aykırılıktan kaynaklandığı iddia edilen zararın tazmini de talep edildiğinden, davada objektif dava birleşmesi mevcuttur. Davacı, davalıya karşı olan birden fazla talebini (alacağını) aynı davada birleştirebilir ve buna objektif dava birleşmesi denir. Objektif dava birleşmesinde, terditli (basamaklı) davadan farklı olarak, talepler arasında aslilik ve ferîlik ilişkisi yoktur, her talep diğerinden bağımsız ve eş değerdedir, tahkikat aşaması, bütün talepler için ortaktır. mahkeme, bu talepleri ayrı ayrı değerlendirir, dava şartları her talep için ayrı ayrı belirlenir ve dava sonunda vereceği hükümde her talebi ayrı ayrı karara bağlar (Yılmaz, E.: Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi, Ankara 2012, s. 753 vd.) . Bir özel mahkemenin görevine giren dava, genel mahkemede başka bir dava ile birlikte açılamaz, ancak ihtisas mahkemesinin görevine giren bir dava ile Asliye Mahkemesinin görevine giren bir dava, ihtisas mahkemesinde birlikte açılabilir. Objektif dava birleşmesinde, birleştirilen taleplerden biri ihtisas mahkemesinin görevine girmekte ve birleştirilen talepler arasında bağlantı varsa, bu taleplerin tamamı için özel mahkeme görevlidir (Kuru, s. 1498 vd.) . Davacı vekilinin dava dilekçesindeki ilk talebi ortaklığın feshinin tespiti ve sözleşme hükümlerine aykırılıktan kaynaklandığı iddia edilen maddi ve manevi zararlarının tazmini istemine ilişkin olup, bu talep, genel mahkemelerin (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m.1,2) (6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) m.4) görev alanı içerisinde kalmaktadır. Davacı şirket vekilinin diğer talepleri; 17.11.2017 tarihli Bakırköy … Noterliği’nin … yevmiye nolu Patent Devir Sözleşmesinin iptali, devrin TPE’ndeki sicilden terkini, “… no ile … düğmeye koku emdirilmesi yöntemi” buluşunun müvekkilleri … Aks. San. Ve Tic Ltd. Şti. adına tescili, Davalı …’un kötüniyetli olarak kendi sahibi bulunduğu dava dışı 3. Şahıs … Aks. San. Ve Tic. A.ş. İle patent hakkına tecavüz ettiğinin tespiti ve 3. Şahısların patent hakkına tecavüz teşkil eden mahiyette her türlü ticari faaliyetin önlenmesi, haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve önlenmesidir. Anılan uyuşmazlığa 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin tescilli markaya ilişkin hükümleri tatbik edilecektir. Bu hükümlerin tartışılıp değerlendirilmesinde görevli mahkeme ise Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesidir. Davacı tarafın taleplerinden birinin ihtisas mahkemesi olan Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiği dikkate alındığında, 551 sayılı KHK’nın 146. maddesinin 1. fıkrası gereğince davanın Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2018/11-546 Esas ve 2018/1330 Karar, Yargıtay 11. H.D’nin 2014/3511-6600 Esas ve Karar, Yargıtay 11. H.D.’nin 2012/19078- 2013/1600 Esas ve Karar sayılı ilamları). Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri bir ihtisas mahkemesi olup, özel bilgi ve uzmanlık gerektiren belirli uyuşmazlıkların çözümü için kurulmuş özel mahkemeler olduğundan, genel mahkeme olan Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanına giren işlere de bakabileceğinden, davacı tarafın istinaf talebinin kabulü ile İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin görevsizlik kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/3. maddesi gereğince kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile, 2- İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 10/12/2020 tarih ve 2020/122 E. 2020/455 K. Kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/3. hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 3- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,4- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE, 5- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vakalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 6- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/3. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 25/03/2021