Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/29 E. 2021/72 K. 21.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/29
KARAR NO : 2021/72
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/02/2020
NUMARASI : 2020/96 E. 2020/140 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 21/01/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; davaı … AŞ. nin alacaklı, …. San. Tic. Ltd. Şti. ve… borçlu olduğu ve aleyhlerine İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasından 31/07/2019 tarihinde Antalya …. İcra Müdürlüğünün … Tal. sayılı dosyası ile müvekkili …’ün işyerine 31/07/2019 tarihinde hacze gelindiğini, haciz sırasında davacının işyerinin borçlulara ait olmadığı hususunda ısrar etmesine rağmen .. . adına bir takım belge bulunduğundan bahisle, vergi kaydı ve ticari unvanı farklı olan ve yetkilisi … olan iş yerinde haciz yapıldığını, mahcuzların muhafaza altına alınacağı ve borçlu … hakkında başka icra dosyalarının da olduğu ve bu dosyalar toplamı olan 176.000 TL. sını karşılayacak miktarda menkul haczi yapılacağı ve muhafaza altına alınacağı baskısı ile davacı … tarafından 11.000 TL. sının biraz üzerinde ödeme yapıldığın ve bu dosyanın kalan borcu için 28.150 TL. tutarında, 31/07/2019 tanzim ve 05/08/2019 ödeme tarihli bir adet bono düzenlendiğini, ayrıca protokol yapıldığını, 31/07/2019 tarihli haciz tutanağında hamal çağrıldığı açıkça yazmadığını, hamal çağrılması muhafaza yapılacağına dair davacı müvekkilde yeteri kadar endişe uyandırdığını, bu anlamda haciz baskınının bulunduğunu, aynı haciz tutanağında davacının borcu kabul ettiği ve üstlendiğine dair bir ibare de bulunmadığını, dava konusu senedin borcun üstlenildiği anlamına gelmediğini, bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın yetkisiz yer mahkesinde açıldığını, yetkili mahkemenin İstanbul (Çağlayan) Mahkemeleri olduğunu, davacının, TTK 5/a maddesi uyarınca dava şartı olan arabuluculuğa başvurma şartını yerine getirmediğini, davacı yan haciz esnasında hiçbir hata, hile veya tehdite maruz kalmadığını, ; davacı yan borçtan kaçamayacağını anladığından borcu kabul ettiğini ve söz konusu dosya borcuna istinaden senet vermeyi kendilerinin teklif ettiğini, davacının haciz esnasında, hata, hile veya tehdite maruz kalmadığını, davacının TBK 195 ve devamı maddeleri anlamında borcu üstlendiğini, davaya konusu bono, davacının rızasıyla verildiğini, davacını, kardeşinin borcunu üstlenip ödediğini belirterek davanın TTK madde 115 gereğince; dava şartı olan arabulucuğa başvurma şartının yokluğundan usulden reddine, dava yetkisiz yer mahkemesinde açıldığından HMK 19-20 gereğince; dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini, aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise, haksız ve kötüniyetle açılan davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince arabuluculuğa başvuru dava şartının yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Menfi tespit davalarının eda hükmü içermemesi, sadece tespit hükmü içermesi ve kambiyo senedinden doğan alacaklarda, elinde bir senet bulunan alacaklı ile borçlu arasında arabulucu kurumu ile müzakere edilecek bir husus bulunmadığından zorunlu arabulucu kapsamında sayılmasının hatalı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Dava, senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince arabuluculuğa başvuru dava şartının yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. 6100 Sayılı HMK’nın 114/1 maddesinin birinci fıkrasında, tüm davalar bakımından geçerlilik taşıyan dava şartlarının neler olduğu hususu açıkça hükme bağlanmış, HMK 114/2 maddesinde ise diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir. 7155 Sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesi ile getirilen “Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. ….” hükmü uyarınca konusu bir miktar para alacağı olan talepler hakkındaki ticari davalarda dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunlu hale getirilmiş, yani arabuluculuğa başvurmak dava şartı haline getirilmiş bulunmaktadır.Somut olayda ise uyuşmazlık, senet sebebiyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, konusu bir miktar para alacağı değildir. Dava devam ederken senet bedelinin davalı tarafça tahsil edilmesi halinde davanın çek bedelinin istirdatına dönüşmesinde de durum değişmeyecektir. Zira senet bedelinin istirdatı istemi, senet istirdatı isteminin kabul edilmesine bağlıdır ve terditli bir talep olarak ileri sürülmektedir. O halde ilk derece mahkemesince davacının asıl menfi tespit talebinin 6102 sayılı TTK 5/A maddesi gereğince arabuluculuk dava şartına tabi olmadığı dikkate alınarak işin esasına girilip bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenle davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/4 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile, 2- İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/02/2020 gün ve 2020/96 E. 2020/140 K. Sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/4 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,3- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE,5- Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,6- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/4 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 21/01/2021