Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/259 E. 2021/551 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO : 2021/259
KARAR NO : 2021/551
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/02/2018
NUMARASI: 2015/150 E. 2018/134 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 20/05/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Taraflar arasında imzalanan 31.08.2012 tarihli sözleşmeden doğan 52.000,00 TL alacağın tahsili için icra takibine girişildiğini, davalının itirazı neticesinde itiraz iptali için huzurdaki davayı açtıklarını, … ünvanlı işletmenin davacı tarafından kurulan iştigal konusu makine kiralama, harfiyat, nakliyat vb. alan adı bir firma olduğunu, davacının leasing yöntemi ile borçlanarak iş makinası aldığını ve bu makinaları ihtiyaç sahibi firmalara saatlik, günlük, haftalık yada aylık olarak kiraya verildiğini, davalının daha önce davacıdan 1 adet … ve 1 adet … makinası kiraladığını bir süre sonra davalının 1 adet … makinası kiralamak istediğini bildirdiğini, aylık 5.500,00 TL üzerinden makinanın davalıca kiralanması hususunda mutabık kaldıklarını, daha sonra davalının fikir değiştirdiğini 36 ay vadeli … makinası satın aldıklarını, makinayı bilmedikleri için işletemediklerini belirterek yeni bir teklifte bulunduklarını, teklife göre, davalı, davacıya 12 ay garantili iş verecek bu sürede davalının leasing yönetimi ile aldığı makinanın işletilmesinin davacı tarafından gerçekleştirileceğini, davacıya ayda 5.500,00 TL ücret ödeyeceğini, ödemenin 4.160,00 TL’nın makinanın aylık taksitine sayılacağını, kalan 1.340,00 TL’nin ise operatör ve SGK masraflarına sayılacağını davalıca ödenen 9.652,00 TL kırıcı aparat bedelinin davacı tarafından davalıya 8.000,00 TL olarak ödeneceğini, iş makinası için davalının ödediği ilk 5 aylık taksit 20.800 TL’nin ise 31 ayın sonunda davacı tarafından davalıya nakden ve defaten ödendiğini böylece 31 ayın sonunda davacının iş makinasımn sahibi olacağını ve taraflar arasında 31.08.2012 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşme m.5’de 1 adet … bedelinin aylık 5.500,00 TL olarak kararlaştırıldığını, bu bedelin 4.160,00 TL’sinin makinamn aylık taksitlerinden mahsup edileceğini, kalanın m.ll’e göre 1.340,00 TL’nin operatör maaşı SSK prim bildirgesi ve tahakkukları bu bedele dahil olarak davalı tarafından ödeneceği, davacı alacağından mahsup edileceğinin kararlaştırıldığım, davacının 01.09.2012 tarihinden itibaren işe başladığını, edinimini tam ve gereği gibi yerine getirdiğini, diğer taraftan Esenyurt ilçesindeki SGK inşaatı nedeniyle, davacının davalıdan 10.797,00 TL hakkedişi doğduğunu, bu 10.797,00 TL hakkediş bakiyesi üzerinden 8.000,00 TL’nin mahsubu yoluyla 22.10.2012 tarihinde kırıcı aparat bedelinin davalıya ödenerek faturanın davacıya teslim edildiğini, bunun dışında şantiye, temizlik işlerini de titizlikle yerine getiren davacının sözleşmenin ayakta kalması için gayret gösterdiğini, 08.04.2013 tarihinde iş sahibi idarenin davalı ilerdanışıklı biçimde iş makinesinin sık sık arızalanarak iş kaybına neden olduğu şeklinde tutanak tanzim ettiğini, bu tutanağı haksız feshe dayanak teşkil ettiren davalının sözleşmeyi tek taraflı feshettiğini, Kadıköy …. Not.’nin 10.04.2013 tarih … y. no’lu ihtarnameyi davacıya gönderdiğini, bilahare Bakırköy …. Not.’nin 24.04.2013 tarih … y. no’lu cevabı ihtarnamede feshin dayanağı gerekçenin kabul edilemez olduğunun bildirildiğini, 01,09.2012 – 10.04.2013 tarihleri arasındaki 8 aylık sürede davacının 44.000,00 TL alacağı doğduğunu (8 ay x 5500 aylık ücret) davalıya yapılan 8.000,00 TL kırıcı aparat ödemesi ile davacının davalıdan toplam alacağının 52.000,00 TL faizi ile birlikte 56.347,60 TL olduğunu belirterek İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin devamına asıl alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Taraflar arasındaki 31.08.2012 tarihli sözleşme m. 5’de, sözleşme bedelinin makine ekipman ve iş gücü bedeli olarak 5.500,00 TL kararlaştırıldığını, bu bedelin 4.160,00 TL’sının söz konusu makinanın aylık taksitinden düşüleceği kalanının m.11’deki şartlara uygun olarak operatör maaşı, sgk primi, v.b. masraflar için ödeneceğinin, kararlaştırıldığını, doğrudan davacıya verilecek bir ödeme kararlaştırılmadığını, sözleşme m.6’ya göre yapılacak ödemelerin 4.160,00 TL’nın … makinasımn finansal kiralama taksitlerinin ödenmesinin öngörüldüğünü taraflar arasındaki sözleşmenin finansal kiralama sözleşmesinin sonuna kadar devam etmesi halinde ise belli şartlar dahilinde makinamn mülkiyetinin davacıya devrinin öngörüldüğünü, davacıya doğrudan ödenmesi kararlaştırılan bir bedel olmadığını, sözleşme m. 8’de idare i]e davalı arasında imzalanmış ana sözleşmenin taşeronu bağlayacağı m.l5’de ise idarenin emir ve talimatlarını eksiksiz yerine getirmesi gerektiğinin kararlaştırıldığını, m.l3’de davacının sözleşme şartlarına uymaması halinde, sözleşmenin tek taraflı feshedileceği, bu şekilde fesih halinde sadece operatör ve makine bakım bedelinin ödeneceğinin kararlaştırıldığını, taraflar arasındaki sözleşmenin davacının kusurlu davranışlarıyla haklı nedenle feshedilmiş olup, davacının icra takibine dayanak yaptığı bedelleri sözleşme gereği talep edebilmesinin mümkün olmadığını, davacının sözleşme gereği yükümlerini yerine getirememesi, işini savsaklaması sebebiyle idarenin 08.04.2013 tarihinden tutanak tuttuğunu ve işine son verdiğini, davalıya bildirdiğini, davalının sözleşmeyi idarenin tutmuş olduğu fesih tutanağına istinaden haklı olarak feshettiğini, m.13’e göre sözleşme bedelini talep hakkı bulunmadığını, davalının üzerine düşen operatör ödemelerini yaptığını, davalının sözleşme gereği edimlerini yerine getirdiğini belirterek davanın reddine, davacının %20 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; ”Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin “Ödeme Şekli” başlıklı 6. Maddesi “İşveren tarafından taşerona ödenecek olan sözleşme bedeli finansal kiralama hakkı işveren üzerinde olan … marka 2011 model kanal kazıyıcı yükleyicinin finansal kiralama müddeti olan 31 aylık süre sonunda işveren tarafından finansal kiralama şirketinden kendi üzerine alınmak suretiyle mülkiyet hakkının taşerona devri şeklinde yapılacaktır. İş bu makine … San. Tic. Ltd. Şti.’ne ait olup ödemeleri bittikten sonra ….’ya iş bu sözleşme şartları doğrultusunda devrini yapacaktır. … San. Tic. Ltd. Şti. devir bedelini … Ltd. Şti. cari hesabına mahsup edecektir. Devre ilişkin masraflar taşeron tarafından ödenecektir. Ayrıca işveren tarafından daha önceden yapılmış olan 5 aylık kira bedeli olan 20.800,00 TL 31 aylık süre sonunda ve anılan iş makinesinin taşerona devri sırasında taşeron tarafından işverene ödenecektir. İş bu makinenin kırıcı aparatının bedeli 31 Aralık 2012’ye kadar taşeron tarafından işverene ödenecektir. Söz konusu bu bedel işveren tarafından ödenecek olan KDV mahsuplaşması, Esenyurt’taki SGK Binası inşaatında yapılacak olan iş bedeli ile takas şeklinde ve kalan bedel nakden ödenecektir.” şeklinde düzenlenmiş olup sözleşmenin 13. maddesinde taşeronun operatör ve makinenin bakım giderlerini ödemekle yükümlü olduğu anlaşılmaktadır.Uyuşmazlık sözleşmenin haklı nedenle feshedilip feshedilmediği, haklı nedenle feshedilmemesi halinde davacının talep edebileceği alacak kalemleri noktasındadır. Her ne kadar davacı tarafın defterleri usulüne uygun tutulmamış ise de talebin sözleşmenin feshinden kaynaklı alacak ve zarar istemine ilişkin olduğu davalı tarafından sunulan dekontlar dışında ödeme iddiasında bulunulmadığı anlaşılmakla tarafların ticari defter ve kayıtlarına itibar edilmemiştir. Davacının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediği iddia edilmemiştir. Davacının taraflar arasında akdedilen sözleşmenin “İşin Tarifi” başlıklı 15. maddesinde finansal kiralama konusu makineyi operatör ile birlikte 4. Bölge Aksesuar Bakım Onarım işini üstlendiği, sözleşmenin ayakta kaldığı süre için davacının hizmeti yerine getirmediği yönünde iddia ileri sürülmediği anlaşılmakla davacının operatör ve makinenin bakım giderleri yanında sözleşmenin feshi nedeniyle kadri maruf bulunan hakediş tutarlarını talep edebileceği anlaşılmış, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği ispat edilemediğinden davacı tarafından yapım işine mahsuben ödenen kira bedeli ile kırıcı bedeli toplamı 38.492,80 TL ile operatör bedeli ve tamir masrafları 20.428,13 TL’yi davalıdan talep edebileceği kanaatine varılarak denetime elverişli 13/11/2017 tarihli rapor doğrultusunda davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.” şeklindeki gerekçeyle davanın kabulüne” karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Taraflar arasında imzalanan 31.08.2012 tarihli sözleşme ile 31 aylık süreyi tamamlamadan sözleşmenin haklı nedenle feshedilmesi halinde, davacının herhangi bir hak talebi olamayacağının kararlaştırıldığını,Ana sözleşmenin diğer tarafı olan idarece müvekkiline verilen talimat doğrultusunda, davacının kusurlu davranışlarına bağlı olarak sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, yerel mahkemenin aksi yöndeki kabulünün hiçbir somut olguya dayanmadığı gibi idarenin tuttuğu tutanağın da hiçbir şekilde irdelenmediğini,Yapım işleri genel şartnamesinin 21.maddesine göre, idare, alt yüklenici tarafından yapılan işlerin sözleşme ve şartname hükümlerine uygun olmadığını tespit ederse, alt yüklenicinin değiştirilmesini veya alt yükleniciler tarafından yapılmasını istemediği herhangi bir iş bölümünün bizzat yüklenici tarafından yapılmasını her zaman isteyebileceğinin kararlaştırıldığını, bu hükmün davacı taşeronu bağladığını, davalının ise yukarıda yer verilen hükümler gereği idarenin vermiş olduğu talimata uymaktan başka çaresi olmadığını, bu kapsamda davacının sözleşmesi, müvekkile, idarenin vermiş olduğu talimata bağlı olarak sözleşmenin 13. Maddesi gereği haklı nedenle feshedildiğini, İdarece tutulan tutanağın sahteliğinin iddia edilmediğini, bu tutanağın dikkate alınması gerektiğini, Sözleşme haklı nedenle feshedildiğinden sözleşmenin 13.maddesine göre davacının ancak operatör ve bakım giderlerini talep edebileceğini, operatör giderlerinin müvekkili tarafından ödendiğini, bakım giderlerinin ise talep konusu yapılmadığını, davacının sözleşmenin 13. maddesine göre talep hakkının bulunmadığını,Mahkemece bilirkişi raporunu aşar mahiyette karar verildiğini, dosyada mübrez her iki bilirkişi raporunda da davacının tamamen haklı olması halinde talep edebileceği alacak tutarının 38.492,80 TL olarak tespit edilmesine rağmen mahkemece işbu tespitleri aşar şekilde 56.347,60 TL üzerinden davanın kabulüne karar verildiğini,Faiz hesabı yapılmadan ve gerekçeli kararda faiz yönünden gerekçelendirme yapılmadan faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.1-Dava itirazın iptali davasıdır. 2- Davalı, dava dışı idareden almış olduğu işi yürütebilmek adına Leasing yoluyla bir makine kiralamış, bu makineyi işletmesi için davalıya kiralamış, bu kapsamda taraflar arasında yapılan 31.08.2012 tarihli sözleşme ile, sözleşme konusu işlerin 31 aylık süre içerisinde usulüne uygun yerine getirmesi halinde makinenin mülkiyetinin davacıya devredileceği, sözleşmenin 13.maddesinde, davalının ana sözleşme şartlarına uymaması halinde yüklenicinin tek taraflı fesh hakkına sahip olduğu, bu durumda sadece operatör ve makinanın bakım giderlerinin ödeneceği kararlaştırılmıştır.3- Davalı, ana sözleşmenin tarafı olan idarenin vermiş olduğu talimata bağlı olarak sözleşmenin 13. maddesi gereğince davacıyla olan sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğini, davacının edimlerini gereği gibi yerine getirmediğini, bu hususta tutanak tutulduğunu ileri sürmüştür.4-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sözleşmenin haklı nedenle feshedilip feshedilmediği, haklı nedenle feshedilmemesi halinde davacının talep edebileceği alacak miktarının ne olduğu noktasında toplanmaktadır.5- Davacı sözleşmenin feshinden kaynaklanan zararını talep etmekte olup, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini iddia eden davalı bu hususta ispat yükü altındadır. Davalı ana sözleşmenin tarafı olan idarenin tutmuş olduğu tutanaktan bahsetmekte olup, dosyada bahse konu tutanağa rastlanmamış, Mahkemece idareye yazılan müzekkereye verilen cevapta ise, sadece sözleşme ve şartname örnekleri gönderilmiştir. Davacının edimlerini gereği gibi yerine getirmediğine ilişkin dosyaya yansıyan başkaca bir bilgi, belge ve delil bulunmadığından davalının sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğini ispat edemediği, dolayısıyla davacının sözleşme kapsamında müspet zararını talep edebileceği kanaatine ulaşılmıştır.6- Davalı her ne kadar, ana sözleşmenin tarafı olan İdarenin talimatı üzerine davacıyla imzaladığı sözleşmeyi feshettiğini, bu kapsamda sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürmüş ise de, sözleşme ile davacıya karşı yükümlülük altına girmiş olan davalının, sorumluluktan kurtulamayacağı tartışmasızdır.7- Müspet zarar; borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki farktır. Diğer bir anlatımla, müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır. Somut davada, davacının bu kapsamda talep edebileceği zarar kalemleri ise; kira bedeli, kırıcı aparat bedeli, operatör bedeli ve tamir masraflarıdır. Mahkemece 13.11.2017 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilmiş olup, anılan rapor bilimsel olarak yeterli ve denetime elverişli bulunmuştur. Davacının bu kasamda 02.03.2017 tarihli rapor ile 13.11.2017 tarihli raporlarda tespit edilen kira bedeli ve kırıcı bedeli olan 38.492,80 TL ile operatör bedeli ve tamir masrafları olan faturalı 20.428,13 TL’yi talep edebileceği kanaatine varılmıştır.8- Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer istinaf sebepleri yerinde görülmese de; icra takibinde 4.347,60 TL işlemiş faiz talep edilmesine rağmen Mahkemece verilen kararda, faiz talebinin yerinde olup olmadığına ilişkin bir değerlendirme yapılmadığı gibi, hükmedilen alacağın faiz talebini kapsayıp kapsamadığı da anlaşılamamıştır.9- Bu kapsamda yapılan inceleme sonucunda, her ne kadar davacı tarafça davalı aleyhine noter vasıtasıyla gönderilen 24.04.2013 tarihli cevabi ihtarnamede, sözleşmenin feshinden kaynaklanan alacaklar talep edilmiş ise de, ihtarnamenin tebliğine ilişkin dosyaya yansıyan bir belge bulunmadığı, dolayısıyla davalı açısından temerrüt olgusunun gerçekleşmediği, işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır. Bu durum karşısında Mahkemece, yalnızca asıl alacağa hükmedilmesi ve hükmedilen asıl alacak miktarı üzerinden icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekirken, toplam takip miktarı üzerinden icra inkâr tazminatına hükmedilmesi yerinde görülmemiştir. Açıklanan sebeplerle, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesine göre İlk Derece Mahkemesi kararının 8. ve 9. bentlerde belirtilen sebeplerle kaldırılmasına, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davanın kısmen kabulüne yönelik yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Davalı vekilinin istinaf sebeplerinin KISMEN KABULÜNE, 2- İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/02/2018 tarih ve 2015/150 Esas, 2018/134 Karar sayılı kararının yukarıda 8. ve 9. bentlerde belirtilen sebeplerle kaldırılmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA Bu kapsamda;3- Davanın KISMEN KABULÜNE, 3/a- Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile takibin 52.000,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,3/b- Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan, asıl alacağın %20’si oranında olmak üzere 10.400,00 TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 4- İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;4/a- 492 Sayılı Harçlar Kanunu’na göre alınması gerekli 3.552,12 TL karar ve ilam harcın, peşin yatırılan 680,58 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 2.871,54 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 4/b- Davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvurma harcı, 680,58 TL peşin harç, 2.000 TL bilirkişi ücreti, 193,85 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 2.902,13 TL yargılama giderinin davanın kabul-red oranına göre hesap olunan 2.024,70 TL’nin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 4/c- Davalı tarafından yapılan 30,00 TL yargılama giderinin davanın kabul-red oranına göre hesap olunan 2,31 TL’nin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, 4/d- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. Asg. Üc. Trf.’ne göre, 7.560,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, 4/e- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. Asg. Üc. Trf.’ne göre, 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, 5- İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;5/a- İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,5/b- İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 31,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 129,60 TL’nin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine,5/c- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,6- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 20/05/2021