Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/18 E. 2021/245 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/18 Esas
KARAR NO: 2021/245
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 2. Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 02/06/2020
NUMARASI: 2020/47 D.İş., 2020/55 K.
DAVANIN KONUSU: Tespit (D.İş)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/03/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Talep eden vekili ihtiyati tedbir talepli dilekçesinde; Davacı şirket tarafından üretilen ve davacı şirket adına tescil edilen ticari, sınai mülkiyet hakları ile tasarım-faydalı model hakları da davacı şirkete ait olup karşı tarafa ait internet sitesinde yer alan ürünlerin (buzdolabı ve yedek parça) – üretime yarayan kalıpların – profillerin tespiti ile tedbiren internet erişim yasağı verilmesi ile birlikte bu ürünlerin üretildiğinin, satıldığının, ne miktarda satıldığının veya satılmak üzere hazır bulundurulduğunun, müvekkili şirket ile haksız rekabete konu eylemler gerçekleştirildiğinin tespiti ve müvekkilinin uğramakta olduğu zararın artmaması adına üretime yarayan kalıplara ve kalıptan üretilen ürünlere tedbiren el konulması talepleri ile müvekkili şirket tarafından üretilen ve müvekkili şirket adına tescil edilen ve ticari, sınai mülkiyet hakları ile tasarım faydalı model haları da müvekkili şirkete ait kalıpların, profillerin, ürünlerin karşı taraf tarafından kullanılarak ürünler üretildiğinin, satıldığının veya satılmak üzere hazır bulundurulduğunun; müvekkili şirket ile haksız rekabete konu eylemler gerçekleştirildiğinin tespiti ile müvekkilinin uğramakta olduğu zararın artmaması adına üretime yarayan kalıplara ve kalıptan üretilen ürünlere tedbiren el konulmasını talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, bilirkişi kök ve ek raporları da dikkate alınarak talebe konu tedbir yönünden yasal şartların oluştuğu kanaatiyle davacının tedbir talebinin takdiren 100.000,00 TL (yüzbintürklirası) nakdi teminat veya aynı miktarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibrazı şartıyla kısmen kabulü ile, -http://www…com/… url adresinin 3 sayfa numaralı kataloğunda … Rezistans Kapak Alüminyum Profil;
-http://www…com/… url adresinin 3 sayfa numaralı kataloğunda … plastik menteşe; -http://www…com/… url adresinin 7 sayfa numaralı kataloğunda …-Sürgülü Kapı Kasası Aluminyum Kapak Profili; -http://www…com/… url adresinin 7 sayfa numaralı kataloğunda …; -http://www…com/… url adresinin 5 sayfa numaralı kataloğunda; -http://www…com/… url adresinin 5 sayfa numaralı kataloğunda servis kapısı pervaz profili; -http://www…com/… url adresinde 14 sayfa numaralı kataloğunda … Serisi Alternatif Kapı Kasa Sistemleri başlığı altında yayınlanan yayınların url adreslerinden çıkarılmasına, çıkarılmadığı takdirde url adreslerinin tamamen erişime engelleneceği kararı verileceğinin karşı taraf vekiline ihtarına, (ihtarat yapıldı.) -http://www…com/… url adresinde 15 sayfa numaralı kataloğunda … Serisi Alternatif Kapı Kasa Sistemleri -http://www…com/… url adresinde 15 sayfa numaralı kataloğunda … ve … Serisi Alternatif Kapı Kasa Sistemleri başlığı altında yayınlanan yayınların url adreslerinden çıkarılmasına dair talebin reddine, Raporda ortalama algıdaki tüketici kitlesince iltibasa ve aldatmaya yol açacak şekilde tescilsiz tasarım görselleri ve taklit yolu ile piyasaya sunulduğu belirtilen ürünlerin, üretim, satış, pazarlama, dağıtımlarının engellenmesine, bu ürünlere el konularak yeddi emine tevdine, (bilirkişi kök ve ek raporunun infazda dikkate alınmasına) Karşı taraf adına kayıtlı tüm menkul ve gayrimenkul mallar üzerinde ihtiyati tedbir kararı verilmesine dair talebin reddine karar verilmiştir. Mahkemece verilen karara karşı, karşı taraf vekilince istinaf yoluna başvurulmuş olup, karşı taraf vekili dilekçesinde; Karşı tarafça haksız belgelenen profillerin, dışarıdan gözükmediğini, dışarıdan yalnızca düz bant yani düz yüzey gözüktüğünü, tasarım belgeleriyle sehven korunan profillerin gözlü/odacıklı/federli kısımlarının veya girintili çıkıntılı kesitlerinin dışarıdan gözükmediğini, dışarıdan görünmeyen profillerin tasarım hukuku uyarınca korunamayacağını, bu hususta doktrinde görüşler olduğu gibi Yargıtay kararları da bulunduğunu, dolayısıyla, ortada 554 Sayılı KHK’ya göre korunabilecek görünebilir tasarım bulunmadığını, Hükümsüzlük iddiasının mahkemece dikkate alınmadığını, Keşif esnasında iki ayrı menteşe tespit edilmiş olmasına rağmen, bilirkişilerin bunları hukuka, gerçeğe aykırı şekilde aynı mütalaa ettiğini, oysa menteşelerden birinin bizzat karşı taraftan, diğerinin ise dava dışı … şirketinden satın alınmış olduğunu, buna ilişkin fatura görsellerini sunduklarını, hukuka uygunluk savunmasının dinlenmediğini, Kök ve ek rapora itirazlarının dikkate alınmadığını, Halen dosyada belge bilgisi olmayan ürün bulunduğunu ve bilirkişilerce o ürün üzerinde dahi taklit değerlendirilmesi yapıldığını, Menfaat dengesinin gözetilmesi gerektiğini beyanla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Tedbir ve tespit isteyen vekili, buzdolabı ve yedek parçaları sektöründe faaliyet gösterdiğini, tasarım tescili ile korunan ürünleriyle ilgili olarak karşı tarafça üretim, satış ve satışa hazır bulundurma faaliyetlerinde bulunulduğunu beyan ederek yukarıda içeriği açıklanan tedbir kararının verilmesini talep etmiştir. 6769 sayılı Kanun’un 159.maddesinde ihtiyati tedbirler düzenlenmekte olup, madde hükmü “(1) Bu Kanun uyarınca dava açma hakkı olan kişiler, dava konusu kullanımın, ülke içinde kendi sınai mülkiyet haklarına tecavüz teşkil edecek şekilde gerçekleşmekte olduğunu veya gerçekleşmesi için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığını ispat etmek şartıyla, verilecek hükmün etkiniğini temin etmek üzere, ihtiyati tedbire karar verilmesini mahkemeden talep edebilir.” şeklinde olup, söz konusu ihtiyati tedbir kararı, davacının sınai mülkiyet hakkına tecavüz teşkil eden fiillerin önlenmesi ve durdurulması, sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilerek üretilen veya ithal edilen tecavüze konu ürünlere, bunların üretiminde münhasıran kullanılan vasıtalara ya da patenti verilmiş usulün icrasında kullanılan vasıtalara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engelleyecek şekilde, Türkiye sınırları içinde veya gümrük ve serbest liman veya bölge gibi alanlar dahil, bulundukları her yerde elkonulması ve bunların saklanması, herhangi bir zararın tazmini bakımından teminat verilmesi şeklinde verilebilir. Bu kanunda hüküm bulunmadığı durumda 6100 sayılı HMK hükümleri uygulanır. 6100 sayılı HMK’nın 389/1. Maddesinde ise, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” düzenlemesinin yer aldığı, düzenlemeye göre, tedbir kararına hükmedilebilmesi için; şartlara uygun tedbir kararı verilmemesi halinde mevcut durumda olabilecek değişiklik nedeniyle hakkın elde edilmesinin zor hatta imkansız hale gelmesine yönelik kuvvetli endişenin bulunması gerektiği, ayrıca HMK’nın 390/3. maddesinde, “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklinde düzenleme yer aldığı, düzenleme gereği, ihtiyati tedbir kararının verilmesi için tam bir ispat aranmadığı, talebin yeterliliği hususunda mahkemeye kanaat verecek delilerin varlığının yeterli olduğu, bu kapsamda, tedbir konusunu oluşturan modellerin karşı taraf modelleri ile aynı oldukları, bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktıkları genel izlenimin aynı olduğu, karşı taraf firmanın bu ürünleri taklit yoluyla üretip piyasaya sunduğu yönündeki tespitleri içeren bilirkişi kök ve ek raporlarının bilimsel ve teknik açıdan yeterli olup denetime elverişli olduğu, somut olayda yaklaşık ispat olgusunun gerçekleşmiş olduğu, İlk Derece Mahkemesince tedbirin kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı, aleyhine tedbir kararı verilen tarafça ileri sürülen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 2. Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 02/06/2020 tarih ve 2020/47 D.İş., 2020/55 K. sayılı kararına karşı, karşı taraf vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Karşı taraftan alınması gerekli 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın karşı taraftan alınarak Hazineye GELİR KAYDINA, 3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4- Karşı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerilerinde BIRAKILMASINA, 5- Karşı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi hükmü gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 04/03/2021