Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/1653 E. 2021/1696 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1653 Esas
KARAR NO: 2021/1696
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/03/2021
NUMARASI: 2020/209 E. – 2021/192 K.
DAVANIN KONUSU: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/12/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin tüm birikimini yaklaşık 20 yıl önce … A.Ş’ye yatırdığını, … Kurumunun tasfiye sürecinde bu alacağın … A.Ş’ne temlik ettiğini, 27/11/2019 tarihinde İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/617 Esas 2019/956 Karar numaralı dosyasında tarafları ve alacağın dayanağı sözleşmedeki 23-40 taksitlerinin konu alan itirazın iptali davasında mahkemenin davanın kabulünü ve davalı aleyhine %20 İcra İnkar tazminatına kadar verdiğini, davalı alacağın temliki, sulh, ibra, feragat sözleşmesi ile müvekilinin 64.187,07 Euro alacağını kesin vadeli taksitler halinde ödemeyi üstlendiğini, ancak bu edimini yerine getirmeyerek müvekkilinin mağduriyetine yol açtığını, İstanbul 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2013/276 E. Sayılı dosyasında mahkeme müvekkilini takip yapmakta haklı olduğuna karar verildiğini, muaccel olan taksitlerin ödenmesi noktasında takibin devamına karar verdiğini, iş bu takipten evvel günü geçmiş taksitler aynı sözleşmeye dayanılarak İstanbul … İcra Müd. … E. Sayılı dosyasıyla takibe konu edilmiş davalının buna itiraz ettiğini ve bu dosya da İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/7617 E. Sayılı dosyasıyla davalı aleyhine inkar tazminatına hükmedilerek karara bağlandığını, takip konusu alacak taksit belirlenmiş olduğunu ve likit olduğunu, davalı aleyhine %100 icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, … A.Ş alacaklarıyla ilgili kesinleşen emsal kararlar davamızın kabulünün gerektiğini, davalının haksız itirazının iptalini ve takibin devamını, faiz yönünden borçlunun yapmış olduğu itirazın 1.000,00 ₺’lik kısmını kabul ederek faiz ve asıl alacağın tamamı yönünden itirazın kaldırılmasını ya da müvekkilin icra dosyasıyla talep edilen asıl alacak ve faiz kadar alacaklı olduğunun hüküm altına alınmasını, davalının %100 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekilinin 10/06/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dayanak sözleşme uyarınca davacının müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlatmak ve alacak davası açma hakkının olmadığını, tahsil edemediği bakiye temlik tutarının eski hale iadesini isteyerek ödenmeyen kısmın Tasfiye Halin … Kurumu A.Ş’ne tutarının eski hale iadesini talep edebileceğini, icra takibi veya alacak davası açamayacağını, icra mahkemeleri dar ve sınırlı yetkili mahkemeler olduğunu genel manada yargılama yapamayacaklarını, İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kararınını istinaf incelemesinde olduğunu, dava konusu alacağın hukuken henüz talep edilebilir olmadığını, alacağın devrinde devralanın hem bir alacağı devralması ve hem de alacağı devreden şahsa bir ödeme yaptığını kabul etmeye imkan olmadığını, takip dayanağı sözleşmenin niteliği, borcu devralan müvekkil şirketin eski borçlunun alacaklıya karşı haiz olduğu itiraz ve defileri davacı tarafa karşı ileri sürebileceğinin dikkate alınmasını, iş bu davanın zamansız açılmış bir dava olduğunu, izah edilen nedenlerle haksız, mesnetsiz, yasal dayanaktan yoksun ve zamansız ikame olunan davanın reddini, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “İlk derece mahkemesince; Davanın, taraflar arasında düzenlenen alacağın temliki, Sulh, İbra ve Feragat sözleşmesi nedeniyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, alacak isteminin temelinde taraflar arasında 09/12/2010 tarihli sözleşme uyarınca davacının, … A.Ş’den alacağını davalı firmaya temlik etmesi nedeniyle sözleşme ile kararlaştırılan devir bedelini ödemediği iddiasının yer aldığını, 6102 sayılı TTK’nın 3. maddesinde sayılan haller nazara alındığında davanın mutlak ticari davalardan olmadığı, davacının tacir sıfatı bulunmadığı, taraflar arasındaki 09/12/2010 tarihli temlik sözleşmesine konu edilen alacağın borçlusu durumundaki Tasfiye Halindeki … Kurumu A.Ş.’nin ise davada taraf olmadığı gibi, uyuşmazlık konusu alacak davalının ticari işletmesiyle ilgili olmadığından, uyuşmazlığı çözmekte genel yetkili mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle, mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine,” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davanın, taraflar arasında yapılan sözleşmeden kaynaklanan itirazın iptali davası olup, ihtilaf konusu sözleşme ve sözleşmenin ifası tacir olan müvekkilinin ticari işletmesi ile ilgili olduğundan, ticari iş niteliğinde olduğunu, TTK ’nun 19. maddesi uyarınca taraflardan biri için ticari iş niteliğinde olan bir iş/sözleşme diğer taraf için de ticari iş sayılacağından, uyuşmazlığa bakmakla görevli mahkemenin, TTK ’nun 4. ve 5. maddeleri gereğince Ticaret Mahkemesi olmasının yanı sıra; TTK 4/1-f bendinde, “ Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır. ” hükmü bulunduğunu, dava konusu uyuşmazlık dava dışı Tasfiye Halinde …Kurumu A.Ş. nezdindeki davacı hesabının müvekkil şirkete temlikine ilişkin sözleşmeden doğduğundan, işin niteliği itibarıyla TTK ’nun 4/1-f bendi kapsamında kaldığını ve davaya bakmanın Ticaret Mahkemesinin görevi dâhilinde olduğundan, İstanbul 21.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/209 E., 2021/192 K. Sayılı, 05.03.2021 tarihli kararının kaldırılmasına ve İstanbul 21.Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. Maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönü gözetilerek yapılmıştır. Dava; Davacı ile davalı şirket arasında düzenlenen 31.05.2010 tarihli Alacağın Temliki, Sulh, İbra ve Feragat Sözleşmesi’ndeki edimlerini yerine getirmemesi üzerine davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali davasıdır. Sözleşmenin temelinde, dava dışı … Kurumu’nun kar-zarar katılım akti cari hesabındaki hakların davalı şirkete temliki bulunmaktadır. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da “Ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır. TTK’nın 4/1-f maddesi uyarınca; “bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları” mutlak ticari dava olarak tespit edilmiştir (Yargıtay 19. H.D’nin 03/04/2018 tarih ve 2016/17275 esas-2018/1741 karar ile aynı dairenin 17/03/2015 tarih ve 2014/14945 esas- 2015/3693 sayılı kararları, Yargıtay 20. H.D’nin 25/06/2018 tarih ve 2018/3018 esas-2018/4835 sayılı kararı ). Davaya konu temlik sözleşmesinde temlike konu edilen alacağın … Kurumundan olan alacak olması, … Kurumunun finans şirketi olması sebebiyle takibe konu alacak 6102 Sayılı TTK’nın 4/1-f maddesi kapsamında kalması nedeniyle mutlak ticari dava niteliğinde olduğundan uyuşmazlığın TTK 4/1-f ve 5/1 maddesine göre, davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, ilk derece mahkemesinin kararının, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/3. maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile; 2- İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/03/2021 tarih, 2020/209 E. 2021/192 K. Sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/3. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine, 5- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 6- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/3. ve 362/1-g maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 30/12/2021