Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/1647 E. 2021/1661 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1647
KARAR NO: 2021/1661
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 30.09.2021
NUMARASI: 2021/150 E.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tas.(Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğünden Kay.
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/12/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tedbir talep eden davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı adına tescilli …, …, …, …, …, …, …, … numaralı endüstriyel tasarımların yenilik özelliği bulunmadığından hükümsüzlüğüne karar verilmesini ve dava konusu …, …, …, …, …, …, …, … nolu tasarımların hükümsüzlüğüne karar verilmesini, davalının dava konusu …, …, …, …, …, …, …, … nolu tasarımların tescilinden doğan haklarını müvekkiline karşı kullanmasının önlenmesi ile tasarımların dava sonuçlanıncaya kadar 3. Kişilere devrinin önlenmesi için teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince 27.08.2021 tarihli ara karar ile; “Söz konusu tasarımların üçüncü kişilere devri halinde taraf teşkilinin yeniden sağlanmasının zaman alabileceği, bu durumun davacının varsa hakkını elde etmesini güçleştirebileceği ve zararına neden olabileceği gerekçesiyle dava konusu tasarımın dava sonuçlanıncaya kadar 3. kişilere devrinin önlenmesine, dava konusu olan ve davalı adına tescilli olduğu belirtilen … tescil numaralı çoklu endüstriyel tasarımın …, …, …, …, …, …, … ve … numaralı tasarımlarının davalı adına kayıtlı ise dava süresince 3. kişilere devrinin önlenmesi hususunda markanın TPMK kaydına ihtiyati tedbir konulmasına, davaya konu tasarımların yenilik özelliklerinin bulunup bulunmadığının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden, tasarım tescilinden kaynaklanan hakların davacıya karşı kullanılmasının önlenmesi için talep edilen ihtiyati tedbirle ilgili yaklaşık ispat koşulu bu aşamada gerçekleşmemiş olduğundan, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,” karar verilmiştir. Davalı vekili tedbire itiraz dilekçesinde özetle; Dava konusu tasarımların müvekkili şirkete ait olduğunu, müvekkilinin kendi bilgi ve birikimleri neticesinde oluşturduğu tasarımların davalı şirkete ait olduğunu beyanla, Mahkemece 27/08/2021 tarihli ara kararına karşı itirazın kabulünü, itirazın reddi halinde ters teminata çevrilerek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince 30.09.2021 tarihli ara karar ile; ”Davalı adına tescilli … tescil numaralı çoklu endüstriyel tasarımın …, …, …, …, …, …, … ve … numaralı tasarımlarının hükümsüzlüğünün talep edildiği, söz konusu tasarımların üçüncü kişilere devri halinde taraf teşkilinin yeniden sağlanmasının zaman alabileceği, bu durumun davacının varsa hakkını elde etmesini güçleştirebileceği ve zararına neden olabileceği, dava konusu tasarımın dava sonuçlanıncaya kadar 3. kişilere devrinin önlenmesine dair ihtiyati tedbir talebiyle ilgili HMK 390/son maddesi uyarınca yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği, ihtiyati tedbir kararının taraf teşkili açısından verildiği, tedbirin niteliğine göre davalının bu durumdan maddi bir zarar görme ihtimalinin bulunmadığı, davalının dava konusu tasarımı devretmek için ciddi bir girişimde bulunması, müşteri bulduğunu veya ekonomik zararının bulunduğunu ileri sürerek bu konuda delil ibraz etmeleri halinde bu hususun tekrar ele alınabileceği gerekçeleriyle, davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına yaptığı itirazın reddine,” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Söz konusu tasarım tescillerinin müvekkilinin kendi bilgi ve birikimleri neticesinde oluşturduğu tasarımlar olup, tasarımın asıl ve gerçek hak sahibinin müvekkili olduğunu, bu nedenle, davacı taraf her ne kadar tasarımların müvekkili şirkete ait olmadığını iddia etmeye çalışsa da, davacının bu yöndeki iddialarının mesnetsiz olduğunu, ayrıca, iş bu davacının davacısı olan şirketin ortak ve yetkililerinin müvekkili şirketin eski çalışanları tarafından kurulduğunu, davacı iş bu davayı açmadan önce davacının adresinde yapılan delil tespitinde, müvekkili şirketin tasarım tescil belgesine sahip olduğunu tasarımlar ile davacıya ait bilgisayarda müvekkili şirkete ait özel ve gizli bilgileri ile dava konusu tasarımların teknik çizimlerine ulaşıldığını, bu nedenlerle, davacının müvekkili şirkete ait bilgileri dışarı aktardığını, davacının hem davasında hem de taleplerinde kötüniyetli olduğunu beyan ederek 30.09.2021 tarihli kararın kaldırılmasına, aksi kanaatte olunması halinde ters teminata karar verilerek tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Talep, İlk Derece Mahkemesince verilen 30.09.2021 tarihli tedbir ara kararına yapılan itirazın reddine yönelik kararın istinafen incelemesinden ibarettir. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında ve gerekçede hata edilmediği, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İStanbul Anadolu 1. Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 30.09.2021 tarih ve 2021/150 E. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı davalı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5- Davalı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 30/12/2021