Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/1635 E. 2021/1622 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1635
KARAR NO: 2021/1622
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 30/09/2021
NUMARASI: 2021/202 D.İş. – 2021/202 K.
DAVANIN KONUSU: Tespit (D.İş)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/12/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Talep eden vekilinin tedbir talepli dilekçesinde özetle; Müvekkilinin uzun yıllardır mutfak araç ve gereçleri sektöründe faaliyet gösterip …, …, …, …, …, … gibi birden çok marka altında zincir market, e-ticaret siteleri ve ihraca yönelik ürün arzının bulunduğunu, markalarının namına tescilli bulunduğunu, … markası ile tescilli damlatmaz yağlık ürünün kapak tasarımına yönelik, TPMK nezdinde 31/12/2020 tarih ve .. numara ile tasarım tescil başvurusunun gerçekleştiğini, adı geçen ürünü bütün olarak Ağustos 2020 tarihinden itibaren satışa sunduğunu, karşı taraf e-ticaret sitelerinde “…” adı ile satışa çıkarılan ürünün kapak tasarımının ve cam şeklinin kendi ürünleri olan “…” ibaresiyle satışta olan ürünleriyle birebir aynı ve halk nezdinde karıştırılabilir nitelikte olduğunu, karşı taraflara ihlaller konusunda bilgilendirme sağlanarak ihlal içerikli paylaşımların kaldırılması hususunda ihtarname gönderildiğini, ancak olumlu yanıt verilmediğini, tespit istenilen adresin ise … ve … adlı sitelerde halihazırda müvekkilinin tasarımının aynısını satışa arz eden, satan ve tanıtan birden fazla satıcı tarafından satılan, müvekkilinin tasarımına tecavüz teşkil eden ürünler ile aynı ürünü satan firmaya ait olduğunu, açıklanan sebeplerle; tespit istenilen adresteki ve e-ticaret sitelerinde bildirilen adreslerde halihazır durumun tespiti ile kanun hükümlerine aykırı hareketle, tüm hakları müvekkiline ait olan … başvuru/tescil numaralı tasarımın aynısının ve/veya ayırt edilmeyecek derecede benzerlerinin veya müvekkilinin ambalajlarında, sloganlarında, tanıtımlarında kullandığı ibarelerin aynısının veya benzerinin, müvekkilinin tasarımlı ürünleri kapsamında tescillediği görsellerinin aynısı veya taklidi niteliğindeki ürünlerin tespit istenen mahallinde bulunup bulunmadığının, bulunduğu takdirde kaç adet ürün bulunduğunun, bu ürünlerin tecavüz teşkil edip etmediğinin, müvekkiline ait tescilli tasarımın kullandığı ürünlere ait yayınların teminatlı yahut teminatsız olarak ihtiyaten karşı tarafların e-ticaret sitelerinde yer alan satıcıların içeriklerinin kaldırılması, engellenmesi ve bir daha hiçbir şekilde yayınlanmaması için tedbirler alınmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 03/11/2021 tarihli ara kararıyla; “Her ne kadar alınan bilirkişi raporu ile talep eden tarafa ait tasarım ile tespit yapılan adreste ve internet adreslerindeki ürünler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı ve bu sebep ile benzer olarak algılandıkları hususları tespit edilmiş ise de; karşı taraflara ait … ve … sitelerinin e-ticaret platformu olduğu, şahısların ve şirketlerin ürünlerini bu platform üzerinden mağaza açarak satışa sundukları, talep eden vekilinin dilekçesinde bildirdiği … ve …’ya ait internet adreslerinde satış yapanların işbu dosya kapsamında taraf sıfatlarının bulunmadıkları, bu haliyle bildirilen internet sitelerine erişimin engellenmesine karar verilmesi halinde dava dışı üçüncü kişilerin hak ve mülkiyetlerinin kısıtlanacağı anlaşılmakla koşulları oluşmayan talep eden vekilinin tedbir talebinin reddine” karar verilmiştir. Talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Delil tespiti davasındaki amacın müvekkiline ait … başvuru ve tescil numaralı tasarımın www…com ve www…com adreslerinde birden fazla mağaza açan satıcı tarafından satışa sunulması, arz edilmesi, satılması halinde müvekkilinin SMK md. 59 kapsamında tasarım hakkına tecavüz teşkil eden eylemlerin SMK koruması kapsamında sona erdirilmesi amacıyla tedbir almak ve bu eylemlerin sonlandırılmasını sağlamak olduğunu, aleyhine tespit istenenlerin e-ticaret platformu olmasının ihtiyati tedbir kararının uygulanamayacağı anlamına gelmeyeceğini, kanun düzenlemelerine göre aracı hizmet sağlayıcının sorumluluğuna gidilmesi için; ürünün üçüncü kişilerin sınai haklarını ihlal ettiğini bildiği veya bilmesi gerektiğinin ortaya konulması gerekmekte olduğunu, E-Ticaret Kanunu m. 9/1’in aracı hizmet sağlayıcının sorumluluğu yönünden öngördüğü karine, bu açıdan aracı hizmet sağlayıcılarının sorumluluğuna gidilmesinin de önüne geçtiğini, aracı hizmet sağlayıcılarına bu hükümler kapsamında sorumluluk yüklenebilmesi için; E-Ticaret Kanunu m. 9/1’de öngörülen karinenin aksinin ispatlanması, yani aracı hizmet sağlayıcının durumdan haberdar edilmesi gerektiğini, Ticaret Kanunu’nun 9/1. maddesinde ve Yönetmelik’in 6/4. maddesinde aracı hizmet sağlayıcıların sunduğu elektronik ortamda hizmet veren gerçek veya tüzel kişilerce sağlanan içerikleri kontrol etmek ve içeriğe konu malın hukuka uygun olup olmadığını denetleme yükümlülüğü olmadığı ifade edildiğini ancak Yargıtay kararlarında ve 5651 sayılı kanunun 6. maddesinde görüleceği üzere, içeriğin hukuka aykırı veya başkasının hakkını gasp eder nitelikte olması halinde aracı hizmet sağlayıcıya yapılan ihbarla birlikte aracı hizmet sağlayıcının sunulan içeriğe konu malı yayından kaldırmakla yükümlü olduğunu, -Delil tespiti davasında e-ticaret platformunda satış yapan 3. kişilerin taraf olarak gösterilmemesinin hak ve mülkiyetlerini kısıtlamadığını, SMK hükümlerine göre tescilli tasarım hakkının korunması ve tecavüz eyleminin sona erdirilmesi amacıyla ilgili e-ticaret platformunda yer alan satıcıların müvekkilin tescilli tasarımına tecavüz eylemi teşkil eden satışlarını içerir URL adreslerinin kaldırılması, engellenmesi ve tecavüzün bu şekilde sonlandırılması taleplerinin menfaat dengesi kurularak hak ve nesafet ilkesi gereği kabul olunarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini, e-ticaret siteleri olan … ve … sitelerini işleten sıfatına haiz aleyhine tespit istenilenlerin mağazalarında satış yapan 3. kişilerce tecavüz eylemi gerçekleştiriliyor olsa da erişim sağlayıcı olarak bilgilendirme neticesinde bu tecavüz eylemini sonlandırma ve tedbir almaya yönelik sorumlulukları bulunduğunu, e-ticaret sitelerinin tasarım hakkına yönelik tecavüzün varlığından haberdar edilmesi halinde, e-ticaret sitesinde satış yapan 3. Kişiler ile beraber sorumlulukları bulunmakla beraber; 3. Kişilerin mülkiyet hakkının ihlal edildiğinden bahsedilemeyeceğini, kararın kaldırılarak bilirkişi raporunda tespiti yapılan karşı taraf e-ticaret sitelerinde (www…com ve www…com ) yer alan satıcıların içeriklerinin kaldırılması, engellenmesi ve bir daha hiçbir şekilde yayınlanmaması için gerekli tedbir alınmasına yönelik karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Talep, tescilli tasarıma tecavüz edildiği iddiasıyla, karşı taraf sağlayıcıları tarafından satışa sunulan ürünlerinin satışının durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebidir. Dosyadaki belgelere ve gerekçe içeriğine göre, yaklaşık ispat koşullarının sağlanamadığı yönündeki İlk Derece Mahkemesi kararında ve gerekçede bir isabetsizlik bulunmadığı, talep edenin, kendisine ait tasarımdan kaynaklanan haklarını ihlal ettiğini iddia ettiği satıcıların dosyada taraf sıfatlarının bulunmadığın, satıcı sağlayıcı olarak yer alan davalı kişilerin kusuru durumuna göre sorumluluğunun tespitinin yapılabileceği bu durumun da yargılama gerektirdiği, kararın mevcut delillere göre usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından talep eden vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 30/09/2021 tarih ve 2021/202 D.İş., 2021/202 K. sayılı kararına karşı talep eden vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı talep eden tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3- Talep eden tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5- Talep eden taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 23/12/2021