Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/1619 E. 2022/39 K. 06.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1619
KARAR NO: 2022/39
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 06/07/2021
NUMARASI: 2018/232 E. 2021/137 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli)|Endüstriyel Tasarım (Manevi Tazminat İstemli)|Endüstriyel Tasarım (Tecavüzün Tespiti İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/01/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin tekstil sektöründe “…” markası adı altında bayan konfeksiyon üreticisi olarak faaliyet gösterdiğini, tasarımları müvekkiline ait olan ve Türkiye’de ilk kez kamuya sunulan ve üretilen kadın elbise tasarımlarının davalı … tarafından haksız olarak üretildiğini, …’a ait … ve …’na ait … internet satış sayfasından satışı yapılmak suretiyle müvekkilinin tasarım haklarının ihlal edildiğini, maddi ve manevi zarara uğradığını, davaya konu ürünler üzerinde davalı şirketin … numaralı “…” markasının yer aldığını, davalı …’nın davalı şirketin müdürü olması nedeniyle haksız fiilden sorumlu olduğunu, davalıların müvekkilinin tasarımlarını taklit ettiklerinin Ankara 4. FSHHM’nin 2018/19 D.İş ve 2018/21 D.İş sayılı dosyaları ile tespit edildiğini, davanın … (…) ve …’na ihbar edilmesini, davalıların tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, belirsiz alacak davası olarak şimdilik SMK’nun 151/2-a maddesine göre 1.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın, delil tespitinin yapıldığı 09/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlardaki ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, kararın masrafı davalılara ait olmak üzere gazetede ilanına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili …’nın tacir olmadığını ve ticari faaliyette bulunmadığından kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, davacının dava konusu tescilsiz tasarımları Türkiye’de ilk kez kendisi tarafından sunulduğuna ilişkin iddiası yönünden Instagram hesaplarının nazara alınarak ilk sunum tarihlerinin belirlenmesi yada dava konusu hususlar yönünde değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığını, dava konusu tescilsiz tasarımların “…” markalı olduğunu, markanın dava dışı … Tic. Ltd. Şti. adına tescil edildiğini, kendisine ait olmayan bir markadaki ürünlere yönelik olarak davacının hak iddia edemeyeceğini, yine “…” Instagram hesabının da kime ait olduğunun dosya kapsamından anlaşılamadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacı iddiasına göre 17/10/2014 tarihinde ilk defa kamuya sunulan tasarım için koruma süresinin dava tarihi itibariyle dolduğunu, müvekkili şirkete ait ürünler ile davaya konu ürünler arasında benzerlik bulunmadığını, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Davanın, davacıya ait olduğu ve ilk defa davacı tarafça kamuya sunulduğu iddia edilen “…” ibareli tescilsiz tasarımların davalılar tarafından taklit edilmek suretiyle üretilip satışa sunulması nedeniyle meydana geldiği iddia edilen tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve önlenmesi ile maddi ve manevi tazminata ilişkin olduğu, Somut olaya bakıldığında, Ankara 4. FSHHM’nin 2018/21 D.İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporuna göre davaya konu uzun hırka tasarımının ilk kez “…” isimli sitede 17 Ekim 2014 tarihinde, … isimli sitede ise 22 Kasım 2017 tarihinde yayınlandığı, püsküllü kadın tuniği tasarımın ise … isimli sitede 20 Ekim 2016 tarihinde, … isimli sitede 14 Kasım 2017 tarihinde yayınlandığı, davanın ise 29/05/2018 tarihinde açıldığı, dava konusu uzun hırka tasarımının kamuya sunulduğu tarihten, delil tespiti talep tarihi ile dava tarihine kadar üç yıldan fazla bir sürenin geçmiş olduğu, ancak püsküllü kadın tuniği tasarımının ilk yayınlandığı tarihten dava tarihine kadar üç yıllık süre geçmediğinden SMK’nun 55. maddesi uyarınca tescilsiz tasarım olarak korunabileceği, ancak davacının kendisine ait olduğunu iddia ettiği her iki tasarımın da ilk kez yayınlandığı www…com.tr adlı web sitesinin dava dışı ve davacının dava açılmadan önce ortaklığından ayrıldığı … Tic. Ltd. Şti’ne ait olduğu, üzerlerindeki “…” markasının da bu şirket adına tescilli olduğu, davacının tasarımın kendisine ait olduğuna dair dosyaya bir delil sunmadığı, dava konusu tasarımların ilk kez kamuya sunuldukları tarihte … şirketinin ortağı olmasının kendisine tasarım üzerinde hak sağlamayacağı, şirketin ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olduğu, bu nedenle davacının tasarım hakkı sahibinin açabileceği tasarım hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi ve maddi ve manevi tazminat davalarını açma ehliyetine sahip olmadığı, dava ehliyetinin SMK’nun 114/1-d maddesi uyarınca dava şartlarından olduğu ve yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılması gerektiği anlaşılmakla, davanın HMK’nun 114/1-d ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1- Mahkeme tarafından dosyanın esası hakkında iki kere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına rağmen, gerekli tüm belgeler celp edilmeksizin, yasaya uygun araştırma yapılmaksızın eksik inceleme ile davanın usulden reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, 2- … markasının 11.03.2015 yılında marka sahibi … olacak şekilde 10 Yıl süre ile TPE tarafından tescil edildiğini, 01.02.2018 tarihinde …’e devredildiğini, …’in, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde … ilan sıra no ile tasdik edilerek 08.12.2017 tarihinde kurulduğunu, 11.12.2017 tarihinde …’in …’in şirket müdürü olarak, 20 yıl süre ile şirketi münferiden temsil etmek üzere tayin edildiğini, dava açılış tarihi olan 29.05.2018 tarihinde henüz …’in kurulmadığı tüm deliller ile anlaşıldığından, dava konusu tasarımların ilk kez kamuoyuna sunulduğu sıradaki marka sahibi olan müvekkilinin taraf sıfatı taşıdığını, … tarafından 01.02.2018 tarihinde 11.03.2015 tescil tarihli ve … – Ticaret Marka numarası ile kayıtlı bulunan emtiaların (… markası) … Tic. Ltd. Şti.’ne devredildiğini, Davaya konu tescilsiz tasarımlardan; birinci tasarımın 17.10.2014, ikinci tasarımın 20.10.2016 tarihinde müvekkiline ait … adlı sitede yayınlandığını, her iki tasarımın yayınlandığı tarih itibari ile henüz … Ltd. Şti.’nin kurulmadığı gözetildiğinde, müvekkilinin markası olan … kapsamında tasarım hakkının bulunduğunu, mahkeme tarafından müvekkiline ait markanın kuruluşu, dava dışı …’e devir tarihi ve tasarımların yayınlanma tarihleri birlikte değerlendirilmeksizin hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, Her iki tasarımın kamuya ilk kez sunuldukları tarihlerde dava dışı …’in henüz kurulmadığını ve şirkete marka devri yapılmadığını, tasarımların tüm haklarının marka sahibi olarak müvekkiline ait olduğunu, davada müvekkilinin dava dışı … ortağı olup olmamasına bakılmaksızın tek hak sahibi olarak taraf sıfatı taşıdığını, mahkeme tarafından müvekkilinin taraf sıfatı yokluğu ile davanın usulden reddine karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu, 3-Dosya kapsamında mevcut tüm Bilirkişi Raporları ile müvekkilinin tasarım hakkına davalılar tarafından tecavüz edildiğinin tespit edildiğini, usul ekonomisi gereğince yeniden benzerliğe ilişkin inceleme yapılmasına gerek olmaksızın, kanuni tazminat hesaplamasına uygun olarak tazminat hesaplaması yapılması gerektiğini, 4-Davaya konu İkinci Tasarımın (…) ilk kez müvekkiline ait … kullanıcı adlı instagram satış sayfasında 17.10.2014 ve 21.10.2014 tarihinde kamuya satışa sunulduğunu, davaya konu ikinci tasarımın (…) …’den alındığına dair satış fişi ve …’den alınmış aslının dosya içerisinde olduğunu, Ankara 4. FSHHM 2018/19 D.İş Sayılı dosyası kapsamında alınan bilirkişi Raporu’nda: … (…) dan satın alınan müvekkiline ait birinci tasarım ürün ile davalıya ait birinci tasarım taklit ürün karşılaştırılarak tasarımın ilk önce … tarafından paylaşılmış olduğu sonucuna varılarak, incelemede bir çok ortak noktalar belirlenmekle tasarım hakkına tecavüzün varlığının tespit edildiğini, Ankara 4. FSHHM’ 2018/21 D.İş Sayılı dosyasındaki bilirkişi Raporu’nda: “…iş yerinde sigortalı çalışan olduğunu beyan eden … ile yapılan görüşmede dava konusu ürünü kendisinin internet aracılığıyla İstanbul adresine satılıp kargolandığını, bedensiz olarak üretilen bu ürünü ( İkinci tasarım) 2 adet olarak … firmasının … adresinden aldığını ve ellerinde bu üründen olmadığını beyan etmiştir.” denilmek suretiyle müvekkili tarafından satın alınan ve delil olarak tespit dosyasına sunulan ürünün …’den alındığının, satış fişinin adı geçene ait olduğunun ve ürünü üretenin davalı … olduğunun belirlendiğini, raporun sonuç bölümünde: “..görsel olarak benzer özellikte olduğu ve birbirinden farklı ayırt edici özellikler taşımadığı…” “…Ürünü ilk olarak yayınlama tarihine göre …’un ürünü tasarladığı..” nın belirtildiğini, mahkeme tarafından dosya kapsamında alınan Kök ve Ek Rapor’da tasarıma ilişkin değerlendirme yapılmamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Mahkemece alınan Ek bilirkişi raporunda, kök bilirkişi raporuna karşı yaptıkları itirazların karşılanmadığını, dava konusu her iki tasarıma ilişkin ürün örneği teslim edilmiş olmasına karşın, mahkemede bir ürün örneğinin mevcut olmaması/kayıp olması nedeniyle her iki tasarım yönünden inceleme yapılmadığını, delil tespit dosyalarından alınan bilirkişi raporlarındaki görseller üzerinden (eksikliği giderici şekilde) inceleme ve değerlendirme yapılabilecekken, ürün eksikliğini nedeniyle inceleme yapılmamasının hatalı olduğunu, mahkeme tarafından hukuka aykırı bu gerekçe ile hazırlanan bilirkişi raporlarında, öne sürülen dayanaksız gerekçelere ilişkin resen karar verilmesi gerekirken aksi yönde hareket edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, usul ekonomisi gereğince yeniden benzerliğe ilişkin inceleme yapılmasına gerek olmaksızın tazminat hesaplaması yapılması gerektiğini,- Dava konusu incelenen tasarımın, önü ve arkası sanki farklı iki ürün gibi değerlendirme yapılmasının, tasarım ile taklit ürün arasında genel izlenim açısından benzerlik olup olmadığının tespit edilmesi gerekirken, önden kopya edilmiştir, arkadan edilmemiştir şeklindeki tespitin, incelemeye konu edilen tasarımı ”farklı” hale getiren detayın tespit edilerek o detayın taklit üründe var olup olmadığı incelenmesi gerekip, tasarımın öne çıkan özelliği olan ”püskül” detayı için usule aykırı değerlendirme yapılmasının, usul ve yasaya aykırı olduğunu, raporun özensiz hazırlandığını, bilirkişilerin görevlerini yerine getirmediğini, – Maddi tazminatın hesaplanmasına dair tercihi 6769 sayılı Kanunun 151/2.a maddesine göre talep ettiklerini, müvekkilinin tasarımına tecavüz ile haksız rekabet sonucu aldığı siparişler iptal edildiğinden büyük zararı olduğunu, zarar hesabına ilişkin belgeleri ibraz edeceklerini, davalının kaç adet üretim yaptığının belirlenmesi gerektiğini, ortalama olarak bir tasarımdan 2500 -3000 adet kesim üretim yapıldığının bilindiğini, ürün başına üretim maliyeti ile satış fiyatı arasındaki farkın ürün başına mahrum kalınan karın bulunacağını, -Davaya konu ürün bakımından müvekkilinin cirosunun düşmesi, siparişlerinin iptal edilmesi gibi ticari sıkıntılar yüzünden manevi ıstıraba maruz kaldığını, özgün tasarımların tasarım hakkı sahibi iken taklitçi durumuna düşerek manevi zarara da uğradığını, -Mahkeme tarafından; dosya içerisinde mevcut dilekçelerde belirtilmiş hususlar, dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgeler, dava konusu ürünler incelenmeden, gerekli araştırma yapılmadan, itirazları karşılar nitelikte bir bilirkişi İncelemesi yapılmaksızın hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, açıklanılan sebeplerle, usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı tarafın talebi; Türkiye’de ilk kez kamuya sunup ve ürettiğ kadın elbise tasarımlarının taklit edilerek davalı … tarafından … numaralı “…” markası altında haksız olarak üretilerek, …’a ait … ve …’na ait … internet satış sayfasından satışı yapılmak suretiyle tasarım haklarının ihlalinin, Ankara 4. FSHHM’nin 2018/19 D.İş ve 2018/21 D.İş sayılı dosyaları ile tespit edildiği, maddi ve manevi zarara uğradığından bahisle, davalıların tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespitine, tecavüzün ve haksız rekabetin durdurulmasına, önlenmesine, SMK’nun 151/2-a maddesine göre 1.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın, 09/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlardaki ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, kararın masrafı davalılara ait olmak üzere ülke çapındaki gazetelerden birinde yayınlanmasına karar verilmesini talep etmiştir Mahkemece, davacının tasarım hakkı sahibinin açabileceği tasarım hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi ve maddi ve manevi tazminat davalarını açma ehliyetine sahip olmadığı, dava ehliyetinin SMK’nun 114/1-d maddesi uyarınca dava şartlarından olduğu ve yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılması gerektiği anlaşılmakla, davanın HMK’nun 114/1-d ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmiş olup karar yukarıdaki sebeplerle istinaf edilmiştir. 1-Davacı taraf dava dilekçesinde; 1.’…’ markası … marka tescil numarası ile … Ltd.Şti.’ Ne ait olduğuna dair TPE sayfasından alınmış çıktı, 2.Davaya konu … tasarımı (birinci tasarım) ilk kez müvekkile ait … adlı instagram sayfasında 20.10.2016 tarihinde yayınlandığına ilişkin internet çıktısı, 3.Birinci tasarımın (…) …’dan alındığına dair satış fişi, 4. Birinci Tasarımın davalı …’dan satın alınmış ürün, 5. Birinci Tasarımın müvekkil tarafından üretilmiş orijinali, 6.Davaya konu İkinci Tasarım (… tasarım) ilk kez müvekkile ait … adlı instagram sayfasında17.10.2014 tarihinde yayınlandığına ilişkin internet çıktısı, 7.Davaya konu İkinci Tasarım (… tasarım) ilk kez müvekkile ait … adlı instagram sayfasında 21.10.2014 tarihinde yayınlandığına ilişkin internet çıktısı, 8. İkinci Tasarımın (…) …’den alındığına dair satış fişi, 9.İkinci Tasarımın davalı …’den satın alınmış aslı ( Delil tespit dosyasında ), 10.İkinci Tasarımın müvekkil tarafından üretilmiş orijinali ( Delil tespit dosyasında), 11. Bilirkişi Prof.Dr… tarafından hazırlanan 16.03.2018 tarih ve … D.İş numaralı bilirkişi raporu, 12. Bilirkişi … tarafından hazırlana 17.04.2018 tarihli ve … D.İş numaralı bilirkişi raporu, 13: 09 Eylül 2014 tarih 8649 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 16 ncı sayfası, 14.Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2018/19 D.İş sayılı delil tespit dosyası, 15.Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2018/21 D.İş sayılı delil tespit dosyası, 16.Delil Tespit için yapılan harç ve giderler – delil tespit dosyaları içindedir- 17.Tarafların Ticari defterleri, 18.Tazminat hesabına dair belgeler mahkemenize ibraz edilecektir, 19.Müvekkilin maliyet hesabına ilişkin belgeleri ibraz edilecektir,20.Bilirkişi, 21.Tanık, 22.Her türlü yasal delil. Davalı taraf delil dilekçesinde: 1.Türk Patent kayıtları, 2.Ticaret sicili kayıtları ile ticaret sicili gazeteleri, 3.Ankara 4. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ nin 2018/19 D. iş sayılı dosyası, 4.Ankara 2. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ nin 2018/74 D. İş sayılı dosyası,5.Vergi kayıtları, stok, üretim, sevkiyat vs. programları ile kayıtları, 6.Ticari defter ve kayıtlar; müvekkil şirkete ait ticari defter ve kayıtlar, … Mah. … Sk. No:… Balgat ANKARA adresinde olup, Sayın Mahkemeye ibrazlarında güçlük bulunduğundan mahallinde incelettirilmeleri talep edilmektedir 7.Hesap sahipliği, paylaşım tarihleri ve sair hususlara ilişkin instagram ve facebook şirketleri kayıtları, ‘‘…’’ instagram hesabının gizli hesap olduğuna dair kayıtlar ve görüntüler ile anılan hesaplara dair sair kayıtlar, 8.Tanık, 9.Kusur ve sair hususlarda bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sair deliller. olarak delillerini bildirmiştir. Davacı vekili eksik toplandığını iddia ettiği delilini açıkça beyan etmediği gibi, mahkemece TPE ve Ticaret Sicil kayıtları, değişik iş dosyaları getirtilmiş, dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, rapor ve itirazlar üzerine ek rapor alınmış olup, davacı vekilinin bildirdiği tüm delilleri toplanmış, taraflar tanık deliline dayanmakla birlikte, 26/02/2019 tarihli oturumun 5 numaralı bendinde bildirip sunmadıkları delillerini ibraz etmeleri konusunda ihtarat yapılmasına rağmen taraflarca tanık bildirilmediği tespit edilmiştir. Mahkemece tarafların bildirmiş olduğu tüm deliller toplandığından, davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Dosya içerisinde mevcut TPE kaydından … tescil numaralı “…” markasının ilk kez 07/05/2014 tarihinde tescil edildiği, 10/03/2015 tarihinde sicile kaydedildiği ve 30/05/2015 tarihli 435 sayılı resmi gazetede yayınlandığı, kaydın halen …. Tic. Ltd. Şti üzerine kayıtlı olduğu, davacı vekili tarafından istinaf dilekçesi ekinde sunulan marka tescil belgesinden, markanın 11/03/2013 tarihinde 07/05/2014 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davacı … adına tescil edildiği anlaşılmıştır. Davacının Üsküdar … Noterliği’nin 01/02/2018 tarih ve … yevmiye numaralı marka devir sözleşmesi ile TPE nezdinde dava konusu tasarımları “Ben devir eden …, adıma Türk Patent Enstitüsü’nde/ Türk Patent ve Marka Kurumu’nda … tescil tarihli ve … ticaret marka no ile tescil belge üzerinde kayıtlı bulunan emtialar için geçerli şekilli yazılı marka tescil belgesini, .. Tic. Ltd. Şti. İsimli kişiye bütün hak ve yetkileri ile ile birlikte geri dönülmemek üzere 1.000,00 TL bedel karşılığında devir ettim. Devir bedelini devir alandan nakden ve tamamen aldım. Devre konu markanın devir alan adına Türk Patent ve Marka Kurumu’nda kayıt ve tescil edilmesini kabul ederim” sözleri ile devretmiştir. Ankara 4. FSHHM’nin 2018/21 D.İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporuna göre davaya konu uzun hırka tasarımının ilk kez “…” isimli sitede 17 Ekim 2014 tarihinde, … isimli sitede ise 22 Kasım 2017 tarihinde yayınlandığı, püsküllü kadın tuniği tasarımın ise … isimli sitede 20 Ekim 2016 tarihinde, … isimli sitede 14 Kasım 2017 tarihinde yayınlandığı tespit edilmiş olup, dava ise 29/05/2018 tarihinde açılmıştır. Davacı vekili tarafından istinaf dilekçesi ekinde sunulan marka tescil belgesi ve imza sirkülerinden, uzun hırka tasarımının ilk kez yayınlandığı 17/10/2014 ve püsküllü kadın tuniği tasarımın ilk kez yayınlandığı 20/10/2016 tarihinde, “…” isimli marka davacıya ait olduğundan, …Tic. Ltd. Şti’nin 08/12/2017 tarihinde tescil edildiği İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 37865 sayılı yazılarından anlaşılmıştır. Davacının isteği tescilsiz tasarımlarına dayanarak, tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi, 6769 Sayılı Kanunu’nun 151/2-a maddesi uyarınca 1.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminattır. Tescilsiz tasarım hakkına dayanılarak tecavüzün ve haksız rekabetin durdurulması ve önlenmesinin talep edilebilmesi için dava tarihi itibariyle, tasarımın hak sahibi olunması zorunlu olup, davacı Üsküdar … Noterliği’nin 01/02/2018 tarih ve … yevmiye numaralı marka devir sözleşmesi ile dava konusu tasarımlar …Tic. Ltd. Şti.’ne devrettiğinden, tasarımlar üzerindeki hak sahipliği 29/05/2018 dava tarihi itibariyle sona erdiğinden, bu talepler yönünden dava açma hakkı olmadığına ilişkin mahkeme kararı yerinde ise de tescilsiz tasarımdan doğan mali hakların istenebilmesi için, öncelikle iddia edilen tarih itibariyle tecavüzün ve haksız rekabetin varlığının tespit edilmesi gerekip, marka hakkı devredilmiş olsa dahi, devir tarihine kadar gerçekleşen haksız tecavüz ve haksız rekabetten doğan tazminat talepleri, zaman aşımı süresi içinde istenmek koşulu ile dava konusu edilebileceğinden, davacının devirden önce gerçekleşen tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, buna bağlı olarak tazminat talebinde bulunma hakkı mevcut olduğundan, tecavüz ve haksız rekabet yönünden araştırma yapılması, … Tic. Ltd. Şti’nin 08/12/2017 tarihinde tescil edilmesine rağmen, ürünlerin ilk kez yayınlandığı ….com.tr alan adının 17/09/2014 ve ürünlerin üretildiği … markasının tescil tarihinin olan11/03/2015 tarihinin şirketin henüz hükmi şahsiyet kazanmadığı bir tarih olması nazara alınarak, yazı cevaplarının sıhhatinin denetlenmesi açısından, açıklayıcı şekilde müzekkere yazılarak, …nun üretim ve yayın yaptığı tarih itibariyle gerçek hak sabinin saptanması gerekirken, eksik inceleme ile karar verildiği anlaşıldığından, davacı vekilinin şirketin hükmi şahsiyet kazanma tarihi nazara alınmaksızın karar verildiğine ilişkin istinaf sebebi yerinde olmakla kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. 3-HMK 30.maddesindeki dava ekonomisi ilkesi uyarınca mahkeme hakimi gereksiz masraf ve zaman kaybına sebebiyet vermemekle yükümlüdür. Tazminat hesaplamasının ve manevi tazminatın takdiri, mahkemece tecavüzün ve haksız rekabetin, davacının dava açma hakkının varlığı saptandıktan, dosyada bu yöne ilişkin raporlar kesinleştikten sonra yapılması gerekip, raporların yeterliliği HMK 281. maddesi kapsamında mahkemece taktir edileceğinden, kararın kaldırma gerekçesi nazara alınarak bu aşamada ileri sürülen istinaf sebepleri yönünden karar verilmesine yer olmadığına, 4-Mahkemece; davacının sıfat yokluğu nazara alınarak dava şartı eksikliği sebebiyle dava reddedilmiştir. HMK 138.maddesi uyarınca mahkeme öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar vermekle yükümlü olup, dava şartı yönünden davanın reddi halinde, esasa ilişkin açıklama ve hüküm kurulamayacağından, bilirkişi raporları hakkındaki değerlendirme esasa ilişkin bir husus olduğundan, aktif sıfat yokluğu sebebiyle verilen kararda, mahkemece bilirkişi raporlarına ilişkin değerlendirme yapılmayacağından, davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebebinin reddine karar verilmiştir. Dosya içerisinde mevcut Ankara 4. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2018/19 D. İş dosyasında, mahkeme tarafından bilirkişiye 1. tasarım olarak tanımlanan fermuarlı uzun hırka ve 2. tasarım olarak tanımlanan püsküllü kadın tuniği teslim edilerek inceleme yaptırıldığı ve rapor alındığı, mahkemece dosyanın tevdi edildiği bilirkişiye 10/11/2020 tarihli tutanakta dosya ekinin 1 torba içerisinde mahkemede muhafaza altına alınan ürün numunelerinin teslim edildiği belirtilmesine rağmen, bilirkişi tarafından verilen tarihsiz raporda; sadece püsküllü kadın tuniği yönünden inceleme yapıldığı, itiraz üzerine alınan tarihsiz ek raporda, mahkemeden teslim edilen tek ürün olduğu, bu sebeple teslim edilen tek ürün için rapor düzenlendiğinin belirtildiği tespit edilmiştir. Dava konusu 1. tasarım olarak tanımlanan fermuarlı uzun hırka ve 2. tasarım olarak tanımlanan püsküllü kadın tuniği olmak üzere iki tasarım olduğu halde, mahkemece diğer tasarımın akıbeti mahkeme kalemi ve tespitin yapıldığı mahkemeden araştırılarak rapor alınmadığından, davacı vekilinin istinaf sebebinin kabulü gerekmiştir. Mahkemece yukarıda 2. ve 4/b. bendinde belirtilen hususlar dışında mahkemece dosya kapsamı, taraf dilekçeleri ve delilleri, bilirkişi raporları incelenerek karar verildiği tespit edilmiş olup, taraf vekillerinin rapora itirazları 2. numaralı bentteki eksikler tamamlandıktan sonra dikkate alınması gerektiğinden, itirazları karşılar nitelikte bilirkişi raporu alınmadığına ilişkin istinaf sebebinin de kabulünün gerektiğinden davacı vekilinin istinaf talebinin 1, 3 ve 4/a. bentleri yönünden reddine, 2. ve 4/b. bentleri yönünden kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin istinaf isteminin kısmen KABULÜ ile, 2- İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 06/07/2021 tarih ve 2018/232 E. 2021/137 K. Sayılı Kararının, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLESİNE, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İadesine, 5- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 6- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6 ve 362/(1)/g. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 06/01/2022