Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/1606 E. 2021/1621 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1606
KARAR NO: 2021/1621
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/08/2021
NUMARASI: 2021/509 D.İş. – 2021/533 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/12/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati haciz talebinde bulunan alacaklı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkilinin borçlulardan ibraz edilen vadesi geçmiş kambiyo senedi sebebiyle alacaklı olduğunu belirtilerek ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 20/08/2021 tarih ve … D.İş sayılı kararıyla; “Borçlu … bakımından ise TALEBİN KISMEN KABULÜ İLE …,…,…,… vadeli senetler bakımından süresinde protesto yapıldığına dair evrak olmadığı, … ve … vadelilerde yalnızca süreden sonra ihtar olduğundan bu 4 adet senet bakımından 236.000 TL yönünden talebin reddine, borcun 1.314.094,90 TL sinden sorumlu tutularak belirtilen alacak miktarı ile sınırlı olmak kaydıyla, menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının İHTİYATEN HACZİNE, Alacağın % 15 oranında 232.514,23TL nakdi veya kesin ve süresiz banka teminat mektubunun alacaklı tarafından 10 gün içerisinde Mahkememiz veznesine teminat olarak yatırılmasına,yatırılmadığı takdirde ihtiyati haczin kalkmasına” karar verilmiştir. İhtiyati haciz kararına itiraz eden … Ltd. Şti. yetkilisi 27/08/2021 tarihli dilekçesinde özetle; İhtiyati haciz kararına konu senetlerde de görüldüğü üzere ihtilaf vukuunda senette yetkili olarak belirtilen adresin Diyarbakır ili olmasına rağmen ihtiyati haciz kararı için İstanbul Ticaret Mahkemelerine başvuru yapıldığını, yetkili Mahkemenin Diyarbakır Ticaret Mahkemeleri olduğunu, tüm borçluların yerleşim yerinin Diyarbakır olduğunu, borçlulardan birinin dahi yerleşim yerinin İstanbul olmadığını, bu yönden de İstanbul Ticaret Mahkemelerinin yetkili olmadığını, takip konusu senetlerin bir kısmının zamanaşımına uğradığını, bu sebeple kambiyo niteliğini kaybettiğini, ihtiyati haczin koşullarının gerçekleşmediğini belirterek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İhtiyati haciz kararına itiraz eden …A.Ş. vekili 29/08/2021 tarihli dilekçesinde özetle; İhtiyati haciz kararına konu senetlerde de görüldüğü üzere ihtilaf olması halinde senette yetkili olarak belirtilen adresin Diyarbakır ili olduğundan yetkili Mahkemenin Diyarbakır Ticaret Mahkemeleri olduğunu, tüm borçluların yerleşim yerinin Diyarbakır olduğunu, bu yönden de İstanbul Ticaret Mahkemelerinin yetkili olmadığını, takip konusu senetlerin bir kısmının zamanaşımına uğradığını, bu sebeple kambiyo niteliğini kaybettiğini, ihtiyati haczin koşullarının gerçekleşmediğini belirterek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İhtiyati haciz kararına itiraz eden … vekili 26/08/2021 tarihli dilekçesinde özetle; İhtilaf vukuunda senette yetkili olarak belirtilen adresin Diyarbakır ili olduğundan yetkili Mahkemenin Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu hususta yetki itirazında bulunduklarını ve Mahkeme tarafından talebin yetki yönünden reddine karar verilerek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasının gerektiğini, diğer yandan alacaklının Mahkememize bildirdiği adreslerden de görüldüğü üzere gerek müvekkili gerekse de diğer borçlulardan hiçbirinin adresinin İstanbul olmadığını, bu sebeple İstanbul Ticaret Mahkemelerinin işbu dava yönünden yetkisiz olduğunu, buna karşılık müvekkilinin ve diğer borçluların adreslerinin bulunduğu Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle ihtiyati haciz kararına itiraz ettiklerini, senetlerdeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinden imza örnekleri alınıp ilgili kurumlardan imza örnekleri geldiğinde icra takibine konu senetlerdeki imza ile karşılaştırılarak bilirkişi incelemesi sonucunda da imzanın müvekkiline ait olmadığının çok net anlaşılacağını, takip konusu senetlerin bir kısmının zamanaşımına uğradığını, bu sebeple kambiyo niteliğini kaybettiğini belirterek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İhtiyati haciz talep eden vekili 17/09/2021 tarihli dilekçesinde özetle; Müvekkilinin kambiyo senedine dayanan alacağının tahsili amacıyla borçlular hakkında ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu, alınan ihtiyati haciz kararının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile infaz edilerek borçlular hakkında haciz yoluyla takibe geçildiğini, borçluların ihtiyati haciz kararına itiraz ettiğini, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep ettiklerini, borçluların ihtiyati haciz kararına itirazlarının haksız ve mesnetsiz olduğunu ve itirazlarının reddinin gerektiğini, yetkili mahkemelerin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğundan buna ilişkin itirazının reddinin gerektiğini, itiraz eden borçluların müvekkili şirket ile imzalamış olduğu Faktoring Sözleşmesinin Çeşitli Hükümler Başlığı Altındaki 21. maddesinde ve 25/03/2016 tarihli davacının imzalamış olduğu Protokolün 8. maddesinin … Bendinde yetkiye dair anlaşma yapılmış olduğunu, aynı zamanda TBK m.89 gereği de borcun ifa yerinin İstanbul olduğunu, para borçlarının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödenmekte olduğunu, takip konusu senetlerin de para borcuna dayandığını, alacaklı olan müvekkili … A.Ş.’ nin merkez adresinin Şişli/ İstanbul olduğunu, davacının kambiyo senetlerinin bir kısmının zamanaşımına uğradığı yönündeki itirazının haksız ve asılsız olduğunu, zaten bu sebeple hangilerinin zamanaşımına uğradığını dahi gösterememiş olduklarını, ihtiyati haciz kararlarına karşı itirazın İİK’nın 265. maddesindeki koşullara bağlı olduğunu, İİK. m.265’te ihtiyati hacze itiraz sebeplerinin sınırlı olarak sayılmış olduğunu belirterek itirazların reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 30/09/2021 tarihli ek kararıyla; “İhtiyati haciz kararına konu bonolardaki borçlu şirket ile alacaklının tacir olması sebebiyle yetki şartının geçerli olduğu ve senette yetkili mahkeme olarak Diyarbakır Mahkemelerinin belirlendiği, bu sebeple ihtiyati haciz davasının Diyarbakır Mahkemelerinde açılması gerektiği, kaldıki; tüm borçluların adresinin Diyarbakır olduğu, bu sebeple de Diyarbakır Mahkemelerinin yetkili olduğu, Bonolara dayalı olarak İhtiyati haciz talep edildiği, Faktoring sözleşmesine istinaden ihtiyati haciz talep edilmediği ve bu sözleşme ile protokolün bonoları düzenleyen şirket ile değil bonolarda lehtar konumundaki … ile akdedildiği bu sebeple bu sözleşme ve protokoldeki yetkili Mahkeme kaydının bu dava için geçerli olmadığı anlaşıldığından ihtiyati haciz talep edenin savunmasına itibar edilmemesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak, Mahkememizin yetkili bulunmadığı anlaşıldığından ihtiyati haciz kararına itirazın kabulüne ve Mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına” karar verilmiştir.Davacı vekili 15/10/2021 tarihli Mahkemeye sunmuş olduğu beyan dilekçesinde; Kararın hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, bu sebeple kaldırılması gerektiğini, istinaf başvurularının gerekçesini, gerekçeli kararın tebliğinden sonra bildireceklerini, 2021/509 D.İş sayılı kararının kaldırılmasına ve talepleri yönünde karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin dosyaya sunduğu başkaca istinaf dilekçesinin bulunmadığı anlaşılmıştır. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı tarafça gerekçeli karar tebliğ edildiğinde istinaf sebepleri belirtilmek üzere süre tutum dilekçesi sunulduğu ancak gerekçeli karar tebliğ edilmesine rağmen istinaf sebeplerini bildirir dilekçe sunulmadığı tespit edilmiştir. 6100 Sayılı HMK’nın 352. maddesi ile bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, incelemenin bir başka dairece yapılması gerektiği, kararın kesin olduğu, başvurunun süresi içinde yapılmadığı, başvuru şartlarının yerine getirilmediği, başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmediği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle karar verileceği düzenlenmiştir. İstinaf dilekçesinin unsurlarını düzenleyen 6100 Sayılı HMK’nın 342/1-e bendi uyarınca, “başvuru sebepleri ve gerekçesinin” 6100 Sayılı HMK’nın 342/1-f. bendi uyarınca “talep sonucun” gösterilmesi zorunludur. Gerekçeli kararın. 19/10/2021 tarihinde e-tebligat ile tebliğ edilmesine rağmen, dosyaya 6100 Sayılı HMK’nın 342/1-e-f bendinde belirtilen “başvuru sebepleri ve gerekçesi” ile “talep sonucu” gösterir dilekçe sunulmadığı, bu hali ile usulüne uygun istinaf dilekçesinin bulunmadığı tespit edilmiştir. 6100 Sayılı HMK’nın 342. maddesinin 3. bendi “istinaf dilekçesi, başvuranını kimliği ve imzasıyla, başvurulan kararı yeteri kadar belli edecek kayıtları taşıması durumunda, diğer hususlar bulunmasa bile reddolunmayıp, 355. madde çerçevesinde gerekli inceleme yapılır” hükmünü amir olup, 6100 Sayılı HMK’nın 355/1. maddesinde, bölge adliye mahkemesince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak inceleme yapılacağı, kamu düzenine aykırılık görüldüğünde re’sen dikkate alınacağı belirtilmiştir. Davacı tarafça istinaf sebebi ve talep sonucu belirtilmediğinden, mahkemece verilen kararda 6100 Sayılı HMK’nın 355/1-2. cümlesi kapsamında kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan incelemede, kamu düzenine aykırılık bulunduğu tespit edilmediğinden, davacı tarafın istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 342/1-e-f ve 352/1-d. maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 352/1-d. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE, 2- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde kendisine iadesine, 3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 4- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 5- Davacı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE, 6100 Sayılı HMK’nın 352/1-d maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.23/12/2021