Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/1602 E. 2021/1641 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1602
KARAR NO: 2021/1641
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
NUMARASI: 2017/752 E.
DAVANIN KONUSU: Patent (Tecavüzün Tespiti İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/12/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 1946 yılında Amerika Birleşik Devletlerinde kurulduğunu, 30 ülkede 2000’den fazla çalışanıyla modüler plastik bant ürünleri, patentli konveyör teknolojileri ve ARB ekipman çözümleri ürettiğini, ürünlerinin gıda işleme, et, tavuk ve deniz ürünleri işleme, içecek taşınması, konserve üretimi, fırıncılık gibi alanlarda kullanıldığını, 1227 patent belgesinin bulunduğunu, … yayın nolu Avrupa patentinin başvuru tarihinin 28/10/2009 olduğunu, yapılan esas inceleme işlemi sonrasında Avrupa Patent Ofisi’nin başvuruya patent koruması verdiğini, 23/09/2016 tarihinde TPMK’da geçerlilik talebinin dosyalandığını ve … nolu incelemeli patent belgesini aldıklarını, davalının üretim tesislerinde üretilerek satılan modüler spiral bantların, müvekkiline ait … yayın numaralı Avrupa patenti ve bunun uzantısı olan … numaralı Türk patent belgesinin koruma kapsamı dahilinde olduğunu, davalı yanca üretilerek satılmış olan konveyör bant modüllerinin davacıya ait koruma kapsamındaki patent belgesindeki bağımsız istem 1 içindeki tüm unsurlara aynı anda sahip olduğunu, davalının yargılama sonuçlanıncaya kadar patent konusu modüler spiral bantları üretip satışa sunmaya devam etmesi halinde müvekkilinin zararının katlanarak artacağını belirterek, müvekkili şirketin patent belgesine tecavüz oluşturan üretim ve satışın tespiti için aleyhinde tespit istenen mahalde inceleme yapılarak tecavüzün tespit edilmesini, davalının patent konusu modüler spiral bantları üretip satışa sunmasının durdurulması yönünde ve davalının kusurlu ve kötü niyetli olduğu gözetilerek takdiren teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap/itiraz dilekçesinde özetle, Müvekkili olan … Ltd. Şti’nin uzun yıllardan beri makine tasarımı ve üretimi yaptığını, makinelerin gıda ve çeşitli üretim alanlarında kullanıldığını, davacı firmanın dava dilekçesinde belirtmiş olduğu … numaralı dava konusu patent ürününe ilişkin patent koruma kararının 21/09/2016 tarihinde Avrupa Patent Bülteninde ilan edilmiş ise de, ilana müvekkili şirket tarafından 09/06/2017 tarihinde EPO’ya itiraz edildiğini ve EPO’dan karar beklendiğini, dava konusu ürüne ilişkin epo nezdinde karar kesinleşmediğinden ilgili patentin Türk Patent ve Marka kurumunda yapılan tescilinin de kesinlik kazanmadığını, itirazları doğrultusunda EPO nezdinde patent iptal edildiğinde, otomatik olarak ürünün Türk Patent ve Marka Kurumu’nda yapılan tescilinin de iptal olacağını, ürünün itiraz sürecinin mahkemece bekletici mesele yapılması gerektiğini, davaya konu konveyör bant modüllerinin dilekçe ekinde sundukları raporda da görüleceği üzere davacının … numaralı patent başvurusunda belirttiği omurga yapısı ve işleyiş özelliklerinin davacı şirketin patent başvurusundan önce başka başvurularda kullanıldığını ve uygulandığını, ürünün yeni bir buluş olmadığını, dava dilekçesinde bildirilen menteşe bağlantılarının konveyör mödullerinin birbiri ile irtibatlandırılması sonucu oluştuğunu, bu suretle davacının patent konusu ürününün daha önceden patenti alınan ürünlerin benzeri veya kopyası olduğunu, hiçbir patent sisteminin önceden bilinen buluşlar için patent vermeyeceğini, bir buluşun toplumun sahip olduğu bilgilerin toplamının üzerine yararlı bir şey eklemesi gerektiğini beyan etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; ”… Tüm dosya kapsamı, yaklaşık ispat şartı dikkate alınarak, talebe konu tedbir yönünden yasal şartların oluştuğuna kanaat getirilmekle; 1-6100 sayılı HMK’nın 389-390 maddeleri ile 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 159.maddesi gereğince; 2-Davacı tarafın tedbir talebinin kabulü ile takdiren 100.000,00 TL teminat yatırıldığında davalı tarafından davaya konu ürünün üretim ve satışının tedbiren durdurulmasına, davalı uhdesinde olmak kaydı ile üretilen ürünlere el konularak yediemine tevdine, bu aşamada masrafların davacı tarafça karşılanmasına, infazda 05/04/2021 tarihli heyet raporunun dikkate alınmasına karar eki sayılmasına” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme tarafından hukuka aykırı bilirkişi raporları dayanak alındığından ve davacı aleyhine ikame edilmiş davaya konu patentin hükümsüzlüğü istemli İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi 2020/38 E. Sayılı dosya incelenmeksizin karar verildiğinden, tedbir kararının kaldırılması gerektiğini,Davacı tarafın dava konusu etmiş olduğu ürünün, patent alma niteliğine haiz olmadığını, davacı şirketin tescil ettirdiği patentin, başvuru tarihinden önce dünyada bilinen ve uygulanan, kamuya mal olmuş ürünler olduğunu, ürüne ilişkin omurga yapısının başkaca patentlerde davacı şirketin patent başvurusundan önce de kullanılmış olup, kamuya mâl olmuş bir ürünün patentinin alındığını, tecavüzün var olabilmesi için davacının hak sahibi olması gerektiğini, Türk Patent nezdinde … no ile tescilli patent belgesinin Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 82 ve 83. maddesindeki yenilik ve buluş basamağı şartlarını taşımadığını, davalı tarafın başvuru tarihinden daha önceki tarihlerde başkaca firmalar tarafından tescil ettirildiğini, taleplerin yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, … numaralı patentin hükümsüzlüğüne ilişkin İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2020/38 E. Sayılı dava ikame ettiklerini, hükümsüzlük dosyasının bekletici mesele yapılması beyan edilmiş olmasına rağmen mahkeme tarafından nazara alınmadan ve dosya incelenmeden tazminat istemli dosyada ihtiyati tedbir kararı verildiğini, Hükümsüzlük istemli dosyada haklı çıkmaları halinde müvekkilinin zarara uğrayacağını, mahkeme tarafından müvekkilinin zararı nazara alınmaksızın karar verildiğini, tedbir kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı taraf; davalının üretim tesislerinde üretilerek satılan modüler spiral bantların, kendisine ait … yayın numaralı Avrupa patenti ve bunun uzantısı olan … numaralı Türk patent belgesinin koruma kapsamı dahilinde olduğunu, koruma kapsamındaki patent belgesindeki bağımsız istem 1 içindeki tüm unsurlara aynı anda sahip olduğunu, davalının yargılama sonuçlanıncaya kadar patent konusu modüler spiral bantları üretip satışa sunmaya devam etmesi halinde zararının katlanarak artacağını belirterek, patent belgesine tecavüz oluşturan üretim ve satışın tespiti için aleyhinde tespit istenen mahalde inceleme yapılarak tecavüzün tespit edilmesini, davalının patent konusu modüler spiral bantları üretip satışa sunmasının durdurulması yönünde ve davalının kusurlu ve kötü niyetli olduğu gözetilerek takdiren teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, 07/10/2021 tarihinde duruşmalı yapılan inceleme sonunda davacı tarafın tedbir talebinin kabulü ile takdiren 100.000,00 TL teminat yatırıldığında davalı tarafından davaya konu ürünün üretim ve satışının tedbiren durdurulmasına, davalı uhdesinde olmak kaydı ile üretilen ürünlere el konularak yediemine tevdine, bu aşamada masrafların davacı tarafça karşılanmasına, infazda 05/04/2021 tarihli heyet raporunun dikkate alınmasına karar eki sayılmasına, karar verilmiştir. Mahkemece alınan 02/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda, yapılan tespitte incelenen soğutma kulesinde kullanılan plastik spiral bandın … nolu “modüler plastik spiral bant” buluş başlıklı patent belgesinin koruma kapsamında olduğu, modern çikolata yetkililerinin beyanına göre, soğutma kulelerinin … Ltd Şti firmasından 25/07/2015 tarih ve … nolu fatura karşılığında alındığının bildirildiği, 05/04/2021 tarihli heyet raporunda; tarafların huzurunda incelenen davalı ürün numunesinin dava konusu patentin koruma kapsamında kalan bir ürün olduğu, dosya ekinde yer alan davalı ürün numunesinin davacıya ait … sayılı patentin koruma kapsamında olduğunun değerlendirildiği tespit edilmiştir. 10/01/2017 tarihinde 29944 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 159/1.maddesinde; ” Bu kanun uyarınca dava açma hakkı olan kişiler, dava konusu kullanımın, ülke içinde kendi sınai mülkiyet haklarına tecavüz edecek şekilde gerçekleşmekte olduğunu veya gerçekleşmesi için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığını ispat etmek şartıyla, verilecek hükmün etkinliğini temin etmek üzere, ihtiyati tedbire karar verilmesini talep edebilir.” düzenlemesi uyarınca tedbir talep edilebilir, 159/3. Maddesinde ise; ” ihtiyati tedbirler ile ilgili bu kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 6100 Sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun uygulanacağı” belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 389/1. maddesi; “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından yada tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği”, HMK 309/3. maddesinde ise, tedbir talep eden tarafın dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu düzenlenmiştir. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 159. maddesinde, bu kanun uyarınca dava açma hakkı olan kişilere hükmün etkinliğini temin etmek üzere ihtiyati tedbir talep etme hakkı tanınmış, ihtiyati tedbirlerle ilgili bu kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 159. Maddesi gereği, delillerin değerlendirilmesi sonucu ulaşılacak yaklaşık ispat, tedbir kararı verilmesi için yeterlidir. Mahkemece alınan 02/10/2018 ve 27/05/2021 tarihli her iki raporda davalı tarafça üretilen soğutma kulesinde kullanılan plastik spiral bandın davacı adına tescilli … nolu “modüler plastik spiral bant” buluş başlıklı patent belgesinin koruma kapsamında olduğu tespit edilmiş olup, davalı tarafça,… nolu “modüler plastik spiral bant” buluş başlıklı patent belgesinin hükümsüzlüğü için İstanbul 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2020/38 E. Sayılı dava ikame ettikleri, hükümsüzlük dosyasının huzurdaki dava açısından bekletici mesele yapılması gerektiği halde mahkeme tarafından nazara alınmadan ve dosya incelenmeden tazminat istemli dosyada ihtiyati tedbir kararı verildiği ileri sürülmüş ise de; ihtiyati tedbir geçici hukuki koruma türü olup, tedbir talebinin yapıldığı tarihte dosyaya sunulan dayanak belgeler nazara alınarak ve dava sonunda verilecek karar yönünden ihsası rey oluşturmayacak şekilde verilmesi gerektiğinden, tedbir kararının verildiği tarih itibariyle dosya kapsamı nazara alındığında yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği tespit edildiğinden, mahkemece de bu gerekçe ile tedbir kararı verildiğinden, mahkemece tedbir kararı verilmediği taktirde, davacının davaya konu patentine konu ürününün dava süresince haksız üretiminden kaynaklı zararı ve mağduriyeti devam edeceğinden, HMK 389. maddesi uyarınca mahkemece tedbir kararı verilebilmesi koşullarından, “gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hali ” gerçekleştiğinden, davalı vekilinin istinaf sebebi yerinde olmadığından, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin tarih ve 2017/752 E. Sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi hükmü gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 23/12/2021