Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/1597 E. 2021/1593 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1597
KARAR NO: 2021/1593
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/07/2021
NUMARASI: 2021/371 E. – 2021/615 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/12/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin Bahçelievler İlçesinde kurulu olduğunu, inşaat, hafriyat, yok bakım vs işi ile iştigal eden bölgede tanınan bir şirket olduğunu, müvekkil şirketine davalı … A.Ş. Tarafından Bakırköy … İcra Müdürlüğü dosyasından ilamsız takiplerde ödeme emri gönderildiğini, takibe dayanak olarak faturalar gösterildiğini ancak müvekkil şirketin bu faturalara dayalı ya da başka bir sebebe dayalı bir borcu bulunmadığını, davalı ile müvekkil arasında faturaya imza ya da herhangi bir sözleşme de olmadığını, bu durumun defter incelemesiyle ortaya çıkacağını, müvekkilin davalı ile hiçbir hukuki veya ticari ilişkisi bulunmadığını, müvekkile çekilen ihtarnameye cevaplarında faturaları kabul etmediklerini bildirmelerine rağmen kötü niyetli olarak takibe geçildiğini, takibi kesinleştirip müvekkilin banka hesaplarına haciz yazıları yazılarak ve müvekkilinin çalıştığı şirketleri bularak 89/1 haciz ihbarnameleri gönderildiğini beyan ederek, icra takibinin durdurulmasına, alacağın %15 inden fazla olmamak kaydı ile teminatla ihtiyati tedbir kararı verilmesine, icra dosyasında borçlu olmadıklarına karar verilmesine, davalı aleyhine %20 den az olmamak koşuluyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın iş makinesi kira sözleşmesinden doğan borcuna istinaden faturalar düzenlendiğini ve davacı şirket çalışanına gönderildiğini, ödeme yapılmaması üzerine noterden ihtarname çekildiğini, ihtarnameye itiraz edildiğini ve müvekkil şirkete kira bedelinin ödenmediğini, bunun üzerine icra takibi başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, davanın yetkisizlik nedeniyle reddinin gerektiğini, davanın ara buluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, davacı tarafın müvekkil şirketle herhangi bir ticari ilişkisi bulunmadığı beyanının gerçeği yansıtmadığını, taraflar arasında her iki tarafın imzasını taşıyan belgeler bulunduğunu, davacı şirketin SGK’lı çalışanı tarafından imzalanmış ve teslim alınmış tesellüm tutanaklarının mevcut olduğunu, ticari defter ve kayıtların incelenmesi taleplerinin olduğunu beyan ederek, dosyanın yetkili İstanbul Mahkemelerine gönderilmesine, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, aksi taktirde davanın esastan reddine, alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Daha önce verilen görevsizlik kararı üzerine, davacının kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde gönderme dilekçesini vermediği gerekçesiyle 01.11.2021 tarihli ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına, “karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin, görevli olduğunu tespit ettiği Mahkemeye dosyayı resen göndermesi gerekirken davanın açılmamış sayılmasına karar vermesinin hatalı olduğunu, Görevin kamu düzenine ilişkin olması ve İstinaf Mahkemesi’nin de kamu düzenine ilişkin hususlarda resen inceleme yetkisinin bulunması sebebiyle Mahkemenin görevsizliğe ilişkin vermiş olduğu kararın da incelenmesini talep ettiklerini beyan ederek Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, menfi tespit davası olup, yetkisizlik kararı üzerine dosyanın gönderildiği İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesince, 2021/371 Esas, 2021/615 Karar sayılı karar ile; davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemelerine ait olduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiği, daha sonra 01.11.2021 tarihli ek karar ile, davacının kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde gönderme dilekçesini vermediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, bu kararın yukarıda belirtilen sebeplerle istinaf edildiği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince; “Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.” Yasa hükmüne göre; görevsizlik kararını veren mahkeme, dava dosyasını re’sen görevli mahkemeye gönderemez. Dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilebilmesi ve davaya görevli mahkemede devam edilebilmesi için taraflardan birinin, görevsizlik kararını veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Görevsizlik kararını veren mahkemeye başvurma süresi iki hafta olup, bu süre hak düşürücü niteliktedir. Bu sebeple mahkeme tarafından re’sen gözetilmesi gerekir. İki haftalık hak düşürücü süre; bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Mahkemece verilen görevsizlik kararının 27.09.2021 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, kararın 2 haftalık yasal süre geçtikten sonra 12.10.2021 tarihinde kesinleştiği ancak, davacının kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde gönderme dilekçesini verdiğine dair dosyaya yansıyan bir bilgi ve belge bulunmadığı, aksi yönde bir istinaf sebebinin de olmadığı, yukarıda yapılan açıklamalar gereğince Mahkemece dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesine re’sen karar verilemeyeceği, bu itibarla davacı vekilinin istinaf başvuru sebebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Diğer yandan istinafa başvurusuna konu edilen kararın, 01.11.2021 tarihli ek karar olduğu, kamu düzenine ilişkin olarak re’sen gözetilmesi gereken hususların da bu minvalde değerlendirilmesi gerektiği, ek karardan önce verilen ve kesinleşen görevsizlik kararının istinaf incelemesine hukuki olanak bulunmadığı anlaşılmıştır. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/07/2021 tarih ve 2021/371 E., 2021/615 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı davacı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5- Davacı tarafından yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 16/12/2021