Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/1557 E. 2021/1577 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1557
KARAR NO: 2021/1577
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/07/2021
NUMARASI: 2021/50 E.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/12/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili dilekçesinde özetle; Davalı tarafından 27.05.2018 tanzim, 27.06.2018 vade tarihli 10.000 TL bedelli bir adet senede dayanılarak Büyükçekmece …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin yasal süreci bilmediğinden icra dosyasına itiraz etmediğini, senet altındaki keşideci imzasının kesinlikle müvekkiline ait olmadığını beyanla Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibinin iptaline, haksız takip sebebiyle % 20 tazminatın davalılardan tahsili ile müvekkiline verilmesini, dava sonuna kadar takip kesinleşmiş olduğundan takibin tedbiren durdurulmasına dair karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi 13.04.2021 tarihli ara karar ile,” Davanın icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olduğu gerekçesiyle İİK’nun 72.maddesi gereğince %15 teminat mukabilinde icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi yönünde ihtiyati tedbir talebinin kabulüne” karar verildiği görülmüştür.İlk derece mahkemesince; “Aleyhine tedbir kararı verilen davalı vekili tarafından sunulan 22.04.2021 tarihli dilekçe ile, kambiyo senedine dayalı başlatılan takibin usule uygun durdurulmadığından Mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının hukuka aykırı olduğu, HMK kapsamında ihtiyati tedbir şartlarının somut olayda oluşmadığı gerekçesiyle itiraz edilmiş, itiraz üzerine 07.07.2021 tarihli ara karar ile; davanın icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olduğu, İİK’nun 72.maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararı verildiği ve bu kararda yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçeleriyle itirazın reddine karar verilmiş, karar, aleyhine tedbir kararı verilen davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Aleyhine tedbir kararı verilen davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kambiyo senedine dayalı başlatılan takibin usule uygun durdurulmadığını, Mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının hukuka aykırı olduğunu, HMK’nun 389.maddesi kapsamında ihtiyati tedbir şartlarının somut olayda oluşmadığını beyan ederek Mahkemece itirazın reddine yönelik olarak verilen kararın kaldırılmasına kara verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Uyuşmazlık; İlk Derece Mahkemesince İİK’nun 72.maddesi kapsamında verilen ”icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesi” şeklindeki ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddine yönelik 07.07.2021 tarihli ara kararın yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.Davalı yanca davacı aleyhine kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatıldığı, davacının takip kapsamında borçlu olmadığının tespitine yönelik olarak eldeki davayı açtığı hususlarında bir ihtilaf bulunmamaktadır. İİK’nun 72/3 maddesine göre, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, ancak borçlunun gecikmeden doğan zararlarını karşılamak ve alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceği anlaşılmış olup, bu kapsamda Mahkemece verilen tedbir kararında ve karar yapılan itirazın reddine yönelik kararda bir isabetsizlik bulunmadığı kanaatine varılmıştır.Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında ve gerekçede hata edilmediği, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin tarih ve 2021/50 E. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı davalı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,5- Davalı taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 16/12/2021