Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/1507 E. 2021/1483 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1507
KARAR NO: 2021/1483
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/09/2021
NUMARASI: 2021/174 E. – 2021/174 K.
DAVANIN KONUSU: Tespit (D.İş)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/12/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tedbir talep eden davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan firmaya ait “…”, “…”, “…”, “…” ibareli tescilli markaların davalı tarafça haksız kullanıldığını, tespit talep edilen adreste müvekkili olan firmaya ait markaların damacana ve damacana ve damacana paletleri üzerinde kullanıldığını, aleyhine tespit olunan yan eylemlerinin müvekkili olan firmanın marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eder nitelikte olduğunu beyan ederek, müvekkiline ait tescilli markalı damacana ürünlerinin ve damacana paletlerinin yukarıda anılan tespit talep edilen adreste bulunup bulunmadığının, bulunuyor ise adet bilgilerinin tespit edilmesine, müvekkiline ait markalı ürünlerin karşı tarafça izinsiz ve haksız olarak bulundurulduğu kanaatinin oluşması akabinde karşı tarafça kullanılan ve “…”, “…”, “…”, “…” markalarını içeren damacana ürünleri ve damacana paletlerini ve sair tanıtım vasıtalarına ihtiyaten el konularak yediemine teslimine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; ” Bilirkişi raporuna itibarla, tespit talep edilen adreste tespit konusu markalar ile iltibasa sebebiyet verecek herhangi bir ticari faaliyetinin olmaması nedeniyle tedbir talebinin reddine” karar verilmiştir. Tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde yapmış olduğu açıklamalara benzer açıklamalarda bulunarak, karşı tarafla satışa ilişkin pazarlık yapıldığına dair telefon mesaj görüntülerini sunmuş, marka hakkına tecavüz nedeniyle tedbir talebinin kabulüne karara verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 159/1. maddesinde, sinai mülkiyet haklarına tecavüz olduğunu ispatlamak şartıyla ihtiyati tedbir talep edilebileceği, 159/3. maddesinde ise ihtiyati tedbirlerle ilgili bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. HMK’nın 389/1. maddesinde, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” düzenlemesinin yer aldığı, düzenlemeye göre, tedbir kararına hükmedilebilmesi için; şartlara uygun tedbir kararı verilmemesi halinde mevcut durumda olabilecek değişiklik nedeniyle hakkın elde edilmesinin zor hatta imkansız hale gelmesine yönelik kuvvetli endişenin bulunması gerektiği, ayrıca HMK’nın 390/3. maddesinde, “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklinde düzenleme yer aldığı, düzenleme gereği, ihtiyati tedbir kararının verilmesi için tam bir ispat aranmadığı, talebin yeterliliği hususunda mahkemeye kanaat verecek delilerin varlığının yeterli olduğu, tedbir talep eden davacı vekili tarafından dosyaya sunulan görsellerin ve telefon mesaj bilgilerinin yaklaşık ispata yeterli olmadığı, mevcut delil durumu dikkate alındığında, somut olayda yaklaşık ispat olgusunun gerçekleşmemiş olduğu, ilk derece mahkemesince tedbirin reddine yönelik olarak verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış olmakla, davacı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 2. Fikri Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 02/09/2021 tarih ve 2021/174 E. Sayılı ara kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı davacı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5- Davacı tarafından yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 02/12/2021