Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/1370 E. 2021/1389 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1370
KARAR NO: 2021/1389
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 16/07/2020
NUMARASI: 2020/80 E. – 2020/80 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/11/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Talep edenler vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri adına tescilli olan ve kendisinin tek ortak ve genel müdürü olduğu, ayrıca lisans sahibi sıfatına da haiz müvekkili şirket … Ltd. Şti. tarafından fikri mülkiyet hakları kullanılan … tescil numaralı ve … tescil numaralı faydalı modelleri bulunduğunu, müvekkilleri adına tescilli faydalı modellerin izinsiz olarak karşı tarafın internet ve diğer ticari adreslerinde kaçak üretilmesi sergilenmesi, gösterilmesi, satışı amaçlı alıcılara ibraz edilmesi nedeni ile sınai mülkiyet haklarına tecavüz çerçevesinde ihtiyati tedbiren ürünler hakkında toplatma kararı verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; ” Bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, aleyhine tespit istenen …’ın tespite konu … Mahallesi, … Caddesi, … Sokak, N:… … Blok Ataşehir/İstanbul ve … Sitesi, … Cadde N:… Beylikdüzü/İstanbul adreslerin boş olduğu ve tespite konu ürünlerin belirtilen adreslerde tespit edilemediği gerekçesiyle, HMK 390/3 ve SMK 159.maddesi gereğince yaklaşık ispat kuralı gerçekleşmediğinden ve yine HMK 389/1 gereğince ihtiyati tedbir için gerekli koşullar oluşmadığından ihtiyati tedbir talebinin reddine,” karar verilmiştir. Talep edenlar vekili istinaf dilekçesinde; Müvekkiline ait … SAYILI “PALETSİZ TAŞIMA VEYA DEPOLAMADA KULLANILMAK ÜZERE EŞYALARIN ARA, ALT, YAN KISIMLARINA KONUMLANDIRILAN İÇİN KAYMAZ, KAYDIRMAZ KAĞIT” ve … sayılı “İKİ TARAFI KAYDIRMAZ İSTİFLEME PALET KAĞIDI” tescil numaraları ile korunan Faydalı modellerin karşı taraf … tarafından izinsiz ve hukuka aykırı olarak internet ve diger ticari adreslerinde kaçak üretildiği sergilendiği, gösterildiği, satış amaçlı kullanıldığı, İstanbul Anadolu 2. FSHHM 2019/183 Değişik iş sayılı dosya kapsamında yapılan inceleme ile bu durumun tespit edildiğini, bu hususun huzurdaki talebe konu dosyaya sunulan 26/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiğini, karşı taraf …’a ait https://…com/ adresli internet sitesinde müvekkiline ait faydalı model belgeli ürünlerin karşı tarafça üretildiği ve satışının yapıldığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde site içeriğindeki açıklamalar ve görsellerden belli olduğunu, dolayısıyla yaklaşık ispat unsurunun gerçekleştiğini, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar ververilmesinin hatalı olduğunu, Huzurdaki değişik iş dosyasına konu talep tarihinin 16/07/2020 olduğunu, bilirkişiler tarafından karşı tarafın üretim yerine ilişkin tespitin ise, talep tarihinden 7 ay sonra 11/02/2021 tarihinde yapıldığını, dolayısıyla yapılan tespitlerin tarihleri ile talep tarihi arasında geçen süre dikkate alındığında, verilen ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının istinaf incelemesi neticesinde süre yönünden kaldırılarak kabulüne karar verilmesi gerektiğini, Bilirkişi Raporu’nun dosyaya sunulmasında geçen sürenin yanında yukarıda da belirtildiği üzere belirtilen adreslerde yapılan tespitlerde karşı tarafa ilişkin hiçbir verinin bulunamamış olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, hakimin bilirkişi raporu ile bağlı olmadığını, dosyaya sunulan raporda tespit istenen adreslerin yine …’ın kendisine ait resmi internet sitesinde faaliyette olduğunu iddia ettiği adresler olduğunu, bunun yanında yine ticaret sicil kayıtları incelendiğinde de şirket merkezinin … Mh. … Cd. … Sk. n…. C/… Ataşehir/İstanbul olduğunun resmi kayıtlarda da belli olduğunu, hal böyle iken halen faal olduğu MERSİS kayıtları (Ek-3) ile de belirli olan bir firmaya ait adrese gidildiğinde firmaya ait herhangi bir kayıt bulunamamasının açıklanabilir olmadığını, bunun yanında yine karşı tarafa ait internet sitesinde bu dilekçe ekinde(Ek-1) sunulan görsellerden de anlaşılacağı üzere “Fabrikamızdan Görüntüler” şeklinde sunulan görsellerde belirtilen adreste üretim makine ve malzemelerinin bulunduğunun açıkça gözüktüğünü, ancak ticaret sicil kayıtları ve şirketin resmi sitesindeki görsel ve bilgilerin örtüşmesine karşın gidilen tespitte hiçbir veri bulunamadığını, bu durumun dahi mefhun-u muhalifinden bir makul şüphe teşkil ettiğini belirterek, yerel Mahkemenin vermiş olduğu ihtiyati tedbirin reddi kararının kaldırılarak Karşı taraf aleyhine ihtiyati tedbir kararına hükmedilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 159/1. maddesinde, sinai mülkiyet haklarına tecavüz olduğunu ispatlamak şartıyla ihtiyati tedbir talep edilebileceği, 159/3. maddesinde ise ihtiyati tedbirlerle ilgili bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. HMK’nın 389/1. maddesinde ise “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” düzenlemesinin yer aldığı, düzenlemeye göre, tedbir kararına hükmedilebilmesi için; şartlara uygun tedbir kararı verilmemesi halinde mevcut durumda olabilecek değişiklik nedeniyle hakkın elde edilmesinin zor hatta imkansız hale gelmesine yönelik kuvvetli endişenin bulunması gerektiği, ayrıca HMK’nın 390/3. maddesinde, “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklinde düzenleme yer aldığı, düzenleme gereği, ihtiyati tedbir kararının verilmesi için tam bir ispat aranmadığı, talebin yeterliliği hususunda mahkemeye kanaat verecek delilerin varlığının yeterli olduğu, bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında; talep eden adına tescilli faydalı modellerin, karşı tarafça üretildiği iddiasıyla ürünlerin toplatılmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinde bulunulduğu, bilirkişi heyetince karşı tarafa ait olduğu işyerinde yapılan tespitlerde, adreslerin boş olduğu ve tespite konu ürünlerin belirtilen adreslerde tespit edilemediğinin bildirildiği, bu durum karşısında, somut olayda yaklaşık ispat olgusunun gerçekleşmediğini kabulü gerektiği, ilk derece mahkemesince tedbir talebinin reddine yönelik olarak verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış olmakla, talep eden vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b/1. maddesine göre esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 2. Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 16/07/2020 tarih ve 2020/80 E., sayılı kararına karşı talep edenler vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı talep edenler tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3- Talep edenler tarafınca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5- Talep eden taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 18/11/2021