Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1352
KARAR NO: 2021/1270
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/01/2021
NUMARASI: 2019/275 E. 2021/28 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/11/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davacı şirket yetkilisi …’un davaya konu olan 3 adet çeki acil nakit ihtiyacını gidermek için internette yaptığı araştırma neticesinde rastladığı dava dışı … şirketi ile 02.01.2012 tarihinde irtibata geçerek, davet üzerine adrese gittiğinde … isimli şahsın davacıdan banka hesap numarasını ve çek asıllarının da ciro edilerek kendisine verilmesini isteyerek, çek asıllarını alıp işlemleri ve hesap numarasına havale yapmak üzere yan odaya geçerek ortadan kaybolması üzerine dolandırıldığını anlayarak kendisinden alınan 3 adet çek için Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/11 Esas sayılı dosyası ile çek iptali davası açtığını, ödeme yasağı kararı verildiğini, çalınan 3 adet çekten biri olan keşidecisi dava dışı … Ltd Şti, 30.03.2012 keşide tarihli ve 44.000,00 -TL meblağlı çekin, davalı … Ltd Şti tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile kambiyo yolu takibe konulduğunu, Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2012/788 sayılı soruşturmasının devam ettiğini, çekin bankaya ibraz edildiği sırada muhatap banka tarafından çekin arkasına Bakırköy 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ihtiyati tedbir kararı şerhi düşülmesine rağmen, davalı alacaklının Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/11 Esas sayılı dosyasında bulunan tedbir kararı gereği çeki dosyaya sunması gerekirken usul ve yasaya aykırı olarak, kötü niyetli şekilde icra takibi başlattığını, takip alacaklısı ve davacıdan sonraki cirantalarla davacının hiçbir ticari ilişkisi bulunmadığını, çekler dolandırıcılık suretiyle müvekkili elinden çıktığından, davacıdan sonraki cirantalarla ciro kopukluğu olduğunu, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibinin iptaline, takibe konu çeklerin istirdadına, davacının davalılara borcunun olmadığının tespitine, davalılar aleyhine %40 dan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; dava konusu çekin arka yüzünde “… Tic” unvan ve “…” yazılı kaşenin altındaki imzanın davalıya ait olmadığını, davalının kimlik bilgilerini ele geçiren biri ya da birilerinin bu bilgileri kullanarak davalı ile hiçbir ilgisi olmayan söz konusu kaşenin basılmış olduğunu, söz konusu sahte imza ve sahte faturalarla ilgili davalının Bayrampaşa Vergi Dairesi Müdürlüğüne, İstanbul İhbarlar ve Şikayetleri Değerlendirme Müdürlüğüne, Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığına dilekçe verdiğini, dava konusu çekte mevcut ciro sinsilesindeki kişileri tanımadığını, söz konusu kişilerle ticari ve başkaca hiçbir ilişkisi mevcut olmadığını, söz konusu çek ile ilgili kimseden alacaklı ve borçlu olmadığını, davanın müvekkili yönünden reddini talep etmiştir. Davalı … (…) vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin icra takibine dayanak yapılan çekte imzasının olmadığını, çek üzerindeki cironun davalıya ait olmadığını, davalı, davacı ve diğer davalı şirketlerle hiçbir alışverişi olmadığını, ticaretle uğraşmadığını ve çek üzerinde yazan … diye bir şirketi de bulunmadığını, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile alacaklısının …, borçlularının … Ltd Şti, … ve … (…) olduğu, icra takibi yapıldığını, takip dayanağı … Kazasker Şubesi’ne ait 30,10.2013 keşide tarihli, 30.000 TL bedelli, … nolu çeke ilişkin İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nca 2012/80724 numara ile açılmış soruşturma mevcut olduğunu, davanın reddine, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden vekalet ücreti ve masraflardan sorumlu olmadığına karar verilmesini istemiştir. Davalı … cevap dilekçesi ile; şahsının taraflarla bir ilgisinin olmadığını, çek imzalamadığını, çekle ilgili bir ticarete dahil olmadığını, imza ve yazı örnekleri alındığında çekle ilgisi olmadığının anlaşılacağını, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Ltd Şti vekili cevap dilekçesi ile; çekin tedavül kabiliyetine inanarak ve güvenerek ciro silsilelerinde kopukluk olmadığını görerek, yasal unsurları taşıyan ve her hangi şekli aykırılığı olmayan yargılama konusu çeki muhatap bankadan da araştırmak suretiyle ve tamamen iyi niyetli 3. kişi olarak, meşru hamil sıfatı ile ödeme olarak kabul ettiğini, itiraz ve iddiaların aksine, davalı şirket ile borçlu ciranta … Tic/… arasında ticari ilişki olduğunun cevap layihası ile birlikte delil olarak ibraz edilen 03.02.2012 tarihli fatura ve tahsilat makbuzları ile sabit olduğunu, aynı zamanda davalı şirketin ticari kayıtlarında da görüldüğünü, davalı şirket ile diğer borçlular arasında ticarî münasebet olmasının yasal olarak zorunlu olmadığını, çeki bir önceki ciranta/borçludan ticari ilişki sonrası almış olduğunun ibraz edilen ticari belge ve kayıtlar ile sabit olduğunu, aksinin ispatının davacıya ait olduğunu, kambiyo evraklarında mevcut olan mücerretlik ilkesi gereği davalı şirketin böyle bir ispat yükümlülüğü de olmadığını, tedbir ara kararından dönülmesini, zayi nedeni ile iptal isteminin, hasımsız dava olması ve yasal ilan süresi içerisinde, çek hamili ve zilyedi olan alacaklı/davalı şirketin ortaya çıkması ve davaya müdahil olması nedenleri ile mevcut davanın reddine, tedbir kararı nazara alınarak davacı/borçluların %40 icra inkar tazminatına müştereken ve müteselsilen mahkumiyetine, karar verilmesi talep etmiştir. İlK Derece Mahkemesince; ”Davanın, …sbank A.Ş. Bakırköy/Osmaniye Şubesine ait, keşide tarihi 30/03/2012, keşide yeri İstanbul olan 44.000,00-TL bedelli … seri nolu çekten dolayı davalılara borçlu olunmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davası olduğu, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının dava konusu çekten dolayı davalılara borçlu olmadığı kanaatine varılmakla davanın kabulüne, dava konusu çekin kötüniyetle iktisap edildiği veya iktisabında ağır bir kusurun bulunduğu hususu ispatlanamadığından kötü niyet tazminatı talebi ile çekin istirdadı talebinin reddine, davacının, davalı … Şirket ve … aleyhine dava açmakta haklı olduğu, ancak davalı … Şirket ve …’ın, aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermediği ve adı geçen davalıya izafe edilecek kusur bulunmadığı anlaşılmakla, davalı … Şirket ve … tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına ve adı geçen davalı lehine, davacı aleyhine vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına, davacı tarafından yapılan yargılama giderleri ile davacı lehine takdir edilecek vekalet ücretinin …. Şirket ve … dışındaki diğer davalılardan tahsiline,’ Temyizi Kabil Olmak Üzere” karar verilmiştir. Davalı … Şti ve … vekili istinaf dilekçesi ile; İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/275 Esas 2021/28 Karar ve 06/01/2021 tarihli kararı ile davanın kabulüne verilmiş olmakla müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğinin gerekçeli kararda tespit edildiği halde, müvekkili tarafından yapılan yargılama giderlerinin üstünde bırakılmasının ve müvekkil lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğundan ve resen göz önüne alınacak nedenlerle İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/275 Esas 2021/28 Karar ve 06/01/2021 tarihli kararının kaldırılarak müvekkili lehine dava değeri üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini, bu mümkün değilse vekalet ücreti yönünden karar verilmek üzere dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı tarafça davalılar aleyhine 10/11/2012 tarihinde İstanbul 27. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne açılan 2012/249 Esas sayılı olup devir sebebi ile İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/406 esas sayılı menfi tespit davasında mahkemece 25/11/2015 tarihinde 2015/877 karar numarası ile temyizi kabil olarak esastan verilen kararın Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 27/11/2018 tarih ve 2017/5246 esas ve 2018/6099 karar sayılı ilamı ile; hüküm ve gerekçe arasında çelişki bulunduğundan bahisle HMK 294 ve 297. maddeleri uyarınca bozulmasına karar verildiği, mahkemece bozmaya uyularak 06/01/2021 tarihinde 20019/275 esas ve 2021/128 karar sayısı ile temyiz yolu açık olmak üzere karar verildiği, davalı … Şirket ve .. vekili tarafından istinaf yasa yoluna baş vurulduğu tespit edilmiştir. HMK 352.maddesinde; incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği, kararın kesin olduğu, başvuru şartlarının yerine getirilmediği, başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmediği tespit edilen dosyaların kararlarının öncelikle verileceği, HMK 373/4 maddesinde; Yargıtay’ın bozma kararı üzerine ilk derece mahkemesince bozmaya uygun olarak karar verildiği taktirde, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir düzenlemeleri mevcut olup, İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/406 esas sayılı menfi tespit davasında mahkemece 25/11/2015 tarihinde 2015/877 karar numarası ile temyizi kabil olarak verilen kararın Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 27/11/2018 tarih ve 2017/5246 esas ve 2018/6099 karar sayılı ilamı ile; hüküm ve gerekçesi arasında çelişki bulunduğundan bahisle HMK 294 e 297. maddeleri uyarınca bozulmasına karar verilmesi üzerine, mahkemece bozmaya uyularak 06/01/2021 tarihinde 20019/275 esas ve 2021/128 karar sayısı ile temyiz yolu açık olmak üzere karar verildiğinden, incelemenin HMK 373/4.maddesi uyarınca Yargıtay tarafından yapılması gerektiğinden, dosyanın Yargıtay ilgili dairesine gönderilmek üzere mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Dosyanın, 1086 Sayılı HUMK hükümlerine göre temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay’a gönderilmek üzere 6100 Sayılı HMK’nın 352. maddesi gereğince ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 6100 Sayılı HMK’nın 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 01/11/2021