Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/1279 E. 2021/1205 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1279
KARAR NO: 2021/1205
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 14/06/2021
NUMARASI: 2021/130 E. 2021/693 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/10/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde; Davaya konu bonoya istinaden İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını ve müvekkili şirketlerin mal ve alacaklarına hacizler konulduğunu, takip alacaklısı …’in davacı şirketler adına bono düzenleme yetkisi bulunmadığını, bono üzerinde bulunan kaşelerin davacı şirketler tarafından hiçbir zaman kullanılmadığını, bu nedenle bononun sahte olduğunu, …’in yetkilerinin iç yönergeyle kısıtlandığını, davacı şirketin, yetkisiz bir şekilde düzenlenen bonodan sorumlu olmadığını beyan ederek takibe konu bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; ”25.02.2021 tarihli ara karar ile, dava dilekçesinde harca esas değer olarak 1.000,-TL gösterildiği, menfi tespit davalarının kısmi dava olarak açılamayacağı gerekçesiyle icra takip talebinde belirtilen toplam 3.426.026,66 TL üzerinden belirlenen 58.507,97 TL eksik harcın ikmali için davacıya Harçlar Kanun’un 30. maddesi uyarınca bir haftalık kesin süre verildiği, verilen kesin süre içerisinde eksikliğin tamamlanmaması halinde davanın işlemden kaldırılacağının ihtar edildiği, ihtaratın usûlüne uygun olarak 03.03.2021 tarihinde tebliğ edildiği, ancak eksikliğin belirlenen süre içeisinde tamamlanmaması üzerine bu defa, 12.03.2021 tarihli ara kararda; davanın menfi tespit davasına ilişkin olup, dava dilekçesinde harca esas değer olarak 1.000 TL gösterildiği, menfi tespit davalarının kısmi dava olarak açılamayacağı, icra takip talebinde belirtilen toplam 3.426.026,66 TL üzerinden belirlenen 58.507,97 TL harcın yatırılması için davacılara bir haftalık kesin süre verildiği, gönderilen ara kararının davacılar vekiline 03/03/2021 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen verilen süre içerisinde harcın yatırılmadığının görüldüğü gerekçesiyle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, daha sonra işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç aylık hak düşürücü süre içinde yenilenmeyen davanın, HMK’nun 150/5. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına” karar verilmiştir. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; Dava dilekçesinde yapmış olduğu açıklamalara benzer açıklamalarda bulunarak, menfi tespit davasının kısmi dava olarak açılmasına hukuki bir engel bulunmadığını, hem davacı şirketlerin hem de davacı şirketlerin tek ortağı …’in şahsi mal varlıklarına haciz konulduğundan huzurdaki davayı gerçek değer üzerinden açıp dava harçlarını ödeme durumu bulunmadğını, bu sebeple huzurdaki davanın zorunlu olarak kısmi dava şeklinde açıldığını beyan ederek, bono nedeniyle davalı tarafa borçlu bulunmadıkları beyanıyla Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takibe konulmuş 29.12.2017 vade, 10.08.2017 düzenleme tarihli, lehdarı davalı, borçlusu davacılar olan 2.500.000,00 TL bedelli bono nedeniyle davacıların davalıya borçlu olmadığının tespiti için açtığı menfi tespit davasıdır. Mahkemece, davanın kısmi dava olarak açılamayacağı gerekçesiyle eksik harcın tamamlanması için davacıya kesin süre verilmiş, harcın tamamlanmaması üzerine dosya işlemden kaldırılmış, daha sonra davanın 3 aylık süre içerisinde yenilenmemesi üzerine davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, karar davacı vekilince istinaf edilmiştir. Uyuşmazlık, menfi tespit davasının kısmi dava olarak açılıp açılamayacağı noktasında toplanmakta olup, menfi tespit davaları kısmi dava olarak açılamayacağından Mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı kanaatine varılmıştır. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 06.06.2017 tarih, 2016/7775 esas, 2017/4600 karar sayılı kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.10.2019 tarih, 2017/13-688 esas, 2019/1054 karar sayılı kararı ve aynı gün 2017/13-687 esas, 2019/1053 karar sayılı kararıları) Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacılar vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/06/2021 tarih ve 2021/130 E. 2021/693 K. sayılı kararına karşı davacılar vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 118,60 TL’den mahsubu ile fazla yatırılan 59,30 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine, 3- Davacılar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5- Davacılar tarafından yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 22/10/2021