Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/1241 E. 2021/1273 K. 01.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1241
KARAR NO: 2021/1273
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mah.
TARİHİ: 16/03/2021
NUMARASI: 2020/323 E. 2021/47 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/11/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı dava dilekçesinde özetle; … isimli hayvan hakları haber sayfasının kurucusu olduğunu, sayfanın kurulduğu günden bu yana 11.404,58 TL reklam gideri harcadığını, sahibi bulunduğu sayfa ile ilgili eleştiri haberleri yapmasını kaldıramayan ve haber yapmasını engelleyemeyen davalı tarafın sahibi bulunduğu sayfayı kendi adına tescil ettirdiğini hakkında açılan İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’nin 2016/246 esas sayılı tazminat davasında öğrendiğini, sayfanın kendisine ait olduğunu gösteren delilleri mahkemeye sunduğunu, bu nedenlerle … isimli hayvan hakları haber sayfasının marka tescilinin davalının adından iptal edilerek adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin Üsküdar/İstanbulda ikamet ettiğini, HMK ve Markalara ilişkin mevzuat gereği Mersin Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yetkisiz olduğunu, davanın yetkili İstanbul Anadolu Mahkemeleri’nde açılması gerektiğinden, davanın yetki yönünden reddini, açılan davayı kabul etmediklerini, Markalar hakkındaki 554 sayılı KHK ve TTK’daki şartlar yerine gelmediğinden davanın esas yönünden de reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Mahkemece; Dava dosyasının 10/12/2020 tarihinde takipsiz bırakılması nedeniyle işlemden kaldırıldığı, HMK’nun 150/5. maddesi gereğince işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak 3 ay içinde yenilenmeyen davaların sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılacağı, dava dosyasının 10/12/2020 tarihinde takipsiz bırakılmasından sonra 3 aylık yasal süre içerisinde yenilenmediği anlaşıldığından, davanın HMK’nun 150/5. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Haklarına sahip çıkabilmek adına açtığı davanın ilk 15’er günlük karşılıklı bildirimler bölümü sonrasında mahkemeden hiçbir tebligat almadığını, davanın yargılama aşamasından ve celselerden bilgisi olmadığından, davayı takip etmesinin mümkün olmadığını, herhangi bir tebligat ile davacı taraf olarak davayı takip etmesi sağlanmadığından, hak kaybı yönünden ve davalının avukatlık ücretleri üzerinden mağdur edilmesinin hukuken kabul edilemeyeceğini, kararın lehine bozulmasını talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı tarafça; … isimli hayvan hakları haber sayfasının kurucusu olduğu ve davalı tarafın sahibi bulunduğu sayfayı kendi adına tescil ettirdiğini İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’nin 2016/246 esas sayılı hakkında açılan tazminat davasında öğrendiğininden, … isimli hayvan hakları haber sayfasının marka tescilinin davalının adından iptal edilerek adına tesciline karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece; Dava dosyasının 10/12/2020 tarihinde takipsiz bırakılmasından sonra 3 aylık yasal süre içerisinde yenilenmediğinden bahisle, davanın HMK’nun 150/5. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. 1-Davacının ilk istinaf sebebi duruşma günlerinin tebliğ edilmediğine ilişkindir. Davanın ilk açıldığı Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesi ( Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi Sıfatı İle ) tarafından tensip zaptı ile ön inceleme gününün 21/06/2017 tarihine bırakıldığı ve tebligatın 17/04/2017 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 21. maddesine göre muhtara yapıldığı, davacının tayin edilen duruşmaya katıldığı, mahkemece yetkisizlik kararı verildiği, yetkisizlik kararının 16/07/2020 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre muhtara yapıldığı ve kararın 09/09/2020 tarihinde kesinleştiği, dosyanın gönderildiği İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nce 25/09/2020 tarihli tensip zaptı ile yargılamaya kaldığı yerden devam edilerek, duruşmanın 10/12/02020 günü saat: 11.00’a bırakıldığı, duruşma gününü bildirir davetiyenin 23/11/2020 tarihinde bizzat davacıya tebliğ edildiği, tarafların duruşmaya katılmadıkları ve mahkemece davacının tayin edilen oturuma gelmemesi sebebiyle saat 12:45:42 itibariyle dosyanın yenileninceye kadar işlemden kaldırıldığı, 16/03/2021 tarihi itibariyle HMK 150/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği tespit edilmiştir. Davacı duruşma gününün tebliğ edilmediğini iddia etmiş ise de; mahkemece tayin edilen 10/12/02020 günü saat: 11.00’a bırakılan duruşma tarihini bildirir davetiyenin 23/11/2020 tarihinde bizzat davacıya tebliğ edildiği, dosya içerisinde bulunan tebliğ belgesinin incelenmesi sonucu tespit edildiğinden ve davacı tarafça tebligat belgesindeki imza inkar edilmediğinden, tebligat usulüne uygun olmakla, davacının istinaf sebebinin reddine karar verilmiştir. 2-Davacının diğer istinaf sebebi, davalı vekili yararına vekalet ücreti verilemeyeceğine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK’nın 323/1-ğ maddesi uyarınca vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir edilen vekalet ücreti yargılama gideri olup, HMK 326/1 maddesindeki düzenleme gereği yargılama giderlerinin kanunda yazılı haller dışında aleyhine hüküm verilen taraftan HMK 332/1 maddesi gereğince mahkemece re’sen tahsiline karar verilir. Marka hükümsüzlüğü davaları için kanunda ayrık düzenleme olmadığından, HMK 331/3 maddesindeki davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde yargılama giderlerinin davacıya yükletileceğine ilişkin hüküm uyarınca mahkemece davanın açılmamış sayılmasına ilişkin karar ile birlikte kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücreti hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davacının bu yöne ilişkin istinaf sebebinin de reddine karar verilmesi gerekmiştir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 16/03/2021 tarih ve 2020/323 E. 2021/47 K. sayılı kararına karşı davacı tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı davacı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5- Davacı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 01/11/2021