Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/1230 E. 2021/1231 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1230 Esas
KARAR NO: 2021/1231
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/06/2021 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/498 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/10/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili tedbir dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin dünya çapında tanınan … marka tıraş bıçaklarıyla ünlü … grubuna bağlı bir kuruluş olup … ibareli markaların tescil haklarını da bünyesinde bulundurduğunu, müvekkili şirketin … markasının haksız ve ticari etki yaratacak şekilde davalılar tarafından sosyal medyada kullanıldığını, davalıların yol açtığı açık marka tecavüzü ve haksız rekabet durumu göz önüne alındığında, dosya üzerinde yapılacak inceleme ile teminatsız olarak ya da mahkemece uygun görülecek teminat karşılığında davalıların … markalarını, ibarelerini kullandığı ilan, reklam, broşür, afiş, tabela ve sair her türlü tanıtım malzemesinin, basılı kağıtlar, faturalar ve sair her türlü ticari evrakın ve bu şekilde bastırılmış olan materyalin toplatılması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 11/06/2021 tarihli ara kararıyla; “Davacının ihtiyati tedbir talebinin HMK.nun 390/3 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir isteyen , davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek ve ispata yeter delillerini dilekçesine eklemek zorundadır. Somut olayda delil listesinde herhangi bir tespit dosyası yahut rapor sunulmadığı gibi dava dilekçesinde bu yönde bir talep de bulunmamaktadır. Mevcut delil durumuna göre yaklaşık ispat koşulları oluşmadığından ihtiyati tedbir talebinin bu aşamada reddine” karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1- 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 159/1 maddesinde; “Bu Kanun uyarınca dava açma hakkı olan kişiler, dava konusu kullanımın, ülke içinde kendi sınai mülkiyet haklarına tecavüz teşkil edecek şekilde gerçekleşmekte olduğunu veya gerçekleşmesi için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığını ispat etmek şartıyla, verilecek hükmün etkinliğini temin etmek üzere, ihtiyati tedbire karar verilmesini mahkemeden talep edebilir.” hükmü bulunduğunu, bu hüküm doğrultusunda müvekkili şirketin marka haklarının ihlal edilecek şekilde kullanıldığının veya kullanılması için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığının ispatı için dava dilekçesi ekinde, davalıların sosyal medya hesaplarından alınan görüntüler, müvekkili şirket tarafından gönderilen ihtarname ve cevabi ihtarnamenin yerel mahkemeye sunulduğunu, 2- Öte yandan, müvekkili şirketin … markalarının davalı şirket tarafından … başvuru numaralı “…” ibareli marka tescil başvurusunda kullanılmasının da yaklaşık ispat için yeterli olduğunu, söz konusu başvuruya ilişkin bilgilere gerek dava dilekçesi içerisinde gerekse davalı şirkete gönderilen ihtarname içerisinde yer verildiğini, 3- Davalılar tarafından sosyal medya hesaplarında … markasını içeren paylaşımlarda bulunulması, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde “…” ibareli marka tescil başvurusu yapılması gibi sınai mülkiyet hakl 26 no.lu ekte yer alan davalı’ya Beşiktaş … Noterliği vasıtasıyla gönderilen 13.04.2021 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamede; Davalı adına gerçekleştirilen …başvuru numaralı marka tescil başvurusundan derhal feragat edilmesi, “…” veyahut benzer ibarelerin İnternet ortamında ticari etki yaratacak şekilde sosyal medya dahil tüm mecralarda kullanımlarının derhal durdurulmasının talep edildiğini, 27 no.lu ekte yer alan davalı şirket tarafından müvekkil şirkete keşide edilen 22.04.2021 tarihli … yevmiye numaralı cevabi ihtarnamede ise; Davalı şirket tarafından kullanılan “…” ibaresinin bir krem markası olduğu, “…” işaretinin Davalı şirket tarafından kozmetik üründe kullanıldığının, Noter kanalıyla ikrar edildiğini, 4- Buna ilaveten, yargılama esnasında Türk Patent ve Marka Kurumundan müzekkere yoluyla istenecek davalı şirket adına kayıtlı “…” ibareli marka tescil başvurusuna ait sicil kaydı bilgilerinin de kesin delille ispatı karşılayacak belgeler olduğunu belirterek bu nedenlerle, öncelikle, Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2021/498 Esas sayılı dosyasında verilen 11.06.2021 tarihli haksız ve hukuka aykırı ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılmasına, davalıların yol açtığı açık marka tecavüzü ve haksız rekabet durumu göz önüne alındığında, dosya üzerinde yapılacak inceleme ile, teminatsız olarak ya da Mahkeme’ce uygun görülecek teminat karşılığında, HMK madde 389 ve 390 uyarınca, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu madde 159. ve sair tüm ilgili yasal mevzuat uyarınca Davalıların … markalarını, ibarelerini kullandığı ilan, reklam, broşür, afiş, tabela ve sair her türlü tanıtım malzemesinin; basılı kağıtlar, faturalar ve sair her türlü ticari evrakın ve bu şekilde bastırılmış olan materyalin toplatılması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, davalılarca davacı şirkete ait tescilli … markasının kullanıldığının ve bu kullanım haksız rekabet ve marka tecavüzü oluşturduğunun tespiti davasıdır. Davacı tarafça, müvekkili şirketin dünya çapında tanınan … marka tıraş bıçaklarıyla ünlü … grubuna bağlı bir kuruluş olduğu, … ibareli markaların tescil haklarını da bünyesinde bulundurduğu, şirketin … markasını ilk defa Türkiye’de … tescil numarasıyla 31/12/1984 tarihinde tescil ettirdiği, yıllar içinde de … ibareli seri markalar yaratıldığı ve bunların TÜRK PATENT NEZDİNDE tescil ile koruma altına alındığı, fakat üretim şirketine ait … markasının haksız ve ticari etki yaracak şekilde davalılar tarafından sosyal medya da “…”, “…”, “…”, “…”, “…” şeklinde kullanımlarıyla ürün ve hizmet tanıtımı yaptığını, yine instagram ana sayfasındaki kullanıcı arama motoruna “…” ibaresi yazıldığında ekrana bu sefer “…” isimli hesabın geldiği, “…” işaretinin tüketiciler nezdinde müvekkili şirket markalarıyla karıştırılmaya neden olacak mahiyette olduğu ileri sürülmüş, dava dilekçesinin ekinde tescile ilişkin belgeler ile hem kendi ürünlerine ilişkin çok sayıda görseli ve ibareleri içeren internet çıktısı hemde davalılara ait yine çok sayıda görseli ve … ibareleri içeren internet çıktısı sunmuş, dava dilekçesiyle beraber ayrıca davalıların … markasını kullandığı her türlü ilan, reklam, broşür vb. materyalin toplatılmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş, mahkemece, tedbire ilişkin dosya tefrik edilerek dosya üzerinden davacının delil listesinde herhangi bir tespit dosyası yahut rapor sunulmadığı, mevcut delil durumuna göre yaklaşık ispat koşulları oluşmadığından ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, bu kararı davacı vekili istinaf etmiştir. 6100 Sayılı HMK’nun 389/1. maddesi ise; “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından yada tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği”, HMK 390/3 mad. “ Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” hükmünü taşımaktadır. Somut olayda dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna göre, yaklaşık ispat şartlarının oluşmadığı, ileride değişen koşullara göre bilirkişi raporu alınabileceği ve yaklaşık ispat şartlarının varlığının tespiti halinde mahkemece her zaman tedbir kararı verilebileceği, bu aşamada 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 11/06/2021 tarih ve 2021/498 E., sayılı ara kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı davacı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5- Davacı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi hükmü gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 21/10/2021