Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/1228 E. 2021/1406 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1228
KARAR NO: 2021/1406
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 17/06/2021
NUMARASI: 2019/56 E. 2021/110 K.
DAVANIN KONUSU: Faydalı Model Belgesi (Faydalı Model Belgesinin Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/11/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket adına tescilli olan … nolu faydalı model belgesinin tescil sürecinden önce uzun yıllardır kullanıldığını, yapmış oldukları araştırmalar sonucunda, … nolu patent belgesi, başvuru tarihi 31.07.2003,EP … nolu patent belgesi, başvuru tarihi 18.11.2004,ES … nolu patent belgesi, başvuru tarihi 10.03.2009,ES … nolu patent belgesi, başvuru tarihi 21.01.2010,ES … nolu patent belgesi, başvuru tarihi 05.12.2008,RU … nolu patent belgesi, başvuru tarihi 29.03.2013, belgelerinin dava konusu faydalı modelin yeni olmadığını ispatlar nitelikte olduklarını, Ayrıca davalı şirket in 2000’li yılların başından beri “RS2 Halattan Aşırı Yük” ve “RS3 Halattan Aşırı Yük” adıyla piyasaya sunulmuş olan ürünü sanki yeniymiş gibi faydalı model tesciline konu ettiğini, … nolu faydalı modelin başvuru tarihinden 5-6 yıl öncesinde dahi davalı şirketin söz konusu ürününün satışının mevcut olduğunu, Davalı şirket yetkililerinden “… – …” adlı facebook hesabına ait 16.05.2012 tarihli “Mevcut kabin için halattan aşırı yük sistemi” başlıklı gönderisi altında dijital broşür paylaşımı ile bilgilendirme yapıldığını, söz konusu paylaşıma ait görselin “RS2 Halattan Aşırı Yük Sistemi’ne” ait olduğunu, Dava konusu faydalı modele ait ürünler faydalı modelin başvuru tarihinden önceki yıllarda da sektördeki diğer firmalar tarafından üretim ve satışının yapıldığını, Davalı şirketin müvekkili şirkete haksız davalar açarak yıldırmaya çalıştığını ve dava konusu faydalı model başvurusunun kötü niyetli yapıldığını, Söz konusu nedenler ile … nolu faydalı model belgesinin hükümsüz kılınarak sicilden silinmesini, iddia ve talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin müvekkili adına tescilli olan … nolu faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü için açmış olduğu davanın haksız ve mesnetsiz olduğu ve reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı şirketin yetkililerinden olan …’in müvekkili şirketin eski çalışanı olan …’in kardeşi olduğunu ve …’in müvekkili şirketteki çalışmaları sırasında edinmiş olduğu bilgiler ile davacı şirket bünyesinde çalıştığını, tüm bu sürecin hukuka ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, bu nedenle davacı şirket ile müvekkili şirket arasında daha önceden açılmış hükümsüzlük, haksız rekabet vb. davaların var olduğunu,Ayrıca söz konusu dava ile İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde görülmekte olan 2018/455 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi gerektiğini, davacı tarafından müvekkili adına tescilli olan … nolu faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü için dava dosyasına bir delil sunulmadığını ve davacı iddialarının dayanaktan yoksun olduğunu, Dava dosyasına sunulmuş olan hükümsüzlük delilleri incelendiğinde söz konusu patent belgelerinin dava konusu faydalı model ile teknik karşılaştırılmasının yapılmamış olduğunu, 2012 yılında facebook’tan … isimli hesap altında yapıldığı beyan edilen paylaşıma ait net verilerin bulunmadığı, söz konusu paylaşımın 2012 yılına ait olup olmadığının, paylaşım içeriğinin hükümsüzlük iddiası için delil teşkil edip etmediğinin ve söz konusu hesabın kime ait olduğu gibi teknik ayrıntıların belli olmadığını, Davacı tarafın … nolu faydalı model belgesinin hükümsüzlüğünü talep etme konusunda hukuki yararının ve taraf sıfatının bulunmadığını, söz konusu nedenler ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Toplanan delillere göre davanın kabulüne,” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Cevap dilekçesinde yapmış olduğu açıklamalara benzer açıklamalarda bulunarak Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı vekili Av. …’ın Dairemize UYAP üzerinden gönderdiği 17/11/2021 tarihli dilekçe ile “davadan koşulsuz olarak feragat ettiğini” bildirdiği, sertifika denetiminde EHSH sertifikasının güvenilir, imzanın doğru olduğu, vekaletnamesinin incelemesinde, davadan feragate yetkili olduğu tespit edilmiştir. 6100 Sayılı HMK’nın 307 maddesinde; “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. HMK 309 maddesinde; Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat ve kabul, kayıtsız şartsız olmalıdır. HMK 310 maddesinde; Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.” düzenlemeleri mevcuttur. Davacı vekili, karar istinaf incelemesinde olduğu sırada 17/11/2021 tarihli dilekçesi ile davadan feragat etmiş olup, vekaletnamesinin incelemesinden, feragate yetkili olduğu, e-imza sertifikasının güvenilir ve imzanın doğru olduğu tespit edildiğinden, İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi Mahkemesi’nin 2019-56 Esas- 2021/110 Karar sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince kaldırılarak, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç olmadığından, davanın feragat sebebi ile reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı vekilinin istinaf isteminin, davacının davasını geri alması sebebiyle İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA 2- Davacı vekili karar kesinleşmeden davadan feragat ettiğini bildirdiğinden İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 17/06/2021 tarih ve 2019-56 Esas- 2021/110 K. Sayılı kararının, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3- Davanın 6100 Sayılı HMK’nın 307. maddesi gereğince feragat sebebiyle REDDİNE 4- İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 4/a- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince 59,30 TL maktu karar harcının peşin alınan 44,40 TL’den mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye GELİR KAYDINA, 4/b- Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan giderlerin ÜZERİNDE BIRAKILMASINA, 4/c- Davalı taraf yargılama gideri talep etmediğinden yapmış olduğu yargılama giderinin ÜZERİNDE BIRAKILMASINA, 4/d- Talep olmadığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5- İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 5/a- İstinaf talebi davacının davasını geri alması sebebiyle incelenmediğinden davalı tarafça yatırılan istinaf karar ve ilam harcı ile istinaf yoluna başvurma harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde İADESİNE, 5/b- İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan masraf olmadığından karar verilmesine YER OLMADIĞINA, 5/c- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine YER OLMADIĞINA, 6- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 18/11/2021