Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/1184 E. 2021/1102 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1184 Esas
KARAR NO: 2021/1102
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/06/2021 (Ek Karar)
NUMARASI: 2018/612 E., 2019/552 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/10/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkili şirket arasında 6361 sayılı Finansal Kiralama Faktoring Ve Finansman Şirketleri Kanunun Çerçevesinde Finansal Kurumlar Birliği nezdinde 12.04.2018 tarih … tescil numarası ile 12.04.2018 tarih ve … sözleşme numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedildiğini, söz konusu Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedildiğini, söz konusu Finansal Kiralama Sözleşmesi kapsamında davacı kiracıya 1 ADET 2018 MODEL, … MARKA, … TİPİ, … ŞASİ NUMARALI, … MOTOR SERİ NUMARALI, … TESCİL PLAKA NUMARALI EKSKAVATOR teslim edildiğini, davalı kiracı, yukarıda belirtilen sözleşmenin genel şartlarına göre belirlenen ve kiracı tarafa noter marifetiyle tebliğ edilen ödeme planına göre kira borçlarını vadelerinde ödemediğinden temerrüde düşmüş ve bu nedenle davacı şirket tarafından 6361 Sayılı kanunun 31. Maddesi gereğince Eylül ve Ekim 2018 Kirası için 60 gün ödeme günlü Beyoğlu …Noterliğinin 08.10.2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesinin gönderildiğini, söz konusu ihtarnamenin 68/b maddesine atfı uyarınca yasal olarak Kiracıya 11.10.2018 tarihinde tebliğ edikmiş sayıldığını, anılan ihtarnamede kiracıya söz konusu kira borçlarını 60 gün içinde ödenmemesi halinde Finansal Kiralama Kanunun 31. Maddesi uyarınca Finansal Kiralama Sözleşmesinin fesih edilmiş olacağı, kiralanan 3 (üç) içerisinde iade ile teslim edilmesi gerektiği, teslim edilmemesi halinde yasal yollara müracaat edileceği ihtar edildiğini, kiracanın buna karşın ihtarnameye konu kira bedellerini 60 günlük süre içerisinde ödemeyerek sözleşmenin feshine sebebiyet verdiği gibi kiralananı da müvekkil şirkete iade etmediğini, Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ve davalı müvekkil şirket arasında akdedilen Finansal Kiralama Sözleşmesi uyarınca kiralananların mülkiyetinin müvekkil şirkete ait olduğunu, davalının edimlerini yerine getirmediği gibi sözleşmeye aykırı hareket ettiği için yukarıda belirtildiği üzere sözleşme fesholunduğundan kiralananların mülkiyetinin müvekkil şirkete ait olduğunu, davalının edimlerini yerine getirmediği gibi sözleşmeye aykırı hareket ettiği için yukarıda belirtildiği üzere sözleşme fesholunduğundan kiralananın mülkiyetinin müvekkili şirkete iadesi yükümlülüğünün doğduğunu, davalının rızaen kiralananı teslim etmediği gibi kiralananı saklama ve kaçırma girişimlerinde bulunduğundan İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1714 D.İş sayılı dosyasında kiralananın Müvekkil Şirkete tesliminin sağlanmasına yönelik olarak ihtiyati tedbir kararı verildiğini, davalı tarafın kiralananı rıza ile teslim ve iade etmemesi sebebi ile bu kez 6361 sayılı kanun ve ekli münfesih sözleşme gereğince kiralananın müvekkil şirkete aynen iadesi ile teslimine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1092 sayılı dosyası ile konkordato talepleri kabul edilerek 11/01/2019 tarihinden başlamak üzere 3 aylık geçici mühlet verildiğini, İİK 288/1 maddesi uyarınca geçici mühlet kesin mühletin sonuçlarını doğuracağından İİK 294,295,296,297 Maddelerinin uygulanmasına, konkordato kararı veren İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tedbir kararında ”amme alacakları dahil olmak üzere takip yapılamaz, başlamış takipler durur, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları uygulanmaz, takiple ilgili zaman aşımı ve hak düşürücü süreler işlenmez” buyurmuştur. Rehinlik takiplerin devamı muhafaza tedbirlerinin uygulanamayacağını ve satış yapılamayacağını da belirttiğini, , finansal kiralama firmaları tarafından yapılan takipler ve alınan malın iadesi davasına esas tedbirler de bu kapsamda olduğunu, davacı Finansal Kiralama firması tarafından … marka … tipi 2018 yılı imalatı, ekskavatör ihtiyati tedbir ile muhafaza altına alındığını söz konusu makine ocaktan kum çakıl vs. Çıkarma işlerinde kullanılmakta olup işin devamı ve konkordato şartlarının yerine getirilmesi için hayati önem taşıdığını, finansal kiralama kurumuna teslim edilen makinesinin 3. Şahıslara atılması durumunda müvekkili firmanın geçmişte ödemiş olduğu kira bedelleri, kurumun sebepsiz zenginleşmesine yol açacağı gibi kalan kira bedelleri müvekkil firmanın borcu olarak kalmaya devam edeceğini, açıklanan nedenlerle davanın reddine, makinenin konkordato şartlarının yerine getirilebilmesi açısından müvekkil firmaya teslimine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “Tüm yargılamalar neticesinde, toplanan deliller, taraf beyanları, İstanbul 6 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1714 D.iş Sayılı kararı, Beyoğlu …Noterliği’nin 08/10/2018 tarih … Yevmiye Sayılı ihtarnamesi ve tüm dosya içeriğine göre, taraflar arasında imzalanan Finansal Kiralama Sözleşmesi gereğince davacı tarafın sözleşmeye konu malları teslim ederek edimlerini yerine getirdiği, ancak sözleşme edimlerini yerine getiren davacıya, ihtarnameye ve mahkemece alınan tedbir kararına rağmen sözleşme konusu kiralanan mallarla ilgili davalı tarafça dosya içerisindeki 01/08/2019 tarihli bilirkişi raporu ile 72.824,24 TL kira borcunu ödemediği gibi malların iade ve tesliminin de yapılmadığı anlaşıldığından, 6361 Sayılı Kanun’un 31/1 Fıkrası gereğince bir yıl içinde sözleşmede yer alan kira bedellerinden üçüncü veya üst üste iki kira bedelinin zamanında ödenmemesi nedeniyle ihtara muhatap olunması halinde fesh edilebileceği ayrıca FFK’nın 34. Maddesine göre kiralayan tarafından sözleşmenin feshi halinde kiracının malı iade ile yükümlü olduğu sabittir. Somut olayımızda davalının sözleşme hükümlerine göre malın aynen iadesi ile yükümlü olduğu kanaatine varıldığından, talebin kabulüne” karar verildiği görülmüştür. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1- Mahkemece müvekkili aleyhine hüküm kurularak davanın kabulüne karar verildiğini, kararın dava tarihinde iflas masası vekili olmasına rağmen tarafına değil, müvekkiline tebliğ edildiğini, haricen yapılan inceleme sonucunda dosyanın varlığının tespit edildiğini ve 06/04/2021 tarihinde dosyaya vekaletname sunarak kararın yazıldığını ve kesinleştiğini öğrendiklerini, müvekkili hakkında açılmış bir iflas dosyası bulunduğundan, iflas aşamasında olan müvekkiline yapılacak tebligatların davalı asile değil iflas masasına veya vekiline yapılması gerektiğini belirterek, yapılan tüm usulsüz işlemlerin kaldırılmasını, dosyaya vekalet sundukları 06/04/2021 tarihinin öğrenme ve tebliğ tarihi olarak tespiti ve istinaf taleplerinin kabulü gerektiği, 2- Dava açıldığı tarihte müvekkili hakkında yaptığı başvuru üzerine İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1091 sayılı dosyası ile konkordato talebinin kabul edilerek 11/01/2019′ tarihinden başlamak üzere 3 aylık geçici mühlet verildiği ve İİK 288/1 maddesi uyarınca geçici mühlet, kesin mühletin sonuçlarını doğuracağından İİK 294, 295, 296, 297 maddelerinin uygulanmasına karar verildiği, 3- Konkordato kararı veren İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin tedbir kararında,” amme alacakları dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz, başlamış takipler durur, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları uygulanamaz, takiple ilgili zamanaşımı ve hak düşürücü süreler işlemez” buyurduğu, rehinli takiplerin devamı, muhafaza tedbirlerinin uygulanamayacağını ve satış yapılamayacağını da belirttiği, finansal kiralama firmaları tarafından yapılan takipler ve alınan malın iadesi davasına esas tedbirlerin de bu kapsamda olduğu, 4- Davacı Finansal Kiralama firması tarafından … marka … tipi, 2018 yılı imalatı, ekskavatörün ihtiyati tedbir ile muhafaza altına alındığı, söz konusu makinenin ocaktan kum, çakıl vs. çıkarma işlerinde kullanılmakta olup işin devamı ve konkordato şartlarının yerine getirilmesi için hayati önem taşıdığı, finansal kiralama kurumuna teslim edilen makinenin 3.şahıslara satılması durumunda, müvekkili firmanın geçmişte ödemiş olduğu kira bedellerinin, kurumun sebepsiz zenginleşmesine yol açacağı gibi, kalan kira bedelleri müvekkil firmanın borcu olarak kalmaya devam edeceği, tüm hususlar dahilinde mahkemece itirazlarının değerlendirilmediği ve dosya kapsamında rapor alınmadan eksik inceleme neticesinde karar verildiği, bu nedenle mahkemenin kararı hukuka ve yasaya aykırı olup kaldırılması gerektiği ileri sürülmüştür. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, davacı Kiralayan şirket ile … A.Ş. ile Davalı Kiracı şirket …LTD.ŞTİ. arasında 12.04.2018 tarihinde … sözleşme no ile düzenleniş mal kodu :14-İş ve İnşaat Makineleri (… PALETLİ EKSKAVATÖR İŞ MAKİNESİ) olan finansal kiralama sözleşmesine aykırılıktan dolayı sözleşme konusu malın iadesi davasıdır. Yargılama sırasında davalı şirket hakkında İstanbul 3.Ticaret Mahkemesinin 06.05.2019 tarih ve 2018/1091 sayılı kararla iflasına karar verilmiş, İstanbul …İflas Dairesinin … esas sayılı dosyasında tasfiye işlemlerine başlanmış, iflas dairesinden gelen 21.10.2019 tarihli yazı da müflis şirkete ait tasfiye işlemlerinin basit usulde yapıldığı bildirilmiş, mahkemece bu daireye tebligatlar yapılmış, yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar iflas idaresi memuru ve davacı vekiline tebliğ edilmiş, süresinde kanun yoluna başvurulmadığından karar kesinleştirilmiştir. Kararın kesinleşmesinden sonra İflas Masası vekili Av. … tarafından, tebligatların usulsüz olarak asile yapıldığı gerekçesiyle 20.04.2021 tarihinde istinaf başvurusunda bulunmuş, ilk derece mahkemesince “her ne kadar İflas Masası vekili Av. … tarafından, tebligatların usulsüz olarak asile yapıldığı iddia edilmiş ise de, dosya içeriğinden, davalının iflasını müteakip, mahkemece davalıya tebligat yapılmayıp, ilgili iflas dairesine tebligatlar yapılmış olup, herhangi bir usulsüz işlem bulunmadığından, İflas Masası vekilinin davanın kesinleşmesini müteakip vermiş olduğu istinaf talebinin reddine” karar verilmiştir. Bunun üzerine İflas İdaresi vekili ilk derece mahkemesinin 30.06.2021 tarihli istinaf başvurusunun reddine dair ek kararı istinaf edilmiş olup incelemesi yapılan başvuru bu istinaf başvurusudur. Taraf şirketin iflasına karar verilmiş olması ve kararın kesinleşmesi halinde, davalı şirket hakkında verilen iflas kararı nedeniyle, iflasın açılmasıyla dava takip yetkisi (ve taraf sıfatı), artık müflise değil, iflas idaresine ait olup, adi tasfiyede İİK’nın 226-229 maddeleri gereği iflas masasını temsil yetkisi iflas idare memurlarına, şayet basit tasfiye (İİK. md.218) usulü benimsenmişse bu temsil yetkisi İflas Müdürlüğüne (İflas Dairesine) ait olması nedeniyle, iflas müdürlüğünce yetkilendirilmiş kimseye gerekçeli karar tebliği sağlanması gerektiği açıktır. Dosyadaki belgelere göre, her ne kadar iflas dairesinin 09.12.2019 tarihli yetki belgesi ve bu yeki belgesine istinaden 16.12.2019 tarihli vekaletnameyle davalı vekili iflas idaresi vekili olarak tevkil edilmişse de, iflas idaresi vekilinin, vekaletnamesini, 20.04.2021 tarihli ilk istinaf başvurusu ekinde ve kararın kesinleşmesinden çok sonra sunduğu, mahkemece, iflas dairesinin 21.10.2019 tarihli yazısı üzerine, karar da dahil tüm tebligatların iflas dairesine usulüne uygun olarak yapıldığı, buna göre dosyada karar tebliğ tarihi itibariyle davalı adına sunulmuş bir vekaletnamenin bulunmadığı, vekalet sunmanın tarafın görevi olduğu, mahkemenin resen bu hususu araştıramayacağı, bu sebeplerle kararın mahkemece, iflas idaresine tebliğinde bir usulsüzlük bulunmadığı, kararın tebliğinden sonra 6100 Sayılı HMK’nın 345. maddesinde belirtilen 2 haftalık süre içinde usulüne uygun bir istinaf başvurusu yapılmadığı, bu nedenlerle de mahkemenin 30.06.2021 tarihli istinaf başvurusunun reddine dair kararının esas ve usul yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin 6100 Sayılı HMK’nın 352/1-c maddesi gereğince usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 352/1-c maddesi gereğince USULDEN REDDİNE, 2- İstinaf talebinin esası incelenmediğinden davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendisine İADESİNE, 3- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan diğer giderlerin kendi üzerinde BIRAKILMASINA, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 07/10/2021