Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/1128 E. 2021/1068 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1128
KARAR NO: 2021/1068
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 11/06/2021
NUMARASI: 2021/95 E.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/10/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati tedbir talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2011 … tescil numaralı … markasının sahibi olduğunu, müvekkilinin bu marka ile uzun yıllardan beri baklava imalat ve satışında faaliyet gösterdiğini, davalılardan …’ in 22.10.2020 tarihinde müvekkiline ait olan … isimli markayı tescil ettirerek kendi ortağı olduğu şirket olan diğer davalı ya bu markayı kullandırarak haksız rekabete sebebiyet verdiğini, davalılar ile müvekkilinin aynı alanda faaliyet gösterdiğini aynı/yakın coğrafi alan içerisinde bulunduklarını, davalıların tescilli … isimli şubeleri bulunduğu halde son zamanlarda müvekkilinin markası olan … isimli şubeler açarak faaliyette bulunduğunu, açtığın şubelerde düşük kalitede ve düşük fiyatlara ürünler satarak müvekkili markasına zarar verdiğini, ekte sunduğu broşürler den anlaşılacağı üzere davalıların 19 TL’ye sattığı baklavalarda … markasını yüksek fiyata sattığı markalarda da … markasını kullandıklarını, bu düşük kalite ve fiyatta … markası ile piyasaya açılmaya çalışan davaların bu fiilleri ile müvekkilinin müşteri çevresini aldatmaya yönelik faaliyetlerde bulunduklarını, bu duruma istinaden Sultanbeyli … Noterliğinin 20.04.2021 Tarih … sayılı yevmiye kaydında ihtarname gönderdiklerini ancak karşı tarafın eylemlerine devam ettiğini, müvekkilinin markasına tecavüz eden … ibareli markanın ve ticaret unvanının yazılı olduğu … Mah. … Cad. No:… Kartal/İSTANBUL ve … Mah. … Cad. No:… Ataşehir/İSTANBUL şubelerinde bulunan her türlü emtia, basılı ambalaj, kutu, broşür, sair yazılı evrak ve bu ürünlerin üretiminde kullanılan vasıtalara görüldüğü her yerde el konulmasına, tecavüz oluşturan markayı taşıyan tabelaların kaldırılmasına ve bunların açılacak dava sonuna kadar masrafı davalıya ait olmak şartıyla mahkemenin uygun göreceği yerde muhafaza altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; ”İstanbul Anadolu 1. FSHHM ‘ sinin 2021/95 değişik iş, 16.06.2021 tarihli ara kararı ile; aleyhine tespit istenene ait markanın 35. sınıfta tescilli olduğu mal ve hizmetlerin kapsamında tatlı satışı hizmetinin yer almadığı, ancak markasının 43. Sınıfta “yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” için tescilli olduğu, ayrıca halen inceleme aşamasında olan … tescil başvuru numaralı “…” marka başvurusunun kapsamında da 30. sınıfta “tatlı” emtiasının yer aldığı, aleyhine tedbir istenilenin marka kullanımının tatlı ürünleri ve satışıyla ilgili olduğu, tedbir talep ediene ait … tescil numaralı “…” markasının 30. Sınıfta “pastacılık ve fırıcılık mamulleri, tatlılar” emtiası için tescilli olduğu, bilirkişi raporunda her iki taraf markasında yer alan “…” ibaresinin benzer olduğu ve tedbir isteyene ait markanın tescili kapsamında kalan tatlı ürünleri ve satışı için kullandığına dair görüş bildirilmişse de, aleyhine tedbir istenilene ait “…” markasının “yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” için tescilli olması, 30. sınıfta yer alan “tatlı” emtiası için marka başvurusunun bulunması nedeniyle, aleyhine tedbir istenenin markasal kullanımının haksız kullanım olup olmadığının tespitine ilişkin taraflar arasındaki uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği gerekçeleriyle, her iki tarafın hak ve menfaatleri arasında denge sağlamak ve ihtiyati tedbir talep edenin bu süreçte muhtemel zararlarının teminatı olmak üzere, davalı tarafın 6769 sayılı SMK 159/2-c bendi gereğince aleyhine tedbir istenen tarafından 50.000,00 TL nakdi yada gayri nakdi teminatın ya da kesin süresiz banka teminat mektubunun kararın tebliğinden itibaren bir haftalık kesin süre içinde mahkememize depo edilmesine, aksi takdirde “…” markasını tatlı ürünleri üzerinde kullanmasının önlenmesine dair daha ağır bir ihtiyati tedbir kararı verilebileceğinin ihtarına, ihtiyati tedbir talep edenin fazlaya ilişkin taleplerinin reddine” karar verilmiştir. Tedbir talep eden vekili istinaf dilekçesinde; Somut davada, 6769 sayılı SMK 159/2-a-b bendleri gereğince, marka hakkına tecavüz eden fiillerin önlenmesi ve durdurulması, sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilerek üretilen veya ithal edilen tecavüze konu ürünlere, bunların üretiminde münhasıran kullanılan vasıtalara ya da patenti verilmiş usulün icrasında kullanılan vasıtalara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde, Türkiye sınırları içinde veya gümrük ve serbest liman veya bölge gibi alanlar dâhil, bulundukları her yerde elkonulmasına ve bunların saklanmasına karar verilmesini talep etmelerine rağmen ilk derece mahkemesince, hukuka aykırı olarak SMK’nın 159/2-c bendi gereğince sadece karşı tarafça teminat yatırılmasına karar verildiğini, Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, zira teminata rağmen tecavüzün devam ettiğini, Müvekkilinin sahibi olduğu ”…” isimli markanın, 20/12/2012 tarihinde tescil ettirilip, uzun yıllardır kaliteli baklava üretimi yapılarak piyasada tanınır olduğunu, davalıların ise, müvekkilinin markasının tanınırlığını bildiği için kötüniyetli hareket ederek … isimli markayı 22/10/2020 tarihinde tescil ettirerek bu markayı kullanıp haksız rekabete neden olduğunu, davalıların müvekkiliyle birbirine yakın semtlerde, aynı faaliyet konusunda faaliyet gösterdiğini, … markasını kullandığını ve bundan haksız menfaat elde ettiğini, Davalının ”…” markasıyla şubeler açtığını ve düşük kalitede ürünler sataraka müvekkili markasına zarar verdiğini, Müvekkilin tescilli markasının 30. Sınıf kapsamında “Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar.” emtialarında tescilli olduğunu, aleyhine tespit istenenin ise 35. sınıf ve 43. sınıfında tescilli olduğunu, bilirkişi raporunda ”aleyhine tespit istenenin tescil kapsamını aşarak … ibaresini tatlı markası gibi lanse etmek suretiyle, tespit isteyen adına tescilli markanın kapsamına girdiği tespit edilmiştir. Bununla beraber aleyhine tespit istenenin kullanımlarındaki … ve … ibareleri incelendiğinde … ve … ibarelerinin marka görselinde tali unsuru oluşturduğu, markada baskın ve ana unsurun … ibaresi olduğu” sonuç ve kanaatine varıldığını, Yargıtay’ın kararlarında, mal ve hizmetlerin nice sınıflandırması ve TPE tebliğine göre mutlaka aynı sınıfta kullanılmasını değil, benzer mal ve hizmetler yönünden kullanılmasını esas aldığını, bu duruma rağmen Mahkemece tedbir kararı verilmemiş olmasının hatalı olduğunu beyan ederek, davalının; müvekkilinin markadan ve ticaret ünvanından doğan haklarına tecavüz teşkil eden fiillerinin durdurulmasına, müvekkilinin markasına tecavüz eden “…” ibareli markanın ve ticaret ünvanının yazılı olduğu davalıya ait şubelerde bulunan her türlü emtia, basılı ambalaj, kutu, broşür, sair yazılı evrak ve bu ürünlerin üretiminde kullanılan vasıtalara, görüldüğü her yerde el konulmasına, tecavüz oluşturan markayı taşıyan tabelaların kaldırılmasına ve bunların açılacak dava sonuna adar, masrafı davalıya ait olmak şartıyla mahkemenin uygun göreceği yerde muhafaza altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Talep, marka hakkına tecavüz iddiasıyla tedbir kararı verilmesine yönelik olup, İlk Derece Mahkemesince, yalnızca karşı taraftan teminat alınmasına karar verilmiş, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Kararı tedbir talep eden istinaf etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, ”aleyhine tedbir istenilene ait “…” markasının “yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” için tescilli olduğu, 30. sınıfta yer alan “tatlı” emtiası için marka başvurusunun bulunması nedeniyle, aleyhine tedbir istenenin markasal kullanımının haksız kullanım olup olmadığının tespitine ilişkin taraflar arasındaki uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği” yönündeki değerlendirmenin yerinde olduğu, mevcut delil durumuna göre yaklaşık ispat koşulunun sağlanamadığı, davacı iddialarının yargılamayı gerektirdiği, 6100 Sayılı HMK’nun 396. maddesine göre durum ve şartların değişmesi halinde ihtiyati tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılmasının yeniden talep edilebileceği dikkate alınarak ilk derece mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 1. Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 11/06/2021 tarih ve 2021/95 E. sayılı ara kararına karşı talep eden vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Talep edenden alınması gerekli 59,30 TL maktu harcın talep eden tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3- Talep eden tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5- Talep eden tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 07/10/2021