Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/1112 E. 2021/1163 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1112
KARAR NO: 2021/1163
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
NUMARASI: 2020/75 E.
DAVANIN KONUSU: Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/10/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkilinin “…” adlı sinema eserinin her türlü mali ve manevi haklarına haiz olduğunu, davalılar tarafından müvekkilinin muvafakati alınmaksızın eserin çeşitli platformlar üzerinden yayımlanmak suretiyle, izinsiz ve hukuka aykırı olarak kullanıldığını, ilgili kullanımların müvekkilinin haklarına tecavüz eder nitelikte olduğunu, müvekkilinin bu nedenle zarara uğradığını belirterek ilgili internet adreslerine erişimin engellenmesi suretiyle ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 14/02/2020 tarihli tensip tutanağının 13 numaralı ara kararı ile; 6100 sayılı HMK’nın 389-390 maddeleri ile 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 159. maddesi gereğince ihtiyati tedbir talebinin takdiren 10.000,00TL (onbintürklirası) nakdi teminat veya aynı miktarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibrazı şartıyla kabulü ile talep edilen internet adreslerine erişimin engellenmesine karar verilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Müvekkili …’ın dava konusu eserin mali hak sahibi, müvekkili …’in ise eserin halihazırda ruhsat sahibi olduğunu, tedbir kararı hatalı olduğundan mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; ”İhtiyati tedbire itirazın murafaalı olarak yapılan değerlendirilmesi sonucu; 6769 Sayılı Kanun’da ihtiyati tedbiri düzenleyen 159. maddesi hükmü uyarınca verilecek hükmün etkiniğini temin etmek üzere, ihtiyati tedbire karar verilmesi mahkemeden talep edilebileceğinden, bu kanunda hüküm bulunmadığı durumda 6100 sayılı HMK hükümleri uygulanacağından, HMK 389. maddesi uyarınca mevcut durumda meydana gelecek bir değişiklik nedeniyle gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında tedbir kararı verilebileceğinden, tüm dosya kapsamı yaklaşık ispat şartı dikkate alınarak talebe konu tedbir yönünden Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nden gelen yazı cevabı doğrultusunda uyuşmazlığa konu eser sahipliğinin, eser işletme belgelerinden anlaşıldığı üzere davacıya ait olduğu, yargılama sırasında mali hak devrine ilişkin hususların kapsamlı olarak araştırılacağı, bu aşamada hükmün etkinliğinin sağlanması bakımından yaklaşık ispat koşulunun oluştuğuna kanaat getirilmekle, yerinde görülmeyen davalıların ihtiyati tedbir kararına itirazlarının reddine” karar verilmiştir. Davalılar vekili istinaf dilekçesi ile; Müvekkili … A.Ş’nin davaya konu sinema eserinin mali haklarını, dava dışı … A.Ş. ile akdetmiş olduğu sözleşmeler ile usul ve yasaya uygun bir şekilde iktisap ettiğini ve halen eserin mali hak sahibi olduğunu, müvekkili … Ltd. Şti.’nin ise, … ile akdetmiş olduğu lisans sözleşmesi uyarınca, dava konusu eserin kullanım hakkını usul ve yasaya uygun şekilde iktisap ettiğini, 1-Yerel Mahkemenin, ihtiyati tedbir hükümlerinin 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 159. maddesinde düzenlendiğine yer vererek, “söz konusu ihtiyati tedbir kararı, davacının sınai mülkiyet hakkına tecavüz teşkil eden fiillerin önlenmesi ve durdurulması…şeklinde verilebilir.” şeklindeki ve devamındaki ifadeler ile 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’na atıf yapmış ise de; ihtiyati tedbirin konusunun, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında, “sinema eseri” niteliğinde olan “…” adlı eser olduğunu, uyuşmazlığın mahiyeti itibariyle Sınai Mülkiyet Kanunu’nu ilgilendiren bir husus bulunmadığından, tatbikinden bahsedilen kanun ile hükümlerinin, huzurdaki uyuşmalık ve ihtiyati tedbire uygun düşmediğinden, itirazın reddi kararının bu yönüyle usul ve yasaya aykırı olduğunu, 2-Davacının; dava dışı … A.Ş. ile akdetmiş olduğu 26.12.1996 tarihli sözleşme ile dava konusu eserin, “umuma iletim” ve “internet ortamında yayımı” da dahil olmak üzere tüm mali haklarını, dava dışı …’ye devrettiğini, müvekkili … A.Ş.’nin, … A.Ş. ile akdetmiş olduğu 7 Şubat 2004 imza tarihli (7 Şubat 2010 yürürlük tarihli) devir sözleşmesi ve Üsküdar … Noterliği’nin 29.04.2010 tarihli ve … yevmiye numaralı sözleşmesi ile eserin tüm mali haklarını sınırsız ve süresiz olarak iktisap ettiğini ve halen dava konusu eserin mali hak sahibi olduğunu, eserinin “Youtube” nezdinde kullanılmasının hukuki dayanağının ise, müvekkilleri … arasında akdedilen lisans sözleşmesi ile kullanım hakkının usul ve yasaya uygun bir şekilde …’e devredilmesi olduğunu, bu hususunun noter devir sözleşmeleri ile ispat edilmesine rağmen, eksik ve hatalı inceleme neticesinde, mahkemece itirazın reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, 3-Tedbiri düzenleyen HMK 389. maddesindeki düzenlemeye göre, tedbir kararı verilmemesi halinde bir sakıncanın yada zararın doğma ihtimali bulunması gerektiğini, müvekkillerinin mali hak sahibi ve lisans sahibi olduğu dava konusu eserin, müvekkili … tarafından Youtube platformunda yayınlanması sonucunda, herhangi bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğmayacağını, HMK madde 390/2’de talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, karşı taraf dinlenmeden tedbir kararı verebileceğinden, davacının talebinin mahiyeti itibariyle, ortada derhal korunmasında zorunluluk bulunmamasına rağmen, taraflar dinlenmeden ve deliller sunulmadan ihtiyati tedbir kararı tesis edilmesinin hukuki dinlenilme hakkına ve mülkiyet hakkına aykırılık teşkil ettiğini, bir kısmı müvekkiline ait olan URL adreslerine erişimin engellenmesi suretiyle verilen tedbir kararının ölçülülükten de uzak olduğunu, izah edilen nedenlerle, kararın ve ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; Mahkemenin tesis ettiği 30/06/2021 tarihli ara kararda Sınai Mülkiyet Kanunu m. 159’a atıf yaptığını, ilgili kanun hükmünün sehven yazılmış olduğunu ve asıl dayanak hukuki sebebin dava ve replik dilekçesinde Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) m.77 hükmü olduğunu belirttiklerini, bu sebeple, davalıların mesnetsiz iddia ve talepleri karşısında, hükmedilen ihtiyati tedbirin kaldırılmasının hukuka aykırı ve aynı zamanda müvekkili nezdinde ortaya çıkan zararların da artmasına sebebiyet vereceğini, 1996 tarihli “…” adlı sinema eseri (Eser) ve eserin mali haklarının müvekkiline ait olduğunu, davalıların esere ilişkin herhangi bir mali hakkı bulunmadığından, davalıların eseri kullanmalarının hukuka aykırı olduğunu, Davalıların, müvekkilinin esere ilişkin mali haklarını … A.Ş.’ye devrettiğini (… ve … tarafından da bu mali hakların davalı … International … A.Ş.’ye (…) devredildiğini iddia etseler de; FSEK 49/1.maddesi uyarınca devir işleminin geçerli olabilmesi için eser sahibinin yazılı izni gerektiğini, yazılı izin mevcut olduğu taktirde 3. kişiye devir edilebileceğini, müvekkilinin, mali hakları devretmesine yönelik …’e muvafakat vermediğinden devir işleminin geçersiz olduğunu, esere ilişkin herhangi bir hakka veya eseri kullanma hakkına sahip olmayan davalıların kullanımı hukuka aykırı, haksız kullanım teşkil ettiğini, müvekkili nezdinde, hukuka aykırı kullanım sebebiyle zararın ortaya çıktığı açık olup, yayımlandığı her gün daha da fazla hak kaybı olduğunu, bu sebeple FSEK m. 77 uyarınca gerekli şartların oluştuğunu ve davalıların iddia ettiğinin aksine hükmedilen ihtiyati tedbir kararının hukuka uygun ve devamının hakkaniyet gereği olduğunu, arz ve izah olunan sebepler ile re’sen dikkate alınacak hususlar ışığında; istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı tarafın talebi; her türlü mali ve manevi haklarına haiz olduğu “…” adlı sinema eserinin, davalılar tarafından muvafakati alınmaksızın çeşitli platformlar üzerinden yayımlanmak suretiyle, izinsiz ve hukuka aykırı olarak kullanıldığı ve zarara uğradığından, bahisle ilgili internet adreslerine erişimin engellenmesi suretiyle ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkindir. Mahkemece; 6100 sayılı HMK’nın 389-390 maddeleri ile 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 159. maddesi gereğince ihtiyati tedbir talebinin takdiren 10.000,00TL (onbintürklirası) nakdi teminat veya aynı miktarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibrazı şartıyla kabulü ile belirtilen internet adreslerine erişimin engellenmesi yönünde tedbir kararı verilmiştir. Davalı vekilinin, …’ın dava konusu eserin mali hak sahibi, …’in ise ruhsat sahibi olduğundan bahisle verilen ihtiyati tedbir kararının itirazen kaldırılması talebi üzerine mahkemece; 6769 S.K’nun 159. maddesi hükmü uyarınca verilecek hükmün etkinliğini temin etmek üzere, ihtiyati tedbir talep edilebileceğinden, yasada hüküm bulunmadığında 6100 sayılı HMK hükümlerinin uygulanacağı, HMK 389. maddesi uyarınca mevcut durumda meydana gelecek bir değişiklik nedeniyle gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinde, uyuşmazlık konusu hakkında tedbir kararı verilebileceğinden, Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nden gelen yazı cevabından uyuşmazlığa konu eser sahipliğinin, eser işletme belgeleri uyarınca davacıya ait olduğu, mali hak devrine ilişkin hususların yargılama aşamasında kapsamlı olarak araştırılacağı, bu aşamada hükmün etkinliğinin sağlanması bakımından yaklaşık ispat koşulunun oluştuğuna kanaat getirilmekle, yerinde görülmeyen davalıların ihtiyati tedbir kararına itirazlarının reddine karar verilmiştir. Davalı taraf HMK 394. maddesi uyarınca dinlenmeden, gıyabında verilmiş olan ihtiyati tedbir kararına 2. madde uyarınca ihtiyati tedbirin şartlarına itiraz etmiştir. 1- Mahkemece, 6769 S.K’nun 159. ve HMK 389. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilerek itiraz üzerine, aynı yasa maddelerine dayanılarak tedbire itirazın reddine karar verildiği tespit edilmiştir. Davacı tarafın tedbir talebinin konusunun; “…” adlı sinema eseri tespit edilmiştir. 5846 Sayılı Fikir Ve Sanat Eserleri Kanunu’nun kapsamını belirleyen 1/A maddesinde (Ek: 21/2/2001 – 4630/2 md.) “Bu Kanun, fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahipleri ile bu eserleri icra eden veya yorumlayan icracı sanatçıların, seslerin ilk tespitini yapan fonogram yapımcıları ile filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren yapımcıların ve radyotelevizyon kuruluşlarının ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını, bu haklara ilişkin tasarruf esas ve usullerini, yargı yollarını ve yaptırımları ile Kültür Bakanlığının görev, yetki ve sorumluluğunu kapsamaktadır” düzenlemesi mevcut olup, dava konusunun “…” adlı sinema eseri olması sebebiyle, yasa maddesi kapsamında kaldığından, taraflar arasındaki uyuşmazlığa 5846 S.K’nun hükümlerinin uygulanması gerektiğinden, davalılar vekilinin, uyuşmazlığın mahiyeti itibariyle 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nu ilgilendiren bir husus bulunmadığı, tatbik edilen 6769 sayılı kanun hükümlerinin, huzurdaki uyuşmalık ve ihtiyati tedbire uygun düşmediği, itirazın reddi kararının bu yönüyle usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin istinaf sebebinin yerinde olduğu tespit edildiğinden kabulüne karar vermek gerekmiştir. 2-Davacının, dava dışı … A.Ş. ile akdetmiş olduğu 26.12.1996 tarihli sözleşme ile dava konusu eserin, “umuma iletim” ve “internet ortamında yayımı” da dahil olmak üzere tüm mali haklarını, dava dışı …’ye devrettiği, müvekkili … A.Ş.’nin, … A.Ş. ile akdetmiş olduğu 7 Şubat 2004 imza tarihli (7 Şubat 2010 yürürlük tarihli) devir sözleşmesi ve Üsküdar … Noterliği’nin 29.04.2010 tarihli ve … yevmiye numaralı sözleşmesi ile eserin tüm mali haklarını sınırsız ve süresiz olarak iktisap ettiği ve halen dava konusu eserin mali hak sahibi olduğu, eserinin “Youtube” nezdinde kullanılmasının hukuki dayanağının ise, müvekkilleri … arasında akdedilen lisans sözleşmesi ile kullanım hakkının usul ve yasaya uygun şekilde …’e devredilmesi olduğunun noter devir sözleşmeleri ile ispat edilmesine rağmen, eksik ve hatalı inceleme neticesinde, mahkemece itirazın reddine karar veğrilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir. … Ltd. Şti arasındaki 26/12/1996 tarihli sözleşmenin …’nun Devrettiği Haklar başlıklı 4. maddesinde; “41. …, Film’in senaryosunu yazan ve Film’i yöneten kişi olması nedeniyle bu sinematografik eser üzerinde sahip olduğu mali hakları, işbu sözleşmede beltitilen telif ücreti karşılığında, münhasıran …’ye devretmiş olup, bu haklara … veya temsilcilerinin veya mirasçılarının sahip olduğu veya ileride sahip olabileceği, halen bilinen veya bilmeyen her türlü verilmiş, verilmekte olan ve gelecekte verilecek haklar dahildir. 41.1. …’nun senaryosunu yazdığı ve yönettiği film’in, tüm dünya üzerinde çoğaltımı, kamuya arzı, birden fazla gösterimi, video kaset, video disc ya da halen mevcut veya ilerde icad edilecek diğer görüntü taşıyıcılarıyla çoğaltılması, dağıtımı, kablolu iletimi, devlet/özel/kablolu/ücretli televizyonlarla, uydu. intranet, internet bilgisiyar ortamlarında ve/veya bundan sonra geliştirilecek yeni ortamlarda yayını/yayımı, alt yazı yazılması, dublaj yapılması hakları, Sinema gösterimi, televizyon ve video bakları dışındaki haklar için …’nun öncelikli yazılı onayı alınacaktır. 4.2. …, işbu sözleşme ile devraldığı film’i yurt içinde ve yurt dışında velhasıl bütün dünya ülkelerinde ve dilediği şekilde çoğaltına, umuma arzetme yayına ve yaymı/yayım hak ve yetkilerine sahiptir. 4.3. …, madde 41, 4.01.) 4.1.2.’de belirtilen tüm hakları işbu sözleşme uyarınca aldığı ücret mukabilinde, …’ye devir ve temlik etmiştir. Muvafakatname/İzin Belgesi/Vekalet’i düzenleyen 7. maddesinde; İşbu sözleşme,yukarıdaki maddelerde yazılı … tarafındaıı …’ye devredilmiş tüm hakları …’nin kullanabilimesine yönelik olarak İzin ve Vekalet Belgesi olarak da düzenlemiştir. …, işbu sözleşme metninin tamamında yer alan devrettiği tüm hakları/yetkileri kullanmada …’nin bizzat yetkili olduğumu, işbu sözleşmenin yurt içinde ve/veya yurt dışında devlet deireleri, resmi ve/veya gayrı resmi tüm kurun, kuruluş ve makamlar nezdinde “muvafakatname”, “izin belgesi” veya hangi ad ile anılırsa anılsın “yetki belgesi” ve “vekaletname” yerine geçtiğini, …’nin tüm bu konularda münhasıran, tam yetkili olduğunu beyan, kabul ve taahhüt eder.” düzenlemesi mevcuttur. 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri yasasının asli iktisabı düzenleyen, Madde 48 – Eser sahibi veya mirasçıları kendilerine kanunen tanınan mali hakları süre, yer ve muhteva itibariyle mahdut veya gayrimahdut, karşılıklı veya karşılıksız olarak başkalarına devredebilirler. II – Devren iktisabı düzenleyen Madde 49 – Eser sahibi veya mirasçılarından mali bir hak veya böyle bir hakkı kullanma ruhsatını iktisap etmiş olan bir kimse, ancak bunların yazılı muvafakatiyle bu hakkı veya kullanma ruhsatını diğer birine devredebilir hükmünü içermektedir. Madde 54’te; Mali bir hakkı yahut kullanma ruhsatını devre salahiyetli olmıyan kimseden iktisap eden, hüsnüniyet sahibi olsa bile himaye görmeyeceği açıkça belirtilmiştir. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nden gelen yazı cevabındaki eser işletme belgelerinden uyuşmazlığa konu eser sahipliğinin, davacıya ait olduğu sabit olup, davalı …’nin devir sözleşmeleri yanında devren iktisap halini düzenleyen 49. maddeye göre eser sahibinin yazılı muvafakati gerektiğinden ve davacının …’e devredilmesine muvafakat ettiğine ilişkin belgenin varlığı iddia edilmediğinden, noter sözleşmesi ile telif hakkının devredildiği kanıtlanmasına rağmen, eksik inceleme bulunduğuna ilişkin istinaf sebebinin yerinde olmadığından reddi gerektiği, 3-Tedbiri düzenleyen HMK 389. maddesindeki düzenlemeye göre, tedbir kararı verilmemesi halinde bir sakıncanın yada zararın doğma ihtimali bulunması gerektiğini, müvekkillerinin mali hak sahibi ve lisans sahibi olduğu dava konusu eserin, müvekkili … tarafından Youtube platformunda yayınlanması sonucunda, herhangi bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğmayacağını, HMK madde 390/2’de talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, karşı taraf dinlenmeden tedbir kararı verebileceğinden, davacının talebinin mahiyeti itibariyle, ortada derhal korunmasında zorunluluk bulunmamasına rağmen, taraflar dinlenmeden ve deliller sunulmadan ihtiyati tedbir kararı tesis edilmesinin hukuki dinlenilme hakkına ve mülkiyet hakkına aykırılık teşkil ettiğini, bir kısmı müvekkiline ait olan URL adreslerine erişimin engellenmesi suretiyle verilen tedbir kararının ölçülülükten de uzak olduğunu, izah edilen nedenlerle, kararın ve ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir. … tarafından, tabutta rövaşato filminin telif hakkının 26/12/1996 tarihli sözleşme ile … Ltd. Şti’ne, sırası ile 7 Şubat 2004 imza tarihli (7 Şubat 2010 yürürlük tarihli) devir sözleşmesi ve Üsküdar … Noterliği’nin 29.04.2010 tarihli ve … yevmiye numaralı sözleşmesi … A.Ş. ve …’e devredildiği belirtilerek sözleşmeler dosyaya sunulmuştur. Davalılar telif hakkını devren alan konumundadır. Devren iktisabı düzenleyen madde 49. Eser sahibi veya mirasçılarından mali bir hak veya böyle bir hakkı kullanma ruhsatını iktisap etmiş olan bir kimse, ancak bunların yazılı muvafakatiyle bu hakkı veya kullanma ruhsatını diğer birine devredebilir hükmünü içermektedir. Madde 54’te Mali bir hakkı yahut kullanma ruhsatını devre salahiyetli olmıyan kimseden iktisap eden, hüsnüniyet sahibi olsa bile himaye görmeyeceği açıkça belirtilmiştir. Davacı taraf, her türlü mali ve manevi haklarına haiz olduğunu, davalıların, muvafakati alınmaksızın eseri çeşitli platformlar üzerinde yayımlamak suretiyle, izinsiz ve hukuka aykırı olarak kullandığını iddia ettiğinden, davacının usule uygun muvafakatinin varlığı, tarafların iddia ve savunmalarındaki haklılık durumları yapılacak yargılama ile belirlenecektir. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nden gelen yazı cevabında uyuşmazlığa konu eser sahipliğinin davacıya ait olduğu tespit edilmiş olup, davalı tarafça … A.Ş. ve …’e devre ilişkin davacının muvafakatinin varlığı iddia edilerek, belge sunulmamıştır. Tarafların iddia ve savunmalarındaki haklılıkları yapılacak yargılama sonunda tespit edilecektir. Yargılama süresince tedbir kararı verilmediği taktirde davacının telif hakkından doğan esaslı zararı doğacağından, HMK 389.maddesindeki “bir sakıncanın yada zararın doğma ihtimali bulunması gerektiğine” ilişkin koşulun bulunduğu sabittir. Mahkemece tarafların dinlenmesi ve delillerinin toplanmasından sonra tedbir hakkında karar verilmesi halinde, davalı tarafın tedbir talebinden haberdar olacağından, kararının etkinliğini ortadan kaldırmak için girişimde bulunma ihtimali olduğundan, davacı tarafın telif hakkından doğan zararı artacağından, mahkemeler zararın artmasına meydan vermeden hukuki çözüm üretmekle yükümlü olduğundan, dosyada HMK 390/2. maddedeki zorunluluk şartı gerçekleşmiştir. HMK 390/2.maddedeki koşul gerçekleştiğinde karşı taraf dinlenmeden tedbir kararı verilebileğinden. mahkemece karşı taraf dinlenmeden karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, bu yöne ilişkin istinaf sebebinin reddi gerekmiştir. İhtiyati tedbirin düzenlendiği 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 77. maddesi ”(Değişik: 23/1/2008-5728/142 md.) Esaslı bir zararın veya ani bir tehlikenin yahut emrivakilerin önlenmesi için veya diğer her hangi bir sebepten dolayı zaruri ve bu hususta ileri sürülen iddialar kuvvetle muhtemel görülürse hukuk mahkemesi, bu kanunla tanınmış olan hakları ihlal veya tehdide maruz kalanların ya da meslek birliklerinin talebi üzerine, davanın açılmasından önce veya sonra diğer tarafa bir işin yapılmasını veya yapılmamasını, işin yapıldığı yerin kapatılmasını veya açılmasını emredebileceği gibi, bir eserin çoğaltılmış nüshalarının veya hasren onu imale yarıyan kalıp ve buna benzer sair çoğaltma vasıtalarının ihtiyati tedbir yolu ile muhafaza altına alınmasına karar verebilir.” şeklindedir. Davalı taraf “…” adlı sinema eserinin mali hak sahibi ve lisans sahibi olduğunu, davacı taraf ise, her türlü mali ve manevi haklarına haiz olduğunu, davalıların, muvafakati alınmaksızın eseri çeşitli platformlar üzerinde yayımlamak suretiyle, izinsiz ve hukuka aykırı olarak kullandığını iddia ettiğinden, davacının usule uygun muvafakatinin varlığı, tarafların iddia ve savunmalarındaki haklılık durumları yapılacak yargılama ile belirlenecektir. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nden gelen yazı cevabında uyuşmazlığa konu eser sahipliğinin davacıya ait olduğu, davalı tarafça davacının muvafakatine ilişkin belge sunmadığı anlaşıldığından, yasanın 77. maddesinde iddialar kuvvetle muhtemel görülürse, esaslı bir zararın veya emrivakilerin önlenmesi için tedbir kararı verilebileceği hüküm altına alındığından, mahkemece tedbir kararı verilmediği taktirde davacının telif hakkından doğan esaslı zarara uğrayacağı, iznin varlığı belgelenmediği sürece mevcut sözleşmeler uyarınca yayının devamı emrivaki niteliğinde olacağı kesindir. Bu hali ile 77.maddesindeki koşullar gerçekleştiğinden, mahkemenin gerekçesi değiştirilmek suretiyle tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. Davalı vekilinin 2 ve 3. maddesindeki istinaf sebeplerinin reddine, 1 numaralı istinaf sebebinin kabulü ile mahkemenin kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince kaldırılmasına, karar sonuç itibariyle doğru olduğundan yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden, gerekçesi değiştirilerek yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE, 2- İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 2020/75 E. sayılı kararının, 6100 Sayılı HMK.’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3- İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 2020/75 E. sayılı 14/02/2020 tarihli tensip tutanağının 13 numaralı ara kararı ile tesis edilen ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın REDDİNE, 4-İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 4/a-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar yasası uyarınca hesap olunan 97,70 TL ihtiyati tedbir karar harcının sonucu nihai kararda değerlendirilmek üzere bu aşamada davacıdan TAHSİLİNE, 5-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 5/a-İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, 5/b-İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 54,00 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 139,70 TL’nin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, 5/c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 6- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f .ve 394/(5). maddeleri gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.14/10/2021