Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/1034 E. 2021/982 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1034 Esas
KARAR NO: 2021/982
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/02/2021
NUMARASI: 2019/448 E., 2021/136 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/09/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçluya karşı İstanbul … İcra Müd. … E. Sayılı dosyasında başlatılan ilamsız icra takibine borçlunun yetki itirazında bulunduğunu ancak İstanbul Arnavutköy ilçesine bağlı Hadımköy’ün tüm mahallerinin İstanbul Çağlayan Adliyesi yetki çevresinde olması nedeniyle davalının yetki itirazının reddini, davalı … tarafından keşide edilen müvekkili bankanın Merter Şubesi … seri nolu 13/03/2010 keşide tarihli 40.000 TL bedelli çekin bankaya 15.03.2010 tarihinde ibraz edilmesi sonrası İstanbul 15. ATM. 2009/561 E. Sayılı dosyasından tedbir kararına istinaden çeki ibraz eden dava dışı … Ltd. Şti.’ne ödeme yapıldığını, ihtiyati tedbir kararı gereğince ödeme yapılamayan çek hamilinin banka aleyhine Bakırköy … İcra Müd. … E. sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını ancak takibe itiraz üzerine Bakırköy 1. ATM. 2010/284 E. sayılı dosyasından itirazın iptali davasının açıldığını, yapılan yargılama sonucunda takipten itibaren 40.000-TL bedelli çekin yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, Bakırköy 1. ATM. Tarafından verilen karara müteakip çekin asıl borçlusu olan davalıya Bakırköy … Noterliğinin 15/05/2013 tarihli … yevmiyeli ihtarnamesinin keşide edilerek bankaca yapılacak ödemelerden davalı/borçlu şirketin sorumlu olacağının ihtarı yapıldığını ancak ihtara her hangi bir cevap verilmediğini, müvekkili banka tarafından yapılan toplamda 70.784.63 TL masraf ve giderlerin davalı/borçludan talep edildiğini ve davalının banka nezdindeki hesabında bulunan 22.610.54 TL mahsup edildikten sonra 14/04/2015 tarihti bakiye zararın 39.525.18 TL yönünden icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin çek bedelini ödememesi nedeniyle banka aleyhine girişilen icra takibi ve davalar neticesinde oluşan bakiye 39.390.77-TL’nin tahsilini teminen başlatılan İstanbul … İcra Müd. … E. sayılı icra takibine asıl alacak ve ferilerine vc yetkiye yapılan itirazın iptalini, takibin devamını ve asıl alacağın %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesi talep edilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket aleyhine başlatılan icra takibine görev ve yetki itirazlarının tekrarıyla davanın Gaziosmanpaşa Adliyesinde görülmesi gerektiğinden huzurdaki davanın reddinin gerektiğini, davacı tarafın asıl alacağın sebepsiz zenginleşmeden mi yoksa istirdat talebinden mi kaynaklandığının dile getirilmediğini ve uyuşmazlık konusunun açıklanmadığını, davacının başlattığı icra takibine konu alacakların takip tarihi de dikkate alınarak zamanaşımına uğradığını, istirdat taleplerinin 1 yılla ve sebepsiz zenginleşmeden doğan alacakların 2 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, her ne kadar dava dilekçesindeki anlatım ile davacı bankanın mağdur olduğu dile getirilse de gerçek mağduriyetin müvekkili şirket adına ortaya çıktığını, davacının bahsettiği tedbir kararlarına istinaden yargılama İstanbul 15. ATM. 2009/961 E. Sayılı dosyasıyla görüldüğünü ve müvekkili şirkete ait olan ve işbu davanın da kısmen konusunu oluşturan 5 adet çekle ilgili iptal kararının çıktığını ve kararın kesinleştiğini, davacının müvekkili adına ödeme yaptığı ileri sürülen Bakırköy … İcra Müd. … E. Sayılı takip dosyasıyla müvekkili şirketin bir ilgisinin bulunmadığı, müvekkile ait çekin takibe dayanak yapılmadığını ve takibin bir kambiyo takibi olmadığını, dolayısıyla müvekkili şirketin taraf olmaması nedeniyle herhangi bir şekilde itiraz ve defi hakkının bulunmadığını, takipten dolayı müvekkili şirketin sorumlu olduğu iddiasının hukuki dayanaktan yoksun ve yersiz olduğu, yargılamalar yapılırken müvekkiline davanın ihbarının yapılmadığını, müvekkil şirketin hesabından 22.610.54-TL’nin müvekkilden habersiz banka tarafından el konularak alındığı, haksız ve yetkisiz mahkemede açılan davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “Yetkisiz icra dairesinde yapılan takip bakımından takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunmadığı anlaşıldığı, itirazın iptali davalarında mahkemece yetkili icra dairesince takip yapılmasının dava şartı olarak nitelendirildiği, davalı hakkında usulüne uygun icra takibi bulunmadığı anlaşıldığından, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1- Yerel mahkemenin, davalı-takip borçlusunun “Arnavutköy … mahallesi”ndeki adresinin bağlı olduğu adliye İstanbul (merkez) adliyesi olmasına ve bunu daha önce de ekli liste ile ispatlamamıza rağmen ısrarla adresin Gaziosmanpaşa adliyesine bağlı olduğu yanılgısı ile usulden red kararı verdiğini, dosya neticelenmek üzere iken vermiş olduğu bu hatalı karar ile müvekkilinin mağduriyetini daha da arttırdığını, 2- Davalının şirket adresinin Arnavutköy … Mahallesi’nde olup, ek’te yer alan İstanbul İli Adli Yargı Çevresi başlıklı hangi mahallenin hangi adliye görev alanında kaldığını gösterir tabloda da açıkça yazıldığı üzere Arnavutköy Merkez Mahallesinin, İstanbul (Merkez) Adliyesinin görev alanında yer aldığını, davalı vekilinin dilekçelerinde şirket adresi olarak bildirdiği adresin dahi “… Mah. … Sok. … Sanayi Bölgesi No:… Hadımköy Arnavutköy/İstanbul” olup adresin içerisinde Gaziosmanpaşa ilçesinin isminin dahi geçmediğini, bu nedenlerle İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18.02.2021 tarih, 2019/448 E., 2021/136 K. sayılı usulden red kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava itirazın iptali davası olup, uyuşmazlık icra takibinin başltıldığı icra dairesinin yetkili olup olmadığına ilişkindir. Mahkemece, davalının adresinin Gaziosmanpaşa adliyesi yargı yetkisi sınırları içinde kaldığındn bahisle yetkili icra dairesinde yapılmış bir icra takibi bulunmadığından dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamına göre, davacı Bankanın, davalı şirket alyhine İstanbul …İcra Müd. … E. Sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığı, 26.06.2016 tarihli takip talebinde davalı şirket adresinin … San. … Mah. … Sok. No:… Hadımköy/Arnavutköy/İstanbul olarak gösterildiği, ödeme emrinin bu adreste davalıya tebliğ edildiği, bu ödeme emrine davalı vekili tarafından yetki itirazında bulunulduğu, 08.03.2016 tarihli itiraz dilekçesinde gösterilen davalı şirket adresinin aynı olduğu, taraflar arasında davalı adresi konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın bu adreste gösterilen davalı ikametgahına göre yetkili mahkemenin hangisi olduğu noktasında bulunduğu görülmektedir. 6100 Sayılı HMK’nın 7/12. maddesine göre, “Hukuk mahkemelerinin yargı çevresi, bulundukları il merkezi ve ilçeler ile bunlara adlî yönden bağlanan ilçelerin idarî sınırlarıdır. (Ek cümle:22/7/2020-7251/55 md.) Ancak özel kanunlarla kurulanlar da dâhil olmak üzere, hukuk mahkemelerinin yargı çevresi, il ve ilçe sınırlarına bakılmaksızın Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Kurulunca belirlenebilir. Mahkemece davalı şirketin Ticaret sicilindeki adresinin hangi icra dairesinin yetki sınırları içinde kaldığı İstanbul C.Başsavcılığından sorulmuş olup, bağlı HSK bürosunca verilen yanıtta, yetkili icra dairesinin Gaziosmanpaşa icra dairesi olduğu bildirilmiştir. Yine davalı şirket adresine bakıldığında, adresin Gaziosmanpaşa ilçesi mülki sınırları içerisinde kaldığı anlaşılmaktadır. Sonuç olarak, tüm deliller ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde, HMK 7. maddesi de göz önünde bulundurulduğunda, davalı şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresine göre yetkili icra dairesinin Gaziosmanpaşa İcra Daireleri olduğu, davacı borçlu tarafından süresinde ve usulüne uygun olarak icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/02/2021 tarih ve 2019/448 E., 2021/136 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcın peşin yatırılan 129,70 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 70,40 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin üzerilerinde BIRAKILMASINA, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5- Davacı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 23/09/2021