Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/1025 E. 2021/1130 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1025 Esas
KARAR NO: 2021/1130
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/12/2020
NUMARASI: 2020/625 D.İş, 2020/630 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/10/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati Haciz talep eden vekili dilekçesinde özetle; Dosya borçlusu tarafından 26/09/2020 keşide tarihli, 28/09/2020 ibraz tarihli 68.000,00 TL miktarlı, … Organize Sanayi/gaziantep Şubesi Müdürlüğüne ait 1 (bir) adet çek keşide edildiğini, süresinde bankaya ibraz edilen çekin karşılığı çıkmadığını, vadesi gelen ve herhangi bir rehinle de teminat altına alınmamış olan alacak açısından, İ.İ.K.’un 257.maddesindeki ihtiyati haciz şartlarının gerçekleştiğini, borçlu hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasıyla İcra takibine başvurulmuş olup İcra takibi bu aşamada kesinleşmediğini, ihtiyati haczin alacağı koruma altına alan ivedi fonksiyonu nedeniyle, ihtiyati hacze başvurmalarında hukuki yarar olduğunu, ihtiyati haciz kararını borçlu hakkındaki esas icra dosyasından uygulayabilmeleri için, İhtiyati Haciz kararına İcra dosya numarasının da yazılmasını ve ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 04/12/2020 tarih, 2020/625 D.İş, 2020/630 Karar sayılı kararıyla; alacaklının borçlulardan alacağı olan ( 60.000,00 TL)’nın tahsilinin ifasını temin bakımından, vaki isteği İ.İ.K.’nun 257.maddesi 1.fıkrasına uygun bulunmuş, alacak rehinle temin edilmemiş ve karşı tarafla üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına karşı yeterli teminat da alınmış bulunduğundan, adı geçen borçlu/borçluların yukarda gösterilen malları ile alacaklarının; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ve bu dosyadan geçerli olmak üzere İcra İflas Kanunu’nda gösterilen muayyen tahditler dairesinde ihtiyaten haczine karar verildiği görülmüştür. İtiraz edenler vekili itiraz dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket aleyhine, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, Mahkeme kararına istinaden müvekkili şirketin mal varlığı üzerinde ihtiyati haciz uygulanmış olduğunu, “İİK’nın 50. maddesinin yollamasıyla, HMK’nın 6. maddesi uyarınca kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte yetkili icra müdürlüğü, boçlunun/birden fazla borçlu varsa borçlulardan birinin yerleşim yeri icra müdürlüğüdür. ” Ödeme emri incelendiğinde de görüleceği gibi; takip borçlularının yerleşim yerleri Gaziantep ve Ankara olduğunu, yine çekin keşide yeri de Gaziantep olduğu, yetkili mahkeme ve icra müdürlüğü Gaziantep Mahkemesi ve İcra Müdürlüğü olduğunu, bu yönüyle mahkemenin yetkisine itiraz edildiğini, anılan çek, müvekkil hamili iken, 22.06.2020 tarihinde, kargo aracı içerisinden çalındığını, yaşanan bu olay neticesinde müvekkilinin çek iptali davası ikame edildiği gibi, savcılığa suç duyurusunda da bulunulduğunu, Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/262 E. sayılı dosyasından ödeme yasağı kararı verildiğini, izah edilen bu açıkça hukuka aykırı durum sebebi ile müvekkili şirket nezdinde daha fazla hak kaybının oluşmaması için, duruşma yapılmaksızın dosya üzerinden inceleme yapılarak verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını, alacaklı şirketçe yatırılan teminatın da, oluşan zararı tazmin etmek üzere dosyanızda muhafazasına karar verilmesini, bu nedenlerle izahlar kapsamında, mahkemenin yetkisiz olduğunun tartışmasız olduğu değerlendirilerek, ihtiyati haciz talep şartlarının oluşmadığını, müvekkil şirketin haklılığı ve müvekkil şirket nezdinde oluşan mağduriyet göz önünde bulundurularak, duruşma yapılmaksızın ivedilikle mahkeme kararının kaldırılmasını, mahkemenin yetkisizliği ile Gaziantep Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunu, dosyadaki teminatın davacıya iade edilmemesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili karşı beyanını özetle; Borcun görütürülecek borç niteliğine dönüştüğü ve yetki itirazının yerinde olmadığını, müvekkilinin çeki bankaya ibraz ettiğini, ancak ödeme yasağı kararı nedeniyle müvekkile ödeme yapılmayarak çek karşılıksız kaldığını, ihtiyati hacze konu çek metninde görüleceği üzere, çekin bankaya yasal süresi içerisinde ibraz edildiğini, ödeme yasağı kararı nedeniyle müvekkile ödeme yapılmadığını, müvekkil tarafından aranması tüketilen borcun götürülecek borç niteliğine dönüştüğünü, müvekkilinin merkez adresi Şişli/İstanbul’da olduğunu bu nedenle İstanbul Adliyesi yargı çevresinde bulunduğunu, İİK 265’te ihtiyati hacze itiraz sebepleri açık olduğunu, borca itiraz sebepleri bu davada ileri sürülemeyeceğini, davacının itirazının, İİK.md.265’de sayılan itiraz sebepleri arasında bulunmadığını ve Genel Mahkemelerde yargılamayı gerektirdiğinden reddi gerektiğini, TTK.md.792 ve 6361 sayılı yasa 9/3 gereğince müvekkilin kötü niyetli bir iktisabının da söz konusu olmadığını, bu nedenlerle fazlaya dair dava, şikayet ve talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla, hukuki dayanaktan yoksun itirazın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin itiraz eden borçluya yükletilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 01/02/2021 tarihli ek kararıyla; “İhtiyati hacze itiraz eden borçlunun adresinin Gaziantep olduğu, diğer borçluların adreslerinin de Şahinbey/Gaziantep, Çankaya/Ankara ve Yenimahalle/Ankara olduğu, ayrıca dayanak çekin keşide yerinin de Gaziantep olup, muhatap bankanın da aynı şehirde olduğu, ve ayrıca yukarıda açıkça izah edilen nedenlerle de, TBK 89.maddesinin ve yetkiye ilişkin faktoring sözleşmesinde yer alan düzenlemenin somut olayda imkanın bulunmadığı anlaşıldığından, ihtiyati hacze itiraz eden yanın itirazın yerinde olduğu sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılarak, mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının ihtiyati hacze itiraz eden … Ltd. Şti.’nin ihtiyati haciz kararına vaki yetki itirazının kabulü ile ihtiyati haczin iş bu borçlu yönünden kaldırılmasına” karar verildiği görülmüştür. İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; Borcun görütürülecek borç niteliğine dönüştüğünü ve yetki itirazının yerinde olmadığını, çekin bankaya yasal süresi içerisinde ibraz edildiğini, müvekkil tarafından aranması tüketilen borcun götürülecek borç niteliğine dönüştüğünü, BAM ve Yargıtay kararlarındaki somut durumun dosyamız açısından da mevcut olduğunu, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden … Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle; İstinaf başvurularının kabulü ile; hüküm fıkrasında yer alan “İhtiyati haciz talep eden vekille temsil olunmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin İkinci Kısım Birinci Bölüm 1/b maddesi uyarınca takdir olunan 1.125,00 TL vekalet ücretinin ihtiyati hacze itiraz eden taraflardan alınarak, ihtiyati haciz talep edene VERİLMESİNE” hükmünün düzeltilmesini ve yargılama giderinin ve hükmolunacak vekalet ücretinin, ihtiyati haciz talep edenden alınarak ihtiyati hacze itiraz edene (tarafımıza) verilmesi yönünde hüküm tesis edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Talep; 2004 Sayılı İİK’nın 257. maddesi gereğince verilen ihtiyati haciz kararına İİK’nun 265. maddesi gereğince süresi içerisinde yapılmış itirazın kabulüne dair mahkeme kararının, kaldırılmasına ilişkindir. 2004 Sayılı İİK.’nun 265/1. maddesi gereğince borçlu, kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haciz kararına karşı; ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı, huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. İhtiyati hacizde hangi mahkemenin yetkili olduğunun İcra ve İflâs Kanunu’nun 258.’nci maddesi yollamasıyla aynı Kanun’un 50.’nci maddesi uyarınca belirlenmesi gerekir. 2004 Sayılı İİK’nun 258. maddesinde; ihtiyati hacze 50. maddeye göre, “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun yetkiye dair hükümleri (HUMK.’nun 9-27) kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir” hükmü gereğince yetkili olan mahkeme tarafından karar verileceği, ihtiyati hacizde yetkili mahkemenin belirlenmesinde, HMK’nun yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanacağı belirtilmek suretiyle HMK’ya atıfta bulunulduğundan, bu durumda, çekten kaynaklanan borcun alacaklısı borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde, çekin keşide yeri veya ödeme yerinde ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin; 20/09/2016 tarihli, 2016/8892 E.-2016/7362 K. sayılı, 14/11/2016 tarihli, 2016/12481 E.-2016/8797 K. sayılı, 05/12/2016 tarihli, 2016/12815 E.-2016/9299 K. sayılı, 13/09/2017 tarihli, 2017/2488 E.-2017/4324 K. sayılı ilamlarında ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 17/07/2019 tarih, 2019/1365 E. ve 2019/980 K. sayılı kaldırma kararında vurgulandığı üzere; muhatap bankaya ibraz edilen ve karşılıksız kalan çeke dayalı borç, bu şekilde aranması tüketildikten sonra götürülecek borç niteliği kazanacağından 6098 Sayılı TBK’nın 89. maddesinde belirtilen alacaklının yerleşim yeri mahkemesi de ihtiyati haciz talebinde yetkili mahkeme haline gelecektir. Bu itibarla, Mahkemece, ihtiyati hacze konu çekin ibraz edildiği ve karşılıksız çıktığı, ayrıca alacaklının kendi yerleşim yeri mahkemesinden talepte bulunduğu gözetilerek talep konusu çek yönünden ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın kaldırılması gerekmiştir. Açıklanan sebeplerle ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Mahkemece verilen 2020/625 D.İş sayılı 03/02/2021 tarihli ek kararın 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince kaldırılmasına, daha önce ilk derece mahkemesince verilen 04/12/2020 tarih, 2020/625 D.İş, 2020/630 Karar sayılı ihtiyati haciz kararının devamına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İhtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf sebeplerinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince KABULÜNE, 2- İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/625 D.İş sayılı 03/02/2021 tarihli Ek kararın KALDIRILMASINA, 3- Dairemizce itiraza yönelik olarak yeniden hüküm kurularak; 3/a- İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/12/2020 Tarih, 2020/625 D.İş, 2020/630 Karar sayılı ihtiyati haciz kararına karşı itiraz edenler tarafından yapılan itirazın REDDİNE, 3/b- İtiraz edenlerin itirazı reddedilip ilk derece mahkemesi tarafından verilen 04/12/2020 tarihli ihtiyati haciz kararı aynen geçerliliğini koruduğundan, yeniden ihtiyati haciz kararı verilmesine yer olmadığına, 4- Yasa gereği ihtiyati hacze itiraz yönünden harç alınmasına yer olmadığına, 5- İhtiyati hacze itiraz edenler tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin, itiraz edenler üzerinde bırakılmasına, 6- İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 6/a- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının ihtiyati haciz talep edene iadesine, 6/b- İhtiyati haciz talep eden tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 61,50 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 223,60 TL’nin itiraz edenlerden alınarak ihtiyati haciz talep edene verilmesine, 6/c- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 7- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 14/10/2021