Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/1004 E. 2021/967 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1004 Esas
KARAR NO: 2021/967
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
NUMARASI: 2021/63 E.
DAVANIN KONUSU: Diğer Değişik İşler
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/09/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Şikayet eden davacı vekili, Mahkemenin 2020/36 Esas sayılı dosyasına sunduğu 05/04/2021 tarihli dilekçesi ile; Mahkemece verilen 04/01/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının teminat yatırılması üzerine davalılara tebliğe çıkartıldığını, 11/02/2021 tarihli tedbire itiraz duruşmasında itirazın reddine karar verildiğini, ancak Mahkeme talimatına rağmen YouTube yayın platformu üzerinde … kanalına yönelik haksız ihlal bildirimlerini halen geri çekmediğini ve verilen ihtiyati tedbir kararına muhalefet etmeye devam ettiklerini, bu nedenlerle ihtiyati tedbir kararının uygulanmasına ilişkin emre uymama veya tedbir kararına aykırı davranma nedeniyle davalılar hakkında disiplin hapsi cezası uygulanmasına, bu yönde bilirkişi incelemesi de yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi 10/06/2021 tarihli kararıyla; “Alınan bilirkişi raporu ile, davaya ve ihtiyati tedbir kararına konu edilen filmlerin halen Youtube üzerinde yayında oldukları, bu nedenle davacının hesabının yönetildiği şirket bilgisayarlarında da inceleme yapılmasına gerek bulunmadığı, aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilenlerin ihtiyati tedbir kararından sonra muaraza çıkardıklarına dair bir eylemlerinin tespit edilmediği, kaldı ki, mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararında aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilenlerin Youtube platformundan haksız ihlal bildirimlerini geri çekmelerine dair bir karar da verilmediği, bu davanın konusunu oluşturan şikayet tarihinden ve bilirkişi incelemesi yapılmasından sonra aleyhine ihtiyati tebdir kararı verilenlerin yeni bir eylemi söz konusu olsa bile, bunun ayrı bir şikayet ve dava konusu olacağı, bu nedenle aleyhine ihtiyati tedbir talep edilenlerin disiplin hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verilemeyeceği anlaşılmakla, 1 hafta içinde itirazı kabil olmak üzere şikayetin reddine” şeklinde karar verildiği görülmüştür. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1- İlk derece mahkemesi, 4.1.2021 tarihli ara kararı ile 30.000,00 TL nakdi veya muteber bir bankaya ait kesin ve süresiz teminat mektubu karar tarihinden itibaren 1 hafta içerisinde yatırıldığında davalıların davaya konu olan “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…” ve “…” isimli filmlerle ilgili davacının internet ortamı dahil işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkını kullanmasını engellemelerinin ve muaraza çıkartmalarının tedbiren önlenmesine karar verildiği, 2- Yaşanan hukuki sürece ve mahkemenin talimatına rağmen tarafların işbu eserler hakkında You Tube yayın platformu üzerinde … kanalına yönelik haksız ihlal bildirimlerini geri çekmedikleri ve verilen ihtiyati tedbir kararına muhalefet etmeye devam ettikleri 3- En son You Tube üzerinden yapılan şikayetin 10 Mayıs 2021 tarihli olduğu, keza, ihtiyati tedbirin muhatapları olan davalıların, YouTube nezdindeki ihlal şikayetlerini geri çekmemeleri ve yeni şikayetleri nedeni ile YouTube platformu tarafından müvekkilne ait kanalın yaptığı yayınların kısıtlanmaya devam edildiği, söz konusu şirketin Türkiye’de bir temsilciliğinin de bulunmamakta olup, bu nedenle Türkiye Mahkemeleri tarafından verilen bu kararı internet sitesi üzerinden fikri haklardan sorumlu birime dijital olarak başvuru yaparak iletmiş olmalarına rağmen, YouTube tarafından bu ihtilafın tarafının kendileri olmadığından bahisle yapılan bu gayri resmi başvurularının sonuçsuz kaldığını, 4- Bu nedenle davalılar hakkında HMK 398. Madde uyarınca 6 ay disiplin hapsi cezası verilmesini talep etme zarureti doğduğu, ne var ki bu talep nedeni ile ceza almaktan çekinen davalıların bu kez itirazlarını geri çektiği ve bilirkişi incelemesinde tüm linklerin yayına açık olarak tespit edildiği, 5- Halbu ki, dosyaya bilirkişi incelemesinden önce ve sonra sunulan youtube site ekran çıktıları incelenseydi, müvekkilien ait yayınların halen kapalı olduğu ve yeni şikayetlerin gerçekleştiğinin anlaşılabileceği, 6- Diğer yandan, Mahkeme’nin tedbir kararında, müvekkilinizin yayınlarına yönelik müdahalelerin durdurulması ve muarazanın men’ine karar verilmişken, yeni şikayetlerin bu davanın konusu olmayacağının kesinlikle kabul edilemeyeceği, mahkemece verilen disiplin hapsinin reddi kararı ile adeta kendi tedbir hükmüne aykırı olarak, tedbir kararının ihlalinin yolunu açtığı, davalıların tedbir kararından sonraki tarihte bilirkişi incelemesine kadarki süreçte ve dahi inceleme tarihi sonrasında You Tube nezdindeki şikayetlerine devam ederek müvekkilimin mali ve manevi haklarına tecavüz ettiği, 7- Kaldı ki, mahkemenin, bilirkişi incelemesinin zaman kaybına yol açmadan detaylı şekilde yapılmasını talep eden dilekçelerinizi yok saydığını, davanın esası ile de doğrudan ilgili olan You Tube platformu üzerindeki teknik ve telif hakları şikayet süreci işleyişine ilişkin tespiti yapmaktan imtina ettiği,YouTube platformunun yayın ilkelerinin, telif şikayetleri ile ilgili prosedürünün ve müvekkili … kanalı üzerinde davalıların gerçekleştirmiş olduğu eylemlerin incelenebilmesi için, müvekkilinin You Tube hesabını (… hesabını) yöneten … LİMİTED ŞİRKETİ’nin … Mah. … Sokak No:… Kadıköy İstanbul iş yerinde bilgisayar kayıtları üzerinde inceleme yapılmasını, böylelikle yayın durdurma işlemlerinin geçmişten bu güne delil olarak tespitini talep ettiklerini, buna karşın Mahkeme tarafından telepleri dikkate alınmayarak basit bir inceleme yapıldığı, Bilirkişi tarafından salt YouTube internet sitesine girilmek sureti ile halihazırda tüm içeriklerin yayında olduğunun ve You Tube’a üye olma koşullarının tespit edildiği, ira youtube üzerindeki yayın kanalı olan … bir “kullanıcı hesabı” olup şifre ve parola ile bu hesaba girilmesinin mümkün olduğu, bu nedenle salt internet sitesine girilmekle bu hesap üzerindeki telif ihlal bildirimlerini ve linklerin kapanma sebebinin ve kapanma tarihlerinin görülmesinin mümkün olamadığı, dolayısı ile, davalıların ihtiyati tedbir kararına muhalefet edip etmediklerinin de esasında tespit edilmiş olmadığı belirtilerek eksik ve hatalı incelemeye dayalı mahkeme kararının kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir kararının uygulanmasına ilişkin emre uymayan ve tedbir kararına aykırı davranan davalılar yönünden HMK 398. Madde uyarınca 6 ay disiplin hapsi cezası verilmesine karar verilmesi talep edilmiştir. Davacı vekili müvekkilinin hak sahibi olduğu “…, …, …, …, …, …” isimli filmlerle ilgili davalı …’ın senarist olarak hak iddia ettiği, davalılar tarafından filmlerin yayımlandığı, You Tube nezdinde şikayette bulunmaları nedeniyle davacıya ait film kanalının kapatılacağının kendilerine bildirildiğini, bu nedenle öncelikli olarak davalılarca bu filmlerle ilgili davacının fikri mülkiyet haklarına yönelik her türlü saldırının durdurulması, tecavüzün ref’i ve tecavüzün men’i yine davalılar tarafından yazılı görsel basında ve sosyal mecralarda davacı aleyhine herhangi bir demeç verilmemesi tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Bu talebe ilişkin İlk derece mahkemesi 04/01/2021 tarihli ara kararıyla; “Alınan bilirkişi raporu, dosyaya gelen Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kayıtları ve tüm dosya kapsamı ile davaya konu edilen filmlerin 1995 yılından önce yapıldıkları, “…” ve “…” filmlerine ait kayıtlar gelmemişse de, davacı tarafça örnekleri dosyaya sunulan belgeler ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan gelen belgelerde tüm filmler için yapımcı olarak davacı şirketin hak sahibi olarak yer aldığı, bu durumun aksi her zaman ispat edilebilirse de, şimdilik davacının hak sahibi olduğuna dair yaklaşık ispat koşulunun mevcut olduğu, bu nedenle davalılar tarafından bu filmlerle ilgili davacının internet ortamı dahil işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkını kullanmasını engellemelerinin ve muaraza çıkartılmasının davacının zararına neden olabileceği, dosyada mevcut Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2020/9627 Soruşturma ve 2020/4341 Karar sayılı Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar içeriğine göre davalıların davacı aleyhine bu konuda bir şikayette bulundukları anlaşılmakla, bu yöndeki ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne, davalıların basındaki davacının haklarına saldırı ve müdahale teşkil eden demeç verilmemesine yönelik diğer ihtiyati tedbir taleplerinin davanın konusu itibariyle reddine” şeklinde karar verilmiş, bu karara davalılarca yapılan itiraz reddedilerek kesinleşmiştir. Daha sonra davacı vekili, Mahkemenin 2020/36 Esas sayılı dosyasına sunduğu 05/04/2021 tarihli dilekçesi ile; Mahkemece verilen 04/01/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının teminat yatırılması üzerine davalılara tebliğe çıkartıldığını, 11/02/2021 tarihli tedbire itiraz duruşmasında itirazın reddine karar verildiğini, ancak mahkeme talimatına rağmen YouTube yayın platformu üzerinde … kanalına yönelik haksız ihlal bildirimlerini halen geri çekmediğini ve verilen ihtiyati tedbir kararına muhalefet etmeye devam ettiklerini, bu nedenlerle ihtiyati tedbir kararının uygulanmasına ilişkin emre uymama veya tedbir kararına aykırı davranma nedeniyle HMK 398 maddesi uyarınca davalılar hakkında disiplin hapsi cezası uygulanmasına, bu yönde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacının bu talebi üzerine bu sefer mahkemece bu taleple ilgili olarak dosya tefrik edilmiş, 2021/63 D.İş numarası almış ve bu dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup raporun sunulmasından sonra disiplin cezası talepli şikayetin reddine itiraz yolu açık olarak karar verilmiş ve bu red kararı davacı vekili tarafından yukarıda açıklandığı şekilde istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, fikri mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi davasıdır. 7251/43 md. ile değişik HMK 398. Maddesi şu şekildedir: “(1) İhtiyati tedbir kararının uygulanmasına ilişkin emre uymayan veya tedbir kararına aykırı davranan kimse, ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren altı ay içinde şikâyet edilmesi üzerine, altı aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılır. Görevli ve yetkili mahkeme, esas hakkındaki dava henüz açılmamışsa, ihtiyati tedbir kararı veren mahkeme; esas hakkındaki dava açılmışsa, bu davanın görüldüğü mahkemedir. (2) Şikâyet olunana, şikâyet dilekçesi ile birlikte duruşma gün ve saatini bildiren davetiye gönderilir. Davetiyede, savunma ve delillerini duruşma gününe kadar bildirmesi ve duruşmaya gelmediği takdirde yargılamaya yokluğunda devam olunarak karar verileceği ihtar edilir. (3) Mahkeme duruşmaya gelen şikâyet olunana, 5271 Sayılı Kanunun 147 nci maddesinde belirtilen haklarını hatırlatarak savunmasını alır. (4) Mahkeme, dosyadaki delilleri değerlendirerek gerekli araştırmayı yapar. Yargılama sonunda şikâyet olunanın ihtiyati tedbir kararının uygulanmasına ilişkin emre uymadığı veya tedbir kararına aykırı davrandığı tespit edilirse, birinci fıkra uyarınca disiplin hapsi ile cezalandırılmasına; aksi takdirde şikâyetin reddine karar verilir. (5) Taraflar, kararın tefhim veya tebliğinden itibaren bir hafta içinde karara itiraz edebilir. İtirazı, o yerde hükmü veren mahkemenin birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisinden sonra gelen daire; son numaralı daire için bir numaralı daire; o yerde hükmü veren mahkemenin tek dairesi bulunması hâlinde en yakın yerdeki aynı düzey ve sıfattaki mahkeme inceler.” Görüldüğü üzere ilk derece mahkemesince 6100 Sayılı HMK’nın 398. maddesi kapsamında disiplin cezalarına ilişkin şikayet sebebiyle verilen kararlar 5. fıkraya göre kararın tefhim veye tebliğinden itibaren 1 haftalık süre içinde fıkrada gösterildiği usulde ancak itirazı kabil olup, 6100 Sayılı HMK’nın 341. maddesinde sınırlı olarak belirtilen kararlardan olmadığından istinaf yolu kapalıdır. Bu durumda 6100 Sayılı HMK’nın 341. ve 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucun- da ilk derece mahkemesi kararının istinaf edilebilen kararlardan olmadığı tespit edildiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- 6100 Sayılı HMK’nın 341. maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf dilekçesinin USULDEN REDDİNE, 2- İstinaf talebinin esası incelenmediğinden davacı tarafından peşin olarak yatırılan maktu istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde kendisine İADESİNE, 3- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan diğer giderlerin kendi üzerinde BIRAKILMASINA, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle vekalet ücreti takdirine yer OLMADIĞINA, 6100 Sayılı HMK’nın 352. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 341, 362/1-f ve 394/(5). maddesi gereğince, KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 23/09/2021