Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/972 E. 2022/737 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/972
KARAR NO: 2022/737
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/05/2018
NUMARAS: 2016/624 E. 2018/535 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali,Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/04/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … ve …’ün … ortakları olduğunu, …’ün özel okulda okuyan çocuklarının eğitim ücretinin teminatı olması için 3 adet boş senedi imzalayarak …’a verdiğini, senedin daha sonra müvekkilinin bilgisi dışında doldurularak takibe konulduğunu ve senede istinaden 200.000,00 TL bedelli ihtiyat-i haciz kararı alındığını, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla takibin kesin hacze dönüştüğünü, ihtiyati haciz için şirkete gelindiğinde tahsil yerine kaim olmak üzere alınan 50.000,00 TL bedelli 4 adet çek verildiğini, müvekkili …’ın yaptığı araştırmada …’in hacizden ve takipten haberi olmadığını, başka bir iş için vekalet verdiği Av. … veya işbirliği içindeki kişiler tarafından 2011 olan vade tarihi tahrif edilerek 2014 olarak yazılmak suretiyle ihtiyati haciz kararı alınarak takip başlatıldığını bildirdiğini ve icra dosyasından feragat ettiğini, ancak adına açılan haciz ve takipten dolayı suçu olmadığı için tahsil harcını ödemeyeceğini belirttiğini, …’dan 3 adet çeki alarak …’a verdiğini, 50.000,00 TL bedelli, 12/08/2015 vade tarihli çekin Av. … tarafından tahsil edildiğini, onun tarafından icra dosyasına ödeneceğini belirtip bu şekilde anlaşma sağlandığını, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … dosyası için yapılan protokol gereği verilen ve davalı … tarafından tahsil edilen 12/08/2015 tarihli 50.000,00 TL bedelli çek ile icra dosyasına ödenen 21.807,43 TL tahsil harcının müvekkilinin zararı olduğunu, tahsili amacıyla Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Karşı tarafın yazılı delil sunmadığını, gösterilen tanıkların davacının akrabası, işçisi ve arkadaşları olduğunu, davacının kendisine karşı dava açma hakkı olmadığını, davanın reddine ve davacının kötü niyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini istemiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından 400.000,00 TL bedelli senedin takip başlatılmak üzere davalılardan Av. …’a teslim edildiğini ve senet hakkında ihtiyat-i haciz kararı alınarak Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında icra takibine konu edildiğini, senet borçlusu …’e hacze gidildiğinde uzlaşılarak dosya borcunun bir kısmına karşılık 4 adet 50.000,00 TL’lik çekin protokol karşılığında teslim alındığını, müvekkilinin baskı altında tutularak takipten feragat etmeye zorlandığını, bunun üzerine müvekkilinin Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2016/65059 sayılı dosyası ile şikayetçi olduğunu, davacının tüm iddialarının ve delillerinin senede karşı senetle ispat zorunluluğu kuralının dışında olduğunu, senet metninde herhangi bir tahribat bulunmadığını, davacı tarafın kötü niyetli olduğunu, borçlu olduklarını bilerek protokol karşılığı yapılan ödemenin haksız tahsile dayanarak icra takibine geçtiklerini, davanın reddi ile davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davada davalı sıfatının olmadığını, vekalet ilişkisinin gereğini yaptığını, husumetten red kararı verilmesini, davacının tüm iddialarını ve delillerinin senede karşılık senetle ispat zorunluluğu kuralının dışında olduğunu, senet metninde herhangi bir tahribat olmadığını, davanın reddi ile davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/411 D. İş dosyasından … tarafından alınan ihtiyati haciz kararına dayanılarak başlatılan Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında borçlu …’in işyerinde hacze gidildiği ve alacaklı ile borçlu arasında yapılan protokol kapsamında alacaklı …’e 50’şer bin TL’lik 4 adet çek verildiği, bir adedinin …’a tahsil amacıyla ödendiği, icra dosyasından … tarafından senedin bedelsiz olması nedeniyle feragat edildiği, feragat harcı ve hacizlerin kaldırılması için 21.847,43 TL’nin 25/08/2015 tarihinde yatırıldığı, 21/08/2015 tarihli dilekçe ile …’in zor ve baskı altında bırakılarak şikayetinden vazgeçmek zorulda kaldığını bildirdiği, Bakırköy 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2016/170 esas sayılı dosyasında … tarafından … esas sayılı icra dosyasına yapılan gecikmiş itirazın kabul edildiği, Bakırköy C. Başsavcılığı’nın 2016/65059 sayılı dosyasında mükerrer başvuru nedeniyle K.Y.O kararı verildiği, Bakırköy C. Başsavcılığı’nın 2015/83770 sayılı dosyasında …’ın ve …’in müşteki, görülmekte olan dosya davalılarının şüpheli olarak yer aldıkları kararda “müştekinin dilekçesinde senette tahribat, şirket ortağının dolandırıcılığı, görevi kötüye kullanma ve bedelsiz kalmış senedi icraya koyma ve bu suçlara iştirak suçlarının işlendiği iddia edilmiş ise de, şüpheliler ile müşteki arasında icra takibine konu hukuki ilişki bulunduğu, ticaret kanununa göre hatıra binaen senet veya çek verilemeyeceği hususunda herhangi bir husus bulunmamakla rıza ile belge ile borç altına girildiği hususunun aksine bir delil bulunmadığı” belirtilerek KYO kararı verildiği, Müştekisinin … olduğu, … ve … hakkında Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nce … hakkında soruşturma izni verilmediği, İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacının da kabulünde olduğu üzere …’e senet verildiği hususu sabit olup, bunların boş olması durumunda, sonradan doldurulmasının imkan dahilinde olmasının geçerliliğini etkilemeyeceği, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına konu senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine yada senedin geçersiz olduğuna ilişkin bir karar bulunmadığı, usulüne uygun olarak başlatılan takip nedeniyle yapılan hacizde düzenlenen protokol gereğince yapılan ödeme ve icra dosyasındaki feragat nedeniyle yapılan harç ödemelerinin davacı tarafça yapılması davacı aleyhine bir sebepsiz zenginleşme teşkil etmediği, Bakırköy … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası içerisinde bulunan “beyanda bulunan ve azilname” başlıklı, ibraz eden alacaklı … olan belgede, tahsil edilen çek bedeli 50.000,00 TL’nin eski vekili tarafından icra dosyasına iade edileceği, iade edilmez ise avukatı hakkında yasal takibe geçme hakkını saklı tuttuğu 25/08/2015 havale tarihli belgeden anlaşılmakta ise de, … tarafından beyan edildiği üzere avukatı … hakkında başlatılmış bir takip dosyası bildirilmediği gibi, …’in daha sonra bu beyanından döndüğü, tüm dosya kapsamına göre davalıların davacı aleyhinde sebepsiz zenginleştikleri yada takibe konu tahsilatların haksız tahsil olduğu hususu davacı tarafça ispatlanamadığından, davanın reddine” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1-Senetlerin müvekkili … tarafından davalı …’e çocuğunun özel okul ödemesine teminat olması için hatıra binaen verildiğini, senedi kötü niyetle saklayıp, tahrif ederek diğer davalı Avukat … ile işbirliği halinde kullandığını, bu suretle davalıların ortaklaşa sebepsiz zenginleştiğini, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının dayanağı senet üzerindeki tahrifat ile ilgili adli tıp incelemesi yapılmadığını, vade tarihinin 2011 den 2014 olarak tahrif edildiği çıplak gözle görülmesine rağmen göz ardı edildiğini, 2-Mahkemenin davalı …’in Bakırköy… İcra Müdürlüğü’ne verdiği dilekçedeki kabul ve ikrarını göz ardı ederek karar verdiğini, 3-Davalı …’in çelişkili dilekçeler vermiş olması ve çelişkili davranma sebebinin, uzun yıllar vekiliğini yapan ve aile ilişkileri olan diğer davalı …’u aynı zamanda konusu suç olan olaydan kurtarmaya yönelik olduğu aşikar olmasına rağmen bu konudaki tanıklar dinlenmeden karar verilmesinin doğru olmadığını, izah ettiği ve re’sen dikkate alınacak gerekçelerle mahkemenin kararının kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı vekili karar aleyhine istinaf yasa yoluna başvurmuştur. 1-Davacı vekili dava dilekçesinde Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının dayanağı senedin müvekkili tarafından teminat için boş olarak verildiğini iddia etmiş olup, senedin teminat senedi olduğunu kanıtlamak iddia eden tarafa aittir. HMK 200 ve 201. maddesi uyarınca yazılı belge ile kanıtlanması gerekir. Senet üzerinde teminat olarak verildiğine ilişkin ibare olmadığı, teminat olarak verildiğine ilişkin dosya kapsamında belge bulunmadığı tespit edilmiştir. Yerleşmiş Yargıtay uygulamaları uyarınca senedin boş olarak imzalanıp verilmesi halinde, elinde bulunduran senedin boş kısımları doldurduğunda, boş senet veren sonuçlarına katlanmak zorundadır. Davacı vekilinin senedin sadece imzalanıp diğer içeriğinin boş olarak verildiği ve vade tarihinin 2011 iken 2014 olarak tahrif edildiği iddialarının bir arada ileri sürülmesi çelişkili olup dinlenemeyeceği gibi, davacı tarafın sorumluğunu etkilemeyeceğinden, usul ekonomisi ilkesi açısından sonuca etkili olmayan hususlarda gereksiz masraflardan kaçınılması gerekip, mahkemece senet üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmaması usule aykırı olmadığından, istinaf sebebinin reddi gerekmiştir. …, … ve …’un işbirliği içinde hareket ettiklerine ilişkin dosya kapsamında delil bulunmadığından, Bakırköy … İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına konu bonodan dolayı alacağın mevcut olmadığı kanıtlansa dahi, …, … vekili olup, müvekkili adına hareket ettiğinden, sebepsiz zenginleştiği kabul edilemeyeceğinden, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebinin de reddine karar verilmiştir 2-Bakırköy … İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına alacaklı … tarafından 21/08/2015 tarihinde “..benim dosyanın borçluları …, … ve …’ten bir alacağım yoktur. Bu şahısları ve şirketi tanımamaktayım. Başka bir işten dolayı vekilim olarak gözüken Av…. ve Av. …’a vekalet verdim. Bu vekaletnamem haberim olmasızın avukatım tarafından kullanılmıştır ve borçlu olarak gözüken … ve …nden alınan 200.000 TL meblağlı çekler tarafıma verilmemiş olup benimle herhangi bir alakası yoktur. Bu sebeple takipten feragat ediyorum gereğini saygılarımla arz ve talep ederim, vekalet ücreti ve bütün ferileri feragat ediyorum.” sözlerini içerir dilekçe sunduğu, Bakırköy … Noterliği’nin 24/08/215 tarih ve … yevmiye numaralı azilnamesi ile vekilleri Av…. ve Av. …’u azlettiği, 25/08/2015 tarihli aynı mahiyette dilekçe ile “azilname uyarınca işlem yapılmasını talep ettiği,…. Avukatım tarafından ihtiyati haciz aşamasında alacağa karşı alınan çekleri teslim alarak 3 adet çeki tahsil edilmeden borçlu gözüken …’a imza karşılığı verdim, tahsil edilmiş olan çek bedeli olan 50.000 TL ise eski vekilim tarafından bilahare icra dosyasına iade edilecektir,” şeklinde beyanda bulunduğu, 25/08/2015 tarihinde borçlular vekili tarafından feragat uyarınca işlem yapılmasının talep edildiği ve icra müdürlüğünce 25/08/2015 tarihinde dosyanın vazgeçme nedeniyle işlemden kaldırılmasına karar verildiği, Alacaklı … tarafından Bakırköy … noterliği’nin 31/08/215 tarih ve … yevmiye numaralı vekaletnamesi ile Av. … ve Av. …’un vekil olarak atandığı, vekilin 27/08/2015 tarihinde, ihtiyati haciz ve takibe konu bononun 31/07/2015 tarihinde … tarafından teslim edildiğine ilişkin teslim belgesi ile senetten dolayı takip borçlularına borcu olmadığına ilişkin tarihsiz belgeyi ve 21/08/2015 tarihli feragat dilekçesini zor ve baskı altında verdiğine ilişkin aynı tarihli dilekçenin sunulduğu tespit edilmiştir. …’in şikayeti üzerine başlatılan Bakırköy C. Başsavcılığı’nın 2015/11368 soruşturma ve 2015/62663 karar sayılı dosyasında …’in vekili Av. …’un da bulunduğu sırada alınan 21/08/2015 tarihli ifadesindeki “21/08/205 tarihindeki alacak verecek davası ile ilgili olarak Bakırköy Adliyesine geldim. Bu davada karı tarafın avukatı olan … dava ile ilgili bir feragat dilekçesi hazırlamış, bende bu feragat dilekçesini adliyede icra dairesi içerisinde okudum. Hiçbir baskı altında kalmadan kendi rızam ile imzaladım. Ben kesinlikle kaçırılmadım. Zorla alıkonulmadım, tehditte edilmedim, kimse tarafından da bana fiili müdahalede bulunulmadı doktor raporu da almak istemiyorum, kendi rızam ile feragat dilekçesini imzaladım, kimseden davacı ve şikayetçi değilim” şeklindeki beyanı üzerine kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, aynı konudaki 2016/65059 soruşturma 2016/34953 karar sayılı karar ile mükerrer başvuru nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, kararların kesinleştiği tespit edilmiştir. Takip alacaklısı … 21/08/2015 tarihinde takip borçlularından herhangi bir alacağı olmadığını ikrar etmiş olup, mahkeme dışı ikrar niteliğindedir. Daha sonra da bu beyanın baskı altında verildiğini iddia etmiş olduğundan, davacı tarafça Bakırköy … İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına konu bonodan dolayı borçlu bulunmadığının tespiti davası açılarak lehe karar alındığı iddia ve ispat edilmediğinden, beyaza imza niteliğinde boş verilen senedin sonradan doldurulması halinde senedi veren sorumlu olacağından, bu dosyanın haciz işlemi sırasında verildiği iddia edilen 50.000,00 TL tutarlı çekteki imza inkar edilmediğinden, davalılardan …’in 21/08/2015 tarihinde takip borçlularından herhangi bir alacağı olmadığına ilişkin mahkeme dışı ikrarının nazara alınmamasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, istinaf sebebinin reddine karar verilmiştir. 3-Davacı tarafın talebi; Bakırköy … İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasından gelinen hacizde protokol uyarınca verdiği 50.000,00 TL tutarlı çek ve takip dosyasına ödenen tahsil harcının tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali olup, verilen çekteki imza inkar edilmemiştir. Davacı tarafça Bakırköy … İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına konu senetten dolayı borçlu bulunmadığının tespiti davası açılarak borçlu bulunmadığına karar verildiği iddia ve ispat edilmemiştir. …’in çelişkili ifadelerinin değerlendirilmesi … takip sayılı dosyadaki senetten dolayı borçlu bulunmadığının tespiti davasında nazara alınması gereken hususlardan olup, görülmekte olan davada … takip sayılı dosyadaki senetten dolayı borçlu olunmadığının tespiti talebi bulunmadığından, çek kambiyo senedi vasfı itibariyle temelindeki hukuki ilişkiden ayrık olarak kayıtsız şartsız ödeme vasıtası olduğundan, aksinin HMK 201. maddesi uyarınca yazılı belge ile kanıtlanması gerekir. Bu sebeple edenle tanıkların dinlenmemesinde usule aykırılık bulunmadığından istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/05/2018 tarih ve 2016/624 E. 2018/535 K. Sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davacıdan alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 44,80 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a ve 362/1-g maddeleri gereğince, miktar itibariyle KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 28/04/2022