Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/970 E. 2021/939 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/970
KARAR NO: 2021/939
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/05/2018
NUMARASI: 2016/98 E. 2018/394 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/09/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ile aralarında tanzim olunan Finansal Kiralama Sözleşmesinden kaynaklanan bir alacaktan dolayı davalı tarafından icrai takibe geçildiğini ancak borçlu olunmadığı halde bu takibe süresinde itiraz edilemediğini, Finansal Kiralamaya konu malın hasarlandığını, Sigorta Şirketi tarafından hasar bedelinin 18.662,92-USD olarak tespit edildiğini, ancak Finansal Kiralama şirketinin bu bedeli Sigorta Şirketinden almadığını ve borçlarına mahsup etmediğini ve ancak bu bedeli icrai takibine geçerek kendilerinden temerrüt faizi ile birlikte 44.500,00-TL tahsil ettiğini, davalıya borçlu olmadıklarının tespiti ile kendilerinden icra tehdidi altında tahsil edilen bedelin şimdilik 2.000,00-TL’nin davalıdan ticari faizi ile birlikte tahsilini, %20 tazminata, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalının davaya cevap vermediği anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince; ”…Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; taraflar arasındaki dava konusu 26/01/2015 tarihinde, davacı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla, 3.232,64-TL, 40.215,35-USD tutarlı alacağı için icra takibi başlatıldığı, davacının süresinde itirazda bulunmadığı, takip sonucunda davacıdan (karşılıklı anlaşma ile) 44.500,00-TL tahsil sağladığı, dosyanın incelenmesi için bilirkişilere tevdi edildiği, bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere, 30/12/2011 tarihi itibariyle meydana gelen 18.662,92-USD’lık hasar bedeli; 15/01/2012 tarihi itibariyle davalı … Şti. Tarafından (sigorta şirketinden tahsil edilerek) davacı borcuna mahsubu veya davacıya ödenmesi gereken bir meblağ olup; tamamını ödenmiş olup borcu bulunmamakla; davacının 18.662,92-USD’lık meblağı, davalı … Şirketinden 15/01/2012 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi kapsamında faizi ile birlikte talep edebileceği anlaşılmakla, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.” şeklindeki gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Müvekkiline yargılama esnasında kanun ve yasalara uygun olarak tebligat yapılmadığını, Müvekkili firmanın … A.Ş. olup, … A.Ş. ile ayrı tüzel kişilikleri bulunduğunu, Davaya konu sigorta bedelleri bakımından davacı firma tarafından müvekkili firmanın gayrikabili rücu ile ibra edildiğini ve bu hususta müvekkili firmaya ibraname verildiğini, Davacı firma yetkilisinin, müvekkili firmayı, sözleşmenin imzalandığı tarihten dosyanın kapandığı tarihe kadarki sürece ilişkin sözleşme konusu mala ilişkin doğmus, doğacak masraf, sigorta ve her türlü hakları bakımından ibra ettiğini, sözleşme konusu mallara ilişkin hiçbir talepte bulunmayacağını, sigorta ve kasko bedellerinden vazgeçtiğini açık iradi beyanı ile ibraname ile imza altına aldığını, Bununla beraber işbu davada icra tehdidi altında ödenen bedelin istirdat yolu ile iadesinin talep edildiğini, icra tehdidi ile ödenen bedelin davacının da beyanları ile belirttiği üzere 44.500 TL olduğunu, ıslah dilekçesinde de istirdat talebine veya yeni bir alacak kalemine ilişkin usulüne uygun yapılmış bir ıslah bulunmadığını beyan ederek mahkeme kararının belirtilen nedenlerle kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili Av. …’in Dairemize gönderilen 13/01/2021 tarihli dilekçe ile “davadan feragat ettiğini” bildirdiği, vekaletnamesinin incelenmesinde davadan feragate yetkili olduğu tespit edilmiştir. 6100 Sayılı HMK’nın 307 maddesinde; “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. HMK 309 maddesinde; Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat ve kabul, kayıtsız şartsız olmalıdır. HMK 310 maddesinde; Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.” düzenlemeleri mevcuttur. Davacı vekili, karar istinaf incelemesinde olduğu sırada 13/01/2021 tarihli dilekçesi ile davadan feragat etmiş olup, vekaletnamesinin incelenmesinde, feragate yetkili olduğu anlaşıldığından İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016-98 Esas – 2018/394 Karar sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 310/2. ve 353/1-b/2. maddeleri gereğince kaldırılarak, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç olmadığından, davanın feragat sebebi ile reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf isteminin, davadan feragat edilmesi sebebiyle İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA 2- Davacı vekili karar kesinleşmeden davadan feragat ettiğini bildirdiğinden 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/98 Esas – 2018/394 Karar Sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3- Davanın, 6100 Sayılı HMK’nın 307. maddesi gereğince feragat sebebiyle REDDİNE 4-İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 4/a- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince 59,30 TL maktu karar harcının peşin alınan 1.240,36 TL’den mahsubu ile fazla yatırılan 1.181,06 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, 4/b- Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan giderlerin ÜZERİNDE BIRAKILMASINA, kullanılmayan gider ve delil avansının istek halinde ve hüküm kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, 4/c- Davalı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 4/d- Davalı taraf vekalet ücreti talep etmediğinden bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 5-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 5/a- İstinaf talebi davadan feragat sebebiyle incelenmediğinden davalı tarafça yatırılan istinaf karar ve ilam harcı ile istinaf yoluna başvurma harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde İADESİNE, 5/b- İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 104,00 TL tebligat, müzekkere ve posta giderinin, davacıdan tahsiliyle davalıya VERİLMESİNE, 5/c- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer OLMADIĞINA, 6- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.23/09/2021