Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/921 E. 2022/662 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/921
KARAR NO: 2022/662
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/02/2017
NUMARASI: 2014/728 E. 2017/151 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/04/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; … Bankası Diyarbakır Suriçi Şubesi’nden verilen … numaralı, 30/03/2014 keşide tarihli, 24.000,00 TL bedelli çekin, müvekkilinin işyerinde yaşanan hırsızlık olayı neticesinde çalındığını, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/536 Esas sayılı dosyasında ödeme yasağı kararı verildiğini, davalı …’in çekin yetkili hamili olduğu gerekçesi ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile müvekkilleri hakkında takip başlatıldığını, haciz baskısına uğramamak için müvekkilleri … ve … San. ve Tic. A.Ş.’nin borcu birlikte ödediklerini, çekin meşru hamilinin … olduğunu, … Tic. A.Ş.’nin kendisinden sonra gelen ciranta ile herhangi bir ilgisinin olmadığını, davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti’nin kötü niyetli olduğunu, davalı … şirketinin çeklerden dolayı talepte bulunmasının mümkün olmadığını, müvekkillerinin borçlu olmadıklarının tespiti ile haksız yere tahsil edilen bedelin davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile … San. Ve Tic. Ltd. Şti. arasında faktoring sözleşmesi imzalandığını, … Ltd. Şti. tarafından … Ticaret – …’e kesilen ve örneği sunulan … sıra nolu, 370.062,00 TL bedelli 20.12.2013 tarihli faturanın ibraz edilerek, davaya konu … Bankası Diyarbakır Suriçi şubesinden verilen … numaralı, 30/03/2014 keşide tarihli, 24.000,00 TL bedelli çekin, çek teslim bordrosuyla müvekkili şirkete teslim edildiğini, 6361 sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/3. maddesindeki “Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri halinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen ve önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri faktoring şirketlerine karşı ileri süremez, meğerki, faktoring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun” düzenlemesine göre, usul yönünden müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkilinin çekin meşru hamili olduğunu, hakkındaki kötüniyet iddialarının ispatlanması gerektiğini, müvekkili şirketin faktoring işlemini 6361 Sayılı Kanun’a uygun şekilde yaptığını, çekin çalıntı olup olmadığının ancak kovuşturmaya geçilmesi ve dava sonucunun kesinleşmesinden sonra netlik kazanacağını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Davanın, kambiyo senetlerinden kaynaklanan menfi tespit istemi ile icra tehdidi altında yapılan 31.314,27 TL tahsilatın reeskont faizi ile birlikte davalılardan istirdadı ve çekten doğan alacağın tahsil edilebilmesi için takip konusu çekin istirdadına ilişkin olduğu, Kıymetli evrakın yetkili hamili olduğunu ve istem dışı elinden çıktığını ileri süren davacının, halen kıymetli evrakın hamili konumunda olan kişilere karşı istirdat isteminde bulunduğunda, kendisinin davaya konu ettiği kıymetli evrakın son yetkili hamili olduğunu ve hali hazırda hamil konumunda olan davalının kıymetli evrakı iktisabında kötüniyetli yahut ağır kusurlu olduğunu kanıtlaması gerektiği, (Benzer Yargıtay 11.HD.12/12/2014 Tarih, 2014/13735 Esas 2014/19653Karar Sayılı Kararı) Somut olayda davacılar vekili, davaya konu çekin hırsızlık sonucunda müvekkilinin elinden çıktığını iddia etmiş ise de, dava konusu çekin davacı … tarafından, … Dış Tic. Ltd. Şti.’nden cari hesaba mahsuben alındığı, 02/10/2013 tarih,… yevmiye defteri madde numarası ile ticari defterine kaydedildiği, davacı … tarafından 05/12/2013 tarih … yevmiye defteri madde numarasıyla diğer davacı …’a ciro edildiğinin bilirkişi raporu ile sabit olduğu, usulüne uygun tutulsun veya tutulmasın ticari defterlerin sahibi aleyhine delil teşkil edeceği, (Benzer Yargıtay 19 HD 27/6/2012 3164-10644) Davalı …Ş. vekili tarafından, davalı …. ile müvekkili arasında düzenlenen faktoring sözleşmesi ile ciranta tarafından önceki ciranta adına düzenlenmiş fatura örneğini, alacak bildirim ve tediye formunu ibraz ettiği, mevcut delil durumu itibari ile davalı … şirketinin kötüniyetli olduğunun kanıtlanamadığı, ilgili mevzuat kapsamında, davalıya yüklenen başkaca kontrol edimi de bulunmadığından, davalı hamilin ağır kusurundan söz edilemeyeceği, açıklanan ilke ve yaklaşımlar ışığında; davacıların çekin istirdadı istemine ilişkin taleplerinin yerinde bulunmadığı, takip konusu çek sebebiyle borçlu olmadıkları ve borçlu olmadıkları halde ödedikleri paranın iadesi istemlerinin yerinde olmadığı kanaatine varılmakla davanın reddine” karar verilmiştir.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacılardan …’un; dava konusu çekler üzerinde cirosu yer almadan işyerinde gerçekleşen hırsızlık olayı neticesinde çalındığı, çeklerin kendisine ait olduğu sebebi ile dava konusu çeklerin istirdadını, Davalı şirketin ise; dava konusu çeki ticari ilişki gereğince diğer davacıya verdiği, çek üzerinde kendi unvanından sonra yer alan davalı … … ile herhangi bir ticari ilişkisi olmadığı sebebiyle söz konusu çekten dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitini ve haciz baskısı ile ödenen takip tutarının istirdadını talep ettiğini, Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun Faktoring şirketlerinin yapamayacağı işleri düzenleyen 9/2 maddesi “Faktoring şirketi kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez Aynı faturaya dayalı birden çok faktoring şirketine yapılan kısmi temliklerin toplam tutarı fatura tutarını aşamaz.” hükmüne amir olduğunu, 08/07/2010 tarihli BDDK tarafından çıkarılan faktoring işlemlerine ilişkin genelgenin (e) ve (g) bendindeki hükümlerin, “Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik”in 5. ve 7. maddesinde aynen düzenlendiğini, bu hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden faktoring şirketlerinin faktoring sözleşmesi ile temlik alacakları faturaya dayalı alacakla ilgili (i) yeterli istihbarat yapmadan, (ii) VUK yer alan faturanın şekli, nizamına dikkat etmeden, (iii) Maliye Bakanlığı Uygulama ve Veri Yönetimi Daire Başkanlığı ve Merkez Bankası tarafından oluşturulan veri bankasından yararlanmadan faturaya konu alacağı temlik alamayacaklarının açıkça düzenlendiğini, a) Davalılardan …’in dava konusu çek ve fakoring sözleşmesine dayanak fatura üzerinde yer alan kaşe ve imzanın, kaşe üzerinde yer alan vergi numarasının kendisine ait olmadığını açıkça beyan ettiğini, b) Bilirkişi raporlarının 7. sayfasında, davalı faktoringin genelge hükmü gereğince, faktör müşterisi ve temlike konu faturanın borçluları hakkında istihbarat ve mali bünye incelemelerinin yapılmış olduğuna dair herhangi bir bilgi sunulmadığının beyan edildiğini, Yerel mahkemenin dava konusu çekin davacının elinden rızası hilafına çıktığının sabit olmadığını belirttiğini, bilirkişi raporundan, davacı …’un kendi cirosundan sonra cirosu bulunan … ile herhangi bir ticari ilişkisi olmadığının anlaşıldığını, çek üzerinde …’un cirosu olmadığı halde çekin adı geçen davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, Yerel mahkemenin …’un dava konusu çekin elinden çıkışında var olduğuna inandığı rızayı nasıl tespit ettiğinin anlaşılamadığını, Davalı … firmasının yasa ve genelge hükümlerindeki yükümlülüklerine riayet etmeden dava konusu çeki temlik aldığı tartışmadan uzak olduğundan iyiniyet iddiasında bulunamayacağını, yerel mahkemenin davalı faktoringin kendisine yüklenen başkaca bir kontrol edimi bulunmadığından bahsederek ağır kusurlu olduğunu görmemesi ve davayı reddetmesinin hatalı olduğunu, açıklanan ve re’sen nazara alınacak sebeplerle kararın kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Karar aleyhine davacılar vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. İlk Derece mahkemesi gerekçeli kararında “… Ayrıca çekin davacının rızası hilafına elden çıkarıldığı sabit olmamakla birlikte sahte kaşe ve imza kullanılmak suretiyle devredildiği de sabit olmamakla birlikte ciro yoluyla davalı … ve yine ciro yoluyla …. ve son olarak davalı … şirketine ciro yoluyla devredildiği sabittir…” ifadelerine yer vermiştir. Davacı tarafça, iddia ettiği hırsızlık vakasına ilişkin soruşturma evrakı veya ceza dosyası sunulmamış, evrak numarası bildirilmemiştir. İddia edilen hırsızlık vakasının davacı tarafça kanıtlanması gerekip, davacı …’un cirosu olmadığı halde çekin ticari defterlerinde kayıtlı olması, imza incelemesi yaptırılmadığı nazara alındığında, …’in davacı şirket ile ticari ilişkisi bulunmadığı ve imzanın kendine ait olmadığına ilişkin beyanı, tek başına dava konusu çekin davacının elinden rızası hilafına çıktığını kanıtlamaya yeterli olmadığından, mahkemenin bu yöndeki tespitinde dosya kapsamına aykırılık olmadığı tespit edilmiştir. İyi niyet Türk Medeni Kanunu’nda düzenlemiş olup, TMK’daki iyi niyete ilişkin hükümler; TMK 2.maddesinde; “Herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” TMK 3. maddesinde; “Kanunun iyi niyete hukuki bir sonuç bağladığı durumlarda asıl olan iyi niyettir. Ancak, durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimse iyi niyet iddiasında bulunamaz.” TMK 5. maddesinde;” Bu kanun ve Borçlar Kanunun genel nitelikli hükümleri, uygun düştüğü ölçüde tüm hukuk ilişkilerinde uygulanır” şeklinde düzenlenmiştir. TMK 2. maddesindeki iyiniyet iddiası hukuki düzenlemelerin yetersiz kaldığı durumlarda mahkeme hakimine adaleti gerçekleştirebilmesi için hareket serbestisi sağlayan takdir hakkıdır. TTK 687.maddesinde;” Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi adasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez, meğerki hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. Alacağın temliki yoluyla yapılan devirlere ilişkin hükümler saklıdır.” 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/3. maddesinde ‘Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktöring şirketine devri halinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri faktöring şirketine karşı ileri süremez; meğer ki faktöring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.’ hükmü yer almaktadır. Faktoring Şirketlerinin yasadan doğan hakkını kullanması bir başka yasa veya yasa maddesi ile yasaklanmadığı sürece her zaman savunma olarak ileri sürülebilir. TMK 2. maddesinde ve 6361 Sayılı Yasa’nın 9. maddesinde iyi niyet savunmasının Fatoring Şirketleri tarafından kullanılmasını yasaklayan yasa maddesi mevcut değildir. TMK 3. maddesinde belirtildiği üzere Faktoring şirketi ancak, durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermediği taktirde iyi niyet iddiasında bulunamaz. Faktoring sözleşmesinin temlikin ve yapıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan, Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmeliğin 22/2. maddesindeki düzenleme uyarınca, faktoring şirketlerinin devir aldığı alacak, bir kambiyo senedinden kaynaklanıyor olsa bile, alacağı doğuran temel ilişkiye ait fatura veya benzeri belgelerle bunu tevsik etmeleri gerekmektedir. Davanın dayanağını oluşturan … Bankası A.Ş. Suriçi/Diyarbakır Şubesi’ne ait 30/03/2014 keşide tarihli, … seri numaralı 24.000,00 TL bedelli çekin keşidecisi … Tic. Ltd. Şti., lehtarı … Ticaret A.Ş. olup, sırasıyla … tarafından …Tic. Ltd. Şti, … Tic. A.Ş , …- …, … Tic Ltd Şti.’ne ciro edildiği, çekin, davalı … şirketi tarafından, …Tic Ltd Şti. ile arasındaki 19/12/2013 tarihli 500.000,00 TL hacimli faktoring sözleşmesi, … Ltd. Şti. tarafından … – …’e kesilen (A) seri ve … sıra nolu, 370.062,00 TL bedelli 20/12/2013 tarihli fatura ile çek teslim bordrosuyla teslim alındığı, 31/03/2014 tarihinde … bank Zeytinburnu Şubesi’ne ibrazında ödeme yasağı kararı bulunduğu kaşesinin basıldığı tespit edilmiştir. Alınan bilirkişi raporu ile; İncelenen davacı … Tic, A.Ş. ve (…) … – firmaları ile davalı faktör firmasının yasal ticari defterlerinin, açılış ve kapanış tasdikinin bulunduğu, defterlerin birbirleri ile mutabık oldukları ve birbirlerini tamamladıkları, kayıt nizamlarının uygun bulunduğu, davacı … Tic. A.Ş.’nin, dava konusu 24.000,00 TL’lik çeki, 02/12/2013 tarih, … Yevmiye Defteri madde numarası ile dava dışı … İç ve Dış Tic. Ltd, Şti.nden cari hesabına mahsuben aldığı, çekin … A.Ş. tarafından 05/12/2013 tarih, … Yevmiye Defteri madde numarası ile davacı …’a ciro edildiği, …’un çeki, 10/12/2013 tarih, … Yevmiye defteri madde numarası ile dava dışı … Tic. A.Ş.’nden cari hesabına mahsuben aldığı, çekin davacı şirket kayıtlarında … Alınan Çekler hesabında yer aldığı tespit edilmiştir. TTK’nun 686/1.maddesi; “Bir poliçeyi elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa da kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde, yetkili hamil sayılır” TTK 790.maddesinde; ” Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı taktirde yetkili hamil sayılır.” TTK 801.maddesinde; ” Cirosu kabil bir çeki ödeyecek olan muhatap, cirolar arasında düzenli bir teselsülün var olup olmadığını incelemekle yükümlü ise de, cirantaların imzalarının geçerliliğini araştırmak zorunda değildir.” düzenlemeleri ve fatoring sözleşmesi sırasında yürürlükte olan yönetmeliğin 22/2 maddesi uyarınca, hamilin çekin arkasındaki ciro silsilesinin şeklen düzgünlüğünü ve faturanın Vergi Usul Kanunu’na göre usule uygunluğunu kontrol etmesi yeterli olup, davalılardan …’in dava konusu çek ve fakoring sözleşmesine dayanak fatura üzerinde yer alan kaşe ve imzasının, kaşe üzerinde yer alan vergi numarasının …’e ait olup olmadığını araştırma ve davalı … şirketinin genelge hükmü gereğince, faktör müşterisi ve temlike konu faturanın borçluları hakkında istihbarat ve mali bünye incelemelerini yaptığına dair herhangi bir belge sunma yükümlülüğü bulunmamaktadır. Davalı … 27/09/2016 tarihli oturumda; “Çekin arka yüzünde görülen … kaşesi benim kaşem değildir. Kaşe üzerindeki imza da kesinlikle bana ait değildir” şeklinde beyanda bulunmuş ve mahkemece imza incelemesi yaptırılmamış ise de; çek üzerindeki diğer imzalar inkar edilmediğinden, imzaların istiklali prensibi uyarınca … dışındaki imzalar sahibini bağlar. Dava konusu çek üzerindeki ciro silsilesine bakıldığında şeklen düzgün olup kopukluk mevcut olmadığı gibi, dayanak fatura VUK’na uygun düzenlenmiştir. Davalı … şirketinin, davaya konu çeki müşterisinden, faktoring sözleşmesi gereğince yönetmeliğin 22/2. maddesine uygun olarak temliken aldığı, ciro silsilesinin şeklen kopuk olmadığı görüldüğünden, durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni gösterdiği sübuta ermiştir. TTK 801. maddesinde çeki ödeyecek olan muhataba sadece, cirolar arasında şeklen düzenli bir teselsülün varlığını, yönetmelik ise faturanın usule uygunluğunu inceleme ve denetleme yükümlülüğü getirdiğinden, davalı … Şirketinin çeki 6361 Sayılı Yasa hükümlerine uygun şekilde temlik aldığı sübuta erdiğinden, iyi niyet iddiasında bulunulamayacak durumu düzenleyen TMK 3/2. maddesindeki koşulun gerçekleşmediği, davacı tarafça da davalı … San. ve Tic. A.Ş. ile faktoring şirketinin çeki temlik alırken bile bile borçlunun zararına hareket ettiğinin ispat edilemediği tespit edildiğinden, davacılar vekilinin davalı şirketler yönünden istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 27/09/2016 tarihli oturumda davalı …’den icra dosyası içerisindeki dava konusu 30/03/2014 keşide tarihli, 24.000,00 TL bedelli, keşidecisi … A.Ş. olan, çek fotokopisi gösterilerek sorulduğunda; “tarafıma gösterilen çek fotokopisinin arka yüzündeki … A.Ş., … Tic. Ltd. Şti., … Ticaret A.Ş. ve …’ten sonra cirosu bulunan …Tic. A.Ş. ile hiçbir ticari ilişkim yoktur. Bu şirketlerin hiçbiriyle ve keşidecisi … ile alacak verecek ilişkim yoktur. Çekin arka yüzünde görülen … kaşesi benim kaşem değildir. Kaşe üzerindeki imza da kesinlikle bana ait değildir” şeklindeki beyanı ile açıkça çek arkasında cirosu bulunan şirketler ve … ile arasında ticari ilişki ve alacak verecek ilişkisi bulunmadığını ikrar ederek beyanını imzası ile tasdik ettiği tespit edilmiştir. HMK 188/1. maddesi uyarınca tarafların veya vekillerinin mahkeme önünde ikrar ettikleri vakıalar ihtilaflı olmaktan çıkıp, ispatı gerekmediğinden, davacı… Tic. A.Ş.’nin …’e borcunun olmadığı 27/09/2016 tarihli oturumda mahkeme önündeki ikrar ile sabit olduğundan, davacıların menfi tespit talebinin davalı … yönünden kabulüne, karar verilmesi gerekirken bu davalı yönünden de ret kararı verilmesi doğru olmadığından davacılar vekilinin …Tic. A.Ş. için istinaf talebinin … yönünden kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. Davacı taraf yemin deliline dayanmış ve mahkemece davanın kanıtlanamadığı kanaatine varılmıştır. Her ne kadar mahkemece davanın mevcut deliller ile kanıtlanamadığı kanaatine varılması halinde, yemin delillinin hatırlatılması gerekir ise de; yerleşmiş Yargıtay uygulamaları uyarınca kötü niyet yemin delili ile kanıtlanamayacağından, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, istinaf sebebinin kabul sebebi nazara alındığında yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden, kararın 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince kaldırılmasına, dosya borcunun, icra dosyasına yargılamanın devamı sırasında … tarafından, 30/05/2014 tarihinde ödendiği, faktoring şirketi tarafından 26.483,10 TL olarak tahsil edilerek kayıtlarına işlendiği tespit edilmiş olup, faktoring şirketi yasal alacağını tahsil ettiğinden, ödemenin faktoring şirketinden istirdadı talebi ile çekte davacı ve davalılar dışında cirantalar olduğundan çekin istirdadı talebi yerinde olmadığından, davalı … şirketi ve … Ticaret A.Ş. yönünden davanın reddine, diğer davalı … yönünden menfi tespit talebinin kabulüne, çekin istirdadı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacılar vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜ ile,2- İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/02/2017 tarihli 2014/728 Esas ve 2017/151 Karar Sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, 3- Davacılar tarafından davalılar … ve … Tic. A.Ş. yönünden menfi tespit ve çekin istirdadı talebinin, …’den çek bedelinin istirdadı taleplerinin REDDİNE, 3/a-Davalı … yönünden menfi tespit taleplerinin KABULÜ İLE davacıların İstanbul … İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasına konu … Bankası Diyarbakır Suriçi Şubesi’nden keşide edilen … numaralı, 30/03/2014 keşide tarihli, 24.000,00 TL bedelli çekten dolayı …’e borçlu olmadıklarının tespitine, istirdat taleplerinin REDDİNE, 4- İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 4/a-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.139,08 TL karar harcından peşin alınan 534,80 TL’nin mahsubu ile 1.604,28 TL harcın davalı …’den tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 4/b-Davacılar tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 25,20 TL başvurma harcı, 534,80 peşin harç olmak üzere toplam 560,00 TL harcın davalı …’den tahsiliyle davacı tarafa ödenmesine, 4/c-Davacılar tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 3,80 TL vekalet harcı, 215,00 tebligat, müzekkere ve posta gideri, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.218,80 TL yargılama giderinin davalı …’den tahsiliyle davacılara verilmesine, 4/d- Davacılar tarafından ilk derece mahkemesinde davalı … Faktoring A.Ş. yönünden yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4/e-Davalı …Ş. tarafından yapılan 3,80 TL vekalet harcı, 18,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 21,80 TL nin davacılardan müteselsilen tahsiliyle davalı …ye verilmesine, 4/f-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/(1). maddesine göre davacılar vekili için 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı …’den tahsiliyle davacılara verilmesine, 4/g-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı …vekili için takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsiliyle davalı …Ş. ‘ye verilmesine, 5- İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 5/a-İstinaf talebi kabul edildiğinden davacı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,5/b-İstinaf yargılaması için davacılar tarafından davalı … yönünden yapılan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 88,50 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 186,60 TL’nin davalı …’den tahsiliyle davacılara verilmesine,5/c-İstinaf yargılaması için davacılar tarafından davalı …Ş. yönünden yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 5/d-İstinaf yargılaması için davalı …Ş. tarafından yapılan 14,00 TL yargılama giderinin davacılardan müteselsilen tahsiliyle davalı …Ş.’ye verilmesine,5/e-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,6- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince, miktar itibariyle KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 14/04/2022