Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/917 E. 2022/302 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/917 Esas
KARAR NO: 2022/302
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 24/05/2018
NUMARASI: 2017/558 E. – 2018/235 K.
DAVANIN KONUSU: İstirdat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/02/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla borçlu … aleyhine icra takibi yapıldığını, söz konusu icra dosyasından müvekkili şirkete birinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ancak ihbarnamenin müvekkili şirket yetkililerine ulaşmadığından itiraz edemediklerini, davalı tarafından müvekkili şirkete ikinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, müvekkili şirket tarafından ikinci haciz ihbarnamesine itiraz edildiğini itirazın posta ile gönderildiğini, ancak itiraz dilekçesinin yasal süreden sonra dosyaya girmesinden dolayı icra dairesince itirazın kabul edilmediğini, bunun üzerine üçüncü haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, bu ihbarnamenin de müvekkili yetkilisinin eline geçmediğini, müvekkiline ait araç üzerine haciz tatbik edildiğini, müvekkilini şirket adresinde haciz uygulandığını, haciz esnasında müvekkili şirket yetkilisinin itirazına rağmen davalı tarafın kötü niyetle haciz tehdidinde bulunduğunu, haciz esnasında müvekkili şirket yetkilisinin 25.000,00 TL’yi ödemek zorunda kaldığını müvekkili şirketin icra dosyasının borçluları ve bu davanın davalıları ile herhangi bir ortak noktası bulunmadığını, davalı …’ın kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin iş bu davaya konu icra dosyası borçlularına karşı borçlu olmadığını belirterek davanın kabulü ile müvekkili şirketin borçlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı 25.000,00 TL’nin ödeme tarihi olan 05/10/2012 tarihinden itibaren kanuni faizi ile istirdadına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … cevap dilekçesinde özetle; Haksız ve yersiz açılmış davanın usulden reddi gerektiğini, davacı vekillerinin avukatlık görevlerini yapmayarak resmi evrakları takip etmediklerini ve daha önce ödedikleri parayı şimdi geri almak için bu davayı açtıklarını, … yönetim kurulu başkanının da haciz esnasında 25.000,00 TL’lik teklifi kendisinin yaptığını, borçlu …’ı tanıdığını ama eşi …’a çıkardığı albümlerden kar etmediğini söylediğini, paranın dava dilekçesinde belirtiği şekilde icra tehdidi altında alınmadığını, haciz ihbarnamelerinin kötü niyetle ve sebepsiz gönderilmediğini, borçlu …’ın … A.Ş.’den hak ve alacağı bulunduğunu, istirdat davasının şartlarının oluşmadığını, ispat yükünün davacıya ait olduğunu belirterek istirdat davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. Diğer davalılara usulüne uygun davetiye tebliğ edildiği, ancak davalıların yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür. İlk Derece Mahkemesince; “Davacı şirketin borçlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı 25.000 TL’nin ödeme tarihi olan 05.10.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan istirdadına ve davacıya ödenmesine,” karar verilmiştir.Davalı … istinaf dilekçesinde özetle; Bilirkişi kök ve ek raporlarının kendi içerisinde çelişkili olduğunu, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası borcunun tamamen kapatılmadığını, bu nedenle istirdat davasının dinlenebilmesi için gerekli şartların bulunmadığını, 05.10.2012 tarihli haciz tutanağının resmi belge olduğunu, bu belgeye göre, takip borçlusunun davacıdan olan alacağının kabul edildiği sonucuna varılması gerektiğini, mahkemece eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı olarak karar verildiğini, mahkemenin davaya bakmakta görevsiz olduğunu, davanın İcra Hukuk veya Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini beyan ederek Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında, davacıya gönderilen haciz ihbarnameleri sebebiyle ödenen 25.000,00 TL ‘nin istirdadına yönelik davadır. Davacı, takip borçlusu ile ticari ilişkisi bulunmadığını, davalılara bir borcu olmadığını iddia etmiş, Mahkemece, 13.05.2016 tarihli ek bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kabulüne karar verilmiş, karar, yukarıda belirtilen nedenlerle davalı yanca istinaf edilmiştir.Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2017/6390 esas, 2017/4999 karar sayılı kararı ile İstanbul 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiş olduğundan, davalının görev itirazları dikkate alınmamıştır. Toplanan delillere göre, davacının, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası kapsamında kendisine gönderilen birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerine yasal süresi içerisinde itiraz etmediği, 05.10.2012 tarihli haciz tutanağı incelendiğinde; davacı firma adresine hacze gidildiği, firma yetkilisi olduğunu beyan eden …’ın söz alarak, 25.000,00 TL’yi dosyaya yatırmak istediklerini, ancak borcun kalan kısmını kabul etmediklerini beyan ettiği, tutanak içeriğine ve haciz işlemine karşı herhangi bir ihtirazi kayıtta bulunulmadığı, alacaklının alacağın bakiye kısmından feragat ettiğinin anlaşıldığı, alacaklının kötü niyetli olduğuna dair dosyaya yansıyan bir delilin de olmadığı, bu haliyle İİK’nun 89/3. maddesi kapsamında davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinde bir isabet bulunmadığı anlaşıldığından davalı … ‘ın istinaf talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. Açıklanan sebeplerle, davalı … ‘ın istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesine göre İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden istinaf kanun yoluna başvuran davalı … yönünden davanın reddine, istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmayan davalılar … ve … yönünden ise ilk derece mahkemesinin kararında olduğu gibi davanın kabulüne dair yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı …’ın istinaf isteminin KABULÜ ile; 2- İstanbul 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 24/05/2018 tarih, 2017/558 E., 2018/235 K. Sayılı kararının, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden; Bu kapsamda; 3- Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan istirdat davasında; 3/a- Davacı tarafından davalılar … ve … aleyhine açılan DAVANIN KABULÜNE, Davacı şirketin borçlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı 25.000,00 TL’nin ödeme tarihi olan 05/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’nden müteselsilen istirdadına ve davacıya verilmesine, 3/b- Davacı tarafından davalı … aleyhine açılan işbu istirdat DAVASININ REDDİNE, 4- İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 4/a- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.707,75 TL karar harcından peşin alınan 426,95 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.280,80 TL harcın davalılar … ve …nden müteselsilen tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 4/b- Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 24,30 TL başvurma harcı, 426,95 TL peşin harç, 3,75 TL vekalet harcı, 2.079,00 TL bilirkişi ücreti, 306,50 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 2.840,50 TL yargılama giderinin davalılar … ve …nden müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, davalı … için yapılan yargılama giderinin davacı üzerine bırakılmasına, 4/c- Davalı … tarafından ilk derece mahkemesinde tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere yapılan toplam 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsiliyle işbu davalıya verilmesine, 4/d- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/(1). maddesine göre, 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılar … ve …nden müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, 5- İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 5/a-İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı … tarafından yatırılan istinaf harcının iadesine, 5/b- İstinaf yargılaması için davalı … tarafından yapılan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcının davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, 5/c- İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 5/d- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 6- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 24/02/2022