Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/914 E. 2022/396 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/914
KARAR NO: 2022/396
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 05/04/2018
NUMARASI: 2017/501 E. – 2018/85 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/03/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında, 28.02.2013 tarihli Mağaza, Market, Alışveriş Merkezi, Ticaret Merkezi vb. Mahallere İlişkin Müzik Eseri Lisans Sözleşmesi, cari hesap ve faturalara dayalı olarak, toplam 23.275,25 TL üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığını davalıya 18.10.2016 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrine davalının 25.10.2016 tarihinde takibin 2.362,03 TL’lik kısmı dışındaki borca itiraz ettiğini belirterek haksız yapılan itirazın iptali ve % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacı Meslek birliği ile 01.01.2011-31.12.2012 dönemini kapsayan bir sözleşme yaptığını ve 6.607,80 + KDV ödemeyi kabul ettiğini, 2.326,03 TL eksik ödeme yapıldığını, davacı tarafla 2013 yılı ile ilgili herhangi anlaşma yapılmadığını, 28.02.2013 tarihli … seri nolu 531,00 TL, 28.02.2013 tarihli … seri nolu 5,90 TL ve 06.09.2013 tarihli … seri nolu 9.777,26 TL tutarındaki faturaların müvekkili şirkete gönderilmediğinden faturalara itiraz edilemediğini ifade ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Taraflar arasındaki uyuşmazlık 15.08.2012 tarihinde düzenlenen Lisans Sözleşmesi ile 28.02.2013 tarihinde düzenlenen ek sözleşmeden kaynaklanmaktadır. 15.08.2012 tarihli sözleşmenin 01.01.2011-31.12.2012 dönemini kapsadığı ve 7.797,20 TL ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davalının dosyada 29.08.2012 tarihinde, 22.02.2013 tarihinde, 25.02.2013 tarihinde 2.600,00, 2.437,17, 434,00 toplam 5.471,17 TL ödeme yaptığı anlaşılmaktadır. İmzalanan 28.02.2013 tarihli sözleşmenin Lisans ücreti ve ödeme şekli maddesinde 2013 lisans bedelinin 8.285,81 TL + KDV olduğu ve en geç 30.03.2013 tarihinde ödeneceği ve 2012 yılı için 2.404,17 TL + KDV ödeneceği hususunda anlaşıldığı, 2013 yılında lisans ücreti ödenmemesi sebebiyle davacı tarafından vekalet bedeli 531 TL tespit bedeli 5,90 TL ve telif bedeli 9.777,26 toplamı 10.314,16 TL tutarındaki faturaların düzenlendiği görülmektedir. Taraflar arasında 15.08.2012 tarihinde imzalanan Meslek Birlikleri lisans Sözleşmesinin 9.maddesi “Taraflardan her biri, sözleşmenin sona erme tarihi olan 31.12.2013 tarihinden en geç bir ay öncesinde, sözleşmeyi sona erdirmek istediğini ifade eden bildirimi noter kanalı ile yazılı olarak karşı tarafa bildirmediği takdirde, sözleşme aynı şartlarla 6/d maddesi gereğince birer yıllık süre ile devam eder.” şeklindedir. Davalı tarafından davacıya sözleşmenin feshi için noter vasıtasıyla ihtarname gönderilmediğinden davalı şirketin Müzik Yayını Lisans Sözleşmesini sözleşmeye uygun şekilde feshedilmemiş ve söz konusu sözleşmenin 8. maddesi uyarınca sözleşme aynı şartlar ile yenilenmiştir. Taraflar arasında imzalanan 15.08.2012 tarihli sözleşmenin 7/a maddesinde 01.01.2013 tarihinde sözleşmenin otomatik olarak yenileneceği, 7/b maddesinde ödenmeyen lisans bedelleri için dava açılması durumunda 450,00 TL + KDV vekalet ücreti ve 5,00 TL + KDV tespit bedelinin ödenmesi gerekeceğini, 7/c maddesinde ödemlerin gecikmesi halinde Türk Lirası için aylık % 2,03 gecikme faizi ödeneceği belirlenmiştir. 6102 sayılı TTK m. 8’e göre ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenebileceğinden, 6102 sayılı TTK m. 3 ve 19 hükümleri uyarınca taraflar arasındaki ilişki bir ticari iş niteliğinde olduğundan, faiz oranının serbestçe belirlenmesi mümkün ve geçerlidir. Davalı tarafından faturaya itiraz edilmemiş ve herhangi bir ayıp, kusur ve noksanlık iddiasında da bulunulmamıştır. Bu nedenle itiraz edilmeyen faturalar yönünden davalı yanın itirazları yerinde olmayıp davalı fatura tarihleri itibarıyla mütemerrid durumuna gelmiştir. Sözleşmede 2013 yılı lisans bedelinin en geç 30.03.2013 tarihinde ödeneceğinin taraflarca kararlaştırıldığı anlaşıldığından, dava konusu takibe ilişkin alacağın varlığı ile asıl alacak miktarının 28.02.2103 tarihli ek sözleşmeden kaynaklı olarak düzenlenen toplam 10.314,16 TL. tutarındaki faturalardan ve 2011-2012 dönemi bakiye borcu 2.407,17 TL + KDV’den ibaret olduğu görülmektedir. Meslek Birlikleri Lisans Sözleşmesinin 7/d maddesi uyarınca lisans alanın ödemeleri işbu sözleşmede belirtilen ödeme tarihlerinde yapmaması durumunda. Meslek Birlikleri tarafından herhangi bir ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düşeceğini kabul, beyan ve taahhüt ettiği tespit edildiğinden, bu davalının fatura tarihleri itibariyle mütemerrit olduğu kanaatine ulaşılmıştır. Meslek Birlikleri Lisans Sözleşmesinin 7/c maddesine göre aylık % 2,03 faiz oranları üzerinden gecikme zammı yürütüleceğinin davalı tarafından kabul edilmiştir. Toplanan deliller ve alınan ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu ile takibe ilişkin alacağın varlığı ile talep gibi asıl alacak miktarının 13.154,61 TL, 9.258,34 TL işlemiş faiz toplamı olan 22.412,95 TL üzerinden belirlendiği, asıl alacağa takip tarihinden ödeninceye kadar sözleşmede belirtildiği şekilde %24,36 oranı üzerinden faiz yürütülmesi gerektiği, likit fatura alacağı nedeniyle takdiren alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı yürütülmesine” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1- Davacı meslek birliği tarafından müvekkili şirket aleyhinde, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … dosya esas numarası ile takip başlatıldığını, ve mezkûr takibe süresi içerisinde itiraz edilmesi sebebi ile davacı alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığını, ödeme emri ve dava değerindeki tutarların haksız kazanç sağlamak üzere belirlenmiş miktarlardan öteye gidemediğini, 2- Müvekkili şirket ile davacı meslek birliği arasında 15.08.2012 tarihinde ‘’Mağaza, Market, Alışveriş Merkezi, Ticaret Merkezi vb. Mahallere İlişkin Müzik Eserleri Lisans Sözleşmesi ‘’ yapıldığını, mezkûr sözleşmenin, 01.01.2011-31.12.2012 tarihleri arasındaki süreyi kapsadığını, müvekkili şirketin, belirlenen bu tarihler içerisinde toplam 6.607,80 +KDV’lik bir mali hak bedeli ödemeyi kabul ettiğini, belirlenen bu mali hak bedellerinin, kısmi de olsa davacının sözleşmede belirlediği hesaba yatırıldığını, ödenmeyen mali hak bedellerinin tahsili amacıyla 22.02.2013 tarihinde bir adet ek sözleşme imzalandığını, ancak bu sözleşmenin, 15.08.2012 tarihinde imzalanan sözleşmede belirtilen mali hak bedellerindeki gecikmeler sebebiyle yapılan bir revize sözleşmesi niteliğinde olduğunu, 3- Müvekkil şirketin 2013 tarihi ve sonrası tarihlerde, davacı meslek birliği ile herhangi bir hizmet alımı/ iş ilişkisinin olmadığını, ancak davacı meslek birliği tarafından İstanbul …İcra Müdürlüğü’nce yapılan takipte alınmayan hizmet bedelleri talep edildiği gibi, yapılan kısmi ödemelerin ise asıl alacak miktarından düşülmeksizin ödeme emri gönderildiğini, dvacı meslek birliğince, müvekkili şirketin ödemekle yükümlü olduğu mali hak bedellerini ödemediğine ilişkin iddiaların mesnetsiz olduğu, davacı meslek birliğine müvekkili şirket tarafından Antalya …Noterliği aracılığı ile fesih bildirimi gönderilmişse de, davacı meslek birliğinin kötü niyetli davranmak suretiyle 2014 yılına ait mali hak bedeli adı altında faturalar gönderildiğini, söz konusu faturalara süresi içerisinde itiraz edildiğini, ayrıca davacının icra takibine konu ettiği, aşağıda seri numaraları belirtilen faturaların müvekkili şirket muhasebe kayıtlarında mevcut olmadığını, bu durumun görülmekte olan dava esnasında ısrarla dile getirildiğini, ancak yerel mahkeme tarafından dikkate alınmadığını,06.09.2013 tarihli … seri numaralı fatura, 28.02.2013 tarihli … seri numaralı fatura, 28.02.2013 tarihli … seri numaralı faturaların müvekkili şirkete gönderilmemesi sebebiyle süresi içerisinde herhangi bir itiraz yapılmadığını, 4- 29.12.2017 tarihli bilirkişi raporunda da açıkça görüleceği üzere davacı meslek birliği tarafından müvekkili aleyhine Antalya …İcra Müdürlüğü’nce başlatılan … E.icra takibinin 23.275,25 TL’lik bedel üzerinden açıldığını, taraflarınca 25.10.2016 tarihinde yapılan itiraz neticesinde davacı meslek birliğince talep edilen bedelin 22.412,95 TL ‘ye düşürüldüğünü, 29.12.2017 tarihli bilirkişi raporunda da açıkça görüleceği üzere davacının hem asıl alacak hem de faiz alacağına ilişkin fazla taleplerinin bulunduğunu iş bu sebeple de mezkûr kararı kabul etmemekle birlikte, bir anlık mahkeme kararının doğru olduğunu kabul etseler bile yukarıda belirtmiş oldukları ortaya çıkan bedel farkı sebebiyle yerel mahkemenin kısmen kabul ve kısmen ret şeklinde hüküm kurması ve icra inkar tazminatına hükmetmemesi ; ayrıca vekalet ücretine hükmetmesi gerektiğini belirterek, yukarıda izah edilen sebeplerle İstanbul 2.Fikri Sınaî Haklar Mahkemesi tarafından 05.04.2018 tarihli kararın ortadan kaldırılmasına, davanın reddine eğer yüksek mahkeme aksi kanaatte ise belirmiş oldukları hususların değerlendirilerek hükmün düzeltilmesine yönelik karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücreti masraflarının karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, sözleşme gereği ödenmeyen faturalara ilişkin yapılan takibe ilişkin İİK’nın 67. maddesi gereğince açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı vekili, davalı aleyhine, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında, 28.02.2013 tarihli Mağaza, Market, Alışveriş Merkezi, Ticaret Merkezi vb. Mahallere İlişkin Müzik Eseri Lisans Sözleşmesi, cari hesap ve faturalara dayalı olarak, toplam 23.275,25 TL üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığını davalıya 18.10.2016 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrine davalının 25.10.2016 tarihinde takibin 2.362,03 TL’lik kısmı dışındaki borca itiraz ettiğini belirterek haksız yapılan itirazın iptali ve % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiş, davalı vekili, müvekkilinin davacı Meslek birliği ile 01.01.2011-31.12.2012 dönemini kapsayan bir sözleşme yaptığını ve 6.607,80 + KDV ödemeyi kabul ettiğini, 2.326,03 TL eksik ödeme yapıldığını, davacı tarafla 2013 yılı ile ilgili herhangi anlaşma yapılmadığını, 28.02.2013 tarihli … seri nolu 531,00 TL, 28.02.2013 tarihli … seri nolu 5,90 TL ve 06.09.2013 tarihli … seri nolu 9.777,26 TL tutarındaki faturaların müvekkili şirkete gönderilmediğinden faturalara itiraz edilemediğini ifade ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilince, yukarıdaki sebeplerle iş bu karar istinaf edilmiştir. Davacı tarafından davalı aleyhine, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile başlatılan takibe konu toplam 23.275,25 TL tutarındaki borca, fer’ilerine, işlemiş faiz tutarına ve uygulanan faiz oranına davalı şirket tarafından 2.326,03 TL’den fazla olan kısımlara yönelik kısmi itiraz yapıldığı, yapılan kısmi itirazın davacı tarafça , KDV tutarına takip tarihine kadar işleyen faiz kalemi ( 29,72 TL, 0,33 TL, 414.11 TL, 418,14 TL toplamda 862.03 TL.) yönünden kabul edildiği ve bakiye tutar 22.412,95 TL açısından iş bu itirazın iptali davası açıldığı görülmektedir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık 15.08.2012 tarihinde düzenlenen Lisans Sözleşmesi ile 28.02.2013 tarihinde düzenlenen ek sözleşmeden kaynaklanmaktadır. 15.08.2012 tarihli sözleşmenin 01.01.2011-31.12.2012 dönemini kapsadığı ve 7.797,20 TL ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davacının 5.471,17 TL ödeme yaptığı, kalan kısmının ise ödenmediği, 15.08.2012 tarihinde imzalanan Meslek Birlikleri lisans Sözleşmesinin 9.maddesinin “Taraflardan her biri, sözleşmenin sona erme tarihi olan 31.12.2013 tarihinden en geç bir ay öncesinde, sözleşmeyi sona erdirmek istediğini ifade eden bildirimi noter kanalı ile yazılı olarak karşı tarafa bildirmediği takdirde, sözleşme aynı şartlarla 6/d maddesi gereğince birer yıllık süre ile devam eder.” şeklinde olduğu, ayrıca 7/a maddesinde 01.01.2013 tarihinde sözleşmenin otomatik olarak yenileneceği, 7/b maddesinde ödenmeyen lisans bedelleri için dava açılması durumunda 450,00 TL + KDV vekalet ücreti ve 5,00 TL + KDV tespit bedelinin ödenmesi gerekeceğini, 7/c maddesinde ödemlerin gecikmesi halinde Türk Lirası için aylık % 2,03 gecikme faizi ödeneceğinin belirlendiği 7/d maddesi uyarınca lisans alanın ödemeleri işbu sözleşmede belirtilen ödeme tarihlerinde yapmaması durumunda, Meslek Birlikleri tarafından herhangi bir ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düşeceğini kabul, beyan ve taahhüt ettiği, davalı tarafından davacıya sözleşmenin feshi için belirlenen süre içerisinde noter vasıtasıyla ihtarname gönderilmediğinden davalı şirket tarafından Müzik Yayını Lisans Sözleşmesini sözleşmeye uygun şekilde feshedilmediği, söz konusu sözleşmenin 8. maddesi uyarınca sözleşmenin aynı şartlar ile 31.12.2013 tarihine kadar geçerli olacak şekilde yenilenmiş olduğu anlaşılmaktadır. 28.02.2013 tarihli ek sözleşmenin 2.maddesinde belirlendiği üzere, konusunun, ekte adres “ve: yüzölçümleri ile birlikte açılış tarihleri belirtilen şubelerin, 06.03.2012 tarihinde imzalanan … ve … arasındaki protokol şartlarının, protokolün bitiş tarihi olan 31.12.2012 tarihi itibari ile yerine getirilmemesinden dolayı 15.08.2012 tarihli … ve … arasında akde alınan lisans sözleşmesi mali hak bedellerinin revize edilmesine ilişkin olduğu, ek sözleşmenin, asıl sözleşme gereğince yapılmayan ödemelerin tahsiline ilişki olmayıp, ana sözleşme ile lisans altına alınmamış olan davalı şirket şubelerinin lisanslanması ve bundan dolayı 2012 yılı için ödenmesi gereken fark bedel ile, 2013 yılı lisans bedelinin belirlenmesi amacıyla yapıldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasında imzalanan 15.08.2012 tarihli sözleşmenin 6102 Sayılı TTK m. 8’e göre ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenebileceğinden, 6102 Sayılı TTK m. 3 ve 19 hükümleri uyarınca taraflar arasındaki ilişki bir ticari iş niteliğinde olduğundan, faiz oranının serbestçe belirlenmesi mümkün ve geçerlidir. Mahkemece, dosya değerlendirme ve hesap için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyetince sunulan 29.12.2017 tarihli rapora göre, 28.02.2013 tarihli sözleşmenin Lisans Ücreti ve Ödeme şekli maddesinde 2013 lisans bedelinin 8.285.81 TL. + KDV olduğu ve en geç 30.03.2013 tarihinde ödeneceği ve 2012 yılı ödenmeyen kısım için 2.404,17 TL. + KDV ödeneceği hususunda anlaşıldığı, 2013 yılında lisans ücreti ödenmemesi sebebiyle davacı tarafından 28.02.2013 tarihli … nolu vekalet bedeli 531,00 TL 28.02.2013 tarihli … nolu tespit bedeli 5.90 TL ve 06.09.2013 tarihli … nolu telif bedeli 9.777,26 toplamı 10.314,16 TL’lik fatura düzenlendiği, her iki sözleşmede yapılan ve yukarıda açıklanan düzenlemelere göre, dava konusu takibe ilişkin alacağın varlığı ile asıl alacak miktarının 13.154,61 TL. ve 12.10.2016 takip tarihi itibariyle işlemiş faizli alacak miktarının ise 22.808,91 TL olarak belirlendiği, asıl alacak yönünden 13.500,20 — 13.154,61 TL, 345,59 TL., İşlemiş faiz yönünden 9.775,05 – 9.654,30 — 120,75 TL. fazla talebin bulunduğu, buna göre, takibin 22.808.951 TL üzerinden devamı ile BK. m 104/son uyarınca (13.154,61 TL) tutarındaki asıl alacak miktarının, lisans bedeli olan kısmına 12.10.2016 takip tarihinden itibaren, % 24,38 oranı üzerinden, diğer kısımlarına % 9 yasal faiz üzerinden basit usulde (3095 SK. m 3) gecikme bedeli yürütülmesinin uygun olacağı tespitlerinin yapıldığı, bu tespitlerin dosya kapsamına uygun olduğu, davacının dava dilekçesinde, bilirkişi tarafından hesaplanan değerin altında, 22.412,95 TL üzerinden itirazın iptalini talep ettiği görülmüştür. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü üzere, söz konusu faturalar eline geçmese dahi, 28.02.2013 tarihli ek sözleşmede 2013 yılı lisans bedelinin en geç 30.03.2013 tarihinde ödeneceğinin taraflarca kararlaştırıldığı anlaşıldığından, dava konusu takibe ilişkin alacağın varlığı ile asıl alacak miktarının yukarıda belirtildiği üzere 28.02.2103 tarihli ek sözleşmeden kaynaklı olarak düzenlenen toplam 10.314,16 TL tutarındaki faturalardan ve 2011-2012 dönemi bakiye borcu 2.407,17 TL. 4+ KDV’den ibaret olduğu görülmektedir. Yukarıda da açıklandığı üzere, taraflar aralarında düzenlenen sözleşmelere göre, davalı tarafça borcun bilinebilir ve likit olduğu, davacı tarafça, davada, itirazın, tespit edilen gerçek alacak miktarından daha az bir miktar için yapıldığı, bu sebeple mahkemece davanın kabulünde her hangi bir hata bulunmadığı, alacak likit olduğundan, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Sonuç olarak, ilk derece mahkemesince açıklanan ve benimsenen sebeplerle dosya içeriğine, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 05/04/2018 tarih ve 2017/501 E., 2018/85 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.531,02 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 382,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.148,27 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 15/03/2022