Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/905 E. 2022/421 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/905
KARAR NO: 2022/421
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/04/2018
NUMARASI: 2017/904 E. – 2018/312 K.
DAVANIN KONUSU: Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/03/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı … şirketinin ticari ilişkisinden dolayı, …’in …bank İzmit E5 Şubesine ait, … çek nolu, 06/01/2017 keşide tarihli, 25.000,00 TL bedelli çek ile … Bankası Çarşı İzmit Şubesine ait … çek nolu, 11/01/2017 keşide tarihli, 35.000,00 TL bedelli çeklerin müvekkiline verildiğini, ilgili çeklerin müvekkili tarafından tahsile verildiğini, davalı … Seyahatin belirli aralıklarla çeklere ilişkin ödemeleri müvekkili şirkete yaptığını, buna istinaden müvekkili şirketin çekleri takastan iade aldığını ve … Seyahate iade ettiğini, ancak iade ederken kendisine ait ciroyu iptal etmeyi unuttuğunu, … Seyahat ile yapılan görüşmeler neticesinde müvekkili şirketin cirosunu iptal ettiklerini bildirdiklerini, bir süre sonra davalılardan …Turizm yetkilisinin müvekkili şirketi aradığını ve elinde dava konusu çeklerin olduğunu ve çeklerin arkasında müvekkili şirketin cirosunun altında … Seyahat çalışanı …’in şahsi cirosunun olduğunu, bu çekleri … Seyahat’in kendilerine olan borcundan dolayı aldıklarını ancak tahsil edemediklerini bu sebeple müvekkili şirketten tahsil yoluna gideceklerini bildirdiklerini, müvekkili şirketin çeki elinde bulundurduğunu söyleyen … Turizm ve çekle müvekkili şirketten sonra cirosu olduğu beyan edilen … ile arasında herhangi bir şahsi ve ticari ilişkinin söz konusu olmadığını, bunun yanı sıra davalı … Seyahat’e bir borcu olmadığını beyanla müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; “Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davaya konu çekler nedeni ile davacının davalılara borçlu olup olmadığı noktasında toplandığı ve davanın menfi tespit davası olduğu tespit edilmiştir. Taraflara bilirkişi incelemesine esas alınmak üzere ticari defter ve kayıtların mahkemeye ibrazı hususunda gün verilerek ihtaratta bulunulmuş, ancak davalı taraf ibrazdan kaçınmıştır. Bilirkişi … tarafından hazırlanan 13/03/2018 tarihli raporda, davaya konu çeklerin davacıya ait yasal defterlere işlendiği, çek bedellerinin … . Tur. San. Ve Tic. AŞ tarafından banka havalesi ile ödenmesinden dolayı iade edildiğini, bu sebeple davacı ile davalı … Tic. AŞ arasında dava konusu çeklere ilişkin bir borç ya da alacak ilişkisinin bulunmadığı, rapora konu çek dönemlerine ilişkin davacının yasal defterlerinde yapılan incelemede davalılardan … San. Tic. Ltd. Şti ile ilgili kayda rastlanılmadığımı ve dolayısıyla bir borçlanmanın da söz konusu olmadığını tespit ettiği anlaşılmıştır. Davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını incelenmek üzere ibraz etmekten imtina ettiğinden davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına itibar edilmiş, bilirkişi raporunda davacı tarafın kayıtlarından dava konusu çeklere ilişkin bir borç ya da alacak ilişkisinin bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu doğrultuda davanın kabulüne ” karar verilmiştir. Davalı … San. Tic. Ltd. Şti vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Müvekkili şirket ile davacının hiçbir ticari ilişkisi bulunmadığını ve kendisinin borçlu olduğu herhangi bir çek ya da kıymetli evrakın müvekkilinin elinde bulunmadığını ancak müvekkilinin davalı konumunda yargılandığını, Müvekkilinin diğer davalı olan … Seyahat isimli şirketi müvekkilinin plazasında kiracı olmasından ve taşımacılık işi yapmasından dolayı tanıdığını ancak söz konusu … Seyahat Anonim Şirketi’nin taşımacılık belgesinin iptal edildiğini ve maddi sıkıntıya düşerek herhangi bir bildirimde bulunmadan müvekkilinin kiracısı olduğu iş yerini terk ettiğini bu ilişkinin de davacı şirket ile hiçbir ilişkisi olmadığını, davacının ticari defterleriyle doğrulandığını buna rağmen müvekkilinin bu davada davalı olarak gösterilmesinde hiçbir hukuki yarar olmadığını -Davada davalı olarak gösterildikleri halde müvekkili açısından ticari defterlerin sunulması yönünde ara karar kurulmadığını, sadece davalı … Taşımacılık Anonim Şirketi ve davacının ticari defterlerini sunması için süre verildiğini, -Davalı … Seyahat’in davacının cirosu bulunan çekleri müvekkiline verdiği ve bu çekler ile ilgili olarak müvekkili tarafından davacı şirketin aranarak kendilerinden çekin tahsil edileceği yönünde beyanda bulunduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, borcun ödenmediği durumlarda icra usulünün belli olduğunu, -Müvekkilinin davacı şirket ile herhangi bir ticari ilişkisi olmadığı, müvekkilinin bahsedilen çekler ile ilgili olarak davacıdan hiçbir talebi olmadığı halde davacının müvekkili aleyhine söz konusu davayı açması ve mahkeme tarafından da husumetli olarak bulunmasının ve yargılama giderlerine de mahkum edilmesinin hukuki olmadığını bu sebeplerle iş bu davanın husumet ve hukuki yarar yokluğu sebebiyle müvekkili açısından kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle;-Davalılardan … Turizm yetkilisinin, müvekkili şirketi arayarak elinde işbu dava konusu çeklerin olduğunu ve çeklerin arkasında müvekkili şirketin cirosunun altında … Seyahat çalışanı …’in şahsi cirosunun olduğunu, bu çekleri … Seyahat’in kendilerine olan borcundan dolayı aldıklarını ancak tahsil edemediklerini bu sebeple müvekkili şirketten tahsil yoluna gideceklerini bildirdiklerini, bunun üzerine müvekkili şirket … Seyahat ile hemen iletişime geçtiklerini, ancak …. Seyahat çekin arkasındaki müvekkiline ait ciroyu iptal edip etmediğini hatırlamadığını, aslında o çeklere ilişkin ödemeleri … Turizm firmasına yaptıklarını ancak diğer borçları sebebiyle çekleri iade alamadıklarını belirttiklerini, … Seyahat’in yaptıkları ödemeler incelendiğinde 17.04.2017 tarihinde … Turizm’in … nolu T.C. … Bankası hesabına … nolu çeke istinaden olmak üzere 25.003,50 TL EFT yapıldığını, davalılar ile davalı … Turizm’in yetkilisi olduğunu söyleyen …’in işbu davanın açılmasına sebebiyet verildiğini bu sebeple istinaf isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava; Bedelsizlik iddiasına dayalı menfi tespit davasıdır.Davacı takibe konu edilen çeki iade ederken çekteki kaşe ve ciroyu iptal etmeyi unuttuğunu, çeki daha sonra devralan ciranta ve hamil ile ticari ilişkisinin bulunmadığını, bu sebeple de borcunun bulunmadığını iddia etmiştir.Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarında kabul edildiği üzere; Medeni Usul Hukuku’nda hukuki yarar, mahkemeden hukuksal korunma istemi ile bir davanın açılabilmesi için davacının bu davayı açmakta (veya mahkemeden hukuksal korunma istemekte) bir çıkarının bulunmasıdır. Davacının dava açmakta hukuk kuralları tarafından haklı bulunan (korunan) bir yararı olmalı, hakkını elde edebilmesi için mahkeme kararına ihtiyacı bulunmalı ve davacı mahkemeyi gereksiz yere uğraştırmamalıdır (Arslan, Ramazan; aktaran: Hanağası, Emel: Davada Menfaat, Ankara 2009, önsöz VII). Somut olay değerlendirildiğinde davacının, davalı …’e yönelik dava açma sebeplerini soyut durumlara dayandırdığı ileri sürülmüş ise de, dosya bazında … Seyahat’in yaptıkları ödemeler incelendiğinde 17.04.2017 tarihinde …Turizm’in … nolu T.C. … Bankası hesabına …nolu çeke istinaden olmak üzere 25.003,50 TL EFT yapıldığının görüldüğü, çek numarası yazılarak ödeme yapılması sebebiyle çekin davalı … Turizm ile bağlantılı olabileceğinin kabulünün gerektiği, yapılan ödemenin 25.000,00 TL olup, çek bedelinin 35.000,00 TL tutarlı olması sebebiyle kalan miktar yönünden de takip yapılmasının olası olduğu, dava şartı olan hukuki yararın varlığını, tarafların dava dosyasına sunduğu deliller, olay veya olgular çerçevesinde kural olarak davanın açıldığı tarihe göre mahkemece kendiliğinden ve yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gerektiği, dava açmaktaki hukuki yararın; hukuk düzenince kabul edilmiş meşru bir yararın olması, bu yararın, dava açan hak sahibi ile ilgili olması ve dava açıldığı sırada halen mevcut bulunmasının gerektiği, ayrıca açılacak davanın ortaya çıkacak tehlikeyi bertaraf edecek nitelikte olmasının gerektiği, bir kimsenin hakkına ulaşmak için mahkeme kararının o an için gerekli olması durumunda hukuki yararın olduğundan söz edilebileceği, bir mahkeme kararına ihtiyaç yoksa hukuki yarardan söz edilemeyeceği, (Pekcanıtez, H., Atalay, O., Özekes, M.; Medeni Usul Hukuku, Ankara 2011, s.297) tespit davalarının, bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının tespitine ilişkin davalar olduğu, konusunu hukuki ilişkilerin oluşturduğu, bu dava türü ile bir hukuksal ilişkinin varlığı veya yokluğu saptandığı, bu davalarda davacının amacı ve dolayısıyla talep sonucu, bir hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun veyahut içeriğinin belirlenmesi olduğu, istemin kabule şayan olabilmesi için bu davanın konusunu oluşturan hukuki ilişkinin var olup olmadığının mahkemece hemen tespit edilmesinde davacının menfaatinin (hukuki yararının) bulunmasının gerektiği, dosya kapsamı da dikkate alınarak davacının davalıya borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit açmasında hukuki yararı bulunduğunun kabul edilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, sonuç olarak tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı … San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/04/2018 tarih ve 2017/904 E., 2018/312 K. sayılı kararına karşı davalı … Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.390,61 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 597,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.792,96 TL harcın davalı … Tic. Ltd. Şti. tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine,3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 17/03/2022