Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/904 E. 2022/482 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/904
KARAR NO : 2022/482
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/04/2018
NUMARASI : 2016/459 E. – 2018/463 K.
DAVANIN KONUSU : Rehin Karşılığında Ödünç Verme İşinden Kaynaklanan (TMK M. 962 – 969) (Alacak)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/03/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkili şirketin, yurt içi ve yurt dışı üretim ve satışlarda bulunmakta olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 04.11.2014 tarih ve 44920 numaralı Faktoring Sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirketten dava dışı yurtdışı bir firmanın mal satın almak istemesi üzerine, müvekkili şirket 17.03.2015 tarih ve 326176 numaralı, 49.030,85 EURO bedelli faturaya konu malları sözleşme şartlarına uygun olarak sattığını ve alacaklarını tüm ekleri ile birlikte davalı faktoringe bildirdiğini, davalı tarafın ödemeyi ve limit onay bildirimi ile garanti altına alınan garanti bedelini de ödemediğini, müvekkilinin Bursa 10. Noterliğinin 15.01.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile ödeme yapılmasını istediğini, davalı tarafın Beyoğlu 41. Noterliğinin 28.01.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkili şirkete herhangi bir ödeme yapmayacaklarını belirttiğini, müvekkili şirketin üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, davalı tarafın müvekkili şirkete gönderdiği ihtarname içeriğinin gerçeği yansıtmadığını, davalı firmanın geri temlik iddiası da açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu sebeplerle davanın kabulü ile 49.030,855 Euro alacağın ihtar tarihi olan 15.01.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davacı ile müvekkili şirket arasında Faktoring Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında davacı şirket, yurt dışında yerleşik dava dışı …firmasından olan fatura konusu alacaklarını müvekkili şirkete devrettiğini, bu devir karşılığında, davacı şirkete müvekkili şirket tarafından, faktoringin sadece garantisi hizmeti sunulmasının kararlaştırıldığını, davacı şirketin müvekkili şirkete devir ettiği alacaklar için iki faktörlü (2F) ihracat işlemi yapıldığını ve bu kapsamda da, Uluslararası Faktoring Kuralları çerçevesinde muhabir faktör olarak I…’nın söz konusu alıcı (…L) için verdiği faktoring garantisinin davacı şirkete yansıtıldığını, faktoringin seçimlik fonksiyonlarından olan garantinin, taliki şarta bağlı bir garanti olduğunu, alacağın vade tarihinde borçlunun(alıcının) aczi ve iflası halinde yürürlüğe girdiğini, bu sebeple muhabir faktörün herhangi bir sebeple garantiyi kaldırması halinde, müvekkil şirketin de direkt olarak garantiyi kaldırması ve devir alınan faturaları satıcıya geri temlik etmesi gerektiğini, davacı şirket, muhabar faktörün talep ettiği evrak asıllarını, süresi içerisinde ibraz edemediğini ve garanti faktörün garantiyi kaldırması üzerine, müvekkili şirketin de garantiyi kaldırdığını, faturayı geri temlik ettiğini, bu durumun sözleşmenin faktoring garantisi hükümleri başlıklı III. Bölümü’nün 6. maddesinde açıklamasının yer aldığını, basiretli bir tacir olan davacı şirketin sözleşmenin tüm hükümlerini kabul ettiğinin tartışmasız olduğunu, davacı şirketin, istihbarat çalışması ile ilgili iddiası içinde geçerli olduğunu, taraf arasındaki ihtilaf konusunun istihbarat çalışması ile de herhangi bir ilgisi bulunmadığını, bu sebeplerle haksız ve hukuka aykırı açılan davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; “Davacı ve davalı iddiaları, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından; Bilirkişi raporunda tespit edilen e-maillerden de anlaşılacağı üzere davacı tarafça davalıya dava dışı … Faktoring tarafından istenilen belge orijinallerinin davacı tarafından temin edilemediği ve davalıya sunulmaması nedeniyle limitin iptal olduğu, davalının iptal etmekte sözleşme hükümlerine göre aykırı davranmadığı ve kusurunun bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine” karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;
1- 04.11.2014 tarihinde taraflar arasında faktoring sözleşmesi imzalandığı, davalı tarafından verilen limit onayı üzerine 17.03.2015 tarihinde fatura kesilerek satış işlemi yapıldığı,, satışa konu malın 20.03.2015 tarihinde alıcı tarafından teslim alındığı, davalı tarafından istenen belgelerin ise ekte sundukları aras kargo irsaliye bilgi formundan görüleceği üzere, davalıya 25.03.2015 tarihinde teslim edildiği,
2- Müvekkil şirketin gerekli evrakları davalıya, dosyaya delilleri arasında sunmuş olduğu üzere “aslı gibidir” yaparak gönderdiği, kaldı ki davalı tarafından gönderilen maillerde de, açıkça gönderilen evrakların muhabir tarafından orijinallerinin istendiği anlaşılmakta olup, davalı tarafın da aksine bir iddiası olmadığı, müvekkili şirketin ısrarla parasını istemesi üzerine, davalı taraf, satış işlemi üzerinden tam 4 ay geçtikten sonra, orijinal evrakların muhabir tarafından istendiğini, aksi halde ödeme yapılmayacağını iddia ederek, müvekkil şirketten bu kez de evrakların orijinallerini istediği,
3- Yargılama esnasında, muhabirin evrakların orijinallerini isteyip istemediğini teyit dahi etmeden müvekkili şirketin aslı gibidir yaparak sunduğu evrakları yok sayarak, orijinal belgeleri sunmadığı ve bu sebeple haksız olduğu yönünde karar verilmiş olmasının eksik incelemeye dayalı, hatalı ve haksız olduğu,
4- Taraflar arasında, 04.11.2014 tarih ve 44920 nolu faktoring sözleşmesi ile birlikte yine delilleri arasında sundukları 05.11.2014 tarihli evrak düzenleme bilgileri’nin 13. maddesinde, garanti ödemesinin yapılması için gerekli olan evrakların tek tek sayıldığı, son paragrafında ( sy 4 ) “fatura nüshası dışında orijinal olmayan tüm belgeler “aslı gibidir” kaşesi ve şirket yetkili imzaları ile yollanmalıdır dendiği, bizzat kendileri tarafından düzenlenerek müvekkili şirkete imzalatılmış söz konusu belgeye rağmen davalının, raporda sıralanmış maillerde de görüleceği üzere 3 belgenin ( İnvoce, CMR, Letter ) orijinalini dayanaksız olarak garanti ödemesinin şartı olarak istediği,
5- Davalı tarafın, kendisi tarafından düzenlenmiş bu belgeye rağmen, satış işleminin üzerinden aylar geçtikten sonra, müvekkili şirketten tüm belgelerin orijinallerini istediği ve orijinaller kendisine gönderilmedi diyerek müvekkili şirketin ödemesini yapmadığı, oysa dosyaya sunmuş olduğu ve davalı tarafın da itiraz etmeyerek kabul ettiği üzere, müvekkili şirketin davalıya söz konusu evrakları, evrak düzenleme bilgi talimatlarına uygun olarak sunduğu,
6- Kaldı ki her evrağın orijinalinin, her istendiğinde her istenen yere sunulmasının fiilen mümkün olmadığı, davalı tarafın, müvekkili şirketin alacağını ödememek için, işin başında düzenlenmiş sözleşme ve eklerdeki şartlar ile, Borçlar Kanunu genel işlem koşullarına aykırı olarak müvekkilinden evrak istenmesinin haksız ve kötü niyetli olduğu, 05.11.2014 tarihli evrak düzenleme bilgileri’ nin ve ilgili 13. maddesi dikkate alınmaksızın ve hangi belgenin dahi eksik olduğu belirlenmeksizin verilmiş kararın, hatalı ve eksik olduğu,
7- … tarafından 11 ağustos 2015 tarihinde müvekkil şirkete gönderilen mailde müvekkilden “ :nvoce ve CMR belgelerinin orijinallerinin, introductory letter’ ın ise alıcıdan alınmasının” talep edildiğinin yazılı olduğu, oysa, 05.11.2014 tarihli Evrak Düzenleme Bilgileri Metninin 13. maddesinde yazılı olduğu gibi, gerekli belgelerin davalı tarafa aslı gibidir yapılarak sunulduğu, kaldı ki hiç bir şirkette sayısız orijinal belge olmasının söz konusu olmadığı gibi, söz konusu belgelerin doğruluğunun ticari kayıtlarıyla teyit edildiği, belgelerin sahteliğinin karşı tarafça dahi iddia edilmediği,
8- Yine delilleri arasında sunulmuş olan DHL belgelerinden görüleceği üzere, alıcı şirket ile yapılan satış işlemi exworks satış olup nakliyenin alıcıya ait olduğu, bu sebeple CMR taşıma belgesinin orijinalinin müvekkili şirkette olmasının mümkün olmadığı, müvekkili şirketin, bunun yerine aynı bilgileri içeren konşimentoyu davalıya gönderdiği, davalının bu durumu bilmesine karşın müvekkil şirketten orijinal CMR belgesini istemekte ısrar ettiği ve kötü niyetle müvekkili şirket alacağını ödemekten kaçındığı,
9- Ayrıca davalı tarafın, gerek faktoring sözleşmesinin imzalanması sırasında gerekse de davaya konu satış/temlik işlemine ilişkin olarak yapmış olduğu istihbarat çalışmaları ve verdiği limit onay bildirimleri sırasında, hiçbir şekilde müvekkili şirketten orijinal evrak talep etmediği, yalnızca limitin geçerli olabilmesi için borçlu firmaya imzalattırılan …n kendilerine gönderilmesini talep ettikleri, müvekkili şirketin de borçlu … firmasına imzalattırılan 11.02.2015 tarihli …i davalı tarafa gönderdiği, nitekim dosyaya sunmuş olduğu mail yazışmalarından da açıkça görüldüğü üzere, müvekkili şirketin ihracata başlamadan önce, davalı tarafa tekrardan görüş sorduğunda, davalı şirket yetkilisi Işıl Volga Sertkaya’nın 11.03.2015 tarihli maili ile “letter için onay vermiştik size, ihracata başlayabilirsiniz” demek suretiyle müvekkilinden talep edilen …in kendilerine sunulduğunu ve her hangi bir problem olmadığını, geçerli olduğunu açıkça ikrarla beyan ettiği, kaldı ki alıcı şirket İtalya’ da faaliyet gösteren bir şirket olduğundan, söz konusu belgeye alıcının orjinal imzasını alarak sunmanın, üstelik bunu 10 gün içinde yapmanın fiilen mümkün de olmadığı,
10- Faktoring’in asıl amacının satıcıyı kötü borçlulara karşı korumakken, müvekkili şirketin, masraf yapıp faktoring ile alacağını garantiye almış olmasına rağmen, malı üretip gönderdiği halde davalıya evrak göndermeyerek parasını almamasının ise hayatın olağan akışına aykırı olduğu, söz konusu kararın, dosyadaki belgeler ile sözleşme ve ekleri incelenmeksizin, davalı tarafın muhabir tarafından belgelerin orijinallerinin istendiği bilgisi teyit edilmeden, müvekkili şirketin hangi evrakları sunmadığı dahi belirlenmeden, müvekkilinin sattığı malın parasını istemekte haksız olduğu tespitinin dayanaksız ve haksız olduğu, yukarıda açıkladıkları sebepler ile, İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09.04.2018 gün ve 2016/459 E, 2018/463 K. sayılı kararının ortadan kaldırılmasını ve davanın kabulüne hükme- dilerek, vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava, taraflar arasında imzalanan faktoring sözleşmesi uyarınca, davalının faktoring garantisini kaldırması sebebiyle davacının dava dışı şirkete satmış olduğu mal bedeline ilişkin alacak talebine ilişkindir.Davacı vekili, 04.11.2014 tarihinde taraflar arasında faktoring sözleşmesi imzalandığını, davalı tarafından verilen limit onayı üzerine müvekkili şirketin, 17.03.2015 tarih ve 326176 numaralı, 49.030,85-EURO bedelli faturaya konu malları sözleşme şartlarına uygun olarak sattığını, satışa konu malın 20.03.2015 tarihinde alıcı tarafından teslim alındığını, davalı tarafından istenen belgelerin ise ekte sundukları … Kargo irsaliye bilgi formundan görüleceği üzere, davalıya 25.03.2015 tarihinde teslim edildiğini, buna rağmen, davalı tarafın ödemeyi ve limit onay bildirimi ile garanti altına alınan garanti bedelini de ödemediğini, davalı firmanın geri temlik iddiasının açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu sebeplerle davanın kabulü ile 49.030,855 Euro alacağın ihtar tarihi olan 15.01.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş, davalı vekili, davacı şirket ile müvekkili şirket … Faktoring A.Ş. arasında imzalanan faktoring sözleşmesi ve bilcümle ekleri hükümleri kapsamında, uluslararası faktoring kuralları (GRIF) gereği iki faktorlu (2F) ihracat işlemi yapıldığını ve davacı şirketin yurtdışına yapmış olduğu satışlar (yurtdışında alıcı …) ile ilgili olarak, yine yurtdışında yerleşik muhabir faktor I…’nın verdiği faktoring garantisinin, davacı şirkete, müvekkili şirket tarafından yansıtıldığını, davacı şirketin, yurtdışında yerleşik Muhabir Faktorün talep ettiği evrak asıllarını, müvekkili şirket tarafından, işlemin başından bu yana, ayrıca ve birden fazla kez yazılı olarak uyarılmış ve istemiş olmasına rağmen, süresi içerisinde ibraz etmediğinden, yurtdışında yerleşik muhabir faktorün garantiyi kaldırması üzerine, müvekkili şirketin de garantiyi kaldırmak ve akabinde de fatura konusu alacağı, davacı şirkete geri temlik etmek durumunda kaldığını, zira, burada müvekkili şirketin adeta bağlı yetkisi bulunduğunu savunarak davanın reddini talep etmiş, mahkemece kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili iş bu kararı yukarıdaki sebeplerle istinaf etmiştir.Taraflar arasında 04.11.2014 Tarih ve 44920 nolu Faktoring Sözleşmesi imzalanmış olduğu, davalı … faktoring, davacı firmaya 06.02.2015 tarihinde müşterisi … firmasına yapacağı satışlar için Limit Onay Bildirimi formunu gönderdiği, bu onay formunda 50.000 EURO limit tahsis edildiği, limitin geçerli olabilmesi için gereken şartların yazılı olduğu, bu limit onay formundan sonra davacının 17.03.2015 tarih ve 326176 numaralı faturayla 49.030,85 Euro satış yaptığı, satış sonrası davalı …Faktoring’in ödeme yapmayarak limit iptali bildiriminde bulunduğu konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın, Limit Onay Formunda bildirilen belgelerin asıllarının ve muhabir faktoring tarafından istenen diğer belgelerin süresi içerisinde davacı tarafından davalıya ulaştırılıp ulaştırılmadığı, temlik edilen fatura bedelinin davacıya ödenmemesinin haksız olup olmadığı noktalarında olduğu görülmektedir.
Mahkemece 17.07.2017 tarihli ve Şubat 2018 tarihli bilirkişi raporları alınmış, 17.07.2017 tarihli bilirkişi raporunda, taraflar arasında imzalanan Faktoring Sözleşmesine göre, evrakların zamanında teslim edilmemesi halinde, garantinin iptal olacağının yazmakta olduğu, bu sebeple de davalının geri temlik yapma konusunda haklı olacağı, Şubat 2018 tarihli bilirkişi raporunda, davalı tarafın faktoringin sadece garanti hizmetini verdiği, aracı olarak ….’den gelen talepleri uluslararası faktoring kuralları çerçevesinde yerine getirmek adına sözleşme düzenlediği, düzenlenen sözleşmeye ve eklerine göre davacı tarafı bilgilendirerek, sorumluluklarını tam yerine getirdiği, …. tarafından istenen belgelerin orijinallerinin davacı tarafından temin edilemediğinden faktoring limitinin iptal olduğu tespitleri yapıldığı, her iki rapordaki tespit ve varılan sonuçların birbiriyle uyumlu olduğu görülmektedir.Taraflar arasındaki Faktoring Sözleşmesi’nin “FAKTORİNG GARANTİSİ HÜKÜMLERİ” başlıklı HI. Bölümü’nün 6. maddesinde; “Müşteri’nin, borçluya düzenlendiği faturanın/faturaların nüshalarını en geç 5 gün içinde, borçluya düzenlenen fatura/faturalar dışında kalan ve FAKTOR’un talep ettiği her türlü belge ve bilgiyi talep tarihinden itibaren en geç 10 gün içinde FAKTOR’a teslim etmemesi veya muhabirin limit iptalinde, borçluya yapılmış satışlarla ilgili, henüz belgeleri usulüne uygun olarak yine talep tarihinden en geç 10 gün içinde FAKTOR’a teslim etmemesi hallerinde de, tüm faktoring garantileri uluslararası faktoring kuralları gereğince geçmişe etkili olarak kendiliğinden ortadan kalkar.” hükmünün yer aldığı, ayrıca, … aslının usulüne uygun ve imzaları tamamlanmış bir şekilde hazırlanarak davalı faktoring şirketine teslim edilmesi gerektiği, davacı şirket tarafından imzalanmış bir diğer evrak olarak Evrak Düzenleme Esasları (Ek-7) hükümlerinde , “Introductory Letter (Tanıtım ve Teyit Mektubu) : Tarafınıza göndermiş olduğumuz mektubun, Limit Onay Bildirimi ile muhabir garanti limitini teyit etmiş olduğumuz alıcınıza hitaben firmanız antetli kağıdına düzenlenmesini rica ederiz. Mektuba, düzenleme tarihi yazılmalı ve şirketinizi temsile yetkili kişilerce imzalanarak alıcınıza gönderilmeli ve daha sonra alıcı onaylı nüshanın mutlaka tarafımıza gönderilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, uluslararası faktoring kuralları gereği alacaklarınız onaysız hale gelebilir.” şeklinde bir açıklama ile yer aldığı görülmüştür.Taraflar arasında yapılan ve dosyaya sunulan E-mailler incelendiğinde, l9.11.2014 tarihinde ki Işil … …Faktoring -GF- ) …ç (PMS) ye gönderdiği mailde özellikle “Introductory letter kısmın da… Alıcınızın kaşe imzası geldikten sonra sizin de ıslak kaşe ve imzanızın olduğu Int. Letter’ı bize göndereceksiniz. Bu evrak Garanti ödemesi esnasında muhabirin mutlak istediği evraktır. Aksi takdirde garanti ödemesini alamayız.” paylaşımının, 17.3.2015 tarihinde ki …… “Olası garanti ödemesinde, muhabir orijinal letter olmasını talep ettiğinden, orijinal letter’in da tamamlanması önem taşıyor.” paylaşımlarının bulunduğu, 24.07.2015 tarihinden itibaren de, davalının sürekli olarak, garanti ödeme sürecini başlatacakları için, ödeme için süre sorgulanmakta ve acil olarak fatura, CMR, sipariş formları ve sipariş vs için yazışmaların istendiği, 30.7.2015 tarihinde Muhabirin tüm evrakların ( İnvoice+ CMR ve Letter) orijinalini talep ettiği ve bu evrakların gelmemesi durumunda “aksi takdirde garanti ödememizi muhabirden alamayız..” e-mailinin gönderildiği, 4.8.2015 tarihli mailleşmede de evrakların en geç 12.8.2015 tarihine kadar davacı tarafa orijinallerinin ulaştırılmasının bildirildiği anlaşılmaktadır.Bu durumda, davacı şirketin, yurtdışında yerleşik Muhabir Faktorün talep ettiği evrak asıllarını, davalı şirket tarafından, sözleşmenin kuruluş aşamasında itibaren, birden fazla kez yazılı olarak talep edilmiş ve olası sonuçları konusunda uyarılmış olmasına rağmen, süresi içerisinde ibraz etmediği, bu sebeple yurtdışında yerleşik Muhabir Faktorün garantiyi kaldırdığı, davalı şirketin de garantiyi kaldırdığı ve fatura konusu alacağı, davacı şirkete geri temlik ettiği, her ne kadar davacı tarafça, belge asıllarının davalı tarafça istenmediği, kendisinin uyarılmadığı ileri sürülmekteyse de, yukarıda bahsedilen e-mail yazışmalarında ısrarlı bir şekilde belgelerin asıllarının davacıdan istendiği ve uyarıldığı, sonuçları hakkında bilgilendirildiği, ayrıca taraflar arasında düzenlenen Faktoring Sözleşmesi’nin “FAKTORİNG GARANTİSİ HÜKÜMLERİ” başlıklı HI. Bölümü’nün 6. maddesinde bu hususun düzenlendiği, davacı tarafın sözleşmeye aykırı davrandığı, davalının düzenlenen sözleşmeye ve eklerine göre davacı tarafı bilgilendirerek, sorumluluklarını tam olarak yerine getirdiği, Limit iptalinde haklı olduğu anlaşılmakla, bu doğrultuda ilk derece mahkemesince açıklanan ve benimsenen sebeplerle dosya içeriğine, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/04/2018 tarih ve 2016/459 E., 2018/463 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 44,80 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine,
3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 24/03/2022