Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/890 Esas
KARAR NO: 2022/297
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/02/2018
NUMARASI: 2016/1384 E. – 2018/155 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/02/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasında takibe konu edilen 19.07.2016 düzenleme tarihli, 19.09.2016 vade tarihli, 60.000 TL bedelli bononun, oto kiralama sözleşmesinin eki iken kopartılarak ayrı bir senet haline getirilmek suretiyle takibe konulduğunu beyan ederek senet nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine, davalıların kötüniyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin çeşitli zamanlarda diğer davalıya parça parça elden borç para verdiğini ve …’in borç para karşılığında 19.07.2016 düzenleme tarihli ve 10.09.2016 vadeli ve 60.000 TL lik senedi verdiğini, bu senetle ilgili olarak İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, müvekkilinin senette iyiniyetli üçüncü şahıs olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Davacı ile davalı … arasında oto kiralama ilişkisi bulunduğu, dava konusu senedin üst tarafının forma kesim olmayıp, tırtıklı olması nedeniyle bononun başka bir belgenin eki iken o belgeden koparıldığına dair karine oluşturduğu, senedin teminat senedi olduğu, davalı …’e karşı ileri sürülebilen bu şahsi definin diğer davalı …’ye karşı da ileri sürülebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne” karar verilmiştir. Davalı … vekili vekili istinaf dilekçesinde özetle;Davalının iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu, Mahkemece kabul edilen definin kendilerine karşı ileri sürülebilmesinin mümkün olmadığını, zira davacı ile müvekkili arasında bir kiralama ilişkisi de bulunmadığını, senetlerin illeten mücerret olduğunu, müvekkilinin senedi iktisabında ağır kusurlu veya kötüniyetli olduğuna dair delil bulunmadığını beyan ederek Mahkemece aleyhlerine verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasında takibe konu edilen 19.07.2016 düzenleme tarihli, 19.09.2016 vade tarihli, 60.000TL bedelli bono nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır.Mahkemece, davacının davalı …’e ait aracı kiraladığı, dava konusu senedin üst tarafının forma kesim olmayıp, tırtıklı olması sebebiyle başka bir belgenin eki iken o belgeden koparıldığı, dolayısıyla senedin teminat olarak oto kiralama sözleşmesinin eki iken sözleşmeden kopartılarak ayrı bir senet haline getirildiği kabul edilerek, senet sebebiyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, karara karşı davalı … tarafından istinaf yoluna başvurulmamış, diğer davalı … yukarıda açıklanan sebeplerle istinaf yoluna başvurmuş olup, hüküm yalnızca davalı …’nin ileri sürdüğü istinaf sebeplerine bağlı kalınarak incelenmiştir. Davacının davalı …’e ait aracı kiraladığı, dava konusu senedin üst tarafının forma kesim olmayıp, tırtıklı olması sebebiyle başka bir belgenin eki iken o belgeden koparıldığı, dolayısıyla senedin teminat olarak oto kiralama sözleşmesinin eki iken sözleşmeden kopartılarak ayrı bir senet haline getirildiği kabulüne göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın işbu def’inin davalı …’ye karşı ileri sürülüp sürülemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Senet incelendiğinde, davalı …’in senette lehdar ve birinci ciranta, diğer davalı …’nin ise senedin hamili olduğu görülmektedir. Davalı … bu senedi diğer davalıya verdiği borç para karşılığında aldığını iddia etmiş olup, senedin ihdas sebebinin boş bırakıldığı, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, senedin ihdas kısmı boş bırakıldığında nakden düzenlendiğinin kabulü gerektiği, davalının savunması dikkate alındığında senedin veriliş sebebinin talil edilmediği, ispat yükünün davacıda olduğu anlaşılmaktadır. Bu kapsamda, davalı …’nin davacı ve diğer davalı arasındaki oto kiralama ilişkisini bildiğine, senedin kiralama sözleşmesinin eki iken koparılarak ayrı bir senet haline getirildiğine ve senedi iktisabında ağır kusurlu olduğuna veya bilerek kötüniyetli hareket ettiğine dair dosyaya yansıyan bir delil bulunmadığı, senedin teminat olarak imzalandığını da bilebilecek durumda olmadığı, ispat yükü üzerinde olan davacının yemin deliline de dayanmadığı, böylelikle davalı … yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. Açıklanan sebeplerle, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesine göre İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davanın davalı … yönünden reddine dair yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile;2- İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/02/2018 tarih, 2016/1384 E., 2018/155 K. Sayılı kararının, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, Bu kapsamda;3- Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan işbu menfi tespit davasında; 3/a- Davacının, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına konu 10/09/2016 vade tarihli 19/07/2016 düzenleme tarihli 60.000,00 TL bedelli bonodan dolayı davalı …’e BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,3/b- Davalı … aleyhine açılan DAVANIN REDDİNE,4- İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;4/a- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.098,60 TL nispi karar harcından peşin alınan 1.024,65 TL’nin mahsubu ile bakiye3.073,95 TL harcın davalı …’den tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine,4/b- Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan: 1.024,65 peşin harç, 9,20 TL vekalet harcı, 136,40 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 1.170,25 TL yarılama giderinin davalı …’den tahsiliyle davacıya verilmesine, davalı … için yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,4/c- Davalılar tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama gideri olmadığında bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 4/d- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, 8.600,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı …’den tahsiliyle davacıya verilmesine, 4/e- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, 8.600,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalı …’ye verilmesine, 5- İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;5/a-İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı … tarafından yatırılan istinaf harcının iadesine,5/b- İstinaf yargılaması için davalı … tarafından yapılan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 31,50 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 129,60 TL yargılama giderinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, 5/c- Davalı …’nin istinaf yargılaması için eksik kalan kısım için davacının gider avansından karşılanan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5/d- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,6- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 24/02/2022