Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/870 E. 2022/172 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/870
KARAR NO: 2022/172
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 12/12/2017
NUMARASI: 2017/287 E. – 2017/265 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Maddi Tazminat İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/02/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin dünyaca bilinen tanınmış markası olan … ve … şekil markalarının sahibi olduğunu, …, …, …, …, …, …, …, … nolıı TPE kayıtları ve tescilli olduğunu, TPE, tarafından … İbareli markanın tanınmış marka olduğuna dair kararının bulunduğunu, davalı … tarafından birebir taklit ürünlerinin satışının yapıldığını, markanın ürün satışında önemli bir katkı sağladığını beyan ederek bu nedenle maddi tazminata karar verilmesi halinde 556 KHK 67 md. uyarınca, mahkeme tarafından makul payın eklenmesini, bilirkişi incelemesi gerektiren davalı tarafın elinde bulundurduğu mal miktarı, değeri vb. kesin olmadığından daha sonra bedeli artırmak üzere şimdilik belli bir miktar için, (belirsiz alacak davası) tazminat istemi, marka hakkına tecavüzün tespiti, men’i, sona erdirilmesi, dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile şimdilik 1.000-TL maddi tazminat, 2000-TL manevi tazminat, 2000-TL itibar tazminatı talebi ile Bakırköy 2.FSHHM 2015/ 120 D.İş sayılı dosya masraflarının davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. İlk Derece Mahkemesince, “Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2015/120 Değişik İş sayılı dosyasına rapor ile dosyada mevcut bilirkişi raporları nazarında; davalı firma sahibi tarafından, “…” ibareli tescilli markayı ihtiva eden taklit “50 x 12 lastikli” ve “3×12 çıt çıtlı” çocuk tokalarının davalının işyerinde ele geçirildiği, davalının bu emtiaları piyasaya sürdüğü, bu durumun markaya tecavüz oluşturduğu, ancak maddi zararın tam olarak hesaplanamadığı, bu nedenle takdiren talep gibi 1.000 TL maddi tazminatın yerinde olduğu, ayrıca davalı eylemlerinin manevi tazminat ve itibar tazminatını gerektirdiği, talep gibi 2.000 TL manevi, 2.000 TL itibar tazminatının davalıdan tahsili gerektiği gerekçeleriyle davanın kabulüne,” karar verilmiştir. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin hiç bir zaman taklit ürün satmadığını, iş yerinde bulunduğu iddia edilen ürünlerin müvekkilinin bilgisi dışında alındığını ve satışa arz edilen ürünler olmadığını, davacı firmanın her hangi bir zararın sözkonusu olmadığını, bu itibarla maddi, manevi ve itibar tazminatına hükmedilmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu, Mahkeme kararında manevi tazminat talebi yönünden ayrı itibar tazminatı yönünden ayrı vekalet ücretlerine hükmedilmesinin de hukuka aykırı olduğunu beyan ederek Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, davalı adına kayıtlı “…” ibareli markayı ihtiva eden taklit ürünlerin davalı tarafından piyasaya sunulduğu iddiasıyla markaya tecavüzün tespiti, önlenmesi ve durdurulması ile maddi, manevi ve itibar tazminatı talebine yönelik davadır. Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2015/120 Değişik İş sayılı dosyası ile davalı iş yerinde yapılan tespitlerde, davacı adına tescilli “…” ibareli markayı ihtiva eden 53 düzine çocuk tokasına ilişkin ürünün büyük bir poşet içerisinde depoda muhafaza edilmekte olduğunun görüldüğü, iş yeri sahibi davalı yanca, bu ürünlerin kendisinden habersiz olarak satın alındığı yönündeki iddianın hayatın olağan akışına uygun olmadığı, davalının taklit ürünleri piyasaya sunmaktan ibaret eyleminin 556 sayılı KHK’nın 61/1.maddesi kapsamında markaya tecavüz oluşturduğu, bu durum karşısında davacının maddi ve manevi zararın oluştuğu, ayrıca itibar tazminatı koşullarının da gerçekleştiği yönündeki Mahkeme kararında bir isabetsizlik olmadığı, eldeki delillere göre davalının elde ettiği kazancın net olarak hesaplanamaması nedeniyle, ihlalin derecesi, kusur durumu ve tarafların sosyal ekonomik durumuna göre TBK’nun 50.maddesi uyarınca takdir edilen maddi tazminat ile, manevi tazminat ve itibar tazminatı miktarlarının yerinde olduğu, davacının bir zararının bulunmadığı yönündeki davalı istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.Diğer yandan dava, markaya tecavüzün tespiti, önlenmesi ve durdurulması ile maddi, manevi ve itibar tazminatı taleplerine yönelik olup, her bir talebin ayrı bir davanın konusunu oluşturması ve somut olayda objektif dava yığılmasının söz konusu olması nedeniyle her bir talep yönünden ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 12/12/2017 tarih ve 2017/287 E., 2017/265 K. sayılı kararına karşı Davalı … tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 341,55 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 150,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 191,55 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydına, 3- Davalı … tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5- Davalı … tarafından yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.10/02/2022