Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/841 E. 2022/445 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/841
KARAR NO: 2022/445
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 28/09/2017
NUMARASI: 2015/114 E. 2017/170 K.
DAVANIN KONUSU: Patent (Tecavüzün Tespiti İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/03/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin TPE de tescilli … nolu patenti olduğunu, davalı tarafından üretilen ve satışa sunulan İmpro markalı ürünlerin müvekkilinin patent hakkına yönelik tecavüz teşkil ettiğini, bu nedenle patent hakkına yönelik tecavüzün tespitini, men’i, ürünlerin üretilmesi ve piyasaya sunulmasının engellenmesini, ele geçen ürünlerin imhasını, ayrıca söz konusu ürünlerin satışından dolayı karşı tarafın elde ettiği kara yönelik şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminatın yasal faiz ile birlikte tahsilini, hükmün ilanına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin üretim yaptığı ürünlerin, davacı tarafın patentinin koruma kapsamından yapısal ve işlevsel olarak farklılık taşıdığını, müvekkiline ait ürünün Avrupa Patent Ofisi nezdinde patent almaya layık görüldüğünü, davacı firma ile müvekkili firma arasında global bir ticaret rekabeti bulunduğunu, davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Davacı tarafa ait … sayılı patentin 07.03.2016 tarihinden itibaren 20 yıl süre ile geçerli olduğunun anlaşıldığı, Somut olayda davacı tarafa ait patent ile davalı taraf ürünü karşılaştırıldığında; davalı tarafa ait… markalı menteşe sisteminde yer alan pistonun ana işlevinin hareket etmeyen bir sisteme dayalı olarak yerine getirildiği, davacıya ait … patentin bir nolu isteminden farklı olduğu, bu nedenle davalı ürününün patent isteminden farklı bir çalışma prensibi sergilediğinden davalı ürününün patent kapsamında ürün olmadığından, yerinde olmayan tüm talepler yönünden davacı tarafın davasının reddine” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1- Bilirkişilerden yabancı dil ve tercüme yeterliliği konusunda hiçbir belge talep edilmediğini, heyete Mühendis Kökenli Avrupa Patent Vekili bilirkişi dahil edilmediğini, bilirkişilerin Avrupa Patentlerinin ülkelere validasyonu konusunda bilgi sahibi olmadıklarından, dava konusu hakkında yetersiz olduklarını, bilirkişilerin yetersizliği konusunda yaptıkları itirazların mahkemece dikkate alınmadığını, iki ayrı bilirkişi heyetine toplamda üç kez inceleme yaptırıldığını, bilirkişiler dava konusu yönünden teknik ve yabancı dil yeterliliği bakımından doğru seçilmediğinden, mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini, 2- İlk bilirkişi heyetinin iddiaları ile paralel şekilde dava konusu patent ve … markalı davalı ürünü arasında aynı ve/veya eşdeğer unsurların bulunduğu teyit edilmesine rağmen, yanlış değerlendirme ve gerekçelerle ihlal olmadığı sonucuna vardıklarını, rapordaki çelişkiler ile aynı patent ve ürün hakkında aynı taraflar arasında Münih Eyalet Mahkemesi tarafından müvekkili lehine verilmiş hükmün dikkate alınmaması nedeniyle yaptıkları itiraz üzerine alınan 21.10.2016 tarihli ek raporda itirazlarını karşılar şekilde çelişkilerin giderilmediğini, 3-Yeni heyetin 27.08.2017 tarihli raporunda hatalı teknik değerlendirmeler yapıldığını ve Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi tarafından (Patent ihlali …) onanarak kesinleşen Münih Eyalet Mahkemesi 7. Hukuk Mahkemesi’nin müvekkili davacı lehine verdiği patent ihlali kararının değerlendirilmediğini, 4-Çözümü teknik yeterliliğe muhtaç bir konuda hükme dayanak bilirkişi raporlarının yetersiz ve denetime elverişsiz olduğunu, mahkeme’nin 28.09.2017 tarihli karar duruşmasındaki “Dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporları uzman görüşleri dikkate alındığında; yargılamanın ucuzluk ve basitlik ilkesi dikkate alınarak teknik yönden yeterli derecede bilirkişi raporu alınmış ve uzman görüşü sunulmuş olduğundan hukuki değerlendirme hakime ait olup itiraz edilen konularda bilirkişi heyeti değerlendirme yapmış olup yeniden rapor ve ek rapor alınmasına yer olmadığına…” dair kararının aksine, dosyada doğru vasıflara sahip bilirkişiler görevlendirilmediğinden, yeterli ve denetime elverişli teknik inceleme yapılmadığından, yargılamanın ucuzluk ve basitlik ilkesinin mahkeme tarafından ihlal edildiğini, 5- İkinci bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 27.08.2017 tarihli raporun denetime elverişli olmadığını, raporun, davaya dayanak … numaralı patentin 1 nolu isteminde yer verilen ifadeler açısından herhangi bir değerlendirme içermediğini, EP patentinin orijinal dilinin Almanca olup, Türkçe çevirinin Almanca üzerinden yapıldığını, … numaralı Türk Patent’inin, … numaralı Avrupa Patent’i üzerinden Türkiye’ye valide edildiği düşünüldüğünde, 1. Heyet tarafından düzenlenen raporun hatalı olduğunu, ek raporu düzenleyen heyetin, Avrupa Patentlerinin ülkelere validasyonu sırasında tercüme için dikkate alınması gereken metnin, hangi metin olduğu konusundaki bilgisinin yetersiz ve hatalı olduğundan, mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini, 6- Bilirkişi raporunun sonuç kısmında, … nolu patentin 1 no’lu isteminde yer alan pistonun çalışma prensibinin tek yönlü doğrusal hareketli, açık uçlu hareketli mobilya parçasının denk gelme noktasını ayarlaması amacıyla üretildiği; davalı … markalı menteşe sisteminde yer alan pistonun ana işlevinin menteşe mafsalından gelen enerjinin sönümlenmesini dengelemek amacıyla iki nokta arasında sabitlenmek suretiyle hareket etmeyen bir sisteme dayalı olarak yerine getirdiği, bu nedenle davaya konu … nolu patentin 1 no’lu isteminden farklı bir çalışma prensibi sergilediğinin belirtildiğini, … nolu patentin 1 no’lu isteminde yer alan “pistonun çalışma prensibinin tek yönlü doğrusal hareketli olması” özelliğinin, davalı ürününden bir farklılık olarak belirtildiğini, halbuki, 1. istemde, pistonun hareketli olduğuna dair kesin bir ifade bulunmadığını, Bağımsız istem 1’deki giriş kısmına göre patentin üç farklı ayar imkanı bulunduğunu, silindirin (3) kumanda elemanının (9) bir dönmesi ile gövdeye (2) göre ayarlanabilir olması, (tarifname 3. Sayfa son paragraf) piston kolu (5) için bir dayanağın (7) kumanda elemanının (9) bir dönmesi ile gövdeye (2) göre ayarlanabilir olması (tarifname 4. Sayfa 2. Paragraf), ve silindirin (3) ve piston kolu (5) için bir dayanağın (7) kumanda elemanının (9) bir dönmesi ile gövdeye (2) göre ayarlanabilir olması (tarifname 4. Sayfa 3. Paragraf).“…içerisinde bir pistonun (4) bir piston kolu (5) ile kaydırılabilir şekilde yerleştirilmiş olduğu bir silindiri (3) içeren…” ifadesi İstem 1’in giriş kısmında yer aldığını, pistonun silindir içinde hareket şeklini değil, silindir içinde yerleşim şeklini ifade ettiğini, kaydırılabilir yerleşim ile, her iki parçanın da birbirinden bağımsız hareket edebileceğinin anlaşıldığını, sadece pistonun değil silindirin de bağımsız hareket edebileceği dikkate alındığında, silindirin piston üzerinde doğrusal hareket edebilmesinin de mümkün olduğunu, bu özelliğin, piston/piston kolunun amortisör tertibatının çalışması esnasında hareket etmek zorunda olduğu şeklinde yorumlanması hatalı olduğundan, 2. bilirkişi raporundaki tespitlerin de hatalı olduğunu, 7- Davaya konu … nolu patentin müvekkili … adına tescilli Almanca dilinde dosyalanan, … numaralı Avrupa Patenti, belge aşaması sonrası Avrupa Patent’inin Türkçe tercümesi sunulduktan sonra Türkiye’de valide edildiğini (geçerli kılınmış), Ancak, … numaralı Patent’e ilişkin Türkçe tercüme, Almanca dilinde dosyalanan Avrupa Patent’inin orijinal metni ile aynı olması gerekirken, 1. istemdeki bazı ifadelerin Türkçe karşılıklarında farklı kullanımlar tespit edilmesi ve bu durumun “kelime kelime” çeviriden kaynaklandığının anlaşılması üzerine düzeltilmesi konusunda TürkPatent’e başvuru yapıldığını, 1. istemde bahsedilen ifadeler için Türkçe tercümedeki farklılıklar giderildiğinde, … numaralı patentin Türkçe tercümesinin … numaralı orijinal Avrupa Patent metnine uygun olup olmadığına dair tereddütlerin giderilmiş olacağını, dava konusu patente konu buluşun doğru ve tam anlaşılması açısından müvekkilince gerekli başvurular yapıldığından, hukuk yargılamasının amacının adaletli karar vermek olup, kararın maddi gerçekleri yansıtması, maddî hataya dayalı kararların kazanılmış hak oluşturmasına imkan verilmemesi gerektiğinden, tarifnamenin Türkçe tercümesinde yapılan değişikliklerin, istinaf aşamasında dahi olsa Daire tarafından dikkate alınması gerektiğini, (Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 12.09.2017 tarih 2017/12023 E. 2017/10530 K. sayılı kararı) Arz olunan ve re’sen gözetilecek nedenlerle; gerekli görülmesi takdirde yeniden bilirkişi incelemesi yapılarak, davanın reddine ilişkin kararının kaldırılmasına, davalıya ait … markalı ürünün müvekkili şirketin … no.lu Patentine tecavüzü oluşturduğunun tespitine, bu kapsamdaki davalı fiillerinin durdurulmasına ve bu surette üretilen, depolanan ve ticaret hayatına konulan ürünlerin imhasına, tüm maddi ve manevi tazminat talepleri saklı kalmak kaydıyla maddi tazminat yönünden zararın tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğunda arttırılmak üzere şimdilik 5.000 TL’nin yasal faizi ile birlikte maddi tazminatın tahsiline, hükmün ilanına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı tarafın talebi; davalı tarafından üretilen ve satışa sunulan İmpro markalı ürünleri ile TPE de tescilli … nolu patent hakkına tecavüz ettiğinde, patent hakkına yönelik tecavüzün tespiti, men’i, ürünlerin üretilmesi ve piyasaya sunulmasının engellenmesi, ele geçen ürünlerin imhası, söz konusu ürünlerin satışından dolayı karşı tarafın elde ettiği kara yönelik şimdilik 5.000 TL maddi tazminatın yasal faiz ile birlikte tahsili, hükmün ilanına ilişkindir. Mahkemece; Davalı tarafından üretilen … markalı menteşe sisteminde yer alan pistonun ana işlevinin hareket etmeyen bir sisteme dayalı olarak yerine getirildiği, davacıya ait … patentin bir nolu isteminden farklı olduğu, bu nedenle davalı ürününün patent isteminden farklı bir çalışma prensibi sergilediğinden davalı ürününün patent kapsamında ürün olmadığından, yerinde olmayan tüm talepler yönünden davacı tarafın davasının reddine karar verilmiştir. Karar aleyhine davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. 1- Mahkemece ilk heyet; 1- …, Yardımcı doçent , 2- …, Patent uzmanı patent faydalı model mühendisi, 3- …, Mobılya ve dekorasyon ögretmenı – Ortaögretım mobilya uzmanından, ikinci heyet; 1- …, Avrupa patent vekili, 2- …, Makina mühendisi, 3- …, Ahsap mobılya yapımcısı, Döseme ustası – Mobılya, tasıt, Mobılya ustası, Gayrımenkul yatırım uzmanı bilirkişiden oluşturulmuştur. Davacı vekilinin iddiasının aksine ikinci heyette makine mühendisi ve Avrupa patent vekili bilirkişi bulunduğu, sübuta ermiştir. HMK 223. maddesi uyarınca yabancı dilde yazılmış belgeye dayanan taraf, tercümesini de mahkemeye sunmak, mahkemece talep edildiği taktirde resmi tercümesini de dosyaya ibraz etmek zorunda olduğundan, mahkemenin bilirkişilerin yabancı dil bilgileri konusunda belge talep etmemesinde usule aykırılık bulunmadığı gibi, heyette Avrupa patent vekili bilirkişi ile mühendis bilirkişi bulunduğundan, davanın niteliği gereği seçilen bilirkişilerin uzmanlık alanları dosya kapsamına uygun olduğundan, davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Bilirkişi heyetinin 18/04/2016 tarihli raporunda; tespitlerimiz sonucunda; davalı ürünü olan menteşe takımında; menteşe kolu içerisinde yer alan patentin 1 nolu ana isteminde yer alan ikinci bir sönümleme tertibatı görevi gören bir amortisör tertibatı, bu amortisör tertibatınını içinde olduğu bir muhafaza (menteşe kolu), muhafaza (menteşe kolu) içinde yer alan silindir, bu silindir içinde yer alan piston ve piston kolu, piston kolunun sabitlendiği dayanak, muhafazanın yana bakan kısmında yer aları bir transmisyon ve en az iki hareketli parçadan meydanatransmisyona dönme hareketinin verildiği bir kumanda elemanı Transmisyon elemanı iki adet hareketli parça (bunlardan biri kumanda elemanı) ile bir adet sabit bir parça bulunmaktadır. Ayrıca patentin 1 nolu ana istemin bahsedilen amortisör sisteminde yer alan, silindirin muhafazaya göreli olarak ayarlanması özelliği davalı ürününde de bulunmaktadır Ancak, davalı ürününde; transmisyonda bulunan kumanda elemanının bir dönme hareketi, sadece silindirin bir doğrusal hareketine dönüştürülmekte, piston kolunun hareketine dönüştürülmemektedir. Davalı ürününde dayanak ve piston kolu harekçt etmemekte, sabit durmaktadır. Silindirin hareketi ise, sadece kumanda elemanının döndürme hareketi ile değil, aynı zamanda kumanda elemanının tahrik ettiği transmisyon elemanının hareketi ile beraber da yanak üzerine konumlandırılmış yay gücü ile gerçekleşmektedir. Ayrıca; patente konu üründe, silindir ve/veya dayanak hareketini hareketil mobilya parçasından almakta iken, davalı ürününde ise silindir hareketini menteşe mekanizmasında bulunan silindirin her iki yanında bulunan kanatlar üzerinden almaktadır. Bu kanatlara veriten hareket ise menteşede bulunan spiral yay üzerinden sağlanmaktadır. Davalı ürününde hareketli mobilya parçasına hareketi sağlayan güç menteşe gücü olduğu halde patente konu amortisör tertibatın hareketini sağlayan güç hareketli mobilya parçasının (kapağın) kapanma gücüdür. şeklindeki tespitleri ile ürünler arasındaki benzerlikler yanında farkılık taşıyan istemleri açıklanarak, her iki patentin netice itibariyle aynı olmadıklarını gerekçelendirerek belirttiklerinden, patent hakkına tecavüzün varlığı için tüm istemlerin aynı olması gerektiğinden, sonuç itibariyle; Davalıya ait … markalı hareketli mobilya parçalarının sabit mobilya parçasına montajını sağlayan menteşe içerisinde yer alan ve hareketli mobilya parçasının yavaş bir şekikde çarpmadan kapanabilmesini sağlayan meteşe kolu içinde yer alan amortisör tertibatının, davacıya att … sayılı incelemeli patentin 1 nolu ana İstemi ve 1 nolu ana işteme bağımlı yazılı 2-26 nolu istemlerinin koruma kapsamında olmadığı, davalıya alt … markalı ürünün davacıya alt … sayılı patent hakkına tecavüz etmediği yönündeki tespitlerinde çelişki bulunmadığından, HMK 33.maddesi uyarınca Türk Mahkemeleri’nde Türk Hukuku’nu uygulayacağından, yabancı mahkeme kararlarının nazara alınabilmesi için MHÖK uyarınca tanınma kararı alınması gerekip, davacı tarafça bu yönde alınmış kararın varlığı iddia ve ispat edilmediğinden, bilirkişilerce kesinleşen Münih Eyalet Mahkemesi 7. Hukuk Mahkemesi’nin kararının nazara alınmamasında usule aykırılık olmadığından istinaf sebebinin reddine karar vermek gerekmiştir. 3- Dosya içerisinde mevcut 27/08/2017 tarihli raporda; Davalı tarafa ait … markalı menteşe mekanizması, davacı tarafa ait patentli üründen farklı olarak piston sistemi her iki taraftan menteşeye bağlı olup yine piston kolları da yanlardan sabitlenmiştir. Burada yeralan pistonun hareketi sabit biçimde takılı bulunan kolların üzerindeki oval deliklerin sınırları içinde kaldığı ve bu hareket mesafesi ayarlanarak kapanma şiddetinin değiştirildiği anlaşılmıştır. Pistonun sönümleme işlevi iki sabit nokta arasında biri hareket etmeyen gövde ve diğeri bu hareket etmeyen gövdeye yatay pozisyonda yaklaşıp/uzaklaşan hareketli parça içinde çift yayla çalışan eleman sayesinde meydana gelmektedir. Davacıya ait patentli üründe ise piston bağlantısı tek noktalı olup bir ucu açık ve bağımsızdır. Oysa ki patente konu üründeki pistonda davalıya ait üründe olduğu gibi çift noktalı bağlantı parçaları bulunmamaktadır. Bundağ dolayı Davacıya ait patent korumasında iki uç tarafı da bağlanmış bir yapılanı korumasından söz edilemez tespiti yapılarak sonuç itibariyle; Davacı ve davalı tarafa ait dosyada mübrez tüm belge ile beyanlar, uzman görüşleri, Kök ve ek Bilirkişi raporları, ürünlere ilişkin numuneler, görseller ve çizimleri karşılaştırmalı şekilde incelenmiş olup Sayın Mahkemenin Bilirkişi Heyetinden incelemesini talep etmiş olduğu davacı tarafa ait … patentine ait 1 no’lu isteminde yeralan pistonun çalışma prensibinin tek yönlü doğrusal hareketli, açık uçlu hareketli mobilya parçasının denk gelme noktasını ayarlaması amacıyla üretildiği, Davalı … markalı menteşe sisteminde yeralan pistonun ana işlevinin menteşe mafsalından gelen enerjinin sönümlenmesini dengelemek amacıyla iki nokta arasında sabitlenmek suretiyle hareket etmeyen bir sisteme dayalı olarak yerine getirdiği ve 1.no’lu patent isteminden farklı bir çalışma prensibi sergilediği sonuç ve kanaatine ulaşıldığı belirtilmiştir. Davacı tarafça tespitlerin hatalı olduğu belirtilmekle birlikte, hataların somutlaştırılmadığı, mevcut raporların aksini kanıtlayan rapor ve mütalaa sunulmadığı tespit edildiğinden, rapordaki tespitlerin hatalı olduğuna ilişkin istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. HMK 33. maddesi uyarınca hakim, yargılamada Türk Hukuku’nu re’sen uygulayacağından, Türk Mahkemeleri’nde görülmekte olan davalar yönünden bilirkişi heyeti Türk Hukuk sistemindeki mevzuata göre rapor düzenlemek zorunda olduğundan, yabancı mahkeme kararlarının nazara alınabilmesi için MHÖK uyarınca tanınma kararı alınması gerekip, davacı tarafça bu yönde alınmış kararın varlığı iddia ve ispat edilmediğinden, bilirkişilerin kesinleşen Münih Eyalet Mahkemesi 7. Hukuk Mahkemesi’nin kararını nazara almamalarında usule aykırılık olmadığından istinaf sebebinin reddine karar verilmesi, 4- Mahkemece dosya kapsamına uygun oluşturulan, iki ayrı heyetten rapor alınmış olup, her iki rapor birbirini doğrulamıştır. Verilen raporlar dosya kapsamına uygun ve mahkeme denetimine açıktır. Davacı tarafça aksini gösterir, başka Türk Mahkemelerince alınmış rapor yada özel mütalaa ibraz edilmemiştir. Hukukumuzdaki tasarruf ilkesi uyarınca mahkemeler davaları en az masrafla ve en kısa sürede sonuçlandırmakla yükümlü olduğundan, aksi kanıtlanmayan ve birbirini teyit eden iki ayrı heyet raporu karşısında mahkemece verilen ara kararında usule aykırılık olmadığından istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 5- Dosya içerisinde mevcut 27/08/2017 tarihli raporda; Davalı tarafa ait … markalı menteşe mekanizması, davacı tarafa ait patentli üründen farklı olarak piston sistemi her iki taraftan menteşeye bağlı olup yine piston kolları da yanlardan sabitlenmiştir. Burada yeralan pistonun hareketi sabit biçimde takılı bulunan kolların üzerindeki oval deliklerin sınırları içinde kaldığı ve bu hareket mesafesi ayarlanarak kapanma şiddetinin değiştirildiği anlaşılmıştır. Pistonun sönümleme işlevi iki sabit nokta arasında biri hareket etmeyen gövde ve diğeri bu hareket etmeyen gövdeye yatay. pozisyonda yaklaşıp/uzaklaşan hareketli parça içinde çift yayla çalışan eleman sayesinde meydana gelmektedir. Davacıya ait patentli üründe ise piston bağlantısı tek noktalı olup bir ucu açık ve bağımsızdır. Oysa ki patente konu üründeki pistonda davalıya ait üründe olduğu gibi çift noktalı bağlantı parçaları bulunmamaktadır. Bundağ dolayı Davacıya ait patent korumasında iki uç tarafı da bağlanmış bir yapılanı korumasından söz edilemez tespiti yapılarak sonuç itibariyle; Davacı ve davalı tarafa ait dosyada mübrez tüm belge ile beyanlar, uzman görüşleri, Kök ve ek Bilirkişi raporları, ürünlere ilişkin numuneler, görseller ve çizimleri karşılaştırmalı şekilde incelenmiş olup Sayın Mahkemenin Bilirkişi Heyetinden incelemesini talep etmiş olduğu davacı tarafa ait … patentine ait 1 no’lu isteminde yeralan pistonun çalışma prensibinin tek yönlü doğrusal hareketli, açık uçlu hareketli mobilya parçasının denk gelme noktasını ayarlaması amacıyla üretildiği, Davalı … markalı menteşe sisteminde yeralan pistonun ana işlevinin menteşe mafsalından gelen enerjinin sönümlenmesini dengelemek amacıyla iki nokta arasında sabitlenmek suretiyle hareket etmeyen bir sisteme dayalı olarak yerine getirdiği ve 1.no’lu patent isteminden farklı bir çalışma prensibi sergilediği sonuç ve kanaatine ulaşıldığı belirtilmiştir. Bilirkişiler tarafından raporun 12. sayfasında davalı tarafa ait 2012/00415 sayılı patentin 1 numaralı isteminin tek bağımsız istem olduğu, diğer istemlerin buna bağlı oldukları belirtilip, bağlı istemleri belirtildikten sonra Davalı tarafa ait … markalı menteşe mekanizması, davacı tarafa ait patentli üründen farklı olarak piston sistemi her iki taraftan menteşeye bağlı olup yine piston kolları da yanlardan sabitlenmiştir. şeklindeki tespitleri ile 1 nolu istem yönünden her iki patent karşılaştırıldığından, bu yönde inceleme olmadığına ilişkin istinaf sebebinin yerinde olmadığı tespit edilmiştir. Davacı vekili EP patentinin orijinal dilinin Almanca olup, Türkçe çevirinin Almanca üzerinden yapıldığını, … numaralı Türk Patent’inin, … numaralı Avrupa Patent’i üzerinden Türkiye’ye valide edildiği düşünüldüğünde, 1. Heyet tarafından düzenlenen raporun hatalı olduğunu, Ek Raporu düzenleyen heyetin, Avrupa Patentlerinin ülkelere validasyonu sırasında tercüme için dikkate alınması gereken metnin, hangi metin olduğu konusundaki bilgisinin yetersiz ve hatalı olduğunu iddia etmiş ise de, davacı tarafın istinaf dilekçesindeki “… numaralı Patent’e ilişkin Türkçe tercüme, Almanca dilinde dosyalanan Avrupa Patent’inin orijinal metni ile aynı olması gerekirken, 1. istemdeki bazı ifadelerin Türkçe karşılıklarında farklı kullanımlar tespit edilmesi ve bu durumun “kelime kelime” çeviriden kaynaklandığının anlaşılması üzerine düzeltilmesi konusunda TürkPatent’e başvuru yapıldığını, 1. istemde bahsedilen ifadeler için Türkçe tercümedeki farklılıklar giderildiğinde, … numaralı patentin Türkçe tercümesinin … numaralı orijinal Avrupa Patent metnine uygun olup olmadığına dair tereddütlerin giderilmiş olacağına” ilişkin sözleri karşısında validasyon tespitinde hata olmadığı, TPMK’na bildirimde hata bulunduğu kendileri tarafında da kabul edildiğinden, bilirkişilerin validasyon konusunda hata yaptıklarına ilişkin istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 6- İlk bilirkişi raporunda 1 nolu ana istemin bahsedilen amortisör sisteminde yer alan, silindirin muhafazaya göreli olarak ayarlanması özelliğinin davalı ürününde de bulunmadığı, davalı ürününde; transmisyonda bulunan kumanda elemanının bir dönme hareketi, sadece silindirin bir doğrusal hareketine dönüştürülmekte, piston kolunun hareketine dönüştürülmediği, davalı ürününde hareketli mobilya parçasına hareketi sağlayan güç menteşe gücü olduğu halde patente konu amortisör tertibatın hareketini sağlayan güç hareketli mobilya parçasının (kapağın) kapanma gücü olduğu belirtilmiştir. İkinci bilirkişi raporunda, davacı tarafa ait … patentine ait 1 no’lu isteminde yeralan pistonun çalışma prensibinin tek yönlü doğrusal hareketli, açık uçlu hareketli mobilya parçasının denk gelme noktasını ayarlaması amacıyla üretildiği, davalı … markalı menteşe sisteminde yeralan pistonun ana işlevinin menteşe mafsalından gelen enerjinin sönümlenmesini dengelemek amacıyla iki nokta arasında sabitlenmek suretiyle hareket etmeyen bir sisteme dayalı olarak yerine getirdiği ve 1.no’lu patent isteminden farklı bir çalışma prensibi sergilediği sonuç ve kanaatine ulaşıldığı belirtilerek her iki patentin 1 numaralı ana istemi karşılaştırmalı olarak incelenip, davalı patentinin davacıya ait patentten farklı olduğu açıklandığından, aksi davacı tarafça usule uygun kanıtlanmadığı gibi, patentin TPMK’na tescili sırasında tercüme hatası bulunduğu istinaf dilekçesi ile ikrar edildiğinden, davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 7- Hukuk yargılamasında esas olan kural, her davanın açıldığı tarihteki mevcut hale göre karar verilmesine ilişkin olup, davada karar verildikten sonra yapılan düzeltme talebi bu davada değerlendirilemeyeceğinden, davacı vekilinin tarifnamenin Türkçe tercümesinde yapılan değişikliklerin TPMK’na yapılan başvuru sonucunun beklenmesi gerektiğine ilişkin istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Dosya içeriğine, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 28/09/2017 tarih ve 2015/114 E. 2017/170 K. Sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davacıdan alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 44,80 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.17/03/2022